Hukuk Bölümü 2008/432 E., 2009/120 K.

  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 13 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    Ankara Tabip Odası Onur Kurulu'nun 16.9.2003 günlü kararı ile, Dr. S. Ç.'nın şikayete konu eylemi nedeni ile 6023 sayılı Yasa'nın 39. maddesi ve TTB Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği gereğince "30 gün geçici olarak meslekten alıkoyma" cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

    Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu'nun 9 Kasım 2003 gün ve 2003/6 sayılı kararı ile, Ankara Tabip Odası'nın 30.10.2003 tarih ve 3410/03 sayılı yazısı ekinde gönderilen Dr. S. Ç.'nın meslektaşına fiziki şiddet uygulaması ve sövmesi sebebiyle 30 gün süreyle geçici olarak meslekten men cezasıyla cezalandırılmasına dair dosyanın incelendiği, dosyanın incelenmesinde; hekime isnat edilen eylemin sabit olduğunun dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı, sabit olan eyleme verilmiş olan cezanın da eylemin ağırlığına uygun olduğu, bu nedenlerle Ankara Tabip Odası Onur Kurulu'nun Dr. S. Ç.'nın 30 gün süreyle geçici olarak meslekten men cezasıyla cezalandırılmasına dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

    Sağlık Bakanlığı Ulus Devlet Hastanesinde genel cerrahi uzmanı olarak görev yapan davacının Ankara Tabip Odası Onur Kurulu'nun 16.9.2003 gün ve bila sayılı, 30 gün geçici olarak meslekten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararını onayan Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu'nun 9.11.2003 gün ve 2003/6 sayılı işlemi, Ankara 7. İdare Mahkemesi'nin 29.12.2005 gün ve E:2004/1800, K:2005/2016 sayılı kararıyla iptal edilmiş ve bu karar Danıştay 8. Dairesi'nin 24.9.2007 gün ve E:2006/5143, K:2007/4825 sayılı kararıyla onanmıştır.

    Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının SSK Ulus Hastanesi'nde genel cerrah olarak çalışmakta iken 9.5.2003 tarihinde anestezi uzmanı ile arasında tartışma çıktığını, tarafların karşılıklı müessir fiil ve hakarette bulunduklarını, bu olay sebebiyle açılan kamu davasının Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2003/633 Esas sayılı davasında görüldüğünü ve Mahkemenin 27.5.2004 gün ve 2004/756 sayılı kararı ile her iki tarafın da bu olay nedeniyle mahkumiyetine karar verildiğini, her iki tarafın karşılıklı olarak birbirini Ankara Tabip Odası'na şikayet ettiğini, Ankara Tabip Odası'nın müvekkilinin şikayeti hakkında hiçbir işlem yapmadığını, diğer doktorun şikayetini Onur Kuruluna sevk ettiğini, Onur Kurulunun 16 Eylül 2003 tarihli kararı ile, davacının "30 gün geçici olarak meslekten alıkoyma" cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, davacının 28.11.2003 tarihinde Onur Kurulunun verdiği karara TTB Yüksek Onur Kurulu nezdinde itiraz ettiğini, kendisine sözlü savunma hakkı verilmesini de dilekçesinde talep ettiğini, Ankara Tabip Odası'nın davacının itirazını beklemeden Onur Kurulunun aldığı kararı TTB Yüksek Onur Kuruluna gönderdiğini, Kurulun davacıyı yazılı ve sözlü savunmaya çağırmadan 8-9 Kasım 2003 tarih ve 2003/6 sayılı kararı ile, Ankara Tabip Odası Onur Kurulunun 30 gün süre ile geçici olarak meslekten men cezasını onadığını, kararın derhal infaz edilmek üzere Bakanlığa gönderildiğini ve davacıya verilen 30 günlük meslekten men cezasının 29.3.2004-28.4.2004 tarihleri arasında infaz edildiğini, bu ceza infaz edildikten sonra TTB'nin hatasını fark ederek davacıyı sözlü savunmaya çağırdığını, davacının diğer doktor hakkında aynı olay sebebiyle yaptığı şikayetin ise aradan 5 seneye yakın bir zaman geçtiği halde Ankara Tabip Odası'nca neticelendirilmediğini, davacının Ankara Tabip Odası ve TTB Yüksek Onur Kurulu'nun hakkında verdiği haksız kararın iptali için Ankara 7. İdare Mahkemesi'nde açtığı davanın kabul edildiğini ve Mahkemenin 29.12.2005 tarih ve 2004/1800 E, 2005/2016 Karar sayılı kararı ile, Ankara Tabip Odası ve TTB Yüksek Onur Kurulu'nun davacıya ceza vermeye yetkili olmadığına karar verdiğini, bu kararı Ankara Tabip Odası ve TTB Merkez Konseyi Başkanlığı'nın temyiz ettiğini, ancak Danıştay 8. Dairesi'nin 24.9.2007 tarih ve 2006/5143 Esas, 2007/4825 Karar sayılı kararı ile temyiz istemini reddederek Ankara 7. İdare Mahkemesi'nin kararını onadığını, böylece Mahkeme kararı ile davalılar Ankara Tabip Odası ve TTB Merkez Konseyinin davacı hakkında soruşturma yaparak ceza veremeyeceğinin anlaşıldığını, Ankara Tabip Odası ve TTB Merkez Konseyi'nce davacının yasal haklarını kullanması beklenmeden ve T.Tabipleri Birliği Kanunu'nun verdiği savunma hakkı dahi kullandırılmadan alelacele verilen en ağır cezanın infaz edildiğini, arkasından idari yargı kararı ile, Meslek Odasının böyle bir ceza verme yetkisinin olmadığı ve bu cezanın uygulatılmasıyla davacıya maddi ve manevi yönden büyük zarar vererek acı çektirildiğinin ortaya çıktığını ileri sürerek maddi tazminat davası açma hakkı saklı kalmak üzere 50.000.-YTL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

    Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı vekili tarafından davada idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuştur.

    ANKARA 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 22.7.2008 gün ve E:2008/112 sayı ile, davalı vekilinin yerinde görülmeyen görev itirazının reddine karar vermiştir.

    Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolundaki dilekçesi üzerine, dava dosyası Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

    DANIŞTAY BAŞSAVCISI : SSK Ulus Hastahanesinde genel cerrahi uzmanı olarak görev yapan davacının 30 gün süreyle meslekten alıkoyma cezası ile cezalandırılması ve bu cezanın uygulanmasından dolayı çektiği acıya karşılık 50.000.00.-YTL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı davada, davalılardan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı tarafından davanın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulduğu ve itirazın reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasının istenildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1/b fıkrasında, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının, idari dava türleri arasında sayıldığı, uyuşmazlığın, SSK Ulus Hastahanesinde genel cerrahi uzmanı olarak görev yapan davacının, disiplin cezası ile cezalandırılması ve bu cezanın uygulanmasından dolayı uğranıldığı ileri sürülen manevi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini istemine ilişkin bulunduğu, bu durumda, idarelerin işleyişinden ve görevleriyle ilgili yetkilerinin kullanılmasından doğan zararın tazmini istemiyle açılan davanın görüm ve çözümü, idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davalarına bakmakla görevli olan idari yargı yerlerine ait bulunduğundan, Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin anılan Merkez Konseyi Başkanlığı'nın görev itirazının reddine ilişkin kararının kaldırılması gerektiği, bu nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 10 uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

    Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa'nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

    YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI : Davacı S.Ç. vekili tarafından davalı Ankara Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı aleyhine Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan 2008/112 Esas sayılı tazminat davasında, Danıştay Başsavcılığı tarafından 2247 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması nedeniyle gönderilen 2008/432 Esas sayılı dosyanın incelendiği, Sağlık Bakanlığı Ulus Devlet Hastahanesinde genel cerrahi uzmanı olarak görev yapan davacı S. Ç.'nın, Ankara Tabip Odası Onur Kurulu'nun 16.9.2003 gün ve bila sayılı 30 gün süreyle meslekten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararını onaylayan Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu'nun 9.11.2003 gün ve 2003/6 sayılı cezanın uygulanmasından dolayı çektiği acıya karşılık 50.000.00.-YTL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı davada, davalılardan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı tarafından davanın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulduğu ve itirazın reddi üzerine de olumlu görev uyuşmazlığının çıkarıldığının anlaşıldığı, Anayasa'nın 125/son madde ve fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğunun kurala bağlandığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesi gereğince idari eylem ve işlemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılan tam yargı davalarının, idari dava türleri arasında sayıldığı, olayda, uyuşmazlığın, Sağlık Bakanlığı Ulus Devlet Hastahanesinde genel cerrahi uzmanı olarak görev yapan davacının, disiplin cezası ile cezalandırılması ve bu cezanın uygulanmasından sonra açılan dava sonucunda iptal edilmesi üzerine, davacının uğradığı ileri sürülen manevi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini istemine ilişkin bulunduğu, 6023 sayılı Kanun'la kurulmuş olan Türk Tabipleri Birliği'nin, Anayasa'nın 135. maddesine göre kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olduğu, somut olayda, kamu kurumu niteliğindeki davalıya husumet yöneltilerek uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan tam yargı davasında, idarenin kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı irade açıklaması şeklinde tesis edilen işlemleri nedeniyle davanın görüm ve çözümünün idari hukuk kurallarına göre idari yargı yerinde yapılması gerektiği, bu nedenle, Danıştay Başsavcılığı'nın 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/112 Esas sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Turan KARAKAYA, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK'ın katılımlarıyla yapılan 4.5.2009 günlü toplantısında:

    l-İLK İNCELEME : Başvuru yazısı ve dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava, doktor olan davacı tarafından, Ankara Tabip Odası Onur Kurulu'nun 30 gün geçici olarak meslekten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararını onayan Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu işleminin İdare Mahkemesince iptali ve bu kararın Danıştay'ca onanması üzerine bu cezanın uygulatılmasının maddi ve manevi yönden zarar verdiği ileri sürülerek maddi tazminat davası açma hakkı saklı kalmak üzere 50.000.-YTL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle açılmıştır.

    Anayasa'nın 135. maddesinde, "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir" denilmiştir.

    23/1/1953 gün ve 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun 1. maddesinde(Değişik: 7/6/1985 - 3224/48 md.), "Türkiye sınırları içerisinde meslek ve sanatlarını icraya yetkili olup da sanatını serbest olarak yapan veya meslek diplomasından istifade etmek suretiyle resmi veya özel görev yapan tabiplerin katıldığı Türk Tabipleri Birliği; tabipler arasında mesleki deontolojiyi ve dayanışmayı korumak, tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacıyla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde mesleki bir kuruluştur", 2. maddesinde, "Türk Tabipleri Birliği; Tabip odaları, Merkez Konseyi, Yüksek Haysiyet Divanı ve Büyük Kongreden ibaret teşekküllerin bütünüdür. Bu Birlik hükmi şahsiyeti haiz bir teşekküldür" hükmü yer almıştır.

    Olayda, doktor olan davacı tarafından, Ankara Tabip Odası Onur Kurulu'nun 30 gün geçici olarak meslekten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararını onayan Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu işleminin Ankara 7. İdare Mahkemesi'nce iptal edilmesi ve bu kararın Danıştay Sekizinci Dairesi'nce onanması üzerine cezanın derhal infaz edilmesi nedeniyle zarara uğradığı ileri sürülerek manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

    Açıklanan nedenle, Danıştay Başsavcısı'nın başvurusunun kabulü ile Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı'nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22.7.2008 gün ve E:2008/112 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 4.5.2009 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.