T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS    NO  : 2017/368

          KARAR NO : 2017/407

          KARAR TR  : 05.06.2017 

 

ÖZET: 2918 sayılı Kanun’un 44/1-b ve 72. maddeleri uyarınca verilen idari para cezasının iptal edilmesi istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk

     

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

 

            Davacı            : T.K.

            Davalı             : Edirne Valiliği

 

            O L A Y         : Edirne Valiliği Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğünce yapılan denetim sırasında, alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmediği, sürücü belgesini yanında bulundurmadığı ve yüksek sesle müzik dinleyerek çevreye rahat-sızlık verdiğinden  bahisle, davacı adına 10.7.2016  gün ve HN-019033  seri-sıra sayılı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı düzenlenerek, davacıya 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/9, 44/1-b ve 72. maddeleri uyarınca toplam olarak 2.706,00 TL idari para cezası verilmiş, aynı birim tarafından sürücü belgesi geri alma tutanağı düzenlenmiştir.

Davacı, idari para cezasının iptali istemiyle adli yargı yerine itirazda bulunmuştur.

EDİRNE 1. SULH CEZA HAKİMLİĞİ: 22.11.2016 gün ve D.İş:2016/3793 sayı ile; davacı hakkında idari para cezası yanında ehliyetinin geri alınması kararı da verildiği, bu durumda 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/8. maddesine göre idari para cezası yanında idari yargının görev alanına giren kararın da verilmiş olması nedeniyle davanın çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, verilen karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir.

Davacı bu kez, idari para cezası ile sürücü belgesi geri alma tutanağının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmış, Edirne İdare Mahkemesi, 8.12.2016 gün ve E:2016/1629, K:2016/1578 sayı ile, dava dilekçesinin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. ve 5. maddelerine uygun şekilde düzenlenmediği gerekçesi ile dava dilekçesinin aynı Kanun’un 15. maddesi uyarınca bu kararın bildirim tarihinden itibaren otuz gün içinde belirtilen noksanlıklar tamamlanarak yeniden üç ayrı dilekçe ile üç ayrı dava açılmak üzere reddine karar vermiş, bunun üzerine davacı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 44/1-b ve 72.  maddeleri uyarınca verilen toplam olarak 291 TL idari para cezasının iptali istemiyle yeniden idari yargı yerinde dava açmıştır.

 EDİRNE İDARE MAHKEMESİ: 17.2.2017 gün ve D.İş:2017/297 sayı ile; dava konusu idari para cezasının araç kullanırken sürücü belgesini yanında bulundurmadığı ve araçta yüksek sesle müzik dinlediği nedeniyle davacıya verildiği, işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren bir kararın alınmış olmadığı, bu nedenle 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3 ve 27. maddeleri uyarınca davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına ve işin incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesi’nin karar vermesine değin ertelenmesine karar vermiştir.

 İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 05.06.2017 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu’nun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği...” açıkça belirtilmiştir. Bu durum gözetildiğinde, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, “2918 sayılı Kanun’un 44/1-b ve 72. maddeleri uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan dava yönünden oluşan” görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi .

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülten Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, 2918 sayılı Yasa’nın 44/1-b ve 72. maddeleri uyarınca verilen idari para cezasının iptal edilmesi istemiyle açılmıştır.

13.10.1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Adres değişikliklerinin bildirilmesi ve sürücü belgelerinin taşınması zorunluluğu” başlığı altında düzenlenen 44. maddesinde, “Sürücü belgesi sahipleri:

a) İkamet adresi değişikliklerini belgeyi veren kuruluşa otuz gün içinde bildirmek,

b) Araç kullanırken sürücü belgelerini yanlarını bulundurmak ve yetkililerin her isteyişinde göstermek,

Zorundadırlar.

(Değişik : 21/5/1997 - 4262/4 md.)  Bu  madde  hükümlerine  uymayan  sürücüler, 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.” denilmiş;

 “Ses, müzik, görüntü ve haberleşme cihazlarının kullanılması” başlığı altında düzenlenen 72. maddesinde, “Araçlarda ses, müzik, görüntü ve haberleşme cihazları yönetmelikte gösterilen şartlara uygun olarak ve kamunun rahat ve huzurunu bozmayacak şekilde kullanılabilir.

(Değişik: 21/5/1997 - 4262/4 md.) Bu madde hükmüne uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.

Kanun ve yönetmelikte belirtilen şartlara uymayan ses, müzik, görüntü ve haberleşme cihazları ile sürücünün izleme ve kullanma sahası içinde kalan görüntü cihazları araçlardan söktürülür.” hükmü yer almıştır.

 

Uyuşmazlık Mahkemesi, 2918 sayılı Yasa’nın 116. maddesi kapsamında araç tescil plakasına göre düzenlenenler dışında trafik zabıtasınca uygulanan idari para cezalarına karşı açılan davaları; bu uygulamanın idari ceza kapsamında bulunması; Yasada idari cezalarla ilgili davalarda görevli yargı yerini açıkça belli eden bir hükme yer verilmemesi; bu Yasada gösterilen adli cezalara hükmetmekle görevli mahkemeye işaret eden 112. maddeye de herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında ve göreve ilişkin genel ilkelere göre idari yargının görev alanında görmüştür.

Öte yandan, 30.3.2005 gün ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 6.12.2006 gün ve 5560 sayılı Yasa’nın 31. maddesiyle değiştirilen 3. maddesinde," (1) Bu Kanunun;

            a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

            b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

            uygulanır"; Kanunun “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrasında ise "idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir" düzenlemeleri yer almıştır.

            Bu düzenlemelere göre;  Kabahatler Kanunu’nun, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer Kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.

           Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

           Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkeme, artık görevsizlik kararı veremeyip (yeni kanuna göre görevli hale geldiği için) davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

Olayda, olumsuz görev uyuşmazlığının konusu olan idari para cezalarının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 44. maddesinin birinci fıkrası (b) bendi ile 72. maddesi uyarınca verildiği, görev uyuşmazlığının konusu olmayan ancak adli yargı kararına gerekçe yapılan sürücü belgesinin ise, aynı Kanun’un 48/9. maddesi uyarınca alkol ölçümünü reddettiği nedeniyle geri alındığı anlaşıldığından, söz konusu sürücü belgesi ve adli yargı kararı gerekçesinin dayanağı olan,  Kabahatler Kanunu’ndaki düzenlemelerin ortaya çıkardığı bağlantı sorununa çözüm getirilmesi amaçlanarak,  aynı Kanun’un 27. maddesine, 5560 sayılı Kanun ile eklenen sekizinci fıkrasında yer alan;  idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceğine ilişkin düzenleme, olumsuz görev uyuşmazlığının kapsamında bulunmadığından inceleme konusu yapılmamıştır.    

 İncelenen uyuşmazlıkta, öngörülen trafik para cezasının, 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda da bu para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.           

Açıklanan nedenlerle, Edirne İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile, Edirne 1. Sulh Ceza Hakimliğince 22.11.2016 gün ve D.İş:2016/3793 sayı ile verilen görevsizlik kararının, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 44/1-b ve 72. maddeleri uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan dava yönünden verilen kısmının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Edirne İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Edirne 1. Sulh Ceza Hakimliğince 22.11.2016 gün ve D.İş:2016/3793 sayı ile verilen GÖREVSİZLİK KARARININ, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 44/1-b ve 72. maddeleri uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan dava yönünden verilen KISMININ KALDIRILMASINA, 05.06.2017 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Suna

TÜRE

 

 

 

 

 

 

Üye

Turgay Tuncay

VARLI