Ceza Bölümü         2001/66 E.  ,  2001/62 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı          : K.H.

            Yakınan        : M.V.

            Sanık            : V.B. 

            O L A Y          : Gökçebey İlçe Jandarma Karakol Komutanı olarak görevli sanık J. Kad. Bçvş. V.B.'ın, 25.5.1998 günü, bir hırsızlık olayının sanığı olarak yakalanan T.V.'nin Jandarma Karakol binasında sorgusu yapılırken, eşi olan yakınan M.V.'yi ifadesini almak bahanesiyle karakola çağırttığı ve burada yakınana sarkıntılık ettiği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 421, 251. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 3.9.1998 gün ve E:1998/1373, K:1998/505 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Mahkemesi, sanığın yüklenen suçlar nedeniyle cezalandırılmasına karar vermiş, Askeri Yargıtay 2. Dairesi, ifadesi hükme esas olunan tanığın ifadesinin yeminsiz olduğu nedeniyle kararı usulden bozmuştur. 

            JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 1.6.2000 gün ve E:2000/321, K:2000/226 sayıyla; 26.5.2000 tarihinde yürürlüğe giren 26.3.2000 gün ve 24001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4551 sayılı Yasa'nın, 38. maddesi ile Askeri Ceza Kanunu'nun 152. maddesi yürürlükten kaldırıldığından, sanığa yüklenen suçun askeri suç olma niteliği ortadan kalkmış olup, askeri mahalde işlendiği ileri sürülmekte ise de, sanığın emekliye sevk edildiği ve yüklenen eylemin adli görevleri sırasında işlendiği göz önüne alındığında yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Gökçebey Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

            GÖKÇEBEY ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 31.1.2001 gün ve E:2000/142, K:2001/8 sayıyla; yüklenen eylemin, sanığın adli göreviyle ilgili olmadığı, olay tarihinde sanığın asker kişi olduğu, olayın askeri mahalde gerçekleştiği açıklanarak, yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Gökçebey Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.  

 İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ' ın  katılımlarıyla yapılan 11.6.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Cemil KAYILIOĞLU'nun, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 USULE İLİŞKİN İNCELEME :

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

 ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.           

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir. 

26.5.2000 tarihinde yürürlüğe giren 26.3.2000 gün ve 24001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 4551 sayılı Yasa'nın 38. maddesi ile 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun, 152. maddesi yürürlükten kaldırılmış olduğundan sanığa yüklenen "sarkıntılık" suçunun "askeri suç" niteliği ortadan kalkmıştır. 

            Dosya   içinde  mevcut   Zonguldak   İl   Jandarma   Komutanlığı' nın 5. 5. 2000   gün  ve 7200-89-00/1920 yazısından, sanığın, 1999 yılı genel atamalarında Mardin İl Jandarma Komutanlığı emrine atandığı, 3.9.1999 günü disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle emekliye sevk edildiği anlaşılmıştır. 

353 sayılı Yasa'nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir.        

 Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

            Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

            Somut olayda, asker kişi sanık hakkında, askeri mahalde işlendiği ileri sürülen, unsurları ve cezaları Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suç nedeniyle askeri mahkemeye kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanığın emekliye sevk edildiği, dosya içindeki bilgilerden anlaşılmaktadır. Adli yargı yerinin görevsizlik kararı gerekçesinde asker kişi sanığa yüklenen eylemin, askeri mahalde işlendiğinden söz edilmekte ise de; yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça  bağlı bulunmaması ve 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesinin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcüklerinin iptali karşısında, sanığın askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Gökçebey Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Gökçebey Asliye Ceza Mahkemesi'nin 31.1.2001 günlü, E:2000/142, K:2001/8 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 11.6.2001 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.