T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/830

KARAR NO  : 2022/235      

KARAR TR  : 18/04/2022

ÖZET:  Kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluş olan ASKİ'nin haksız eyleminden kaynaklı hasarın rücuan tazmini isteminin ilamsız icra takibine konu edilemeyeceği ve açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı    : S. S. A.Ş.

Vekili      : Av. U. E. C

Adli Yargıda

Davalı    : Kuşadası Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. Ö. F. A

İdari Yargıda

Davalı     : Aydın Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (ASKİ)

Vekili       : Av. B. D

 

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1.Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısı üçüncü kişinin yaşadığı binanın işyerinde su baskını nedeniyle emtianın hasar görmesi nedeniyle poliçe kapsamında sigortalıya ödenen tutarın rücuan ve cebren tahsili maksadıyla Kuşadası 2. İcra Müdürlüğünün 2012/5345 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptali talebiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/12/2017 tarihli ve E.2013/61, K.2017/708 sayılı kararı ile, davalı belediye yönünden davanın kabulüne ve itirazın iptaline karar verilmiştir.

 

3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 22/01/2021 tarihli ve E.2018/696, K.2021/79 sayılı kararı ile, "hizmet kusurundan kaynaklı uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu" gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve davalı belediye yönünden yargı yolu caiz olmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine kesin olarak karar verilmiştir.

4. Davacı vekili, bunun üzerine idari yargı yerinde tam yargı davası açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

5. Aydın 1. İdare Mahkemesinin 29/03/2021 tarihli ve E.2021/248, K.2021/274 sayılı kararı ile, davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.

6. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesinin 14/10/2021 tarihli ve E.2021/1204, K.2021/1785 sayılı kararı ile, "uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu ve 2247 sayılı Kanun'un 19.maddesi gereğince olumsuz görev uyuşmazlığı çıkarılması gerektiği" gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve mahkemesine iadesine kesin olarak karar verilmiştir.

7. Aydın 1. İdare Mahkemesinin 10/12/2021 tarihli ve E.2021/1053 sayılı ara kararı ile, "ilamsız takibe yapılan itirazın iptali davasının görümünde adli yargının görevli olduğu" gerekçesiyle olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için 2247 sayılı Kanun'un 19.maddesi gereğince dava dosyalarının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin ertelenmesine karar verilmiştir.  

III. İLGİLİ HUKUK

              A. Mevzuat

                         

8. Anayasa'nın 125. maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:

 

"İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür."

         

9. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

 

             10. 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 1. maddesi şöyledir:

 

"İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü kurulmuştur.

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü bu Kanunda İSKİ olarak anılır.

Genel Müdürlüğün hizmeti, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin görev alanı ile sınırlıdır. Ancak, şehrin yararlandığı su kaynaklarının korunmasına ilişkin hizmetler, büyük şehir belediye sınırları dışında da olsa bu kuruluş tarafından yürütülür. Ayrıca İçişleri ile Bayındırlık ve İskan bakanlıklarının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu anasistem ile ilgili başka belediye ve köylerin su ve kanalizasyon işlerini de bu Genel Müdürlüğe verebilir.

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi, İstanbul Büyük Şehir Belediyesine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluştur. İSKİ personeli 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tabidir. "

      11. 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İSKİ) Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un Ek-5. maddesinde; bu Kanunun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı kuralı yer almaktadır.

 

        12. 20/11/1981 tarih ve 2560 sayılı Kanun'a 3305 sayılı Kanun'la Değişik Geçici 10. madde ve Bakanlar Kurulu’nun 13/03/2014 tarih ve 2014/6072 sayılı Kararı ile Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olarak kurulmuş ve daha sonra büyükşehir belediyesinden ayrılmış olan Aydın Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (ASKİ), müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluştur.

            

13. Öte yandan, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 42. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

 

"İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz."

 

B. Yargı Kararları

         

          14. Uyuşmazlık Mahkemesinin 05/04/2021 tarihli ve E.2021/28, K.2021/144 sayılı kararında, özetle; "2004 sayılı Kanun'un 42. maddesinin 3. fıkrasında yapılan değişiklikve Anayasa Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve E.2020/78, K.2020/59 sayılı kararı doğrultusunda; idari yargının görev alanına giren konulara ilişkin uyuşmazlıkların, itirazın iptali davası yoluyla görülmesi mümkün olmadığından Mahkemece içtihat değişikliğine gidildiği ve davalı idarenin (İSKİ) hizmet kusuru nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi niteliğindeki davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğine" karar verilmiştir.

 

              15. Anayasa Mahkemesinin bir itiraz başvurusu sonucu vermiş olduğu 22/10/2020 tarihli ve E.2020/78, K.2020/59 sayılı kararının gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

 

   "... 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 42. maddesinin üçüncü fıkrasında 'İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz. ', geçici 13. maddesinde ise 'îdari yargının görev alanına giren konularda, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılmış ilamsız icra takipleri hakkında, talep üzerine icra müdürünce 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca dosya üzerinden düşme kararı verilir ve karar alacaklıya resen tebliğ edilir. Alacaklı, düşme kararının tebliğinden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurabilir. Düşme kararının kesinleşmesinden itibaren otuz gün içinde idari yargı merciinde dava açılabilir. Düşme talebinin reddine veya düşme kararı hakkındaki şikayetin kabulüne ilişkin karar kesinleşmeden takibe devam edilemez./ Birinci fıkra kapsamındaki ilamsız icra takipleri hakkında açılmış itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davalarında talep üzerine, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Tarafların yaptığı takip ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti üzerlerinde bırakılır. Bu kararın kesinleşmesi üzerine takip dosyası icra müdürlüğüne iade edilir ve takip hakkında birinci fıkra uyarınca işlem yapılır. ' hükümlerine yer verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da 16/10/2018 tarihli ve E.2017/4-1458, K.2018/1437 sayılı kararında idari yargının görev alanına giren konulara ilişkin uyuşmazlıkların itirazın iptali davası yoluyla görülmesinin mümkün olmadığına ve bu uyuşmazlıkların idari yargı yerlerince görülmesi gerektiğine karar vermiştir.

   Açıklanan nedenlerle bakılmakta olan uyuşmazlık idari yargı mercileri tarafından çözülmesi gereken bir uyuşmazlık olup itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bu uyuşmazlığa bakma görevi bulunmamaktadır. ..."

 

              16. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/10/2018 tarihli ve E.2017/4-1459, K.2018/1437 sayılı kararında, özetle; "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapılan yol ve kaldırım çalışmaları sırasında davacı özel hukuk tüzel kişisinin kablo tesislerine zarar verildiğinden bahisle açılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının 2004 sayılı Kanun'un42. ve geçici 13.maddeleri uyarınca yargı yolunun caiz olmadığına ve bu uyuşmazlıkların idari yargı yerlerince görülmesi gerektiğine" hükmedilmiştir.

              IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

17. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL’ın başkanlığında, Üyeler Birol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 18/04/2022 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, başvuran mahkemece, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece dava dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

18. Raportör-Hakim Murat UÇUR'un davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

19. Dava, sigortalı işyerini su basmasından dolayı işyerindeki emtianın hasara uğraması sonucu sigortalıya poliçe kapsamında ödenen maddi hasar tutarının rücuan tazmini talebiyle açılmıştır.

 

20. Kamu hizmeti yürüten idarenin bu hizmeti yürüttüğü sırada verdiği zararın tazmini istemiyle açılan dava, kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, bu hizmetin yürütülmesinde hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanmasını gerektirmektedir. Bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı Kanun'un ilgili maddesi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.

 

21. Yukarıda anılan mevzuat hükümleri ve yerleşik içtihatlar uyarınca, kamu tüzel kişiliğini haiz Aydın Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün (ASKİ) hizmet kusurundan kaynaklı haksız eylemi sonucu oluşan zararın ilamsız icra takibine ve dolayısıyla itirazın iptali davasına konu edilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır ( § 13 ).

 

22. Bu durumda, davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi niteliğindeki davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

23. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Aydın 1. İdare Mahkemesinin başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

 

B. Aydın 1. İdare Mahkemesinin 10/12/2021 tarihli ve E.2021/1053 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE,

 

18/04/2022 tarihinde, Üye Birol SONER, Üye Nilgün TAŞ ve Üye Doğan AĞIRMAN'ın KARŞI OYLARI ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.    

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Birol                             Nilgün                          Doğan      

             TOPAL                     SONER                          TAŞ                        AĞIRMAN        

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Aydemir                         Nurdane                         Ahmet

                                              TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KARŞI OY

 

 

Dava, davacıya ait tesislere hasar verildiğinden bahisle meydana gelen maddi zararın cebren tahsili maksadıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

 

ASKİ (Aydın Su ve Kanalizasyon İdaresi) Genel Müdürlüğü, Türk Ticaret Kanununda öngörülen biçimde özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olması yanında, ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte; yaptığı işler itibarıyla da ticarethane sayılmakta ve sonucu itibariyle de çok açık biçimde tacir sıfatını taşımakta olduğu; özel hukuk hükümlerine tabi ve ticari şekilde işletilen, tacir sıfatını taşıyan davalı ASAT'ın haksız fiilinden kaynaklanan eldeki davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.

 

 

 

              Üye                                                Üye                                                       Üye

      Birol SONER                                   Nilgün TAŞ                                      Doğan AĞIRMAN