T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

            ESAS   NO : 2020/399

            KARAR NO : 2020/608

            KARAR TR: 26.10.2020

ÖZET : Adli yargı yerince verilen karar "görevsizlik kararı" niteliğinde olmadığından2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk

 

 

 

 

 

 

 

KARAR  

 

 

 

Davacı: Sakarya Elektrik Dağtım A.Ş.(SEDAŞ)

Vekilli : Av.E.S.

Davalı :  Şekerpınar (Çayırova) Belediye Başkanlığı

Vekilli : Av. Ş.Y.

 

OLAY : Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde özetle; 27.09.2005 tarihinde 11 yaşındaki E.S.'in oyun amacı ile çıktığı sokaktaki ağaçta elektrik çarpması ve ağaçtan düşmesi nedeni ile hayatını kaybettiği; müteveffanınmirasçıları tarafından davacı şirket ile Şekerpınar (Çayırova) Belediye Başkanlığı aleyhine Gebze 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/211 E sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası açıldığı; yapılan yargılama sonucunda dosyada kusur oranlarının belirlenmesi amacı ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre her bir davalının %50’şer kusurlu bulunduğu; alınan kusur raporuna dayanılarak hesap bilirkişine dosya verilmek suretiyle maddi zarar miktarının hesaplandığı ve sonrasında yerel mahkemece 2009/487 K sayılı ilam kurulduğu; Kurulan ilamda davacı şirket ile davalı belediyenin müştereken ve müteselsilen tazminattan sorumlu tutulduğu; ölen E.S. mirasçıları tarafından söz konusu ilamın Gebze 2 İcra Müdürlüğünün 2010/1211 E nolu dosyası ile takibe konu edilmesi üzerine icra tehdidi altında dosya borcunun tamamının 100.000,00 TL olarak davacı tarafından ödendiği; yapılan yargılama ile davalı belediyenin kusur oranının belirlendiği; bu nedenle davacı tarafından tamamının ödenen ve davalının belirlenen kusur oranına denk düşen 50.000,00 TL'nin dava yolu ile talep edilmesinin zorunluluğunun hasıl olduğu ileri sürülerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi talebiyle adli yargı yerinde rücuen alacak davası açılmıştır.

GEBZE 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 12.5.2015 gün ve E:2011/630, K:2015/340 sayı ile, “Davacı vekili dava dilekçesinde; Gebze 1. Asliye Hukuk Mah.nin 2006/211 E.nolu dosyası üzerinden verilen karar ile müvekkilinin ve diğer davalı belediyenin %50'şer kusurlu bulunduklarını, kurulan ilamda müvekkili ile davalı belediyenin müştereken ve müteselsilen tazminattan sorumlu tutulduğunu, Gebze 2. İcra Müd.nün 2010/1211 E.nolu dosyası ile takibe girişilmesi üzerine icra tehdidi altında dosya borcunun tamamı olan 100.000,00-TL'nin müvekkili tarafından ödendiğini ifade ve özetle; müvekkili tarafından tamamı ödenen ve davalının belirlenen kusur oranına denk düşen 50.000,00-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

 

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu Gebze 1. Asliye Hukuk Mah.nin 2006/211 E.nolu dosyası üzerinden verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay bozma ilamında) davalılardan Çayırova Belediye Başkanlığı açısından yargı yolu bakımından Mahkemenin görevsiz olduğu yönünde karar verdiğinden, Mahkemece verilen kararın ortadan kalktığını, Yargıtay'ca bozulmuş bir Mahkeme kararına dayanılarak davacının kendi inisiyatifı ile ödemiş olduğu bedelin müvekkilinden tahsil edilmesi talebinin hukuki dayanağı olmadığını ifade ve özetle; davanın reddini talep etmiştir.

Yargılama aşamasında deliller toplanmış; Gebze 2. İcra Müd.nün 2010/1211 E.nolu dosyası, Gebze 1. Asliye Hukuk Mah’nin 2011/669 (bozmadan önce 2006/211) E.nolu dosyası dosyamıza alınmıştır.

Talep, cevap, Mahkememizin 2011/669 E.nolu dosyası, Gebze 2. İcra Müd.nün 2010/1211 E.nolu dosyası ve dosya tüm kapsamıyla değerlendirildiğinde; Mahkememizce daha önce verilen karar görev yönünden bozulmuş ve devam eden yargılama ile davalı belediye başkanlığı yönünden yargı yolu uyuşmazlığı nedeni ile dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar verilmiş olmakla, bu şekli ile davalı belediye açısından birlikte sorumluluğa ilişkin hüküm ortadan kalkmış olduğundan ve adli yargı yerinde bozma ve yargı yolu açısından, davalı yönünden sorumluluk durumu tartışılamayacağından davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1 -Davanın REDDİNE…” karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı şirket vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

KOCAELİ 1.İDARE MAHKEMESİ: 6.6.2018 gün ve E:2018/430, K:2018/676 sayı ile,2577 sayılı Kanun hükmünde sayılan idari dava türleri arasında yer almayan dava konusu uyuşmazlığın, adli yargı kararının yerine getirilmesi sonucu ödenen tazminatın kusuru oranına tekabül eden kısmının davalı idareden tahsili için açılan bir rücu davası niteliğinde bulunduğu ve Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmış, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı Sakarya Elektrik Dağtım A.Ş. vekili Uyuşmazlık Mahkemesine hitaplı dilekçesi ile Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.5.2015 gün ve E:2011/630, K:2015/430 sayılı kararı ile Kocaeli 1. İdare Mahkemesinin 6.6.2018 gün ve E:2018/430, K:2018/676 sayılı kararları arasında olumsuz görev uyuşmazlığının doğduğunu ileri sürerek görevli yargı yerinin belirlenmesi talebinde bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün,Burhan ÜSTÜN’ün Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 26.10.2020 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Anayasanın "Uyuşmazlık Mahkemesi" başlıklı 158. maddesinde;

"Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir. Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye yapar.

 

 

Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır." hükmüne yer verilmiş;

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. Maddesinde, “Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…”,

14. maddesinde; “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmiş;

Aynı Yasanın "İncelemede izlenecek sıra" başlıklı 27. maddesinde;

"Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder" kuralına yer verilmiştir.

Anılan düzenlemelere göre, davanın taraflarınca 14. madde kapsamında Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulabilmesi için, adli ve idari yargı yerlerince (yargı yolu bakımından) verilmiş görevsizlik kararlarının kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, müteveffa Engin SÖNMEZ'in anne, baba ve kardeşi tarafından tazminat istemiyle Sakarya Elektrik Dağtım A.Ş. ve Çayırova Belediye Başkanlığı'na karşı açılan ve Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2006/211 sayıyla kayıtlı dava dosyasında verilen 13/11/2009 günlü K:2009/487 sayılı karar ile, "Davalıların kaza olayından yarı yarıya sorumlu olduğundan maddi tazminat isteminin kabulü ve manevi tazminat isteminin de kısmen kabulüyle davacılardan Sevginar için 11.224,34 TL maddi ve 15.000,00-TL manevi tazminat, davacı Erdinç için 9.229,73-TL maddi tazminat, 15.000,00-TL manevi tazminat, davacı Ergün için 4.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/09/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline" yönünde karar verildiği, her iki davalı tarafından temyiz edilen bu kararın, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 26/04/2011 günlü E:2010/3973, K:2011/4731 sayılı kararı ile; Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye yüklenen maddi ve manevi tazminat yönünden çifte ödemeye (tahsilde tekerrüre) yol açmayacak biçimde karar verilmek üzere bozulmasına, Şekerpınar (Çayırova) Belediye Başkanlığı yönünden ise idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, Yargıtay'ın bozma kararına uyarak Gebze 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/669 esasına kayıtlı dava dosyasında verilen 09/09/2014 tarih E:2014/397 sayılı karar ile, "1- Davanın, davalı Belediye Başkanlığı yönünden yargı yolu uyuşmazlığı nedeniyle dava şartı eksikliğine bağlı olarak usulden reddine, 2- Davalı SEDAŞ yönünden ise, davacılardan Sevginar için 11.224,34 TL maddi ve takdiren 15.000,00-TL manevi tazminat, davacı Erdinç Sönmez için 9.229,73-TL maddi tazminat, takdiren 15.000,00-TL manevi tazminat, davacı E.S. için takdiren 4.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/09/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı SEDAŞ'tan hakkında usulden red kararı verilen Belediye Başkanlığı aleyhine davacılar tarafından İdari Yargı yerinde açılabilecek maddi ve manevi tazminat davası ve olası kabul kararı sonucu tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde tahsili ile davacılara verilmesine, manevi tazminat açısından fazlaya ilişkin isteğin reddi" yönünde karar verildiği, kararın bu haliyle temyiz edilmeksizin 12.04.2018 tarihinde kesinleştiği, hükmedilen bedelin tamamının davacı SEDAŞ tarafından davalılara ödendiği, davacı tarafından ödenen tazminat bedelinin kusur oranı karşılığı olan 50.000,00-TL'nin Çayırova Belediye Başkanlığından tahsili istemiyle Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan tazminat davasının 12/05/2015 tarih ve E:2011/630, K:2015/340 sayıyla reddine karar verildiği, taraflarca temyiz edilmeksizin 29/03/2018 tarihinde kesinleşmesi üzerine iş bu defa da ödenen tazminat bedelinin kusur oranı karşılığı olan 50.000,00-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek reeskont faiziyle tazmini istemiyle idari yargı yerinde bakılan davanın açıldığı; Kocaeli 1. İdare Mahkemesinin E:2018/430, K:2018/676 sayılı kararı ile 2577 sayılı Kanun hükmünde sayılan idari dava türleri arasında yer almayan dava konusu uyuşmazlığın, adli yargı kararının yerine getirilmesi sonucu ödenen tazminatın kusuru oranına tekabül eden kısmının davalı idareden tahsili için açılan bir rücu davası niteliğinde bulunduğu ve Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Davacı Sakarya Elektrik Dağtım A.Ş. vekili Uyuşmazlık Mahkemesine hitaplı dilekçesi ile Gebze 1. Asliye hukuk Mahkemesinin 12.5.2015 gün ve E:2011/630, K:2015/430 sayılı kararı ile Kocaeli 1. İdare Mahkemesinin 6.6.2018 gün ve E:2018/430, K:2018/676 sayılı kararları arasında olumsuz görev uyuşmazlığının doğduğunu ileri sürerek görevli yargı yerinin belirlenmesi talebinde bulunmuştur.

Olayda, Gebze 1. Asliye Hukuk mahkemesinin 12.5.2015 gün ve E:2011/630, K:2015/340 sayılı kararının daha önce bir görevsizlik kararına (E:2011/669) atıfta bulunularak davanın reddine ilişkin bir karar olduğu, dolayısıyla, idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş, yargı yolunu değiştirmeye yönelik bir görevsizlik kararı niteliğinde olmadığı; adli ve idari yargı yerleri arasında görev uyuşmazlığı oluştuğundan söz etmenin mümkün bulunmadığı görülmektedir.

Bu durumda 2247 sayılı Yasa'nın 14. Maddesinde öngörülen koşulları gerçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 14. Maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun aynı Yasanın 27. Maddesi uyarınca reddigerekmiştir.

             

              S O N U Ç :   2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 26.10.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                        Üye                               Üye                              Üye                        

      Burhan                       Şükrü                          Mehmet                          Birol      

       ÜSTÜN                  BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

 

 

                                    Üye                                Üye                              Üye                                                    

                                  Aydemir                        Nurdane                          Bilal

                                   TUNÇ                           TOPUZ                    ÇALIŞKAN