Hukuk Bölümü 1996/38 E., 1996/103 K.

  • İDARİ PARA CEZASININ KALDIRILMASI DAVASI
  • KAÇAK İNŞAAT
  • RUHSATSIZ VE KAÇAK İNŞAATIN KIYI ÇİZGİSİNDE OLUP OLMADIĞININ TESPİT EDİLEMEMESİ
  • 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 42 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Bursa Mudanya İlçesi, Mesudiye Köyü Papazharmanı mevkiinde, ruhsat alınmadan kaçak yapı yapıldığı Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü elemanlarınca tespit edilerek, davacıya valilik oluru ile 3194 sayılı İmar Yasası'nın 42. maddesi uyarınca 53.420.000 lira idari para cezası kesilmiştir.

    Davacı vekili kesilen cezanın kaldırılması veya asgari hadde indirilmesi istemiyle 30.9.1994 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    BURSA 1. SULH CEZA MAHKEMESİ; 14.10.1994 gün ve 3096-3073 sayıyla; anlaşmazlığın 3621 sayılı Kıyı Yasasını ilgilendirdiği bu nedenle davanın çözümünün idari yargı yerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı aynı istekle 10.11.1996 tarihinde idare mahkemesine başvurmuştur.

    BURSA 2. İDARE MAHKEMESİ; 29.3.1996 gün ve 94/1158 sayıyla; Getirtilen belgelerin incelenmesinden cezanın 3194 sayılı Yasa'nın 42. maddesine dayanılarak verildiği, gerek işlemde gerekse idarenin savunmasında 3621 sayılı Kıyı Yasası'ndan hiç sözedilmediği, yapının kıyıya yakın olmasının işlemin dayandığı yasa maddesini değiştirmiyeceği, 3194 sayılı Yasa'nın 42. maddesinde bu madde uyarınca kesilen cezalara 7 gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edileceği hükmü karşısında davanın adli yargı yerinin görevine girdiği gerekçesiyle ve daha önce adli yargı yerince görevsizlik kararı verildiğinden, 2247 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi istemiyle Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulmasına karar vermiş, idare mahkemesi dosyasını Uyuşmazlık Mahkemesi'ne göndermiş, dosya 6.6.1996 gün ve 71 sayıyla kayda alınmıştır.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Selçuk Tüzün'ün Başkanlığında, O. Hulusi Mustafaoğlu, Süleyman Sezen, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, Dr. Erol Alpar ve Ertuğrul Taka'nın katılmaları ile yaptığı 23/12/1996 günlü toplantıda, raportör Hakim Ayten Anıl'ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı Erdoğan Güneş ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı Sinan Yörükoğlu'nun adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki sözlü ve yazılı açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dava, ruhsatsız ve kaçak inşaat yapıldığı gerekçesiyle 3194 sayılı İmar Yasası'nın 42. maddesi uyarınca valilikçe kesilen idari para cezasının kaldırılması yahut en az hadde indirilmesi istemiyle açılmıştır.

    Olay yerinde açıklandığı gibi, sulh ceza mahkemesi inşaatın deniz kıyısında olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla para cezasının 3621 sayılı Kıyı Yasası'na göre verilmiş ceza olduğu, bu nedenle davanın çözümünün aynı Yasa'nın 15. maddesi uyarınca idari yargı yerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İdare Mahkemesi de cezanın ruhsatsız yapı için 3194 sayılı İmar Yasası'na göre verildiği, bu sebeple davanın aynı Yasa'nın 42. maddesi hükmü uyarınca sulh ceza mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

    Uyuşmazlık Mahkemesi daha önce 5.6.1995 gün ve 27-28 sayılı kararında kaçak ve ruhsata aykırı yapılar nedeniyle idarece 3194 sayılı Yasa uyarınca kesilen idari para cezalarında yapının, 3621 sayılı Kıyı Yasasında belirtilen 100 metrelik kıyı şeridinde bulunması, bu konunun tartışmasız olması halinde, olayla ilgili olan özel (Kıyı Yasası) Yasa hükmünün uygulanacağı gerekçesiyle davanın görüm ve çözümünün 3621 sayılı Yasa'nın 15. maddesine göre idare mahkemesine ait olduğuna karar vermiştir.

    Dava dilekçesinde davacı vekilinin ısrarla yapının sahilde olduğunu ileri sürmesi karşısında, yapının Kıyı Yasası'nda öngörülen kıyı şeridinde bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla davalı idareden dava konusu inşaatın 3621 sayılı Yasayla belirlenen kıyı şeridinde olup olmadığı sorulmuş, buna verilen 5.7.1996 gün ve 5615 sayılı cevapta: Mülkiyet tespiti yapılmayan yerde tapulama ve kadastro çalışmaları sonucu kıyı şeridinin belirlenmediği, henüz çalışmalar yapılmadığından istenilen bilginin verilemiyeceği bildirilmiştir.

    Konuya bir çözüm getireceği düşünülerek davalı idareden davlalı inşaatın kıyıya olan mesafesinin 3 kişilik teknik bir heyetçe ölçümlenerek bilgi verilmesi istenilmiş ise de bu tür bir ölçümlemenin kıyı kenar çizgisi tespiti olup, tespit şeklinin Yasada belirlendiği ve tespit sonunda Bakanlık onayı gerektiği, bu nedenle bunun da mümkün olmadığı şeklinde cevap verilmiş böylece yapının Kıyı Yasasında öngörülen 100 metrelik kıyı çizgisi içinde olup olmadığı anlaşılamamıştır.

    İdarenin kesilen para cezası için valilik oluru alınmasına ilişkin 8.9.1994 gün ve 9954 sayılı yazılarında ve davacıya tebliğ edilen 19.9.1994 gün ve 9498 sayılı yazıda, cezanın 3194 sayılı Yasa'nın 42. maddesine göre kesildiği belirtilmektedir.

    3194 sayılı İmar Yasası'nın 42. maddesinin Birinci Fıkrasında yazılı fiiller dışında bu Yasa'nın 28., 33., 34., 39. ve 40. maddelerinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen mal sahiplerine, 500.000 liradan 25.000.000 liraya kadar para cezası verileceği, bu cezalara karşı cezanın tebliğinden itibaren 7 gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edilebileceği hükmü yer almış, davacıya gönderilen tebliğ belgesinde de itiraz mercii olarak sulh ceza mahkemesi gösterilmiştir.

    Açıklanan nedenlerle davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi, Bursa 2.

    İdare Mahkemesinin 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesi uyarınca yaptığı başvurunun kabulüyle, Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Bursa 2. İdare Mahkemesi'nin başvurusunun kabulü ile Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.10.1994 günlü, 3096-3073 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 23.12.1996 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.