T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/673

KARAR NO  : 2022/699      

KARAR TR  : 26/12/2022

ÖZET: Mahkumiyet kararının infazı sırasında, haksız olarak verilen disiplin cezası nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı  : D. V

Vekili    : Av. Ö. N

Davalı   : Adli Yargıda

                              Kayseri Defterdarlığı Muhakemat Müdürlüğü

Vekili    : Av. H. U

İdari Yargıda

Adalet Bakanlığı

 

I. DAVA KONUSU OLAY

1. Davacı vekili, müvekkilinin, Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumundahükümlü olarak bulunmakta iken, 25/01/2019 tarihinde izin dönüşünde üst ve eşya araması sırasında el valizinde cep telefonu bulunduğu iddiası üzerine başlatılan disiplin soruşturması sonucunda, Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 31/01/2019 tarih, 2019/63 sayılı kararı ile “11 gün hücreye koyma” cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, bahse konu disiplin cezasının dayanağının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendi olduğunu, müvekkiline tebliğ edilen 31/01/2019 tarih ve 2019/63 sayılı kararda; "Her türlü ateşli silâh, mermi, patlayıcı madde, kesici, delici, yaralayıcı, bereleyici alet, yakıcı, aşındırıcı, boğucu, bayıltıcı, kör edici gaz ve ecza, her türlü zehir ve uyuşturucu ilâç ve madde, cep telefonu, telsiz ve sair elektronik haberleşme aracını kuruma sokmak, bulundurmak, kullanmak" gereğince "11 Gün hücreye koyma cezası ile cezalandırıldığı"nın bildirildiğini, söz konusu disiplin cezasına yapılan itirazın Sivas İnfaz Hakimliğinin E.2019/298, K.2019/653 sayılı kararı ile reddedildiğini, red kararı üzerine Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edildiğini, ancak Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinin D.İş.No.2019/558 sayılı kararı ile itirazın kesin olarak reddedildiğini, bunun üzerine Sivas İnfaz Hakimliğinin yukarıda numarası belirtilen dosyada 5275 sayılı Kanun'un 48/3-a maddesinin 1. cümlesi uyarınca müvekkili hakkında verilen disiplin cezasının kesin olarak onaylandığını, bu kararın akabinde müvekkiline verilen disiplin cezasının infazı amacıyla 26/04/2019 tarihinde müvekkilinin Sivas Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderildiğini,disiplin soruşturması sonucunda Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından TCK'nın 297/1. maddesi uyarınca infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmaya teşebbüs suçundan müvekkili hakkında Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin E.2019/211 sayılı dosyasında dava açıldığını ve Mahkemenin K.2021/402 sayılı kararı ile beraat kararı verildiğini, söz konusu kararın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 10/09/2021 tarihinde vermiş olduğu "İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi" kararı ile birlikte kesinleştiğini, bu karar üzerine disiplin cezasının kaldırılması amacıyla Sivas İnfaz Hakimliğine müracaatta bulunulması üzerine İnfaz Hakimliğinin 02/11/2021 tarihli ve E.2019/298, K.2019/653 sayılı Ek Kararı ile disiplin cezasını kaldırdığını ve bu kararın 10/11/2021 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili hakkında verilen hücre hapsi cezasının Sivas İnfaz hakimliği tarafından onaylanması ile birlikte Sivas Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 26/04/2019 tarih, 2019/8 sayılı "Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna İade Kararı" ile birlikte disiplin cezasının infaz sürecinin başladığını, müvekkilinin işbu disiplin cezası ile birlikte denetimli serbestlikten yararlanma hakkını kaybettiğini, bu disiplin cezası olmasaydı müvekkilinin cezasının infazını açık ceza infaz kurumunda tamamlayabileceğini, bu süreçte babasını kaybettiğini, izne çıkamadığı için küçük yaştaki çocuklarını göremediğini, yine açık ceza infaz kurumunda sürekli olarak ailesiyle telefonda görüşebilirken kapalı infaz kurumunda bu imkandan da yoksun kaldığını, hasta olan babasıyla telefonda konuşamadığını, özellikle hücrede kaldığı dönemde psikolojisinin iyice bozulduğunu ve bu sürecin başlamasıyla birlikte ağır depresyon ilaçları kullandığını, müvekkilinin hücre cezası ve kapalı infaz kurumunda kalmasının kendisinde şiddetli elem ve ızdıraba neden olduğunu ileri sürerek, manevi tazminat taleplerinin kabulü istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. Adli Yargıda

2. Kayseri 6. Ağır Ceza Mahkemesi 25/03/2022 tarihli ve E.2021/17, K.2022/65 sayılı kararı ile, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinden sözederek, tazminat istemine konu olabilecek hukuki aykırılıkların tek tek sayıldığını, davacının hakkında uygulanan disiplin cezasına konu hücre cezasının infazı nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep ettiğini, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141-144 maddelerinde Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat talebinde bulunulabileceğinin düzenlendiğini, CMK'nın 141. maddesinin ilk fıkrasında "suç soruşturması ve kovuşturması sırasında" koruma tedbirlerindeki hukuka aykırılıklar için tazminat verilebileceğinin düzenlediğini, infaz aşamasında meydana gelen hukuka aykırılıkların madde kapsamında bulunmadığını, madde metninde bu aykırılıkların tahdidi olarak sıralandığını, bu sonuca göre suç soruşturma ve kovuşturması dışında kalan hallerde bu madde hükümlerinin uygulanmayacağını, davacının talebinin kanun maddesinde sayılan hal ve şartlardan hiç birisi ile uyumlu olmadığını belirterek, davanın reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.

3. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi 26/05/2022 tarihli ve E.2022/424, K.2022/689 sayılı kararı ile, davanın idari yargı yerinin görev alanında kaldığı ve bu mahkemeler önünde tazminat isteminde bulunabileceği gözetilip, görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek, davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde görüldüğü gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-4. maddesi gereğince Kayseri 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü kaldırılan ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

4.Kayseri 6. Ağır Ceza Mahkemesi 14/06/2022 tarihli ve E.2022/410, K.2022/183 sayılı kararı ile, davacı hakkında "Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat" talebiyle açılan kamu davasında tazminat talebi hususunda yargılama yapma görev ve yetkisinin idare mahkemesine ait olduğunu belirterek, CMK'nın 3.4.5. maddeleri gereğince mahkemelerinin görevsizliğine, görevsizlik kararı kesinleştiğinde davacıya 2577 sayılı İYUK'nın 9. maddesi gereği otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabileceğinin ihtarına karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

5. Davacı vekili, aynı istemlerle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

B. İdari Yargıda

6. Sivas İdare Mahkemesi 26/10/2022 tarihli ve E.2022/1242 sayılı kararı ile, davanın mahkumiyet kararının açık ceza infaz kurumunda infazı sırasında, haksız olarak verilen disiplin cezası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemiyle açıldığının anlaşıldığını, davacının iddialarının, 4675 sayılı Kanun'un 4. maddesinde yer alan “...disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun, veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu iddiasına” ilişkin olduğunu, bu şikayetleri incelemenin ve karara bağlamanın İnfaz Hâkimliğinin görevinde olduğunu belirterek, bu konulardaki şikayetlere bakmakla adli yargı yerinin görevli olduğu dolayısıyla, aynı şikayetten kaynaklanan tazminat istemli davalara da adli yargı yerinde bakılacağı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca, görevli yargı merciinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına karar vermiştir.

III. İLGİLİ HUKUK

A. Mevzuat

7. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un, “Açık ceza infaz kurumları” başlığı altında düzenlenen 14. maddesi şöyledir:

 

“(1) Açık ceza infaz kurumları, hükümlülerin iyileştirilmelerinde, çalıştırılmaları ve meslek edindirilmelerine öncelik verilen, firara karşı engelleri ve dış güvenlik görevlisi bulunmayan, güvenlik bakımından kurum görevlilerinin gözetim ve denetimi ile yetinilen kurumlardır. Açık ceza infaz kurumları ihtiyaca göre ayrıca;

a) Kadın açık ceza infaz kurumları,

b) Gençlik açık ceza infaz kurumları,

Şeklinde kurulabilir.

(3) (Değişik:14/4/2020-7242/18 md.) Hükümlülerin kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarına 89 uncu madde uyarınca yapılan değerlendirme sonucunda karar verilir.

(5) (Ek:14/4/2020-7242/18 md.) Doğrudan açık ceza infaz kurumuna alınanlar dahil olmak üzere bu kurumlardabulunan hükümlülerden;

a) Firar edenler veya başka bir fiilden dolayı haklarında tutuklama kararı verilenler idare ve gözlem kurulu kararıyla,

b) Kınamadan başka bir disiplin cezası alıp, bu cezası kesinleşmiş olanlar veya asayiş ve düzenin sağlanması amacıyla disiplin cezası kesinleşmemiş olsa bile eylemi kurum düzeni ya da kişi güvenliği bakımından tehlike oluşturanlar idare ve gözlem kurulu kararıyla,

c) Açık ceza infaz kurumu şartlarına veya çalışma koşullarına uyum sağlayamayacakları saptananlar idare ve gözlem kurulunun kararı ve infaz hâkiminin onayıyla, kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilirler.

(6) (Ek:14/4/2020-7242/18 md.) Hükümlülerin, suç ve ceza türlerine göre, açık ceza infaz kurumlarına ayrılıp ayrılmamalarına, açık ceza infaz kurumlarında geçirecekleri sürelere, kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilmelerine, doğrudan açık ceza infaz kurumlarına alınmalarına, doğrudan açık ceza infaz kurumlarına alınanların kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilmelerine ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte gösterilir.”

 

8. “Disiplin cezalarının niteliği ve uygulama koşulları” başlıklı 37.maddesi şöyledir:

 

“(1) Hükümlü hakkında kurumda, düzenli bir yaşamın sürdürülmesi, güvenliğin ve disiplinin sağlanması bakımından kanun, yönetmelikler ile idarenin uyulmasını emrettiği veya gerekli kıldığı davranış ve tutumları, kusurlu olarak ihlâl ettiğinde, eyleminin niteliği ile ağırlık derecesine göre Kanunda belirtilen disiplin cezaları uygulanır. (Ek cümle:14/4/2020-7242/23 md.) Hükümlünün duruşma, sağlık, eğitim ve çalışma gibi nedenlerle geçici olarak kurum dışında bulunduğu yerler de bu fıkranın uygulanması bakımından kurum olarak kabul edilir.

(2) Suç oluşturan eylemlerden dolayı açılan kamu davası, disiplin soruşturması yapılmasını ve cezanın uygulanmasını engellemez."

 

9. “Disiplin cezaları ve tedbirleri” başlıklı 38. maddesi şöyledir:

“ (1) Çocuklar haricindeki hükümlüler hakkında uygulanabilecek disiplin cezaları ağırlık derecesine göre şunlardır:

a) Kınama.

b) Bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma.

c) Ücret karşılığı çalışılan işten yoksun bırakma.

d) Haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama.

e) Ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma.

f) Hücreye koyma.

(2) Toplu, bedensel, zalimane, insanlık dışı veya küçültücü cezalar disiplin cezası olarak uygulanamaz.”

 

10. “Hücreye koyma” başlıklı 44. maddesi şöyledir:

“ (1) Hücreye koyma cezası, hükümlünün eylemlerinin nitelik ve ağırlığına göre bir günden yirmi güne kadar, açık havaya çıkma hakkı saklı kalmak üzere, geceli ve gündüzlü bir hücrede tek başına tutulması ve her türlü temastan yoksun bırakılmasıdır.

...

(3) On bir günden yirmi güne kadar hücreye koyma cezasını gerektiren eylemler şunlardır:

...

g) Her türlü ateşli silâh, mermi, patlayıcı madde, kesici, delici, yaralayıcı, bereleyici alet, yakıcı, aşındırıcı, boğucu, bayıltıcı, kör edici gaz ve ecza, her türlü zehir ve uyuşturucu ilâç ve madde, cep telefonu, telsiz ve sair elektronik haberleşme aracını kuruma sokmak, bulundurmak, kullanmak.”

 

11. “Disiplin nedeniyle nakil” başlıklı 55. maddesi şöyledir:

“(1) Hükümlü, hücreye koyma cezasını gerektiren eylemlerde bulunması hâlinde kurum yönetimince hakkında disiplin işlemi yapılır ve kurum en üst amirinin istemi üzerine Bakanlıkça başka kurumlara nakledilebilir. Disiplin cezaları yeni kurumlarda çektirilir.

(2) Bu hükümlüler nakledildikleri kurumlarda, mahkeme kararı, kurum güvenliği, can güvenliği veya hastalık sebepleriyle nakil hariç, altı ay kalmak zorundadırlar.”

 

12. 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu’nun “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesi şöyledir:

  “Bu Kanunun amacı, infaz hâkimliklerinin kuruluş, görev, çalışma esas ve usullerini düzenlemektir.

(Değişik ikinci fıkra:14/4/2020-7242/1 md.) Bu Kanun, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemlere veya bunlarla ilgili faaliyetlere ya da Cumhuriyet savcısının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin verdiği kararlara yönelik şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin hâkim veya mahkeme tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere kurulan infaz hâkimliklerine ilişkin hükümleri kapsar.”

13. “İnfaz Hâkimliklerinin Görevleri” başlıklı 4. maddesi şöyledir:

“ İnfaz hâkimliklerinin görevleri şunlardır:

1. Hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak.

2. Hükümlülerin cezalarının infazı, müşahadeye tâbi tutulmaları, açık cezaevlerine ayrılmaları, izin, sevk, nakil ve tahliyeleri; tutukluların sevk ve tahliyeleri gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak.

3. Hükümlü ve tutuklular hakkında alınan disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun, veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu iddiasıyla yapılan şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak.

4. Ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurullarının kendi yetki alanlarına giren ceza infaz kurumları ve tutukevlerindeki tespitleri ile ilgili olarak düzenleyip intikal ettirdikleri raporları inceleyerek, varsa şikâyet niteliğindeki konular hakkında karar vermek.

5. (Ek:14/4/2020-7242/4 md.) Cumhuriyet savcısının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin verdiği kararlara karşı yapılan şikâyetleri incelemek.

6. (Ek:14/4/2020-7242/4 md.) Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin mahsup, ceza zamanaşımı ve hükümlünün ölümü hâllerinde verilecek kararlar da dahil olmak üzere hâkim veya mahkeme tarafından verilmesi gerekli kararları almak ve işleri yapmak.

7. Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.

Kanunlarda başka bir yargı merciine bırakılan konulara ilişkin hükümler saklıdır.”

14. “İnfaz hâkimliğine şikâyet ve usulü” başlıklı 5. maddesi şöyledir:

"Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin ya da Cumhuriyet savcısının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin verdiği kararların kanun veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle bu karar, işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün, herhalde yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurulabilir.

Şikâyet, dilekçe ile doğrudan doğruya infaz hâkimliğine yapılabileceği gibi; Cumhuriyet başsavcılığı veya ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürlüğü aracılığıyla da yapılabilir. İnfaz hâkimliği dışında yapılan başvurular hemen ve en geç üç gün içinde infaz hâkimliğine gönderilir. Sözlü yapılan şikâyet, tutanağa bağlanır ve bir sureti başvurana verilir.

Şikâyet yoluna, kendisi ile ilgili olmak kaydıyla hükümlü veya tutuklu ya da eşi, anası, babası, ayırt etme gücüne sahip çocuğu veya kardeşi, müdafii, kanunî temsilcisi veya ceza infaz kurumu ve tutukevi izleme kurulu başvurabilir.

Şikâyet yoluna başvurulması, verilen kararın, yapılan işlem veya faaliyetin yerine getirilmesini durdurmaz. Ancak, infaz hâkimi giderilmesi güç veya imkansız sonuçların doğması ve karar, işlem veya faaliyetin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda karar, işlem veya faaliyetin ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir."

 

15. “İnfaz Hâkimliğince Şikâyet Üzerine Verilen Kararlar” başlıklı 6. maddesi şöyledir:

"Şikâyet başvurusu, 5 inci maddede yazılı sürenin geçmesinden sonra veya infaz hâkimliğinin görev ve yetki alanı dışında kalan bir karar, işlem veya faaliyete karşı ya da başvuru hakkı olmayan kimselerce yapılmışsa infaz hâkimi, başvuru dilekçesini esasa girmeden reddeder; şikâyet başvurusu başka bir yargı merciinin görevi içerisinde ise o mercie gönderir.

Şikâyet başvurusu üzerine infaz hâkimi, duruşma yapmaksızın dosya üzerinden bir hafta içinde karar verir; ancak, gerek gördüğünde karar vermeden önce şikâyet konusu işlem veya faaliyet hakkında re’sen araştırma yapabilir ve ilgililerden bilgi ve belge isteyebilir; ayrıca ceza infaz kurumu ve tutukevi ile ilgili Cumhuriyet savcısının da yazılı görüşünü alır. (Ek cümleler: 22/7/2010 - 6008/5 md.) Disiplin cezasına karşı yapılan şikâyet üzerine infaz hâkimi, hükümlü veya tutuklunun savunmasını aldıktan ve talep edilen diğer delilleri toplayıp değerlendirdikten sonra kararını verir. Hükümlü veya tutuklu, savunmasını, hazır bulunmak ve vekaletnamesini ibraz etmek koşuluyla avukatıyla birlikte veya avukatı aracılığıyla yapabilir. İnfaz hâkimi gerekli görmesi durumunda hükümlü veya tutuklunun savunmasını ceza infaz kurumunda da alabilir.

İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, verilen kararın veya yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.

İnfaz hâkimi, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre inceleme ve işlemlerini yürütür ve kararını verir.

(Değişik beşinci fıkra:14/4/2020-7242/6 md.) İnfaz hâkiminin kararlarına karşı şikâyetçi veya ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, tebliğden itibaren yedi gün içinde Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. Kanunlarda infaz hâkiminin onayına tabi olduğu belirtilen hususlarda da bu hüküm uygulanır.

İtiraz, infaz hakimliğinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine yapılır. İnfaz hâkimi aynı zamanda bu mahkemenin üyesi olduğu takdirde itirazla ilgili karara katılamaz."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

A. İlk İnceleme

16. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan26/12/2022 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

B. Esasın İncelenmesi

17. Raportör-Hâkim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ileDanıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra; gereği görüşülüp düşünüldü:

18. Dava, mahkumiyet kararının açık ceza infaz kurumunda infazı sırasında, haksız olarak verilen disiplin cezası nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemiyleaçılmıştır.

19. Olayda, davacıiddiasının, yukarıda hükümlerine yer verilen 4675 sayılı Kanun’un 4. maddesinde yer alan “...disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun, veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu iddiasına” ilişkin olup,bu şikayetleri incelemenin ve karara bağlamanın İnfaz Hâkimliğinin görevinde olduğu düzenlemesine istinaden, bu konulardaki şikayetlere bakmakla adli yargı yerinin görevli olduğu belirlenmiş olup,aynı şikayetten kaynaklanan tazminat istemli davalara da adli yargı yerinde bakılacağı, ancak Mahkememizin adli yargı içerisinde hangi yargı merciinin bu davalara bakmakla görevli olduğu hususunda karar verme yetkisi bulunmadığı gözetildiğinde, bu belirlemenin ilgili yargı kolunun kendi içerisinde yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

20. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Sivas İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Kayseri 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/06/2022 tarihli ve E.2022/410, K.2022/183 sayılı görevsizlik kararınınkaldırılması gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. Sivas İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Kayseri 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/06/2022 tarihli ve E.2022/410, K.2022/183 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

26/12/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

          TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN