Ceza Bölümü 1994/19 E., 1994/19 K.

  • ASKER SAYILMAMA
  • GEÇİCİ KÖY KORUCUSUNUN İŞLEDİĞİ SUÇLAR
  • KÖY KORUCUSUNUN İŞLEDİĞİ SUÇLAR
  • PATLAYICI MADDE BULUNDURMAK
  • 442 S. KÖY KANUNU [ Madde 68 ]
  • 442 S. KÖY KANUNU [ Madde 74 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 264 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 131 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 192 ]
  • 6136 S. ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞER ALETLER H... [ Madde 13 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Geçici Köy Koruculuğu görevine son verilen sanık H.B.`

    `ın; 23.10.1993 tarihinde davranışları şüpheli görülerek, üzerinde ve evinde yapılan arama sonucu; bir adet ruhsatsız 7.65 mm çaplı M.A.B. marka 87175 serinolu tabanca ve bu tabancaya ait şarjör ile ondört adet mermi; bir adet ruhsatsız 2033050 seri nolu 7.62 mm. çaplı kaleşnikof marka tüfek, buna ait şarjör ve ikiyüzellibeş adet mermi; onbeş adet G3 tüfek mermisi ve yirmi adet boş kovan; iki adet MKE yapımı el bombası; üç adet dinamit lokumu; bir adet saniyeli dinamitlere ait fitil bulunduğu; böylece, patlayıcı madde bulundurmak "ve 6136 sayılı" Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler hakkında Yasa`

    `ya aykırı davranma suçlarını işlediği ileri sürülerek TCK`

    `nın 264/5 ve 6136 sayılı Yasanın 13/2. maddesi uyarınca cezalandırılması için; Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığının 25.10.1993 gün ve 1993/411-48 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılmıştır.

    BİTLİS AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 7.12.1993 gün ve 1993/87-78 sayı ile; her ne kadar sanık hakkında, "patlayıcı madde bulundurmak," suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açılmış ise de; suç konusu el bombası, dinamit lokumları ile bu dinamitlere ait saniyeli fitilin, ordu malı ve kuvveye dahil silahlardan olduğunun dosyada mevcut bilgi ve belgelerle anlaşılmış olduğu, bu durumda atılı suç`

    `un 1632 sayılı Askeri Ceza Yasasında yazılı suçu oluşturduğu; bu sebeple de, davaya bakma görevinin Van 21. Sınır Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesine ait olduğu şeklindeki gerekçeye dayanarak görevsizliğine karar vermiş, karar temyiz edimeksizin kesinleşmiştir.

    VAN 21. JANDARMA SINIR TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 23.2.1994 gün ve 1994/228-36 sayı ile; sanığın geçici köy korucusu olarak göreve başladığı ve bilahare bu görevine son verildiği; bu sebeple de "sivil kişi" statüsünü taşıdığı; üzerinde ve evinde yapılan arama sonucu ele geçirilen patlayıcı maddelerle, kendisine teslim edilen maddeler sebebiyle 1632 sayılı Askeri Ceza Yasası`

    `nın 131. maddesinde yazılı suçun oluşabileceği; ancak, sivil kişi olması sebebiyle, aynı Yasanın 192. maddesi uyarınca, yargılama görevinin adli yargı yerine ait olacağı; adı geçen patlayıcı maddelerin evvelce kendisine hiç teslim edilmemiş olması durumunda da sanığın eyleminin TCK`

    `nın 264/5. maddesinde yazılı suçu oluşturacağı; her iki halde de yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu şeklindeki gerekçeye dayanarak görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

    Böylece; adli ve askeri yargı yerleri arasında, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Yasa`

    `nın 14. maddesinde yazılı olduğu biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş; dava dosyası, Van 21. Sınır Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı`

    `nın 6.4.1994 gün ve 1994/11 müt. D-10 sayılı yazısı ekinde Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü Selçuk Tüzün`

    `ün Başkanlığında; M. Vehbi Benli, İrfan Kılınç, Teoman Üneri, Muhteşem Savaşan, Dr. Önder Ayhan, İsmail Zeki Çağatay`

    `ın katılmaları ile yaptığı 8.7.1994 günlü toplantıda raportör Hakim Necdet Selçuk`

    `un raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; Toplantıda Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ile Askeri Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Hakim Binbaşı M. Sadık Liman`

    `ın; davanın çözümünün adli yargının görevine girdiği yolundaki düşünceleri doğrultusunda sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü. 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasası`

    `nın "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığını taşıyan 9. maddesinde; "Askeri mahkemelerin görevleri asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara bakmak" olarak sayılmıştır.

    Askeri suç ie, öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı, Askeri Ceza Yasasında yazılı olan; diğer bir ifadeyle, Askeri Ceza Yasası dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasasında, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Yasasına atıf suretiyle Askeri suç haline getirilen suçlar,

    olmak üzere, üç grupta mütalaa edilmektedir.

    Köy Koruculuğu, 18.3.1924 gün ve 442 sayılı Köy Kanunu`

    `nun 68-82. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan yasanın 68. maddesinde, köy korucularının görevinin; köy sınırı içinde herkesin ırzını, canını ve malını korumak olduğu belirtilmiş; ayrıca korucuların ihtiyar meclisi tarafından tutulup muhtarın duyurusu ve Kaymakam onayıyla göreve başlayacakları ve köy muhtarının emrinde çalışacakları silah taşıyacakları; verilecek silah ve cephanenin hükümet tarafından, ihtiyar meclisine mazbatayla demirbaş olarak verileceği ve diğer hususlar yer almıştır. Aynı Yasanın 74. maddesine 26.3.1985 gün ve 3175 sayılı Yasayla eklenen fıkrada ise: Bakanlar Kurulunca tespit edilecek illerde; Olağanüstü hal ilanını gerektiren sebeplere ve şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin, köyde veya çevrede ortaya çıkması veya ne sebeple olursa olsun, köylünün canına, malına, tecavüz hareketlerinin artması hallerinde de, Valinin teklifi ve İçişleri Bakanlığının onayı ile "Geçici Köy Korucusu" görevlendirileceği; bu şekilde görevlendirilecek geçici köy korucularına görevleri süresince ödenecek ücret ile; hizmetin bitiminde verilecek tazminat miktarı ile giyim bedellerinin İçişleri Bakanlığınca karşılanacağı belirtilmiştir.

    Bu durumda; geçici köy korucularının, Köy Korucuları ile aynı statüye tabi oldukları sonucuna varılmaktadır. Ve Sivil kişi sayılmaları gerekmektedir.

    1632 sayılı Askeri Ceza Yasasının 192. maddesinde de; "... ve askeri eşyayı satın almak, rehin olarak kabul etmek ve gizlemek fiillerine dair 131. maddede yazılı suçlar askeri mahkemelere tabi olmayan siviller tarafından yapılırsa Umumi Mahkemeler bu Kanun hükümlerini tatbik ederler" denilmektedir.

    Dosya içerisinde bulunan (dizi 75) Bitlis Jandarma Komutanlığının 13.2.1994 gün ve 7130-204-94/Arş. Sorg.Ks (472) (1520) sayılı yazı kapsamından; sanığın Mutki İlçe Jandarma Komutanlığınca teslim edilen tüfek ve mermilerden 16 adedi hariç diğerlerinin Dereyolu Köyü Muhtarı M. Şah Demir aracılığı ile iade ettiği; el bombaları, dinamit lokumu ile saniyeli fitilin esasen kendisine teslim edilmediği anlaşılmaktadır.

    Sanığın üzerine atılı suçların subutu halinde; 6136 sayılı Yasanın 13/2 ve 1632 sayılı Yasanın 131.,/192. maddeleri ile TCK`

    `nın 264/5. maddesinin uygulanması olasılığı vardır. Anılan yasa maddeleri Adli yargı yerinde yargılamayı gerektirici niteliktedir.

    Açıklanan nedenlerle; İş bu kamu davasının Adli yargı yerinde görülmesine Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinin 7.12.1993 gün ve 1993/87-78 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın, nitelğine göre davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinin 7.12.1993 gün ve 1993/87-78 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 8.7.1994 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.