Hukuk Bölümü         2004/22 E.  ,  2004/21 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : R.Z.

            Vekili              : Av. K.S.

            Davalı           : Orman Genel Müdürlüğü

            Vekilleri         : Hazine Av. H. B., Hazine Av. S.I.

             O  L  A  Y       : Antalya İli, Merkez, Yukarıkaraman Beldesinde, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B. maddesine göre orman niteliğini kaybettiği nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılarak Hazine adına tescil edilen yerlerden tarla vasfındaki 1601, 1613, 1657 ve 2083 sayılı parsellerin 2924 sayılı Yasa’ya göre hak sahibi olarak belirlenen davacı, idarece yapılacak satışa esas olmak üzere 2924 sayılı Yasa’ya göre oluşturulan Bedel Takdir Komisyonunca m2 birim değerlerine ilişkin rayiç bedel tespitlerine itiraz ederek, 18.1.2000 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

            ANTALYA 1. İDARE MAHKEMESİ; 25.1.2000 gün ve E:2000/57, K:2000/74 sayı ile, 2924 sayılı Yasa’nın 21. maddesi uyarınca çıkarılan Orman Köylülerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmeliğin 47. maddesinde tespit edilen bedele karşı adına tespit yapılan şahısların 60 gün içerisinde itiraz davası açılabileceği kuralına yer verildiği, 2577 sayılı İYUK.’nun 2. maddesinde itiraz davası gibi bir dava türüne yer verilmediği, bu durumda anılan Yönetmeliğin 47. maddesinde sözü edilen itiraz davasının adli yargıda açılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacı vekili, aynı istekle, 20.3.2000 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

            ANTALYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 26.12.2002 gün ve E:2000/529, K:2002/1166 sayı ile, 2924 sayılı Yasa ile adli yargının görevlendirilmediği, bedel tespitinin kamu gücüne dayanılarak ve tek yanlı olarak tesis edilen idari işlem niteliğinde olduğundan idari yargı yerinde dava edilebileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE             : Uyuşmazlık   Mahkemesi  Hukuk  Bölümü’nün,  Tülay TUĞCU’nun   Başkanlığında,    Üyeler:  Dr.   Atalay   ÖZDEMİR,    M.   Lütfü    ÜÇKARDEŞLER,

Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Turgut ARIBAL  ve  Abdullah ARSLAN’ın  katılımlarıyla yapılan 3/5/2004 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU’ nun  davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR’ün  davada idari yargının görevli olduğu yolundaki  yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

USULE İLİŞKİN İNCELEME  :

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve adli yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve idari yargı dosyasının da Başkanlık yazısı ile getirtilerek incelemeye alındığı  anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmediğinden görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi .

ESASA İLİŞKİN İNCELEME  :

Dava, orman sınırları dışına çıkarılarak Hazine adına tescil edilen yerlerden tarla vasfındaki taşınmazların 2924 sayılı Yasa'ya göre hak sahibi olarak belirlenen davacı tarafından, anılan Yasa ile kurulmuş bulunan Bedel Takdir Komisyonunca yapılan rayiç bedel tespitine itirazdan ibarettir.

            17.10.1983 tarih ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinde , bu Kanunun amacının, nakline karar verilen orman içi köyler halkının yerleştirilmesi ve orman sınırları dışına çıkartılmış ve çıkartılacak yerlerin değerlendirilmesi suretiyle, orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi olduğuna işaret edilmiş; 2. maddesinde, bu Kanunun, 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesi uyarınca orman kadastro komisyonları tarafından orman sınırları dışına çıkarılan,

a)     Orman  olarak   muhafazasında    bilim  ve fen  bakımından  hiçbir  yarar görülme-

yip,aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar görülen yerleri,

b)     Otlak, kışlak, yaylak gibi yerleri,

c)      Tarla ,  bağ,   bahçe,   meyvelik,   zeytinlik,   fındıklık,   fıstıklık    (Antep fıstığı)   gibi 

çeşitli  tarım    alanlarını,

d)     Şehir, kasaba,  köy  yapılarının  toplu  olarak   bulunduğu  yerleşim  sahalarını,

kapsadığı belirtilmiş; 3.maddesinin değişik birinci fıkrasında, orman kadastro komisyonlarınca orman sınırı dışına çıkarılan yerlerin, Orman Bakanlığının talebi üzerine Hazine adına tescil edileceği ve bu yerlerin, bu Kanunun hükümleri uygulanmak kaydıyla Orman Bakanlığının emrine geçeceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Yasa'nın, "Köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim sahalarının değerlendirilmesi" başlıklı 12. maddesi,"(Değişik birinci fıkra: 28.8.1991- 3763/ 3. md.) Bu Kanunun 2 nci maddesinin (d) bendi kapsamına giren, köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim sahaları, orman sınırları dışına çıkarıldığı tarihteki f iili durumlarına göre ifraz edilerek üzerinde yapısı bulunan hak sahibi kişilere, rayiç bedeli peşin veya beş yıllık süre içinde ve yıllık eşit taksitle alınmak üzere, Orman Bakanlığınca satılır.

            (Değişik: 30.10.1995- 4127/ 2 md.) Bu kişilerin hak sahibi olabilmesi için köy nüfusuna kayıtlı olmaları ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geriye yönelik en az 5 yıl müddetle o yerde ikâmet etmiş bulunmaları gerekir.

            Hak sahipliği tanımına girmeyen kişilerce işgal edilen yerler, aynı köydeki başka bir hak sahibine üzerindeki yapısı ile birlikte tespit edilecek rayiç bedel üzerinden ve yapının bedeli peşin olarak satılır,yapı bedeli sahibine defaten iade olunur.

            (Değişik: 30.10.1995- 4127/ 2 md.) 11 inci maddenin ikinci, üçüncü, beşinci ve altıncı fıkra hükümleri bu madde için de uygulanır." hükümlerini taşımakta; "Rayiç bedel tespiti ve devir işlemleri" başlıklı olup 28.8.1991 tarih ve 3763 sayılı Kanun ile değişik 15. maddesinde ise, "Bu Kanun hükümlerinin uygulandığı yerlerdeki rayiç bedelin tespiti belediye ve köy mülki hudutları esas alınarak 5 üyeden meydana gelen Bedel Takdir Komisyonunca yapılır.

Bedel Takdir Komisyonu, Orman Bakanlığının görevlendireceği 3 ve belediyelerde belediye encümenince, köylerde köy muhtar ve ihtiyar heyetlerince tespit edilen 2 kişiden oluşur.

            Bedel Takdir Komisyonuna belediyeler ve köylerce isim tespitinin 15 gün içinde yapılamaması halinde, bu kişiler mülki amirlerce mahallinden resen tespit edilir.

            Satış işlemleri bu bedeller esas alınarak Orman Bakanlığınca gerçekleştirilir." hükümlerine yer verilmiştir.

            Anayasa'nın 170.maddesinde, ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi, bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması, orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsis edilmesinin kanunla düzenleneceği öngörülmüş olup; bu Anayasa kuralı ile, bilim ve fen bakımından artık orman olarak işletilmesinde yarar görülmeyen yerlerin, orman köyleri halkının yararına tahsis edilmek suretiyle değerlendirilmesi ve böylece, orman köylüsünün ormanları tahribinin önlenerek ulusal ekonomiye katkıda bulunması ve üretici hale getirilip kalkınması amaçlanmış ve bu işlerin yapılması Devlete görev olarak yüklenmiştir.

            Anayasa'nın 170. maddesi ile 2924 sayılı Yasa'da belirtilen amacın gerçekleştirilmesi, kamu yararı düşüncesine dayanmakta; hak sahibi orman köylülerinin ve rayiç bedelin tespit edilmesi işleri ise, idareye Anayasa ve Yasa ile verilen bu görev kapsamındaki bir kamu hizmetinin yürütülmesine ilişkin bulunmaktadır.

            Anayasa'nın 125. maddesinin birinci fıkrasında, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu kurala bağlanmıştır.

Nitekim, 20.10.1983 tarihinde yürürlüğe girmiş olmasına rağmen uygulama olanağı bulunamadığından bahisle ve Anayasa'ya uygun esaslar içinde 2924 sayılı Yasa'ya işlerlik kazandırmak amacıyla, bu Yasa'nın 11 ve 15. maddelerini değiştiren 28.8.1991 tarih ve 3763 sayılı Yasa'ya ilişkin 23.1.1990  tarih ve 11 karar sayılı T.B.M.M. Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporunda: "Beşinci  maddeyle rayiç değer tespiti  ve  devir  işlemlerini  içeren 2924 sayılı Kanunun 15 inci maddesi yeniden düzenlenmiş ve bu düzenleme ile rayiç bedeli tespit edecek   bedel  takdir  komisyonunun   kimlerden   teşekkül  edeceği  esası  getirilmiş   ve satış işlemlerinde Bakanlığın inisiyatif sahibi olması sağlanmıştır. Ayrıca yine alt komisyon metninde bulunan Komisyonca takdir olunan bedele itiraz edilemezhükmüne yeni metinde  yer verilmeyerek Anayasanın 125 inci maddesinin birinci fıkrasındaki İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. hükmüne özen gösterilmiştir." denilmektedir.

Bu itibarla, Anayasa ve Yasa ile verilen görevi kapsamındaki kamu hizmetinin yürütülmesine ilişkin olarak idarece kurulan Bedel Takdir Komisyonu tarafından kamu gücüne dayanılarak ve tek yanlı olarak tesis edilen rayiç bedel tespiti işlemi, Bakanlıkça yapılacak satış işlemlerine esas alınacak olması nedeniyle kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem niteliğini taşımakta olup; bu işlemin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-a. maddesinde yer verilen "idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep,konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davası" kapsamında yargısal denetiminin idari yargı yerlerince yapılacağında duraksamaya yer bulunmamaktadır.

Öte yandan, 2924 sayılı Yasa kapsamına alınan ve Hazine adına tescil edilerek Orman Bakanlığının emrine verilen; başka deyişle, Yasa ile öngörülmüş bir kamu hizmetine tahsis edilen bu yerler "kamu malı" niteliğinde olduğundan, Yasa gereği kamu yararı amacıyla orman köylülerine satılıp devrinin yapılacağı aşamaya kadar idarenin bu taşınmazlar üzerinde özel mülkiyetinden sözedilemeyeceğinden hak sahibinin ve rayiç bedelin tespiti gibi idari aşamalardaki iş ve işlemlerin Medeni Kanun'da düzenlenen mülkiyet hukukuna tabi olması düşünülemez.

            Hernekadar, 2924 sayılı Yasa'nın "Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkin şekil, şart ve esaslar ile ifraz işlemleri Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak bir yönetmelikte düzenlenir." hükmünün yer aldığı 21. maddesi uyarınca, 15.7.1997 tarih ve 97/9637 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılan ve 31.7.1997 tarihli, 23066 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Yönetmeliğin 47. maddesinde "... Tespit edilen bedele karşı, adına tespit yapılan şahıslarca 60 gün içerisinde itiraz davası açılabilir..." kuralına yer verilmiş ise de, adli yargıya özgü bir dava nitelemesi yapıldığı ve idari yargıda böyle bir dava türü olmadığından hareketle adli yargının görevli olduğu söylenemeyeceği gibi, Anayasa’nın 125. maddesinde yer alan “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” kuralı ile öngörülen idari yargı denetiminin, Anayasa’nın 142. maddesinde yer alan “Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunlar düzenlenir.” kuralına  rağmen yönetmelik kuralı ile değiştirilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

2577 sayılı Yasa’nın 2/1-a. maddesine göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu kuşkusuzdur.

            Açıklanan nedenlerle, 2924 sayılı Yasa'ya göre kurulan Bedel Takdir Komisyonu tarafından yapılan rayiç bedel tespitinin kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olarak tesis edilen bir idari işlem niteliği taşıması karşısında, bu işleme karşı açılan davanın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli olduğundan, Antalya 1. İdare Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

            SONUÇ         : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Antalya 1. İdare Mahkemesi’nin 25.1.2000 gün ve E:2000/57, K:2000/74 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 3.5.2004 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.