T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS       NO : 2015/960

          KARAR   NO : 2016/447

          KARAR   TR  : 24.10.2016

 

 

ÖZET: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Denizli İl Müdürlüğü sigortalısı davacı adına, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nce düzenlenen ve Ç. Eczanesince bedellerinin ödenmesi için İstanbul İl Müdürlüğüne fatura edilen reçetelere havi "Octanine 500" isimli ilacın hasta tedavisinde kullanılmadığı halde kullanılmış gibi gösterilerek kurumun zarara uğratıldığından bahisle oluştuğu ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı            : (SGK) Bağ-Kur Genel Müdürlüğü

Vekili               : Av. S.Y.

Davalı             :            Adli Yargıda

                          İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü

Dahili Davalı  : H.Ö.

İdari Yargıda

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü

Vekili               :  Av. E.N.S.& Av. A.T. & Av. F.K.

 

 

O L A Y : Davacı kurum vekili dava dilekçesinde aynen; “1-Kurumumuzun Denizli İl Müdürlüğü 835 486 033 Bağ-Kur no'lu sigortalısı M.K.adına İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesince düzenlenen ve (Çeşme Eczanesince bedellerinin ödenmesi için İstanbul İl Müdürlüğü'ne fatura edilen 21.07.1999 ve 26.07.1999 tarihli 917680 protokol numaralı reçeteler teftiş neticesinde incelenmiş olup, teftiş raporu gereği söz konusu reçetelerin usulsüz olarak düzenlendiği ve kapsadıkları ila­çların da adı geçenin tedavisinde kullanılmadığı anlaşılmıştır.

2-Genel Müdürlüğümüz Müfettişlerince yürütülen inceleme ne­ticesinde; M.K.'ın "Kronik Hemofili hastası" olduğu ve Denizli Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunca da 9.6.1998 tarih 6732 sayılı rapor ile adı geçenin "Faktör 9 Konsantresi" isimli ilacı 2 yıl süreyle kullanmasının uygun görüldüğü, M.K.'ın İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Bölümünde 21.07.1999-16.08.1999 tarihleri arasında ya­tarak tedavi gördüğü ve 11.08.1999 tarihinde ameliyat edildiği, bu arada adına 21. 07.1999 ve 26. 07.1999 tarihinde 917680 protokol numaralı "Octanine 500" isimli ilacı kapsayan reçetelerin düzenlenmesi ile söz konusu reçetelerin Çeşme Eczanesi tarafından Bağ-Kur İstanbul İl Müdürlüğü'ne fatura edildiği, M.K.'ın hastanedeki tedavisinin Dr.Ü.Y.Ç. tarafından yapıldığı ve sonuçlandığı ancak 21.07.1999 ve 26.07.1999 tarihli reçetelerin adı geçen doktor tarafından düzenlenmediği anlaşılmıştır. 21.07.1999 tarihli reçetenin Dr.A.O.; 26.07.1999 tarihli reçetenin Dr.E.Ü.'ın kaşelerini ve imzalarını taşıdığı ancak adı geçen doktorların da söz konusu reçetelere "Octanine 500" isimli ilacı yazmadı­klarını ifade ettikleri, M.K.'ın adına düzenlenen söz konusu reçe­telerde Belirtilen "Octanine 500" isimli ilacın tedavisinde kullanıldığının tevsiki amacıyla Hemşire A.A. tarafından sonradan tedavi belgelerinin düzenlendiği tespit edilmiştir.

3-Sigortalı M.K.'ın tedavisinde kullanılmayan 21.07.1999-26.07.1999 tarihli 917680 protokol numaralı usulsüz, reçetelerin Bağ-Kur İstanbul İl Müdürlüğüne fatura edilmesi neticesinde 9.11.1999 tarihinde Ç. Eczanesi sahibi H.Ö.'a 48.011.334.472-TL ödenmiş olup, müvekki­lim kurum bu olay nedeniyle zarara maruz kalmıştır. Söz konusu kurum zararının ödenmesi 18.11.1999 tarih ve 134.MLK.5/112354 sayılı yazı ile İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinden istenmişse de, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığı 8.12.1999 tarih ve 23953 sayılı cevabı yazısında talep edi­len meblağın ödenmeyeceğini, konu hakkında, ilgililer hakkında gerekli disiplin soruşturmasının başlatıldığını bildirmiştir. Sigortalı M.K.'ın Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde görmüş olduğu tedavi ile ilgili olarak halen Çalışma Bakanlığı Müfettişlerince incelemeler devam etmekte olup şimdilik hakkımızın zai olmaması için 48.011.334.472.-TL Kurum zararının 9.11.1999 (ödeme tarihi) itibariyle reeskont faizi ile birlikte tahsili için Sayın Mahkemenize başvurmak zorunda kalmıştır.” diyerek, fazlaya ait talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 48.011.334.472.-TL kurum zararının 9.11.1999 (ödeme) tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

İstanbul 2. İş Mahkemesi : 20.9.2000 gün ve E:2000/95, K:2000/738 sayı ile, dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine, dosyanın istek halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 10 Hukuk Dairesi : 5.12.2000 gün ve E:2000/7575, K:2000/7910 sayı ile, dosyadaki yazılara, hükmün benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi : 25.7.2006 gün ve E:2001/52, K:2006/197 sayı ile, davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde; Kurumun Denizli İl Müdürlüğü Sigortalısı M.K. adına İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesince düzenlenen ve Çeşme Eczanesince bedellerinin ödenmesi için İstanbul İl Müdürlüğüne fatura edilen 21/07/1999 ve 26/07/1999 tarihli 917680 Protokol Numaralı reçetelerin teftiş sırasında usulsüz olarak düzenlendiği ve adı geçenin tedavisinde kullanılmadığının anlaşıldığını, sigortalının tedavisinde kullanılmayan usulsüz reçetelerin tutarı olan 48.011.334.472.TL’nın Ç. Eczanesi sahibi H.Ö.'a ödendiğini, bu ödeme nedeniyle Kurumun zarara uğradığını, Kurum zararının ödenmesi için İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğine müracaat edilmesine rağmen talep edilen meblağın ödenmeyeceğinin ilgililer hakkında gerekli disiplin soruşturmasının başlatıldığının bildirildiğini beyanla fazlaya ait talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 48.011.334.472.TL. Kurum zararının 09/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi  ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, birleştirilen İstanbul 2.İş Mahkemesinin 2000/573 Esas sayılı dosyasında ise; davacı dava konusu yapılan ödemeye ilişkin olarak Eczane sahibi H.Ö.'a dava açarak ödenen 48.011.334.472.TL’nın fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 09/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı H.Ö.’tan tahsiline karar verilmesini talep ettiği; birleştirilen İstanbul 2.İş Mahkemesinin 2000/582 Esas sayılı dosyasında ise; davacı tarafından davalılar H.Ö.ve İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü aleyhine açılan davada sigortalı M.K.'la ilgili Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde düzenlenen ve adı geçenin tedavisinde kullanılmayan Octanine 500 adlı ilacın bedelinin davalı H.Ö.tarafından haksız olarak tahsil olunduğunu beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere Kurum zararı olan 18.587.584.700.TL’nın 09/11/1999 ödeme tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği; davalı İstanbul Üniversitesi vekilinin yargılama İş Mahkemesinde devam etmekte iken vermiş olduğu cevap dilekçesinde; görev itirazında bulunduğu; ayrıca Hemşire A.A.'in kusurlu olması nedeniyle kınama cezası verilmesine, Doktor Ümit Y.Ç.'in ise uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; söz konusu Octanine 500 adlı ilacın hastanın tedavisinde kullanıldığını beyanla esas yönünden de davanın reddini talep ettiği; birleştirilen 2000/573 Esas sayılı dosyada davalı H.Ö.vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinde; görev itirazında bulunduğu; esas yönden de müvekkilinin bir komploya maruz kaldığını beyanla haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiği; birleştirilen 2000/582 Esas sayılı dosyada ise; davalı H.Ö.vekilinin yine aynı şekilde görev itirazında bulunduğu ve müvekkilinin komploya uğradığını beyanla davanın reddini talep ettiği; diğer davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü vekilinin ise; görev itirazında bulunduğu ayrıca davaya konu ilacın hastanın tedavisinde kullanıldığından bahisle davanın reddini talep ettiği; toplanan tüm deliller çerçevesinde; Bağ-Kur Sigortalısı olan M.K.ın İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hastanesinde tedavisi sırasında bu tedavisi ile ilgisi olmayan ilacın reçeteye yazılarak davalı H.Ö.tarafından bedelinin davacı Kurumdan tahsil edildiği, her iki davalının birlikte sorumlu oldukları davalı Üniversite vekilinin sorumlu olmadıkları ve sorumlulukları görülen kişilere disiplin cezası verdikleri yönündeki savunmalarının yerinde olmadığı, davalı H.Ö.'ın ceza yargılamasında beraat etmiş olmasının mahkemelerini bağlamayacağı, Kurumdan haksız tahsil edilen bedelin iadesinin gerektiği anlaşılmakla bu konudaki bilirkişiler S.Y. ile N.B.G. tarafından verilen raporun tafsilatlı ve davayı çözüme kavuşturur tarzda olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 42.238.709.392.TL’nın 09/11/1999 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerektiği; davanın kısmen kabulü ile 42.238.709.392 TL’nın 09/11/1999 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiş, bu karar taraf vekilleri ve katılan H.Ö.tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi : 6.11.2007 gün ve E:2006/12114, K:2007/13629 sayı ile, davada 1-dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ile davalılardan H. Ö.’ın temyiz itirazlarının reddi ile, 2-Davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği; davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün bir kamu kurumu niteliğinde bulunduğunun tartışmasız olduğu, işlem ve eylemlerinin de kural olarak kamusal nitelik taşıdığının açık olduğu; Kamu hizmetinin görülmesi sırasında hizmetin hiç veya gereği gibi yerine getirilmediğine ilişkin savlara dayanan davaların hizmet kusuruna ilişkin olduğu, İdare’nin, hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği; davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü hakkındaki davada yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının çözümlenmesi usul ve yasaya mutlak aykırılık oluşturduğundan bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle; Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü yararına bozulmasına; davacı ile davalılardan H.Ö.'ın diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine karar vermiş, davacı ve davalı H.Ö.vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

  Yargıtay 4. Hukuk Dairesi : 17.3.2008 gün ve E:2008/1789, K:2008/3471 sayı ile, davalı H.Ö.’ın karar düzeltme isteminin kabulüne, bozma ilamının (1) sayılı bendinin kaldırılarak yukarıda (2) sayılı bentte yazılı olan nedenlerle adı geçen davalı yararına da bozulmasına, davacının temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine karar vermiştir.

İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ : 23.12.2009 gün ve E:2008/132, K:2009/314 sayı ile, Mahkemece yapılan yargılama, toplanan tüm deliller, davalı eczacı H.Ö.açısından beraatle sonuçlanan ceza dosyası kapsamı, mahkemelerince uyulmasına karar verilen bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıyla davacı kurumun zararının, hastane personelince yapılan reçete tahrifatından kaynaklandığı, bu nedenle oluşan kurum zararından İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'nün istahdam eden sıfatıyla sorumlu olup tazmin borcunun bulunduğu, ancak hizmet kusuruna ilişkin eylem sonucu meydana gelen zarardan dolayı adli yargı yerine idari yargıda dava açılması gerektiğinden, davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü açısından mahkemelerinin yargı yolu bakımından görevsizliğine ve idari yargının görevli olduğuna, davalı eczacı H.Ö.'ın kurum sigortalısına reçete karşılığı verilen ilaçtaki dozun uygunluğunu veya hasta için kullanılıp kullanılmadığını denetleme sorumluluğu bulunmadığından kendisine atfedilebilecek herhangi bir kusurunun olmaması sebebiyle davalı H.Ö.açısından davanın reddine, Davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü açısından İdari Yargı görevli olduğundan Mahkemelerinin yargı yolu bakımından görevsizliğine karar vermiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi: 23.5.2011 gün ve E:2011/3773, K:2011/5652 sayı ile, dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İstanbul 9 İdare Mahkemesi: 26.12.2012 gün ve E:2011/238, K:2012/2798 sayı ile, uyuşmazlık konusu olayda, Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde tedavi gören bir hasta için “Octanine 500” adlı ilacın kullanılmadığı halde kullanılmış gibi gösterilerek kurumun zarara uğratıldığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istenilmiş ise de, bu zararın idari bir işlemden yada eylemden kaynaklanmadığı, tazmini istenilen zararın hizmet kusuru niteliğinde olmayıp yersiz ödendiği öne sürülen kurum alacağının istirdadına ilişkin olduğu görüldüğünden bu davanın görüm ve çözüm yeri mahkemelerinin olmayıp adli yargı mercilerine ait olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü gereğince görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Danıştay Onbeşinci Daire: 1.4.2014 gün ve E:2013/7083, K:2014/2264 sayı ile, 2247 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca, uyuşmazlığı çözmekte Adliye Mahkemeleri'nin görevli olduğu sonucuna ulaşılması nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesi için, Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması gerekirken, davanın görev yönünden reddine karar verildiği anlaşıldığından, bu durumda temyize konu İdare Mahkemesi kararı, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanuna aykırı bulunduğundan; 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin kabulü ile İstanbul 9 İdare Mahkemesi'nin kararının bozulmasına karar vermiş, davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

Danıştay Onbeşinci Daire: 21.1.2015 gün ve E:2014/7684, K:2015/83 sayı ile, düzeltme istemine konu daire kararının hukuk ve usule uygun olduğu, düzeltilmesini gerektirecek bir halin bulunmadığı sonucuna varıldığından, kararın düzeltilmesi isteminin reddine karar vermiştir.

İSTANBUL 9 İDARE MAHKEMESİ: 28.5.2015 gün ve E: 2015/1080 sayı ile, davada zararın, idari bir işlemden ya da eylemden kaynaklanmadığı, tazmini istenilen zararın hizmet kusuru niteliğinde olmayıp yersiz ödendiği öne sürülen kurum alacağının istirdadına ilişkin olduğu görüldüğünden bu davanın görüm ve çözüm yerinin mahkemelerinin olmayıp, adli yargı mercilerine ait olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle; uyuşmazlığı çözmekte adliye mahkemeleri'nin görevli olduğu sonucuna ulaşıldığından, 2247 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca görevli mahkemenin belirlenmesi ve görev uyuşmazlığı çıkarılması için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 24.10.2016 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığın esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Denizli İl Müdürlüğü sigortalısı 835 486 033 Bağ-Kur No'lu M.K. adına İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nce düzenlenen ve Çeşme Eczanesince bedellerinin ödenmesi için İstanbul İl Müdürlüğüne fatura edilen 21.07.1999 ve 26.07.1999 tarihli 917680 protokol no'lu reçetelere havi "Octanine 500" isimli ilacın hasta tedavisinde kullanılmadığı halde kullanılmış gibi gösterilerek kurumun 48.011.334.472-TL zarara uğratıldığından bahisle oluştuğu ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı “İdari Yargılama Usulü Kanunu”nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2.maddesinde

“1. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

a) (İptal: Ana.Mah.nin 21/9/1995 tarih ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000 - 4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.

3. Cumhurbaşkanının doğrudan doğruya yaptığı işlemler idari yargı denetimi dışındadır” denilmiştir.

  İdari dava türlerinden biri olan tam yargı davası, idari nitelikteki işlem ve eylemlerden kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan ve idarenin Kamu Hukuku kurallarına ilişkin sorumluğunu gündeme getirerek, doğan zararın tazminine veya hakkın geri verilmesine mahkûm edilmesi isteklerini konu edinen davalardır.

Aynı Yasa'nın dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin (3-d) işaretli bendinde dava dilekçesinin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği belirtilmiş, 15. maddesinin (1-b) işaretli bendinde ise davaya konu edilen işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli işlem niteliğinde bulunmaması halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.

İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli işlemler, öğreti ve içtihatlarda idari makam ve mercilerin kamu gücüne dayanarak idare işlevine (idare hukuku alanına) ilişkin olarak yaptıkları ve ilgililer hakkında çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğurmak suretiyle hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir ifadeyle ilgililerin hukukunu etkileyen irade açıklamaları olarak tanımlandığından, dava konusu işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem olup olmadığının belirlenebilmesi için öncelikle işleme dayanak olan Yasa hükümlerinin irdelenmesi; dava konusunun açıklığa kavuşması için davacı ve davalılar arasında yapılan safhaların açıklanması gerekmektedir.

Davacı Bağ-Kur vekili 25.02.2000 havale tarihli dava dilekçesi ile; müvekkili nezdinde sigortalı (dava dışı) M.K.adına İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesince düzenlenen, ve Ç.Eczanesi tarafından fatura edilen 21.07.1999 ve 26.07.1999 günlü reçetelerin teftiş incelemesi sonucunda usulsüz olarak düzenlendikleri ve kapsadıkları ilacın hastanın tedavisinde kullanılmadığının anlaşıldığı; davacı  Bağ-Kur müfettişlerince yapılan inceleme ile adı geçen hasta'nın "Faktör 9 Konsantresi" isimli ilacı kullanmasının uygun görüldüğü; hasta'nın İstanbul Üniversitesi Tıp fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi bölümünde 21.07.1999-16.08.1999 tarihleri arasında tedavi gördüğü 11.08.1999 tarihinde ameliyat edildiği; bu arada adına düzenlenen 21. 01.1999 ve 26.01.1999 günlü reçetelerde "“OCTANINE 500”" isimli ilacın yazıldığı, ancak bu reçetelerin hastanın tedavisini yapan Dr. Ü.Y.Ç.tarafından düzenlenmediğinin anlaşıldığı; 21.07.1999 günlü reçete'nin Dr. A. O., 26.01.1999 günlü reçete'nin Dr.E.Ü. kaşelerini ve imzalarını taşıdığı ancak adı geçen doktorlar tarafından söz konusu reçetelere "“OCTANINE 500”"isimli ilacın yazılmadığının ifade edildiği; M.K. adına düzenlenen reçetelerde belirtilen “OCTANINE 500” isimli ilacın tedavide kullanıldığının tevsiki amacı ile hemşire A.A. tarafından sonradan tedavi belgelerinin düzenlendiğinin tespit edildiği, reçetelerin Ç.Eczanesi sahibi H.Ö.tarafından davacı Bağ-Kur İstanbul İl Müdürlüğü'ne fatura edilmesi sonucu eczane sahibi H.Ö.'a 09.11.1999 tarihinde 48.011.334.412 TL ödendiğinin anlaşıldığı; bu suretle davacı Bağ-Kur’un zararına sebebiyet verildiği, bu meblağın ödenmesi istemine olumlu cevap verilmediği belirtilerek; söz konusu iki reçetenin ödenmesinden kaynaklanan 48.011.334.472 TL’nın ödeme tarihi olan 09.11.1999 tarihinden işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünden tahsiline karar verilmesi istemiyle işbu davayı açmıştır.

Diğer yandan, davacı Bağ-Kur İstanbul İl Müdürlüğünce Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Denizli İl Müdürlüğü sigortalısı 835 486 033 Bağ-Kur No'lu M.K.adına İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesince düzenlenen ve Çeşme Eczanesince bedellerinin ödenmesi için İstanbul İl Müdürlüğüne fatura edilen 21.07.1999 ve 26.07.1999 tarihli 917680 protokol no'lu reçetelere havi "Octanine 500" isimli ilacın hasta tedavisinde kullanılmadığı halde kullanılmış gibi gösterildiğinin tespiti üzerine, 18.11.1999 günlü 134 MLK.5 sayılı yazı ile, İl Müdürlüğünce 48.011.344.412 TL’nın 7 gün içerisinde İl Müdürlüğünün Vakıflar Bankası Şişli Şubesi nezdindeki 2002073 no’lu cari hesabına ödenmesini, aksi takdirde kanuni yollardan tahsili cihetine gidileceği hususunun İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne bildirildiği ve sonrasında yine Bağ-Kur Genel Müdürlüğü tarafından kurumun zarara uğratıldığından bahisle oluşan kamu zararının tazmini istemiyle İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne karşı bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, davacı tarafından, ödenmesi istenen miktarı ödememe durumunda genel hükümlere göre hükmen tahsil yoluna gidileceğinin vurgulanması karşısında ve zararın idari bir işlemden yada eylemden kaynaklanmadığı, tazmini istenilen zararın hizmet kusuru niteliğinde olmadığı, yersiz ödendiği ileri sürülen kurum alacağının istirdadına ilişkin olduğu gözetildiğinde; idari bir dava niteliğinde olmayan, özel hukuk hükümlerine göre çözümlenmesi gereken bu alacak davasının görüm ve çözüm yerinin adli yargı merciilerine ait olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, idare zararının ödettirilmesi davasının görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan, İstanbul 9. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 9. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 23.12.2009 gün ve E:2008/132, K:2009/314 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 24.10.2016 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN