T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2024/264

KARAR NO  : 2024/300      

KARAR TR  : 08/07/2024

ÖZET: Davacının Halk Eğitim merkezinde usta öğretici olarak çalışırken iş akdinin feshi nedeniyle, İş Kanunu’ndan kaynaklanan kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının ödenmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

K A R A R

 

Davacı     : N.C

Vekilleri   : Av. M.T.T

Davalı      : Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili        : Av. M.Ş

 

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1. Davacı vekili, müvekkilinin Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Zonguldak Fatih Halk Eğitim Merkezinde 04/11/1986 - 07/06/2000 tarihleri arasında ve yine davalı kuruma bağlı Ankara Olgunlaşma Enstitüsünde 16/03/2003 - 08/08/2022 tarihleri arasında usta öğretici olarak görev yaptığını, iş akdinin gerekçe gösterilmeksizin feshedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50 TL kıdem tazminatının iş akdinin feshedildiği tarihten itibaren, 25 TL ihbar tazminatı, 50 TL eksik ödenen ücret alacağı/ücret farkı alacağı, 50 TL yıllık izin alacağı, 50 TL ilave tediye alacağı, 25 TL ayrımcılık tazminatı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Ankara 48. İş Mahkemesi 30/01/2024 tarih ve E.2022/75, K.2024/61 sayılı kararı ile, davanın HMK'nın 114/1 ve 115. maddeleri uyarınca yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

          "...Davacı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 89. Maddesi uyarınca çalışmaktadır. Anılan hüküm uyarınca: Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir".

Milli Eğitim Müdürlükleri nezdinde çalışan usta öğreticiler hakkında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2019/9-786 E., 2021/1518 K. Sayılı ve 30/11/2021 tarihli kararı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'nin16/01/2023 tarih 2021/2326 Esas 2022/4776  sayılı kararı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'nin 17/01/2023 tarih 2022/4421Esas 2022/4487 sayılı kararları da somut olay ile örtüşmekte olupbu kararlardaadli yargı yolunun caiz olmadığı ve idare mahkemelerinin görevli olduğu vurgulanmıştır.

Davacının sosyal güvenlik hukuku yönünden Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında olması iş sözleşmesi ile çalıştığını göstermez.

Davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ilişkinin statü hukukuna tabi olduğunun kabulü gerekir. Aradaki hukuki ilişki iş sözleşmesi, bir başka anlatımla işçi-işveren ilişkisi olarak nitelenemez.

Yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda uyuşmazlığın çözümünde adli yargı mercilerinin görevli olmadığı, statü hukukuna tabi bir çalışma söz konusu olduğundan idari yargı mercilerinde çözümlenmesi gereken bir uyuşmazlık olduğu anlaşılmakla yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine..."

 

3. Davacı vekili bu kez, toplam 1.000 TL kıdem/iş sonu tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, eksik ödenen ücret alacağı/ücret farkı, ilave tediye alacağı ve ayrımcılık tazminatı alacaklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. Ankara 9. İdare Mahkemesi 02/05/2024 tarih ve E.2024/700 sayılı kararı ile, davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen alacakların, İş Kanunu'ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir :

 

  ''...Olayda, davanın, davacının davalı bakanlık bünyesindeki Halk Eğitim Merkezinde usta öğretici olarak çalıştığı döneme ilişkin, kıdem tazminatı, ücret farkı, yıllık izin, ilave tediye ve ayrımcılık tazminatı alacaklarının faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açıldığı,davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen alacakların, İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin (İş Mahkemelerinin) görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesinin 05/02/2024 tarih ve E:2023/559, K:2024/45 sayılı kararı da bu yöndedir...''

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

5. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılan2. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

"Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu Kanun'a göre sigortalı sayılırlar."

 

6. 506 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri" başlıklı mülga 134. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür."

 

7. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı3. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 

"Bu Kanunun uygulanmasında;

...

6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi,

...

ifade eder.

..."

 

8. 5510 sayılı Kanun'un 79. madde ile başlayan 4. Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

 

9. 5510 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların çözüm yeri" başlıklı 101. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür."

 

10. 4857 sayılı İş Kanunu’nun "Amaç ve kapsam" başlıklı1. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.

Bu Kanun, 4 üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

İşyerleri, işverenler, işveren vekilleri ve işçiler, 3 üncü maddedeki bildirim gününe bakılmaksızın bu Kanun hükümleri ile bağlı olurlar."

 

11. 4857 sayılı Kanun'un 8. maddeyle başlayan "İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi" başlıklı İkinci Bölümünde kıdem tazminatı, ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlarayer verilmiştir.

 

12. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun "İş mahkemelerinin kuruluşu" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir.

(2) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. İhtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.

(3) İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince, bu Kanundaki usul ve esaslara göre bakılır."

 

13. 7036 sayılı Kanun'un "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 3. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

 

"(1)Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."

 

14. 7036 sayılı Kanun'un "Görev" başlıklı 5. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri;

a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,

b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,

c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar."

 

15. 7036 sayılı Kanun'un "Geçiş Hükümleri" başlıklı geçici 1. maddesi şöyledir:

 

"(1) Mülga 5521 sayılı Kanun gereğince kurulan iş mahkemeleri, bu Kanun uyarınca kurulmuş iş mahkemeleri olarak kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur.

(2) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.

(3) Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur.

(4) İlk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

16. Uyuşmazlık Mahkemesinin Rıdvan GÜLEÇ'in Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 08/07/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, idare mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

17. Raportör-Hâkim Şerife ÖZDOĞAN'ın davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

 

18. Dava, davacının Zonguldak Fatih Halk Eğitim Merkezi ile Ankara Olgunlaşma Enstitüsünde usta öğretici olarak çalışmakta iken, iş akdinin feshi nedeniyle, kıdem/iş sonu tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, eksik ödenen ücret alacağı/ücret farkı, ilave tediye alacağı ve ayrımcılık tazminatı alacaklarının faizi ile birlikte, davalıdan tahsili istemiyle açılmıştır.

 

19. Davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen tazminat ve alacaklarının İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

20. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Ankara 9. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Ankara 48. İş Mahkemesinin 30/01/2024 tarih ve E.2022/75, K.2024/61 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Ankara 9. İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Ankara 48. İş Mahkemesinin 30/01/2024 tarih ve E.2022/75, K.2024/61 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

08/07/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

            Başkan                        Üye                                Üye                                 Üye

            Rıdvan                      Nilgün                            Doğan                               Eyüp

            GÜLEÇ                      TAŞ                             AĞIRMAN                    SARICALAR

 

 

 

 

                                                   Üye                                Üye                                  Üye

                                                  Ahmet                            Mahmut                            Bilal

                                              ARSLAN                          BALLI                        ÇALIŞKAN