T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/72

KARAR NO  : 2022/195      

KARAR TR  : 18/04/2022

ÖZET: 2247 sayılı Kanun'un 19 maddelerinde öngörülen, başvurma kararının gerekçeli olması koşulunu taşımayanbaşvurunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı      : A.G.Ş

Vekili        : Av. A.A

Davalı       : Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili, Muğla ili, Marmaris ilçesi, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazda yer alan altı bağımsız bölümlü yapı için tesis edilen kat irtifakının ve kat mülkiyetinin terkin edilmesi talebiyle yapılan 30/04/2019 tarihli başvurunun reddine ilişkin 21/05/2019 tarih ve 4323 sayılı Marmaris Tapu Müdürlüğü işleminin ve yapılan itirazın reddine ilişkin 29/07/2019 tarih ve 10 sayılı Tapu ve Kadastro XVIII. (Denizli) Bölge Müdürlüğü, Bölge Tapu ve Kadastro Kurulu işleminin ve bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin 13/11/2019 tarih ve 4317466 sayılı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü işleminin iptali ayrıca; Tapu Müdürlüğü tarafındankat maliklerinden O.Ö 'e 12/11/2018 tarih 9894 Yevmiye numarası ile verilen Kat Mülkiyetinin Terkini ve kat irtifakının iptali / çatının altı mesken, teras çatı olarak kalması gerektiğine karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

2. Muğla 1. İdare Mahkemesi 11/06/2020 tarihli ve E.2020/58, K.2020/655 sayılı kararı ile, 2577 sayılı Kanun'un 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"Bilimsel görüşler ve yargısal kararlarda tapu siciline tescil veya sicil kayıtlarının terkini ya da tadili gibi işlemlerden (yahut bu işlemlerin tesisi yönündeki taleplerin reddine ilişkin işlemlerden) kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünün, kural olarak, adli yargının görevinde olduğu kabul edilmektedir. Zira, bu işlemler taşınmazın mülkiyet durumu üzerinde tashihe neden olan (veya tashihi önleyen) işlemlerdir. Belirtilen işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü, taşınmaz mülkiyetinin aidiyeti veya ayni haklarla kısıtlılık durumu gibi medeni hukuk statülerinin ve bu statüleri doğuran hukuki olayların incelenmesini gerektirir.

Bu bağlamda, konuya ilişkin mevzuat hükümleri ve somut olay birlikte irdelendiğinde; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanan dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun Ek l'inci maddesi hükmü uyarınca adli yargı yerlerinin görevli bulunduğu sorucuna varılmıştır."

 

3. Davacı vekili bu kez, Armutalan Belediyesi'nin Yapı Kullanım İzin Belgesi dayanak alınarak; onaylı mimari projeye aykırı olacak şekilde, onaylı tadilat projesi, tadilat ruhsatı vs. olmadığı halde varmış gibi gösterilerek Kanun'a aykırı olarak kurulan Marmaris Tapu Müdürlüğünün 12/11/2018 tarih 9894 Yevmiye numaralı kat mülkiyetinin hükümsüzlüğünün tespitiyle, Kat Mülkiyetinin terkini veortak alan olan çatıdaki projeye aykırılıkların eski hale iadesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. Adli Yargıda

 

4. Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi 18/11/2021 tarihli ve E.2020/657 sayı ve "Mahkememizin görevli olmadığına, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19.maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine," şeklindeki karar ile dosyayı Mahkememize göndermiştir.Kararda herhangi bir gerekçe bulunmamaktadır.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

A. Mevzuat

 

5. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un  "Yargı merciilerinin uyuşmazlık mahkemesine başvurmaları" başlıklı 19. maddesi şöyledir:

 

"Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

            (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir."

 

6. Aynı Kanun'un "İncelemede izlenecek sıra" başlıklı 27. maddesi şöyledir:

 

"Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder."

 

7. Anayasa'nın "D. Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması" başlıklı 141.maddesinin3. fıkrası hükmü şöyledir:

 

Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır."

 

8. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Hükmün kapsamı" başlıklı 297. maddesi şöyledir:

 

"(1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:

a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.

b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.

c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.

ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.

d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.

e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.

(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."

 

9. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararlarda bulunacak hususlar" başlıklı24.maddesinin (e) bendişöyledir:

 

" Kararlarda:

...

e) Kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hüküm:tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarı,

...

Belirtilir..."

 

B. Yargı Kararları

 

10. Danıştay 8. Dairesinin19.10.2021 tarihli, E.2019/1164, K.2021/4647 sayılı kararının ilgili kısımları şöyledir:

 

"Öte yandan, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında da değinildiği üzere; Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrasında herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş ancak bu maddede gerekçeli karar hakkından açıkça söz edilmemiştir. Anayasa'nın 36. maddesine "adil yargılanma" ibaresinin eklenmesine ilişkin gerekçede, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınan adil yargılama hakkının madde metnine dâhil edildiği vurgulanmıştır. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinin 1. fıkrasındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının kapsamına gerekçeli karar hakkının da dâhil olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nin birçok kararında vurgulanmıştır. Dolayısıyla Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının gerekçeli karar hakkı güvencesini de kapsadığının kabul edilmesi gerekir. (Anayasa Mahkemesi, Abdullah Topçu, B. No:2014/8868, 19/4/2017, p. 75)

Bu bağlamda, AİHM içtihatlarına göre, genel olarak her bir karar açık, konuyla ilgili herkesin, mahkemenin neden belirli bir kararı verdiğini anlamasına imkan verecek şekilde olmalıdır. (AİHM, Seryavin ve Diğerleri/Ukrayna, p.57-61).

Mahkeme kararlarının, hüküm fıkrası ve hükmün dayandığı gerekçe ile bir bütünolduğu, gerekçesiz karar verilmesinin mümkün olmadığı açık olduğuna göre, gerekçeninhem temyiz incelemesini yapacak merci açısından hem de kararı uygulayacak olan idare açısından yeterli açıklıkta olması gerekmektedir.

Yargılama hukukunda, yargı (hüküm), uyuşmazlığı çözmekle görevli ve yetkili yargı yerinin yargılama sürecinin sonunda ulaştığı "sonuç"tur. Gerekçe, yargıcın çözümlemek durumunda olduğu uyuşmazlığa uygulanması gereken soyut hukuk kuralının saptanmasında, yorumlanmasında ve tüm ayrıntılarıyla ortaya konulup nitelendirilen maddi olaya uygulanmasında izlemiş olduğu yöntemi gösteren ve bu özelliği sebebiyle, yargılamanın nesnelliği ile varılan yargının doğruluğu konusunda davanın taraflarına güven, üst yargı yerine de denetleme olanağı veren açıklamadır."

 

11. Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 21/12/2021 tarihli ve E.2021/14691, K.2021/12738sayılı kararının ilgili kısımları şöyledir:

 

"Belirtmek gerekir ki; T.C. Anayasa'sının 138 ve 141/3 maddeleri gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388/1-3. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/1-c. maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar.

Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları tatmin edemez. (Kuru, Baki/ Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’ye göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, Ankara 2011, s.472). Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup, gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

12. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Birol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 18/04/2022 tarihli toplantısında; Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK’in, 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

13. Mevzuat kısmında belirtildiği üzere, yargı yerlerince2247 sayılı Kanun'un19. maddesi kapsamında Uyuşmazlık Mahkemesine yapılacak başvurularda, başvuru kararının gerekçeli olmasıgerektiği açıkça düzenlenmiştir.

 

14. Dava dosyalarının incelenmesinden, idari yargı yerince verilen gerekçeli görevsizlik kararından sonra, adli yargı yerine taşınan davada, Mahkemece, uyuşmazlığayönelikherhangi bir hukuki değerlendirme yapılmadığı, gerekçeye yer verilmediği; bu durumun da yukarıda aktarılan, kararların gerekçeli olması gerektiğine ilişkinAnayasa ve Kanun kurallarına, yüksek mahkeme içtihatlarına, somut uyuşmazlık kapsamda ise 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesineaykırı olduğu kanaatine varılmıştır.

 

15. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; 2247 sayılı Kanun'un19. maddesinde öngörülen, başvuru kararının gerekçeli olması koşulunu taşımayan veMarmaris Sulh Hukuk Mahkemesince 18/11/2021 tarih ve E.2020/657 sayı ile yapılan başvurunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

2247 sayılı Kanun'un 19. maddesinde öngörülen, başvuru kararının gerekçeli olması koşulunu taşımayan ve Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesince 18/11/2021 tarih ve E.2020/657 sayı ile yapılan BAŞVURUNUN, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca REDDİNE,

 

18/04/2022 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

          Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

        Muammer                    Birol                             Nilgün                          Doğan      

          TOPAL                    SONER                           TAŞ                         AĞIRMAN        

 

 

 

                                                Üye                                Üye                              Üye

                                            Aydemir                         Nurdane                        Ahmet

                                              TUNÇ                           TOPUZ                      ARSLAN