T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2024/42

KARAR NO  : 2024/141    

KARAR TR  : 01/04/2024

ÖZET: 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1. maddede gösterilen adli ve idari yargı mercilerince verilmiş kararlar arasında hüküm uyuşmazlığı bulunması" koşulunu taşımayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

 

K A R A R

 

Hüküm Uyuşmazlığının

Giderilmesini İsteyen                  

(Asliye Hukuk Mahkemesinde Davacı

İcra Hukuk Mahkemesinde Davalı)      : Kilis İl Özel İdaresi

Vekili                                                         : Av. M. Y. G.

Karşı Taraf  

(Asliye Hukuk Mahkemesinde Davacı

İcra Hukuk Mahkemesinde Davalı)      : P. M. H. İ.ve T. L. Ş.                           

Vekili                                                         : Av. E. K.

Diğer Davalı

(Asliye Hukuk Mahkemesinde )            : BOTAŞ

Vekili                                                         : Av. A. B.

 

 

I. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNDEN İSTEK

 

1. Kilis İl Özel İdaresi vekili, Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmek üzere Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dilekçesinde; Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/01/2022 tarih E.2021/289 ve K.2022/41 sayılı ilamının hüküm kısmının 6. fıkrasındakiP.M.H.İ ve T.L.Ş. lehine hükmolunan vekalet ücretine ilişkin hüküm ile, Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesinin03/08/2023 tarih E.2022/1086 ve K.2023/1360 sayılı ilamındakiP.M. H. İ. ve T. L. Ş. lehine verilen vekalet ücreti konusundaki hüküm arasında, hüküm uyuşmazlığı meydana geldiğini ileri sürerek, bu durumun giderilmesi istemiyle başvurudabulunmuştur.

 

2. Başvuranın hüküm uyuşmazlığı oluştuğunu ileri sürdüğü kararlar şöyledir:

 

II. DAVA SÜRECİ

 

3. Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/01/2022 tarih E.2021/289, K.2022/41 sayılı Yargılama Dosyasında; Davacı vekili, 24/12/2012 günlü dilekçesiyle, davalı BOTAŞ'ın 2012 yılı başlarında Kilis köy yollarında doğalgaz boru hatları döşemeye başladığını, davalı BOTAŞ'ın söz konusu işleri diğer davalı P.M.H.İ ve T.L.Ş.'ne yaptırdığını davalı BOTAŞ ile müvekkili kurum arasında imzalanan protokolün 3. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, alt yüklenici P. M. vermiş olduğu zararların tamamının BOTAŞ tarafından karşılanacağının hüküm altına alındığının, yine sözleşmenin 3. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, çalışma esnasında tonaj uygulamasına dikkat edileceğinin ve yollarda meydana gelebilecek çökme ve bozulmalardan doğacak zararların BOTAŞ ve alt yüklenici tarafından karşılanacağının hüküm altına alındığını, doğalgaz boru hattının döşenmesi sırasında davalı P. M. ait ağır tonajlı araçların köy yollarına zarar verdiğini, söz konusu zararın giderilmesi için BOTAŞ'a yazı yazılmasına rağmen BOTAŞ'ın kayıtsız kaldığını, tahrip olan yollardaki hasarın tespiti için Kilis Asliye Hukuk Mahkemesinin D.İş.No. 2021/278 sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını ve yollarda meydana gelen zararın 401.151,56 TL olduğunun tespit edildiğini, söz konusu zararın giderilmesine yönelik her iki davalıya da tebligat yapılmasına rağmen davalılar tarafından zararın karşılanmadığını, davalıların haksız eylemleri neticesinde köy yollarının ağır derecede tahrip olduğunu, tüm bu nedenlerle 367.813,27 TL'nin davalılardan alınarak müvekkili kuruma ödenmesi istemiyle tazminat isteminde bulunmuş, söz konusu dosya Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2013/68 esasına kaydolunmuştur.

 

4. Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 21/04/2014 tarih veE.2013/68, K.2014/91 sayılı kararı ile, "davanın kısmen kabul, kısmen reddine; davalı BOTAŞ ve fer'i müdahil (davalı) kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 17.849,47 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ve fer'i müdahile verilmesine" hükmetmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 02/05/2016 tarih ve E.2015/15593, K.2016/11944 sayılı kararı ile, "Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. madde hükmüne aykırılık ve fer'i müdahil lehine verilen vekalet ücreti" nedeniylebozma kararı vermiş,bozma kararına yönelik davalı vekilince yapılan karar düzeltme istemi ise Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 18/01/2018 tarih ve E.2016/27009, E. 2018/307 sayılı kararı ile reddedilmiştir.

 

5. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 02/05/2016 tarih ve E.2015/15593, K.2016/11944 sayılı bozma ilamı üzerine yürütülen yargılama neticesinde, Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 24/05/2018 tarih ve E.2018/65, K.2018/163 sayılı kararı ile, "davanın kısmen kabulü ile; davalı P. M. L. Ş. Kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 17.382,60 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine "karar vermiş; söz konusu kararın temyizi üzerineilgi hüküm Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 23/09/2020 tarih 2020/317 E.       2020/4658 karar sayılı ilamıyla "davacının usulü müktesep hakkına aykırı hüküm tesisi ve HMK 305. Maddesine aykırılık ile reddedilen kısım yönünden davalı P.M. yararına olacak şekilde 20.593 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik ve hatalı hesaplama yapılarak 17.382,60 TL vekalet ücretine hükmedilmesi" nedeniyle bozulmuş; bozma ilamına yönelik davalı BOTAŞ boru hatları ve petrol taşıma A.Ş vekilinin karar düzeltme istemi Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 17/11/2021 tarih ve 2021/3170, 2021/11558 K. sayılı ilamı ile reddedilmiş ve dosya mahkemesine gönderilmiştir .

 

6. Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 20/01/2022 tarih E.2021/289, K.2022/41 sayılı ilamıyla "...davanın kısmen kabulü ile; Davalılar Botaş A.Ş. ile P.M. Ltd. Şti. kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 25.533,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine, (davacının, davalı Botaş A.Ş. yönünden 23.196,05-TL ile sorumlu tutulmasına)..."                        karar vermiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 13/04/2022 tarih E.2022/2260, K.2022/3579 sayılı ilamıyla hükmün "onanmasına" karar verilmiş, söz konusu karara yönelik karar düzeltme istemi dereddedilerekkarar kesinleşmiştir. Kararınilgilikısmı şöyledir:

 

"Mahkememizce verilen ilk karar, temyiz incelemesi neticesinde, başka bir davanın konusu olması nedeniyle mahsubu gereken 33.388,00 TL kısmın hükmedilen 210,657,86 TL miktardan mahsup edilmediği gerekçesiyle, P.M. yararına bozulmuştur. Bu nedenle, kararı bu yönden temyiz etmeyen Botaş yönünden davacı lehine usuli müktesep hak oluştuğu gözetilerek davalı Botaş yönünden davanın 210.657,86 TL üzerinden, davalı P.M. yönünden davanın 177.269,86 TL (210.657,86-33.388,00=177.269,86) üzerinden kabulüne karar verilmiştir.

Mahkememizce davalılar hakkında aynı gerekçe ile red kararı verildiğinden davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

-Davanın KISMEN KABULÜ ile;

...

-Davalılar Botaş A.Ş. ile P.M. Ltd. Şti. kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 25.533,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine, (davacının ,davalı Botaş A.Ş. yönünden 23.196,05 TL ile sorumlu tutulmasına) "...Mahkememizce davalılar hakkında aynı gerekçe ile red kararı verildiğinden davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

-Davanın KISMEN KABULÜ ile;

...

-Davalılar Botaş A.Ş. ile P.M. Ltd. Şti. kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 25.533,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine, (davacının ,davalı Botaş A.Ş .yönünden 23.196,05 TL ile sorumlu tutulmasına )..."

 

7. Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 03/08/2023 tarih E.2022/1086 ve K.2023/1360 sayılı yargılama dosyasında; P.M.H.İ ve T.L.Ş. kesinleşenKilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/01/2022 tarih E.2021/289, K.2022/41 sayılı ilamı sonrasıKilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne müracaat ederek vekalet ücretinin düzeltilmesi talebinde bulunmuş, söz konusu talep Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesince reddedilmiş, Şirket daha sonra Ankara 31. İcra Dairesinin 2018/8411 sayılı dosyasına müracaat ederek, kesinleşmiş Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2021/289 ve K.2022/41 sayılı ilamındaki alacağının 13.935,18.TL olduğu ve icra dosyasının bıı miktar üzerinden güncellenmesini talep etmiş; Ankara 31. İcra Müdürlüğü E.2018/289 sayılı takip dosyasında söz konusu talebi reddetmiş, anılan şirket İcra Hukuk Mahkemesine icra memur muamelesini şikayet etmiştir. Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03/08/2023 tarih E.2022/1086 ve K.2023/1360 sayılı kararı ile, şikayetin kabulüne ve Ankara 31. İcra Müdürlüğünün E.2018/8411 sayılı takip dosyasında davacı şirket vekalet ücretinin 14.790,03.TL olarak düzeltilmesine miktar itibariyle kesin olarak karar verilmiş, söz konusu karar kesinleşmiştir. Kararınilgilikısmı şöyledir :

            

   "Şikayet, memur muamelesinin usul ve yasaya aykırılığına ilişkindir.

Dosya hesaplama yapılmak üzere E. Ö'e tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda "31.İcra Müdürlüğünün 2018/8411 sayılı dosyasındaki 15.08.2022 tarihli kararının sayın mahemenin takdirinde olmak üzere yerinde olmadığı, davacı P.M. harita inşaat ticaret limited şirketinin ret edilen miktar için ilam vekalet ücretinin 14.790,03TL olduğu" şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür. Bilirkişi raporunun gerekli ilmi ve teknik verileri haiz hükme esas alınabilir yeterlilikte olduğu, Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2018/8411 esas sayılı takip dosyasında verilen 14.790,03 TL olarak düzeltilmesine, faiz hesaplamasınında bu bedel üzerinden yeniden yapılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

Şikayetin KABULÜNE,

Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2018/8411 Esas sayılı takip dosyasında davacı şirket vekalet ücretinin 14.790,03 TL olarak DÜZELTİLMESİNE, faiz hesaplamasınında bu bedel üzerinden yeniden YAPILMASINA..."

 

8. Dilekçe içeriği ile iddiaya konu kararlar ve dosyalar incelendiğinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile Danıştay Başsavcısının görüşlerinin alınmasına gerek görülmemiştir.

 

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

9. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un “Mahkemenin görevi” başlığını taşıyan 1. maddesinin ilk fıkrası şöyledir:

 

“Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.”

 

10. 2247 sayılı Kanun'un 3. Bölümünde, "Hüküm Uyuşmazlığı" üst başlığı altındaki 24. maddesi şöyledir:

 

"(Değişik birinci fıkra: 21/1/1982 - 2592/7 md.) 1 nci maddede gösterilen yargı mercileritarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığı kabul edilir.

(Mülga ikinci fıkra: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.)

            İlgili kişi veya makam Uyuşmazlık Mahkemesine başvurarak hüküm uyuşmazlığının giderilmesini istiyebilir. Bu halde olumsuz görev uyuşmazlığının çıkarılması ile ilgili 15 ve 16 ncı maddelerdeki usul kuralları uygulanır."

 

11. 2247 sayılı Kanun'un "Hüküm uyuşmazlıklarında uygulanacak inceleme kuralları" başlıklı 25. maddesi şöyledir:

 

"Hüküm uyuşmazlıklarında Uyuşmazlık Mahkemesi, Danıştay Yargılama usulünün bu kanuna aykırı olmayan hükümlerini uygulamak suretiyle anlaşmazlığın esasını da karara bağlar.

(Mülga ikinci fıkra: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.)

            Uyuşmazlık Mahkemesi hüküm uyuşmazlıklarını dosya üzerinde inceleyerek karara bağlar. Gerekli gördüğü hallerde veya istek üzerine tarafları dinleyebilir."

 

12. 2247 sayılı Kanun'un "İncelemede izlenecek sıra"başlıklı 27. maddesi şöyledir:

 

"Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

13. Uyuşmazlık Mahkemesinin Kenan YAŞAR'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 01/04/2024 tarihli toplantısında; Raportör-Hâkim ŞERİFE ÖZDOĞAN'ın 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra,gereği görüşülüp düşünüldü:

 

14. 2247 sayılı Kanun'un 24. maddesinde anılan hükme göre, hüküm uyuşmazlığının ortaya çıkabilmesi için:

 

a) Uyuşmazlık yaratan hükümlerin, adli ve idari yargı mercileri tarafından verilmesi,

b) Konu, dava sebebi ve taraflardan en az birinin aynı olması,

c) Her iki kararın da kesinleşmiş olması,

d) Kararlarda davanın esasının hükme bağlanması,

e)Kararlar arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesi aranmaktadır.

 

15. Hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülen yargı kararlarının incelenmesinden, kararların aynı yargı kolu içerisindeki iki ayrı mahkemece verilmiş kararlar olduğu ve var olduğu ileri sürülen uyuşmazlığın Uyuşmazlık Mahkemesince giderilmesinin yasal olarak mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Zira aralarında hüküm uyuşmazlığı olduğu belirtilen kararlar, Kanun'un 1. maddesinde belirtilen adli ve idari yargı mercileri tarafından verilmemiştir.

 

16. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.

                                      

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarıncaREDDİNE,

01/04/2024 tarihinde OY BİRLİĞİYLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

        Başkan Vekili                Üye                                Üye                               Üye

            Kenan                      Nilgün                            Doğan                           Eyüp

          YAŞAR                     TAŞ                            AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN