Hukuk Bölümü 1999/47 E., 2000/11 K.

  • HAKKIN KULLANILMASIYLA İLGİLİ DAVA
  • İDARENİN ÖZEL HUKUK SÖZLEŞMESİ
  • TAPU KAYDINDAKİ ŞERHİN TERKİNİ
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 15 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Mülkiyeti SEK Süt Endüstrisi A.Ş.'ye ait olan Ankara Lalahan Süt ve Mamülleri İşletmesi ve İşletmenin kullanımında bulunan menkul ve gayrimenkuller, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 19.7.1995 tarih ve 54 sayılı kararına dayalı olarak düzenlenen 31.7.1995 tarihli ve aynı tarihte yürürlüğe giren satış sözleşmesi ile MİS Süt Sanayi A.Ş.'ye satılmış; sözleşmenin 18. maddesine göre, satış ve devirin konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydının beyanlar hanesine, 26.10.1995 tarihli "3 yıl süre ile satılamaz, kiralanamaz ve devredilemez" şerhi düşülmüştür.

    Tapunun 178 ada, 1 parsel sayısında kayıtlı 48.404 m2'lik taşınmaz, 1997 yılında yapılan ifraz işlemi sonucunda üç yeni parsele dönüşmüş olup; bunlardan imar yolunda kalan 879 m2'lik 3 sayılı ve üzerinde 18 konut bulunan arsa vasfındaki 4595 m2'lik 4 sayılı parseller, 16.10.1997 tarihinde düzenlenen gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile, S.S. Leventler Yapı Kooperatifi tarafından MİS Süt Sanayi A.Ş.'den satın alınmış ve bu husus, 19.12.1997 tarihinde tapu kaydının şerhler hanesine işlenmiştir.

    Adıgeçen Yapı Kooperatifi, tapu kaydına Özelleştirme İdaresince konulmuş bulunan satılamaz şerhi için öngörülen 3 yıllık sürenin dolması üzerine sözkonusu takyidatın kaldırılması için muvafakat verilmesi isteğiyle 16.2.1999 gününde bu İdareye başvuruda bulunmuş; ancak, anılan İdarenin 3.3.1999 günlü yazısı ile, MİS Süt A.Ş.'nin üretim şartına uymaması nedeniyle satış sözleşmesi gereğince üç yıl için tahakkuk ettirilen cezai şart alacaklarının tahsili için davalar açıldığı ve bu alacaklar tahsil edilinceye kadar sözkonusu tapu kaydındaki takyidatın kaldırılmasına muvafakat verilmesinin uygun bulunmadığı bildirilmiştir.

    Davacı Yapı Kooperatifince, sözkonusu tapu kaydındaki 3 yıl süre ile satılamaz şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığına karşı, 15.4.1999 gününde adli yargı yerinde dava açılmıştır.

    ELMADAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 1.6.1999 gün ve E: 1999/117, K: 1999/238 sayı ile, dava konusu parsellere 3 yıl süre ile satılamaz, kiralanamaz ve devredilemez şerhinin Başbakanlık Özelleştirme İdaresince konmuş olduğu; idari birimlerce kullanılan tasarrufların iptali ve kaldırılmasına ilişkin davaların idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı Yapı Kooperatifince, bu kez, şerhin kaldırılması yolundaki isteğin reddine ilişkin Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 3.3.1999 günlü işleminin iptali istemiyle, 12.7.1999 gününde idari yargı yerinde dava açılmıştır.

    ANKARA 7. İDARE MAHKEMESİ; 13.7.1999 gün ve E: 1999/735, K: 1999/749 sayı ile, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi ile MİS Süt Sanayi A.Ş. arasında imzalanan sözleşmeyle kurulan özel hukuk ilişkisine dayanılarak tapu kaydına konulmuş olan şerhin kaldırılmasına ilişkin uyuşmazlığın da bu özel hukuk ilişkisine göre çözümlenmesinin gerektiği; dava konusu işlem bir kamu idaresince tesis edilmişse de, ortada idari davaya konu edilebilecek nitelikte bir idari işlem bulunmadığı; kaldı ki, Medeni Kanun'un 935. maddesine göre tapu kayıtları üzerindeki tescil, terkin ve tashih gibi işleme ilişkin davaların görüm ve çözümünün adli yargı yerlerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar da, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Bekir AKSOYLU, Sabriye KÖPRÜLÜ, Ertuğrul TAKA ve Turgut ARIBAL'ın katılımlarıyla yapılan 12.6.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet ÖZDEVECİ ile Danıştay Savcısı O. Cem ERBÜK'ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: USULE İLİŞKİN İNCELEME: Dava dosyaları üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve dava dosyasının, 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME: Dava, Özelleştirme İdaresince satış ve devri yapılan taşınmazın tapu kaydına konulmuş bulunan şerhin terkinine karar verilmesi isteminden ibarettir.

    Anayasa'nın 47. maddesinin, 13.8.1999 tarih ve 4446 sayılı Kanun ile eklenen Ek üçüncü ve dördüncü fıkralarında, "Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir.

    Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir." hükümlerine yer verilmiş olup, 24.11.1994 tarih ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Özelleştirme uygulamalarının esaslarını belirleyen genel yasal düzenleme niteliğini taşımaktadır.

    Anılan Yasa'ya göre, Yasa kapsamında bulunan kuruluşlardan hangisinin özelleştirme programına alınacağına ve bunların satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri aynı hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflar ile devredilmelerine ilişkin özelleştirme yöntemlerinden hangisi ile özelleştirileceğine Özelleştirme Yüksek Kurulunca karar verildikten sonra, Başbakana bağlı kamu tüzel kişiliğine sahip, özel bütçeli Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca, özelleştirme uygulamalarının gerektirdiği özelleştirme ile ilgili her türlü işlemler yürütülmek suretiyle Kurul kararları uygulanacaktır.

    Özelleştirme Yüksek Kurulunca, 23.4.1995 tarih ve 1995/34 sayı ile, SEK Süt Endüstrisi A.Ş.'nin özelleştirme programına alınmasına; Süt ve Süt Mamulleri İşletmeleri, Süt Toplama Merkezleri ve arsaları ile isim hakkının varlık bazında ayrı ayrı ve/veya birlikte "satış" yöntemiyle özelleştirilmesine karar verilmiş olup, Özelleştirme İdaresince uygulama işlemlerinin tamamlanması ve mülkiyeti SEK Süt Endüstrisi A.Ş.'ye ait olan Ankara Lalahan Süt ve Mamülleri İşletmesinin satış işleminin Özelleştirme Yüksek Kurulunun 19.7.1995 tarih ve 54 sayılı kararıyla onaylanması üzerine, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile MİS Süt Sanayi A.Ş. arasında düzenlenen Satış Sözleşmesi, 31.7.1995 tarihinde taraflarca imzalanarak yürürlüğe konulmuştur.

    Mülkiyeti SEK Süt A.Ş.'ye ait işletme ve işletmenin kullanımında bulunan menkul ve gayrımenkullerin yatırımcıya satış ve devrine ilişkin hükümlerin düzenlendiği sözkonusu Satış Sözleşmesinin 18. maddesinde yer alan "Yatırımcı, işletmenin mevcut faaliyetlerini en az 3(üç) yıl süre ile devam ettirecek ve bu süre zarfında işletme 3. şahıslara satılmayacak, kiralanmayacak veya herhangi bir suretle devredilmeyecektir. Bu husus tapuya dercedilecektir.

    Bu maddede belirtilen yükümlülüklere uyulmadığının İdare'ce tespit edilmesi halinde yatırımcı, her yıl için toplam satış bedelinin %10'u tutarında cezai şartı İdare'ye ödemeyi kabul eder.

    Ancak işbu sözleşmedeki borç tutarının tamamının ödenmesi halinde yatırımcı, doğrudan üretimle ilgili olmayan taşınır ve taşınmazlar üzerinde tasarrufta (kira, devir, satış, dahil) bulunabilir ve bu yönde yaptığı işlemleri İdare'ye bildirir." yolundaki hüküm uyarınca, satış ve devirin konularından olan taşınmazın tapuda yatırımcıya devri sırasında, tapu sicilinin beyanlar hanesine "3 yıl süre ile satılamaz, kiralanamaz ve devredilemez" şerhi konulmuştur.

    Uyuşmazlığa konu edilen dava, tapu kaydındaki sözkonusu şerhin terkinine yönelik olup, uyuşmazlığın çözümü için: Özelleştirme İdaresinin bu yetkisinin dayandığı satış sözleşmesinin hukuki niteliği ile davacı Yapı Kooperatifinin talebinin hukuki dayanağının incelenmesi gerekir.

    1- İdare, tıpkı özel hukuk kişileri gibi özel hukuk sözleşmeleri yapabildiği gibi; kamusal yetkisinin verdiği üstünlük ve ayrıcalıklara dayanarak, konusu, hüküm ve koşulları bakımından özel hukuk sözleşmelerinden farklı olan sözleşmeler de yapar ki, idare hukuku esaslarına tabi bulunan bu sözleşmeler "idari sözleşme" olarak adlandırılırlar. İdarenin, genel ehliyetini kullanarak sözleşme serbestisi ve tarafların eşitliği gözetilerek gerçekleştirdiği sözleşmelerin tamamen özel hukuk hükümlerine tabi olması ve dolayısıyla bunların yargısal denetiminin adli yargı yerlerince yapılmasına karşılık; 2577 sayılı Yasanın idari dava türlerinin sayıldığı 2/1-c. maddesinde ifade edildiği üzere "genel hizmetlerden birinin yürütülmesi" amacıyla ve kamusal nitelikte üstün hak ve yetkilere dayanarak yaptığı idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde ise idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

    Yukarıda kapsamı belirtilen Satış Sözleşmesinin, konusu, hüküm ve koşullarının sözleşme serbestisi ve tarafların eşitliği esasına göre düzenlenmiş bulunması karşısında, idarenin özel hukuk sözleşmesi niteliğinde olduğu kuşkusuzdur.

    Bu durumda, idarenin özel hukuk sözleşmesine dayanan bir hakkın kullanılmasından doğan davanın, özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği açıktır.

    Nitekim, 4046 sayılı Yasa'nın 12. maddesinde, bu Yasa'da yapılması öngörülen işlerde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmekle birlikte, her iki Yasa'da da sözleşmenin yapılmasından önce idarenin uyması gereken usul kurallarının düzenlenmiş olduğu gözönüne alındığında, özelleştirme uygulamalarında sözleşmenin yapılmasına kadar olan aşamadaki işlemlerin yargısal denetiminin, idare hukuku; sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların ise, özel hukuk hükümlerine tabi olması doğaldır.

    2- Olayda, Özelleştirme İdaresinin tapu sicilindeki şerhin kaldırılması için muvafakat vermemesi üzerine, gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazı satın alan Yapı Kooperatifince sözkonusu şerhin terkini istemiyle dava açıldığına göre, Medeni Kanun'un 935. maddesinde yer alan "Alakadarlar tahriren muvafakatlerini beyan etmedikleri halde mahkeme kararı olmadıkça tapu sicil memuru, hiçbir tashih icra edemez." hükmü karşısında, davacının mülkiyete ilişkin bir hakka dayanmak suretiyle, ileride taşınmazın kendi adına tescilini sağlamaya yönelik olarak açtığı tapudaki şerhin terkinine ilişkin bu davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

    Açıklanan nedenlerle, Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1.6.1999 günlü, E: 1999/117, K: 1999/238 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 12.6.2000 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.