T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2020/127

KARAR NO  : 2020/159      

KARAR TR  : 24/02/2020

 

ÖZET: 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1 nci maddede gösterilen yargı mercilerince" koşulu ile kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması” koşulunu taşımayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

          Davacı  (Talep Eden): 1 - A.A.A. 2 - E.A.

          Vekilleri: Av. B.B.

          Davacılar: 1-U.K. 2-G.K. 3-Gls.K. 4 - B.K. 5 - Br.K. 6 - B.K.

          Davalılar      : 1 - A.B. 2 - K.B. 3 - L.D. 4 - S.B.  5 - E.Ş. 6 - A.D. 7 - P.C. 8 - M.Ş. 9 - N.K. 10 - T.D. 11 - A.Ö. 12 - C.Ş.   13-C.Ş. 14-S. Ş. 15-A.Ç. mirasçıları vd.

         

          O L A Y: I - Davacı U.K.; davalı S.B.' ın murisi adına 13.12.1962 tarih ve 222 nolu tapuda kayıtlı taşınmazın babasına ait olan tarla ile takas edildiğini, bu takasın hangi tarihte yapıldığım bilmediğini, davalıların murisinin takasla aldığı tarlayı satın almak isteyenlerin çıkması üzerine babasının tapusu kendi üzerine olan bu tarlanın satışına razı olmadığını murisi K.B.’ın 1973 yılında köy senedi ile babalarına sattığını, taşınmazın takas edildiği tarihten beri kendi tasarrufları altında bulunduğunu ve vergilerinin kendi tarafından yatırıldığını, taşınmazı A.A.’a alabalık tesisi kurmak ve işletmek üzere kiraya verdiğini, bu şahsın kira bedelini ödemekte zorlanması üzerine taşınmazın mülkiyetini devralmak amacıyla K.B. mirasçılarından vekaletname topladığını duyduklarını; taşınmazın başka bir şahsa satılması halinde telafisi imkansız zararların doğacağını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı mirasçılar adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle Şenkaya Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmıştır.

          ŞENKAYA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 21/06/2005 gün, E:2004/58, K:2005/64 sayılı dosyada "Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen 04.03.2003 tarih ve 2001/83Esas 2003/20 Karar sayılı kararı 8.hukuk Dairesinin 09.12.2003 tarih ve 2003/3803Esas 8206 Karar sayılı kararı ile bozularak mahkememize gönderilen dosya mahkememizin yukarıdaki sırasına kaydı yapılarak yapılan yargılama sırasında davacı vekilinin 23.11.2004 ve 12.4.2005 tarihlerinde HUMK nun 409 maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, yine mahkememizin 21.06.2005 tarihli celsesinde gerek davacılar vekilinin gerekse diğer davacıların duruşmaya gelmediği, bir kısım davacılar vekilinin masrafsız ve belgesiz mazeret faksı gönderdiği ancak önceki celselerde de mazeret dilekçelerinin geldiği görüldüğünden usule uygun bulunmayan mazeret dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

          Açılan davada 23.11.2004 ve 12.04.2005 tarihlerinde dosyanın iki kez takipsiz bırakıldığı, 21.06.2005 günü de dosyanın takipsiz bırakılması nedeniyle" Davanın Açılmamış Sayılmasına kararı verildiği anlaşılmıştır.

          II - Hüküm uyuşmazlığı iddiasıyla Mahkememizden talepte bulunan A.A.A.' ın da aralarında olduğu davacılar 10/09/2009 tarihinde bu kez Şenkaya Kadastro Mahkemesine kadastro tespitine itiraz davası açmışlardır.          

          ŞENKAYA KADASTRO MAHKEMESİ: 16/06/2015 gün, E:2009/204, K:2015/33 sayılı dosyada "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı S.B. 25/08/2009 havale tarihli dilekçesi ile Erzurum ili Şenkaya ilçesi Gaziler Mah. 150 ada 15 parsel sayılı taşınmazın A.Be. mirasçıları adına tapuya kayıt, ve tescilini talep etmiş, davalı olarak maliye hazinesini göstermiş, 2009/198 esas sayılı birleşen dosya davacısı Br.K., 12/08/2009 havale tarihli dava dilekçesinde 150 ada 15 parsel sayılı taşınmazın davalısı T.K. tarafından satın alındığından bahisle taşınmazın adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiş, A.A.A. 150 ada 15 parsel sayılı taşınmaz arasındaki kâgir evi kendisinin yaptırdığından bahisle müdahale talebinde bulunmuştur.

          Birleşen dosya davacısı Br.K. de her ne kadar davalı olarak maliye hazinesi göstermişse de Horasan Kadastro müdürlüğünden gelen cevap 24/11/2009 havale tarihli müzekkere cevabında taşınmazın sehven kesin eski ilamında maliye hazinesi adına askıya çıkartıldığı anlaşılmıştır, bu nedenle davacı vekilinin 26/09/2014 tarihli 25 nolu celsesinde tutanak maliklerini dahil etmesi kabul edilmiş, 130 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tutanak malikleri davaya dahil edilerek iddiaların araştırılması için mahal inde 08/04/2015 tarihinde keşif icra edilmiş icra edilen keşifte kadastro teknisyeni Salih Sancar tarafından hazırlanan 10/04/2015 havale tarihli fen raporunda, dava konusu taşınmazın Erzurum ili Şenkaya ilçesi Gaziler Mah. 150 ada 15 parsel sayılı taşınmazın değeri, dosyada mevcut bulunan davacı Br.K. tarafından sunulan 17/06/1973 tarihli satım senedinin dava konusu taşınmazın uygulanamadığı ancak 13/12/1962 tarihli tapu kaydının hudutları itibariyle dava konusu taşınmaza uyduğunu, 14/04/2015 havale tarihli jeolog raporunda dava konusu taşınmazın Bardız çayı ile arasında dokunak olmadığını, dava konusu taşınmazın çayırla arasında 2-3 m kot farkı olmasından taşkınlıktan etkilenmeyeceği ve taşınmazın aktif dere yatağı olmadığı rapor edildiğinden, 16/06/2015 havale tarihli inşaat mühendisi H.Y. ve Ziraat mühendisi Ç.S. tarafından hazırlanan 16/06/2015 havale tarihli ortak raporlarında taşınmazın üzerinde bir adet iki katlı 106,500 m2 lik mesken, bir adet 196.50 m2 lik alabalık havuzu, bir adet 409.50 m2 lik alabalık tesisinin bulunduğu ve arsa niteliğinde olduğu tespit edilmiş, 08/04/2015 tarihinde yapılan keşif esnasında beyanları alınan mahalli bilirkişiler E.G., C.Ç., R.K. benzer beyanlarında (dava konusu taşınmazın kadastro tutanak bilirkişileri olmadığından dinlenilememiştir) dava konusu taşınmazın dosyada mevcut bulunan 1962 tarihli tapu kaydının taşınmaza dört sınırı itibariyle uyduğunu, 1973 tarihinde satış yapıldığı ve bu yeri T.K. tarafından K.B. tan alındığını, yerine başka bir taşınmaz verdiğini, taşınmazın üzerindeki balık çiftliği ve yapımı 1999 yılında Ab.As. tarafından yaptırıldığını beyan ettiklerinden tüm bu hususlarla davacı Br.K. taşınmazın satın aldığını ve müdahil davacı A.A.A. ın taşınmaz üzerindeki balık çiftliği ve kâgir evinin babası Ab.As. tarafından yapıldığını ispat ettiğinden ,3402 sayılı yasanın 30/2 maddesi gereğince muris T.K.'nin davacı Br.K. dışında mirasçılarının da olduğu tespit edilmiş olduğundan T.K.'nin mirasçılarının miras payları hesaplanarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

          HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;

          1- Davacı Savaşhan Bayaztaş ın ispatlayamadığı davasının REDDİNE,

          2- Mahkememizin 2009/97 Esas sayılı birleşen dosya davacı Br.K. nin tespit malikleri A.B., K.Ba. mirasçılarına yönlendirdiği davanın KABULÜNE,

          -Mahkememizin 2009/97 Esas sayılı birleşen dosya davacı Br.K. nin maliye hâzinesi, Şenkaya Belediye Başkanlığı, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığına yönlendirdiği davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,

          -Dava konusu Erzurum ili Şenkaya İlçesi Gaziler mahallesi köy altı mevkii 150 ada 15 parsel sayılı taşınmazın A.B., Sy.B., K.Ba., G.Ba, N.Ba., G.Ba. adına yapılan kadastro komisyon tutanağının iptali ile taşınmaz 5 pay kabul edilerek;

          1 payın T.K. kızı 12935157216 T.C. Nolu R.K.,

          1 payın T.K. oğlu 13439140476 T.C. Nolu U.K.,

          1 payın T.K. kızı 26672079458 T.C. Nolu Gls.K.,

          1 payın T.K. oğlu 13418141104 T.C. Nolu Br.K.,

          1 payın T.K. kızı 22327829522 T.C. Nolu B.K., ADLARINA TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE,

          3- Dava konusu Erzurum ili Şenkaya İlçesi Gaziler mahallesi köy altı mevkii 150 ada 15 nolu parsel üzerindeki bir adet 2 katlı 136,500 m2 lik mesken, bir adet 136,50 m2 lik alabalık havuzu, bir adet 409,50 m2 lik alabalık tesisinin 3402 sayılı yasanın 19/2 maddesi gereğince Yusuf oğlu Ab.As.' a aittir ibaresinin tutanağın beyanlar hanesine gösterilmesine"

          Şeklinde hüküm kurmuş, kararın Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 31/10/2016 gün, E:2016/14907, K:2016/8512 sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.

          III - UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNDEN İSTEK: A.A.A. ve E.A. vekili Mahkememize verdiği dilekçede "Erzurum Şenkaya ilçesi Gaziler mahallesi 150 ada 15 sayılı parselde kayıtlı bahçe vasfındaki taşınmazla ilgili olarak, davacılar U.K., G.K., Gls.K., R.K., Br.K. ve B.K. tarafından, Muris A.Be., K.B. ve A.Ç. aleyhine Şenkaya Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/83E. sayılı dosyası ile Tapu iptal ve tescil davası açıldığını, (daha sonra bir kez Yargıtay'dan dönen dosyanın 2004/58E. 2005/54K. aldığını) Bilahare davanın reddedildiğini ve Yargıtay İncelemesinden geçerek onaylandığını ve kesinleştiğini, Daha                      sonra bu kez Şenkaya Kadastro Mahkemesine 2009/204 E. numarası ile yeni bir dava açıldığını, konusu ve davacı ve davalıları itibarıyla büyük çoğunluğu aynı kişiler ikinci dava esas itibariyle aynı kök davalılara açıldığından, davanın kesin hüküm sebebiyle reddi gerekirken yargılama yapılarak, davanın kabulüne karar verildiğini, bu kararın da Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiğini, davacılardan U.K.'nin Şenkaya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/83 (sonradan 2004/58E. 2005/54K) sayılı dosyasında açtığı ve müvekkilleri lehine reddedilen davaya konu taşınmaz ile yine kesinleşen Kadastro Mahkemesinin 2009/204E. 2005/33K. sayılı dosyasındaki taşınmazın aynı olduğunu, ilk dava reddedildiği halde, kesinleşmiş bir tespit ve hüküm olmasına rağmen ikinci davanın kabul edildiğini ve bu kararın da kesinleştiğini belirterek, oluştuğunu ileri sürdüğü hüküm uyuşmazlığının giderilmesi için Yüksek Başkanlığınıza müracaat etmek zaruretinde kalındığını" belirterek başvuruda bulunmuş, müracaat 30/01/2020 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

          Dilekçe içeriği ve dilekçeye ekli karar suretleri incelendiğinde, Başkanlıkça Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile Danıştay Başsavcısının görüşlerinin alınmasına gerek görülmemiştir.

          İNCELEME VE GEREKÇE:

          Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 24.02.2020 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Engin SELİMOĞLU’nun 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra;

          GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

          2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Mahkemenin görevi” başlığını taşıyan 1. maddesinde, “Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir” denilmiş; 24. maddesinde ise, 1 nci maddede gösterilen yargı mercileri tarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığının kabul edileceği belirtilmiştir.

Anılan hükme göre, hüküm uyuşmazlığının varlığı için:

a) Uyuşmazlık yaratan hükümlerin, adli ve idari yargı mercileri tarafından verilmesi,

b) Konu, dava sebebi ve taraflardan en az birinin aynı olması,

c) Her iki kararın da kesinleşmiş olması,

d) Kararlarda davanın esasının hükme bağlanması,

e) Kararlar arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesi aranmaktadır.

Hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülen adli yargı kararlarının incelenmesinde;

Şenkaya Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/58 Esas, 2005/64 Karar numaralı dosyasında; tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davanın taraflarca 3 kez işlemsiz bırakıldığından bahisle sonuç olarak davanın açılmamış sayılmasına kararı verildiği, Şenkaya Kadastro Mahkemesinin 2009/204 Esas, 2015/33 Karar sayılı dosyasında ise bazı davacılar yönünden kabul bazı davacılar yönünden ise red kararı verildiği, hükmün Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu kapsamda, Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında uyuşmazlığın esastan çözümlenmeyip, yargılamayı sonlandıran kararın usule ilişkin olduğu, bu sebeple hükümler arasında bir çelişkiden söz edilemeyeceği gibi aralarında çelişki bulunduğu ileri sürülen kararların aynı yargı kolu içerisindeki kararlar olduğu ve uyuşmazlığın Mahkememizce giderilmesine yasal olanak bulunmadığı anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1nci maddede gösterilen yargı mercilerince" koşulu ile kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması” koşullarını taşımayan başvurunun reddi gerekmiştir.

         

          S O N U Ç:  2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1nci maddede gösterilen yargı mercilerince" koşulu ile kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması” koşulunu taşımayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 24.02.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                        Üye                               Üye                              Üye                  

      Hicabi                       Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                  BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

 

 

                                            Üye                                Üye                              Üye                  

                                        Aydemir                        Nurdane                        Ahmet

                                          TUNÇ                           TOPUZ                      ARSLAN