T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2018 / 276

            KARAR NO  : 2018 / 319

            KARAR TR   : 28.05.2018

ÖZET : Türk Telekomünikasyon A.Ş.’de çalışırken özelleştirme nedeniyle başka bir kamu kurumuna nakledilen davacının, maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

                                                          

K  A  R  A  R

 

 

 

            Davacı            : S.Ş.

            Vekili              : Av. A.T. 

            Davalı             : Türk Telekomünikasyon A.Ş. Genel Müdürlüğü

            Vekili              : Av. H.İ.K. 

 

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının davalı şirkette kapsam dışı sözleşmeli personel statüsünde çalışırken özelleştirme nedeniyle kamu kurumuna nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına yapılan bildirim sırasında düzenlenen maaş nakil ilmühaberinde ek ödeme ve ikramiyeye yer verilmemesi sebebiyle eksik bildirilen ücretinin net 2.175,42 TL olarak belirlenmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 11. İDARE MAHKEMESİ: 03.05.2017 gün ve E:2017/1033 K:2017/1647 sayılı kararı ile “2577 sayılı Yasanın 2. maddesinde; “İdari dava türleri, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı açılan iptal davaları; idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları; kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı açılan davalar olarak sayılmış; idari yargının idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimini yapmakla görevli olduğu kurala bağlanmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; davalı idarede görev yapmakta iken buradaki görevi ile ilişiği kesilerek kamu kurumuna nakledilen davacı tarafından, davalı idare tarafından düzenlenen maaş nakil ilmühaberinin hatalı olduğundan bahisle davalı şirketle başvuruda bulunduğu talebin 20.02.2017 tarihli 36810 sayılı işlemle reddi üzerine işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davanın açıldığı tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz edilemeyeceğinden; özel hukuk hükümlerinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlığın, görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır. Nitekim benzer bir uyuşmazlıkta Uyuşmazlık Mahkemesinin verdiği 02/02/2017 gün ve E. 2016/716, K. 2017/66 sayılı kararı da bu yoldadır” şeklindeki gerekçe ile davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1 -a. maddesi uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar taraflarca istinaf edilmeksizin 16/06/2017 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 44. İŞ MAHKEMESİ: 07.12.2017 gün ve E:2017/567, K: 2017/745 sayılı kararı ile “İncelenen dosya kapsamı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2015 tarih ve 2014/9-1559 esas, 2015/2649 karar ve yine Yargıtay Genel Hukuk Kurulunun 26.12.2012 tarih, 2012/9-1518 esas, 2012/1388 karar sayılı karan ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07.04.2011 tarih ve 2011/55 esas, 2011/205 karar sayılı kararları gereğince; davacının nakledileceği Kamu Kurumunda yararlanacağı parasal haklara esas olmak üzere nakil ilmühaberinin düzenlenmesi İdare Hukuku alanında sonuçlar doğramakta olup, nakledileceği Kurumdaki statü, özlük ve parasal haklarının belirlendiği sözkonusu işlemlerin idari işlem niteliği taşıdığı, idari işlemler ile ilgili uyuşmazlıkların Adli Yargı yerinde değil, İdari Yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği" görüşüyle HMK'nın 114/1 -b maddesi uyarınca "yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine” karar vermiş, aleyhine istinaf yoluna başvurulmayan kararın 03/01/2018 tarihi itibarıyla kesinleştiği anlaşılmıştır.

Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için davacı vekili 07/12/2018 tarihli dilekçeyle müracaat etmiş, her iki dava dosyası Ankara 44. İş Mahkemesinin 11/04/2018 gün 2017/567 Esas sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş, başvuru 19/04/2018 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 28.05.2018 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli ve idari yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davalı şirkette görev yapmakta iken, 406 sayılı Yasa'nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen, sonrasında Kamu Kurumu emrine atanan davacı tarafından;  ek ödeme ve ikramiyeye yer verilmeyerek hatalı düzenlendiği ileri sürülen maaş nakil ilmühaberinin yeniden düzeltilmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini 31.12.2003 tarihine kadar “tekel” olarak yürütmekle görevli kılınan ve çoğunluk hisseleri kamuya ait bulunan Türk Telekom’un, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, ancak kuruluş yasasındaki son düzenlemeler ile kendine özgü statüye sahip olan ve sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bir kuruluş olduğu tartışmasızdır.

Ancak, özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden % 55’i, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile Oger Telekomünikasyon Anonim Şirketine satılmıştır.

Olayda, hisse devir (14.11.2005) tarihinde davalı şirket nezdinde çalışmakta iken 406 sayılı Yasa'nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ve sonrasında kamu kurumu emrine atanan davacı tarafından; maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesi ve parasal hakların giderilmesi istemiyle dava açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:

a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.

Buna göre, maaş nakil bildirimi düzenleme ve dava tarihlerinde davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş.' nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari davadan söz etmek imkânı bulunmadığından;  uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden, Ankara 44. İş Mahkemesince verilen 07.12.2017 gün ve E:2017/567 K:2017/745 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 44. İş Mahkemesince verilen 07.12.2017 gün ve E:2017/567 K:2017/745 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.05.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

Üye

Şükrü

BOZER

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKSU

 

Üye

Suna

TÜRE

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

 

Üye

Turgay Tuncay Varlı