Ceza Bölümü         2011/14 E.  ,  2011/14 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Sanık             : Ö.D.

 O L A Y          : Konya/Yunak İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görevli sanık J. Er Ö.D.’in, izninin son günü olması nedeniyle moralinin bozuk olduğu 7.4.2004 günü, diğer sivil kişi sanık R.E.’in evine giderek, kendisine ait ruhsatsız ve ele geçirilemeyen tabanca ile kendini askerliğe elverişsiz hale getirmek için sağ bacağına ateş edip yaraladığı, evden hastaneye doğru koşarak giderken bacağından akan kanların evden yola kadar iz oluşturduğu, sanık R.E.’in yolu ve evin merdivenlerini hortum ile su tutarak yıkadığı, suç delillerini karartarak sanık Ö.D.’e yardım ettiği, böylece, sanıklardan Ö.D.’in 6136 sayılı Yasa’nın 13/1. maddesinde düzenlenen suçu işlediği ileri sürülerek cezalandırılması istemi ile Bafra Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.4.2004 gün ve E:2004/488, K:2004/257 sayılı iddianamesi ile Bafra Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açılmış, ayrıca sanıkların 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 79 ve 80. maddelerinde düzenlenen askeri suçu işledikleri ileri sürülerek, bu hususta yargılamanın askeri mahkemelere ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kendisine gönderilen soruşturma dosyasında,  Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, sanık R.E.’e yüklenen eylemin 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 296/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu açıklanarak R.E.’in eylemine uyan bu suç nedeniyle; 9.4.2004 günü gıyabi tutuklama kararı vicahiye çevrilen sanık Ö.D.’in ise, tedavisinin yapıldığı Samsun Askeri Hastanesi tutuklu koğuşundan 13.4.2004 sabahı kaçmış olup, 19.4.2004 günü kendiliğinden Polis Merkezine giderek teslim olduğu anlaşıldığından ayrıca tutuklu iken kaçmak suçunu da işlediği ileri sürülerek, sanık Ö.D.’in 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 79/1, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62., Askeri Ceza Kanunu’nun 76/1. maddesi delaleti ile Türk Ceza Kanunu’nun 298/1 ve Askeri Ceza Kanunu’nun 76/2. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle 2.6.2004 gün ve E:2004/1026, K:2004/455 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.          

            BAFRA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 11.5.2004 gün ve E: 2004/300, K:2004/461 sayı ile, sanık Ö.D. hakkında adli ve askeri yargı yerlerine açılmış iki ayrı dava arasında bağlantı bulunduğu, bu nedenle yargılamanın askeri mahkemeye ait olduğu, delillerin birlikte değerlendirilmesinde hukuki yarar bulunduğu gerekçesiyle itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 10.9.2008 gün ve E:2008/33, K:2008/678 sayı ile, öncelikle sanık Ö.D. hakkında kendisine açılan dava ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen davanın birleştirilmesine karar vermiş, sanıklardan Ö.D.’in “kendisini askerliğe elverişsiz hale getirmeye teşebbüs” suçundan cezalandırılmasına, “tutuklu iken kaçmak” suçu nedeniyle kamu davası açılmış ise de eylemin “kanun dairesinde tutuklandıktan sonra kaçmak” suçunu oluşturduğu bu suçun da askeri suç olmadığı ve yargılama sırasında sanığın terhis edildiği nedeniyle görevsizlik, 6136 sayılı Yasa’nın 13/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında aynı gerekçe ile görevsizlik, sanık R.E.’in sivil kişi olduğu ve yüklenen eylemin oluşturduğu suçun unsurları ve cezalarının Türk Ceza Kanunu’nda düzenlendiği yargılamanın adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, mahkumiyet hükmünün temyiz edilmesi üzerine, karar Askeri Yargıtay 4. Dairesi’nce onanmış, dava dosyası, Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce, sanık Ö.D. hakkında 6136 sayılı Kanuna Muhalefet suçu nedeniyle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU,  Bilgin AK, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ’in, katılımlarıyla yapılan 06.06.2011 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Ercan ÇOBAN’ın, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının itiraz yolu açık olmak üzere verildiği anlaşılmıştır. 

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi 2. fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin 10. fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almıştır. 

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir. 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931  gün  ve  E:1931/12, K:1931/48  sayılı  kararında  da  belirtildiği  gibi  yargı   yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı  kanun  yolu,  süresi,  mercii  yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir. 

Açıklanan nedenlerle, Bafra Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşma-dığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 06.06.2011 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.