Ceza Bölümü         2000/6 E.  ,  2000/8 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Sanıklar         :1-K.A.

                                    2-A.S. 

            O L A Y          :15.1.1995 günü, Gölcük Tersanesi Komutanlığı Fiziki Güvenlik Kısım Amirliği emrinde görevli sanıklar Dz. Er K.A. ile Dz. Er A.S.'in, koğuşta bulundukları sırada, aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü ve birbirlerine yumrukla vurdukları ileri sürülerek, eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 456/4. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 31.7.1995 gün ve E:1995/238, K:1995/143 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            DONANMA KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 10.4.1996 gün ve E:1996/20, K:1996/78 sayıyla; sanıklara yüklenen eylemin, askeri suç olmaması, askeri bir suça da bağlı bulunmaması ve yargılama sırasında sanıkların terhis edilmeleriyle askeri mahkemede yargılanmalarını gerektiren ilginin de kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Gölcük Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

            GÖLCÜK SULH CEZA MAHKEMESİ: 28.4.1999 gün ve E:1996/651, K:1999/204 sayıyla; sanıklar hakkında terhis edilmelerinden önce kamu davası askeri mahkemeye açıldığından 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesi hükmü uyarınca askeri mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

            İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Hasan GERÇEKER, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN , Recep SÖZEN, A. Fahir KAYACAN' ın katılımlarıyla yapılan 19.6.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet ÖZDEVECİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Y.Sezai KARAA'nın, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:           

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

           ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.     

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. 

            Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

            Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle,  sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

            Somut olayda, asker kişi sanıklar hakkında, asker kişiye karşı, askeri mahalde işlendiği ileri sürülen "etkili eylem" suçu nedeniyle askeri mahkemeye kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanıkların terhis edildiği, dosya içindeki bilgilerden anlaşılmaktadır. Adli yargı yerinin görevsizlik kararı gerekçesinde askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesinden (terhis tarihinden) önce sanıklar hakkındaki kamu davasının askeri mahkemeye açıldığından söz edilmekte ise de; 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesinin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcüklerinin iptali karşısında, yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça  bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Gölcük Sulh Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın ADLİ YARGI yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Gölcük Sulh Ceza Mahkemesi'nin 28.4.1999 günlü, E: 1996/651, K: 1999/204 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA 19.6.2000 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.