Hukuk Bölümü 2008/292 E., 2009/110 K.

  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 10 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 12 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 13 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    Davacı vekili dava dilekçesinde, mülkiyeti davacıya ait Yıldıztepe Mahallesi, 169. Sokak, 79-79/A kapı nolu, tek çatı altında 2 adet 2+1 bağımsız bölüm ve 1 adet 1+1 bağımsız bölüm içeren yapının davalı Belediye tarafından kamulaştırmasız el atılmak suretiyle yıkıldığını, yıkımın haber verilmeksizin yapı içerisinde bir kısım eşya bulunmaktayken ve kamulaştırma bedeli ödenmeksizin 31.12.2007 tarihinde yapıldığını, ayrıca bahçede bulunan ağaçların söküldüğünü, mahallinde Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/4 D.iş sayılı dosyası ile keşif icra edildiğini, davalının yapı bedeli ve ağaç bedelini davacıya ödemesi gerekirken enkaz bedelini ödeyebilecekleri yönünde cevap verdiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 24.579,20YTL'nin el atma tarihi olan 31.12.2007 tarihinden, 407.00YTL tespit giderinin 18.01.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

    Davalı idare vekili birinci savunma dilekçesinde, davada idari yargının görevli olduğunu, davacının, imar uygulamasında meslek lisesi olarak ayrılan alan üzerinde bulunan gecekondusunun ve ağaçlarının bedeli için iş bu davayı açtığını, davacının bedelini talep ettiği gecekondusunun ve ağaçlarının imarın 23014 ada, 2 parsel üzerinde kaldığını, 23014 ada, 2 parselin meslek lisesi olarak ayrılmış kamulaştırma parseli olduğunu, bu parsel üzerindeki gecekondunun yanmış ve terkedilmiş bir şekilde durmakta iken tehlike arzetmesi ve gelen sözlü şikayetler üzerine yıkıldığını, bahçede bulunduğu iddia edilen ağaçlara ise Belediyelerince herhangi bir müdahalede bulunulmadığını, yıkılan gecekondunun yeşil alan üzerinde veya yol üzerinde kalmadığını, bu nedenle Belediyelerinin herhangi bir bedel ödemesinin söz konusu olmadığını, yıkılan gecekondunun kaçak olarak yapıldığını, imar affı müracaatının bulunmadığını, Belediyelerince herhangi bir kamulaştırma işleminin de söz konusu olmadığını, tamamen kaçak olan ve okul alanında bulunan virane gecekondunun tehlike arzetmesi nedeniyle yıkıldığını ileri sürmüştür.

    ANKARA 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 1.4.2008 gün ve E:2008/68 sayı ile, davalı tarafın görev yönünden vaki itirazının reddine karar vermiştir.

    Davalı idare vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolundaki dilekçesi üzerine, dava dosyası Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

    DANIŞTAY BAŞSAVCISI : Altındağ İlçesi, Yıldıztepe Mahallesi, 169. Sokak, 79-79/A adresinde bulunan davacıya ait tapu tahsis belgeli gecekondunun yıkılması ve ağaçların kesilmesinden dolayı uğranılan maddi zararın ve tespit giderinin yasal faizleriyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2008/68 sayısında kayıtlı olarak açılan davada, davanın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiği ileri sürülerek davalı idarece görev itirazında bulunulduğu ve itirazın reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasının istenildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari dava türleri arasında sayıldığı, dosyanın incelenmesinden, davacının 80570 no'lu imar planında okul alanına ayrılan 23014 ada, 2 sayılı parselde kalan tapu tahsis belgeli gecekondusuna karşılık, 81520 no'lu Revizyon İmar Planı ile 23791 ada, 2 sayılı parselde 133,45 m2 belediye hissesi tahsis edildiği, daha sonra, geçirdiği yangın sonucunda hasar gören gecekondunun, yıkılacak hale gelmesi, tehlike arz etmesi ve sokak sakinlerinin can ve mal güvenliğinin korunması nedenleriyle Belediye ekiplerince tasfiye edildiği, bakılan davanın da, Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan tespit davasında saptanan, yapı, enkaz, ağaç ve odun bedellerinden, şimdilik yapı ve ağaç bedeli toplamı olarak 24.579,00YTL'nin ve tespit gideri olarak 407,00YTL'nin ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açıldığı, olayda, imar planı ve uygulaması sonucunda bulunduğu yerde korunması mümkün olmayan ve geçirdiği yangın nedeniyle de yıkılacak derecede tehlike arz eden tapu tahsis belgeli gecekondunun tasfiyesinden dolayı davacıya yapı bedeli ödenip ödenmeyeceği, Belediyenin bu konuda kamulaştırma veya yıkım kararı alması gerekip gerekmediği, gecekondunun yıkılacak derecede tehlikeli veya umumun sağlık ve selametini ihlal eden bir enkaz niteliğinde olup olmadığı hususlarının, imar mevzuatına göre incelenerek bir sonuca varılması gerekeceğinden, bu davanın görüm ve çözümünün idari yargı yerine ait bulunduğu, bu nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

    Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa'nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

    YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI : Davacı M. S. vekili tarafından davalı Altındağ Belediye Başkanlığı aleyhine Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan 2008/68 Esas sayılı tazminat davasında, Danıştay Başsavcılığı tarafından 2247 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması nedeniyle gönderilen 2008/292 Esas sayılı dosyanın incelendiği, Ankara İli, Altındağ İlçesi, Yıldıztepe Mahallesi, 169. Sokak, 79-79/A kapı nolu yapının davalı idare tarafından yıktırılması ve ağaçların sökülmesi nedeniyle 24.579,20YTL ile 407.-YTL tespit giderinin yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açıldığı, davalı idare tarafından görev itirazında bulunulması üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığının anlaşıldığı, Anayasa'nın 125/son madde ve fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğunun kurala bağlandığı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesi gereğince idari eylem ve işlemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari dava türleri arasında sayıldığı, davanın, davacının sahibi bulunduğu 80570 nolu imar planında okul alanına tahsis edilen 23014 ada, 2 sayılı parselde kalan tapu tahsis belgeli gecekonduya karşılık, 81520 nolu Revizyon İmar Planı ile 23791 ada, 2 sayılı parselde 133,45 m2 belediye hissesi tahsis edildiği, bilahare çıkan yangın sonucunda zarar gören gecekondunun tehlike arz etmesi nedeniyle Belediye tarafından yıktırılmasından dolayı uğranılan zararın, yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açıldığı, davalı idarenin, davacının bedelini talep ettiği kaçak olarak inşa edilen ve imar affı için müracaatı bulunmayan gecekondunun, 23014 ada, 2 parsel üzerinde kaldığını, anılan yerin meslek lisesi olarak ayrılmış olduğunu, binanın yanmış ve terkedilmiş halde bulunması nedeniyle tehlike arzettiğinden yıktırıldığını, herhangi bir bedel ödenmesinin mümkün bulunmadığını iddia ettiği, davacı tarafından Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan tespit davasında yapı ve müştemilatı için bedel tespiti yaptırılmış ve bu bedel dava konusu edilmiş ise de; ortada idarenin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında bir işleminin bulunmaması karsısında, davanın anılan Kanunun 14. maddesinde işaret edilen bedel artırma davası niteliğinde olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı, dava dilekçesi incelendiğinde de, davacının davasını idarenin uygulanmasından doğan zararın giderilmesi istemiyle açtığının görüldüğü, bu nedenlerle, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 2/1-b maddesinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden, Danıştay Başsavcılığı'nın 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/68 Esas sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Turan KARAKAYA, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK'ın katılımlarıyla yapılan 4.5.2009 günlü toplantısında:

    l-İLK İNCELEME : Başvuru yazısı ve dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Belediye vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava, davacıya ait yapının davalı Belediye tarafından kamulaştırmasız el atılmak suretiyle yıkıldığı, yıkımın haber verilmeksizin yapı içerisinde bir kısım eşya bulunmaktayken ve kamulaştırma bedeli ödenmeksizin yapıldığı, ayrıca bahçede bulunan ağaçların söküldüğü ileri sürülerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 24.579,20YTL'nin el atma tarihi olan 31.12.2007 tarihinden, 407,00YTL tespit giderinin 18.01.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istemiyle açılmıştır.

    Davalı idare vekili birinci savunma dilekçesinde, davacının bedelini talep ettiği gecekondusunun ve ağaçlarının imarın 23014 ada, 2 parsel üzerinde kaldığını, 23014 ada, 2 parselin meslek lisesi olarak ayrılmış kamulaştırma parseli olduğunu, bu parsel üzerindeki gecekondunun yanmış ve terkedilmiş bir şekilde durmakta iken tehlike arzetmesi ve gelen sözlü şikayetler üzerine yıkıldığını, bahçede bulunduğu iddia edilen ağaçlara ise Belediyelerince herhangi bir müdahalede bulunulmadığını, yıkılan gecekondunun kaçak olarak yapıldığını, imar affı müracaatının bulunmadığını, Belediyelerince herhangi bir kamulaştırma işleminin de söz konusu olmadığını, tamamen kaçak olan ve okul alanında bulunan virane gecekondunun tehlike arzetmesi nedeniyle yıkıldığını ileri sürmüştür.

    Davalı idare vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemli dilekçesi üzerine dosyanın gönderildiği Danıştay Başsavcılığı'nca sorulması üzerine Altındağ Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü'nün (Gecekondu ve Sosyal Konutlar Şube Müdürlüğü) cevabi yazısında, Belediyeleri kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda; davacıya ait Yıldıztepe Mahallesi, 169. Sokaktaki gecekondunun T.T. belgesinin Milli Emlak Müdürlüğü'nden alındığı, kapı numarasının da 73 olarak belirlendiği, daha sonra kapı numaralarında herhangi bir değişiklik olup olmadığı ile ilgili bilginin Ankara Büyükşehir Belediyesi Numarataj Müdürlüğünden sorulması gerektiği, 80570 nolu Plana göre 23014 ada, 2 nolu parselde okul yerinde kalan T.T. belgeli gecekonduya karşılık 2981 sayılı Yasa gereği yerinde korunamayan yapılar konumunda kaldığından, 81520 nolu Revizyon İmar Planına göre 23791 ada, 2 nolu parselde 133,45 m2 belediye hissesinin tahsis edildiği, davacıya ait başka bir T.T. belgesi bulunmadığı, Belediyelerince alınmış encümen kararı bulunmadığı, yalnız gecekondunun yangın geçirdiği ve harabe halini alarak tehlike arz ettiği, uyuşturucu kullananların barınağı haline geldiği ve mahalle sakinlerine rahatsızlık vermeleri sebebiyle Belediyeleri elemanlarınca rapor düzenlenerek tehlike arz eden harabe halindeki gecekondunun tasfiyesinin yapılarak mahalle sakinlerinin can ve mal güvenliğinin sağlandığı belirtilmiştir.

    Bu durumda, her ne kadar davacı tarafından Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan tespit dosyasında yapı ve ağaçlar için bedel tespiti yaptırılmış ve bu bedel dava konusu edilmiş ise de, ortada idarenin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında bir işleminin bulunmadığı, davanın anılan Yasanın 14. maddesinde işaret edilen bedel arttırma davası niteliğinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

    Olayda, 80570 nolu Plana göre 23014 ada, 2 nolu parselde okul yerinde kalan T.T. belgeli gecekonduya karşılık 2981 sayılı Yasa gereği yerinde korunamayan yapılar konumunda kaldığından, 81520 nolu Revizyon İmar Planına göre 23791 ada, 2 nolu parselde 133,45 m2 belediye hissesinin tahsis edildiği, gecekondunun yangın geçirdiği ve harabe halini alarak tehlike arz ettiği, uyuşturucu kullananların barınağı haline geldiği ve mahalle sakinlerine rahatsızlık vermeleri sebebiyle Belediyeleri elemanlarınca rapor düzenlenerek tehlike arz eden harabe halindeki gecekondunun tasfiyesinin yapılarak mahalle sakinlerinin can ve mal güvenliğinin sağlandığı ileri sürüldüğünden, gecekondunun yıkımı ve ağaçların kesilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

    Açıklanan nedenle, Danıştay Başsavcısı'nın başvurusunun kabulü ile davalı Belediye vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı'nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1.4.2008 gün ve E:2008/68 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 4.5.2009 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.