T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS    NO : 2022/285

KARAR NO : 2022/387

KARAR TR : 20/06/2022

 

ÖZET: 6458 sayılı Kanun'un 57/A. maddesi uyarınca her ay imza atmak suretiyle bildirimde bulunma şeklinde verilen idari gözetime alternatif yükümlülük kararının kaldırılması istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

Davacı       : Y. A

Vekili         : Av. B. A

Davalılar   : 1- Malatya Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü( Adli Yargı )

                    2- Malatya Valiliği ( İdari Yargı )

Vekili         : Av. Ş. A. İ

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili, geçici koruma kapsamında ülkemizde bulunan Suriye vatandaşı davacı hakkında, 01/09/2021 tarihinde sınır dışı etme kararı alındığını ve bu karara karşı idari yargı yerinde dava açtığını, İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğünce alınan idari gözetim kararının iseİstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliğinin08/09/2021 tarihli ve D.İş 2021/6364 sayılı kararı ile kaldırıldığını, davacının idari gözetim altında tutulduğu Malatya Geçici Gönderme Merkezinden 15/09/2021 tarihinde salıverildiğini, ancak bu kez de, Malatya İl Göç İdaresi Müdürlüğünce davacı hakkında6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 57/A maddesi uyarınca idari gözetim kararı verildiğini, ancak davacı hakkında İstanbul Anadolu 7.  Sulh Ceza Hakimliğinin27/08/2021 tarihli ve D.İş 2021/659 sayılı kararı ile adli kontrol kararı verildiğini, bu nedenle davacının zaten kaçma ve kaybolma şüphesi bulunmadığını, verilen idari gözetim kararının hukuki yararının bulunmadığını belirterek, Malatya İl Göç İdaresi Müdürlüğünce ....101.18.03.11 sayılı, idari gözetim değerlendirme konulu kararın kaldırılması istemiyle adli yargı yerine başvuruda bulunmuştur.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. Adli Yargıda

2. Malatya 2. Sulh Ceza Hakimliği15/10/2021 tarihli ve D.İş.2021/6340 sayılı kararı ile, başvuran hakkında idari gözetime alternatif yükümlülük olarak verilen Karabük ilinde imza atmak şeklindeki karara itiraz edildiğini, başvuran hakkında idari gözetim kararının 15/09/2021 tarihinde sona erdirilerek başvuranın Karabük ilinde imza atma şeklinde yükümlülüğe tabi tutulduğunu, 6458 sayılı Kanun'un 57. maddesi uyarınca verilen idari gözetim kararlarına Sulh Ceza Hakimliğinde itiraz edileceğinin ön görüldüğünü, ancak idari gözetime alternatif yükümlülükler hususunda itiraz mercinin Sulh Ceza Hakimliği olduğuna ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını, Malatya İl Göç İdaresi tarafından alınan imza atmak şeklindeki yükümlülüğün idari işlem olduğunu belirterek, bu işleme karşı yapılan itirazın çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle kesin olmak üzere görevsizlik kararı vermiştir.

3. Davacı vekili, bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

 

B.İdari Yargıda

4. Malatya 1. İdare Mahkemesi 10/05/2022 tarihli ve E.2021/1044 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın esasının 6458 sayılı Kanun’un57. maddesinde düzenlenen idari gözetim kararının oluşturduğunu ve aynı madde uyarınca idari gözetim kararlarının sulh ceza hakimince çözümlenmesinin gerektiğini belirterek, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına ve davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

III. İLGİLİ HUKUK

5. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Amaç” başlığı altında düzenlenen 1. maddesi şöyledir:

“Bu Kanunun amacı; yabancıların Türkiye’ye girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den çıkışları ile Türkiye’den koruma talep eden yabancılara sağlanacak korumanın kapsamına ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”;

6. “Kapsam” başlıklı 2. maddesi şöyledir:

“(1) Bu Kanun, yabancılarla ilgili iş ve işlemleri; sınırlarda, sınır kapılarında ya da Türkiye içinde yabancıların münferit koruma talepleri üzerine sağlanacak uluslararası korumayı, ayrılmaya zorlandıkları ülkeye geri dönemeyen ve kitlesel olarak Türkiye’ye gelen yabancılara acil olarak sağlanacak geçici korumayı kapsar.

(2) Bu Kanunun uygulanmasında, Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası anlaşmalar ile özel kanunlardaki hükümler saklıdır.”

7. "Geçici koruma" başlıklı 91. maddesi şöyledir:

" (1) Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.

(2) Bu kişilerin Türkiye’ye kabulü, Türkiye’de kalışı, hak ve yükümlülükleri, Türkiye’den çıkışlarında yapılacak işlemler, kitlesel hareketlere karşı alınacak tedbirlerle ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar arasındaki iş birliği ve koordinasyon, merkez ve taşrada görev alacak kurum ve kuruluşların görev ve yetkilerinin belirlenmesi, Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."

8. “Sınır dışı etme” başlıklı 52. maddesi şöyledir:

“Yabancılar, sınır dışı etme kararıyla, menşe ülkesine veya transit gideceği ülkeye ya da üçüncü bir ülkeye sınır dışı edilebilir.”;

9. “Sınır dışı etme kararı” başlıklı 53. maddesi şöyledir:

“ (1) Sınır dışı etme kararı, Genel Müdürlüğün talimatı üzerine veya resen valiliklerce alınır.

(2) Karar, gerekçeleriyle birlikte hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilir. Hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancı, bir avukat tarafından temsil edilmiyorsa kendisi veya yasal temsilcisi, kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirilir.

(3) Yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu karar kesindir. Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlindeyargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez.”;

10. “Sınır dışı etme kararı alınacaklar” başlıklı 54. maddesi şöyledir:

“(1) Aşağıda sayılan yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınır:

a) 5237 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi kapsamında sınır dışı edilmesi gerektiği değerlendirilenler

b) Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olanlar

c) Türkiye’ye giriş, vize ve ikamet izinleri için yapılan işlemlerde gerçek dışı bilgi ve sahte belge kullananlar

ç) Türkiye’de bulunduğu süre zarfında geçimini meşru olmayan yollardan sağlayanlar

d) Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar

e) Vize veya vize muafiyeti süresini on günden fazla aşanlar veya vizesi iptal edilenler

f) İkamet izinleri iptal edilenler

g) İkamet izni bulunup da süresinin sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi olmadan ikamet izni süresini on günden fazla ihlal edenler

ğ) Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilenler

h) Türkiye’ye yasal giriş veya Türkiye’den yasal çıkış hükümlerini ihlal edenler ya da bu hükümleri ihlale teşebbüs edenler

ı) Hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunmasına rağmen Türkiye’ye geldiği tespit edilenler

i) Uluslararası koruma başvurusu reddedilen, uluslararası korumadan hariçte tutulan, başvurusu kabul edilemez olarak değerlendirilen, başvurusunu geri çeken, başvurusu geri çekilmiş sayılan, uluslararası koruma statüleri sona eren veya iptal edilenlerden haklarında verilen son karardan sonra bu Kanunun diğer hükümlerine göre Türkiye’de kalma hakkı bulunmayanlar

j) İkamet izni uzatma başvuruları reddedilenlerden, on gün içinde Türkiye’den çıkış yapmayanlar

k) (Ek: 3/10/2016-KHK-676/36 md. ; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/31 md.) Uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından tanımlanan terör örgütleriyle ilişkili olduğu değerlendirilenler.

(2) (Değişik: 3/10/2016-KHK-676/36 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/31 md.) Bu maddenin birinci fıkrasının (b), (d) ve (k) bentleri kapsamında oldukları değerlendirilen uluslararası koruma başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişiler hakkında uluslararası koruma işlemlerinin her aşamasında sınır dışı etme kararı alınabilir.”;

11. “Sınır dışı etmek üzere idari gözetim ve süresi” başlıklı 57. maddesi şöyledir:

“(1) 54 üncü madde kapsamındaki yabancılar, kolluk tarafından yakalanmaları hâlinde, haklarında karar verilmek üzere derhâl valiliğe bildirilir. Bu kişilerden, sınır dışı etme kararı alınması gerektiği değerlendirilenler hakkında, sınır dışı etme kararı valilik tarafından alınır. Değerlendirme ve karar süresi kırk sekiz saati geçemez.

(2) (Değişik:6/12/2019-7196/77 md.) Hakkında sınır dışı etme kararı alınanlardan; kaçma ve kaybolma riski bulunan, Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal eden, sahte ya da asılsız belge kullanan, kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın Türkiye’den çıkmaları için tanınan sürede çıkmayan, kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar hakkında valilik tarafından idari gözetim kararı alınır ya da 57/A maddesi uyarınca idari gözetime alternatif yükümlülükler getirilir. Hakkında idari gözetim kararı alınan yabancılar, yakalamayı yapan kolluk birimince geri gönderme merkezlerine kırk sekiz saat içinde götürülür.

(3) Geri gönderme merkezlerindeki idari gözetim süresi altı ayı geçemez. Ancak bu süre, sınır dışı etme işlemlerinin yabancının iş birliği yapmaması veya ülkesiyle ilgili doğru bilgi ya da belgeleri vermemesi nedeniyle tamamlanamaması hâlinde, en fazla altı ay daha uzatılabilir.

 

 

 

(4) (Değişik:6/12/2019-7196/77 md.) İdari gözetimin devamında zaruret olup olmadığı, valilik tarafından her ay düzenli olarak değerlendirilir. Gerek görüldüğünde, otuz günlük süre beklenmez. İdari gözetimin devamında zaruret görülmeyen yabancılar için idari gözetim derhâl sonlandırılır. Bu yabancılara, 57/A maddesi uyarınca idari gözetime alternatif yükümlülükler getirilir.

(5) İdari gözetim kararı, idari gözetim süresinin uzatılması ve her ay düzenli olarak yapılan değerlendirmelerin sonuçları, gerekçesiyle birlikte yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilir. Aynı zamanda, idari gözetim altına alınan kişi bir avukat tarafından temsil edilmiyorsa, kendisi veya yasal temsilcisi kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirilir.

(6) İdari gözetim altına alınan kişi veya yasal temsilcisi ya da avukatı, idari gözetim kararına karşı sulh ceza hâkimine başvurabilir. Başvuru idari gözetimi durdurmaz. Dilekçenin idareye verilmesi hâlinde, dilekçe yetkili sulh ceza hâkimine derhâl ulaştırılır. Sulh ceza hâkimi incelemeyi beş gün içinde sonuçlandırır. Sulh ceza hâkiminin kararı kesindir. İdari gözetim altına alınan kişi veya yasal temsilcisi ya da avukatı, idari gözetim şartlarının ortadan kalktığı veya değiştiği iddiasıyla yeniden sulh ceza hâkimine başvurabilir.

(7) İdari gözetim işlemine karşı yargı yoluna başvuranlardan, avukatlık ücretlerini karşılama imkânı bulunmayanlara, talepleri hâlinde 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükümlerine göre avukatlık hizmeti sağlanır.

(8) (Ek:6/12/2019-7196/77 md.) İdari gözetim altına alınan yabancıların uyruklarının tespit edilmesi amacıyla elektronik ve iletişim cihazları incelenebilir. İnceleme sonucunda elde edilen veriler bu amaç dışında kullanılmaz.”;

12. “İdari gözetime alternatif yükümlülükler” başlıklı 57/A. maddesi şöyledir:

“(Ek:6/12/2019-7196/78 md.) (1) 57 nci maddenin ikinci fıkrasında sayılan yabancılara ya da idari gözetimi sonlandırılan yabancılara aşağıdaki idari gözetime alternatif yükümlülükler getirilebilir:

a) Belirli adreste ikamet etme

b) Bildirimde bulunma

c) Aile temelli geri dönüş

ç) Geri dönüş danışmanlığı

d) Kamu yararına hizmetlerde gönüllülük esasıyla görev alma

e) Teminat

f) Elektronik izleme

(2) Yabancıya birinci fıkradaki yükümlülüklerden bir ya da birkaçının getirilmesi durumunda, bu süre yirmi dört ayı geçemez.

(3) 57nci maddenin ikinci fıkrası kapsamında olup da idari gözetim altına alınmayan yabancılara bu maddenin birinci fıkrasında sayılan yükümlülüklerden birinin ya da birkaçının getirilmesi zorunludur.

(4) İdari gözetime alternatif yükümlülüklere tabi tutulduğu, yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukatına gerekçeleri ile birlikte tebliğ edilir. Hakkında idari gözetime alternatif yükümlülükler getirilen yabancı, bir avukat tarafından temsil edilmiyorsa kendisi veya yasal temsilcisi, kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirilir.

(5) Elektronik izleme yükümlülüğüne tabi tutulan yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı bu karara karşı sulh ceza hâkimine başvurabilir. Başvuru yabancının tabi tutulduğu idari yükümlülüğü durdurmaz. Sulh ceza hâkimi incelemeyi beş gün içinde sonuçlandırır. Sulh ceza hâkiminin kararı kesindir.

(6) İdari gözetime alternatif yükümlülüklere uymayan yabancılar idari gözetim altına alınabilir.

(7) Yabancıya teminat yükümlülüğü getirilmesi ve yabancının teminat süresi içerisinde mücbir sebepler ve mahkeme sürecinin sona ermemesi halleri saklı kalmak kaydıyla Türkiye’den çıkmaması durumunda teminat Hazineye irat kaydedilir.

(8) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça düzenlenir.”;

 

 

13. “Geri gönderme merkezleri” başlıklı 58. maddesi şöyledir:

“ (1) İdari gözetime alınan yabancılar, geri gönderme merkezlerinde tutulurlar.

(2) Geri gönderme merkezleri Bakanlık tarafından işletilir. Bakanlık, kamu kurum ve kuruluşları, Türkiye Kızılay Derneği veya kamu yararına çalışan derneklerden göç alanında uzmanlığı bulunanlarla protokol yaparak bu merkezleri işlettirebilir.

(3) Geri gönderme merkezlerinin kurulması, yönetimi, işletilmesi, devri, denetimi ve sınır dışı edilmek amacıyla idari gözetimde bulunan yabancıların geri gönderme merkezlerine nakil işlemleriyle ilgili usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

A. İlk İnceleme

14. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL’ın başkanlığında, Üyeler Birol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Nurdane TOPUZ, Ahmet ARSLAN ve Mahmut BALLI’nın katılımlarıyla yapılan 20/06/2022 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosya sureti ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

B. Esasın İncelenmesi

15. Raportör-Hâkim Gülten Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Recep KALKAN adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL ise idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra; gereği görüşülüp düşünüldü:

16. Dava, davacı hakkında 6458 sayılı Kanun uyarınca bildirimde bulunmak suretiyle verilen idari gözetime alternatif yükümlülük kararının kaldırılması istemiyle açılmıştır.

17.Dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden, 26/08/2021 tarihinde, davacının, Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü Kocasinan Polis Merkezi Amirliğine giderek evinden hırsızlık yapıldığı konusuyla şikayette bulunduğu sırada, davacının yapılan sorgusunda 2021/790 sayılı dosyada nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheli sıfatıyla firari olduğunun görülmesi üzerine, cumhuriyet savcısı talimatıyla gözaltına alınarak el yazısı ve imza örneklerinin alınıp Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildiği, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının adli kontrol tedbiri talep etmesi üzerine, İstanbul Anadolu 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/08/2021 tarihli ve D.İş No.2021/659 sayılı kararı ile, davacı hakkında ikametgahına en yakın jandarma veya emniyet karakolunda haftanın pazartesi günleri 08:00 - 24:00 saatleri arasında imza atmak şeklindeadli kontrol hükümleri uygulanmasına karar verildiği ve idari işlemlerin başlatılması amacıyla davacı ile gerekli evrakların gönderilmesi üzerine de İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 01/09/2021 tarihli ve 4541953.101.18.03.8 sayılı sınır dışı etme kararı ile, davacı hakkında, 6458 sayılı Kanun’un 54. maddesinin birinci fıkrasının(d) bendi gereğince, anılan Kanun’un 52. maddesi kapsamında gidebileceği güvenli üçüncü bir ülkeye sınır dışı edilmesine, 01/09/2021 tarihli ve 4541953.101.18.03.9 sayılı idari gözetim kararı ile,6458 sayılı Kanun'un 57. maddesi kapsamında 6 ay süre ile idari gözetim kararı alınmasına karar verildiği, Malatya Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 4541953,101.18.03.11 sayılı idari gözetim değerlendirme konulu idari gözetim sonlandırma kararı ile, davacının idari gözetiminin sonlandırılmasına ve anılan Kanun’un 57/A maddesi kapsamında idari gözetime alternatif yükümlülük/yükümlülüklere tabi tutulmasına karar verildiği, İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/09/2021 tarihli ve D.İş No. 2021/6364 sayılı kararı ile, itiraz eden hakkında adli işlem yapılmış ise de, bir kişi hakkında salt adli işlem yapılmış olmasının idari gözetimi gerektirmediği, ayrıca itiraz edenin ulaşılabilir adresinin bulunduğu, kaçma kaybolma riskinin bulunmadığının belirtilerek, talebin kabulü ile idari gözetim kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

18. Olayda, açılan davanın, yürütülen suç soruşturması nedeniyleadli kontrol tedbiri uygulanarak salıverilen davacı hakkında, 6458 sayılı Kanun uyarınca sınır dışı edilmek üzere verilen idari gözetim kararının devam edip etmemesi yönünde yapılan değerlendirme sonucunda, idari gözetim kararının kaldırılarak, her ay imza atmak suretiyle bildirimde bulunma yükümlülüğü getiren idari gözetime alternatif yükümlülükkararının iptaline yönelik olduğu, 6458 sayılı Kanun'da idari gözetim kararına karşı sulh ceza hakimine başvurulacağı düzenlenmiş olup, dava konusu işlemin de bu kararın devamı niteliğinde ve aynı amaçla verildiği gözetildiğinde, dava konusu işleme karşı yapılan başvurunun da adli yargı yerinde görülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

19. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak,Malatya 1. İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile Malatya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin15/10/2021 tarihli ve D.İş 2021/6340 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. Malatya 1. İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile Malatya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 15/10/2021 tarihli ve D.İş 2021/6340 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

20/06/2022 tarihinde, Üye Ahmet ARSLAN’ın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Birol                             Nilgün                          Doğan      

          TOPAL                     SONER                            TAŞ                         AĞIRMAN        

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Nurdane                          Ahmet                            Mahmut

                                            TOPUZ                         ARSLAN                          BALLI

 

 

 

 

 

 

 

KARŞI OY

Dava, davacı hakkında 6458 sayılı Kanun uyarınca imza atmak suretiyle bildirimde bulunma yolundaki idari gözetime alternatif yükümlülük kararının kaldırılması istemiyle açılmıştır.

Olayda, yürütülen suç soruşturması nedeniyle adli kontrol tedbiri uygulanarak salıverilen davacı hakkında, 6458 sayılı Kanun uyarınca sınır dışı edilmek üzere verilen idari gözetim kararının kaldırılarak, imza atmak suretiyle bildirimde bulunma yükümlülüğü getiren idari gözetime alternatif yükümlülük kararının iptaline yönelik olduğu, 6458 sayılı Kanunun 57/A maddesinin 5. fıkrasında ise elektronik izleme yükümlülüğü kararına karşı Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edileceğinin düzenlendiği, davacı hakkında Malatya İl Göç İdaresi tarafından alınan imza atmak şeklindeki yükümlülüğün ise idari işlem niteliğinde olduğu, idari gözetime alternatif yükümlülüğe karşı Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edileceği şeklinde bir düzenleme olmaması nedeniyle idarenin kamu gücüne dayanılarak ve tek taraflı iradesi sonucunda tesis edilen işlemden uyuşmazlığın kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, idarenin tek yanlı irade açıklamasıyla tesis ettiği işlerden kaynaklanan uyuşmazlığın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-a maddesi uyarınca iptal davası niteliğinde olduğu dikkate alındığında davanın çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunduğundan uyuşmazlığın çözümünde adli yargıyı görevli kabul eden çoğunluğun kararına katılmıyorum.

                                                                                                               Üye

                                                                                                     Ahmet ARSLAN