Hukuk Bölümü         2007/146 E.  ,  2008/31 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

          Davacı           : G. Su Ürünleri Tarım İnş. Tur. Mad. San. Tic. Ltd. Şti.

          Vekili             : Av.E.E.

          Davalılar        : 1-Antalya Valiliği  2-Antalya İl Özel İdare Müdürlüğü            

             O  L  A  Y       : 3213 Sayılı Maden Kanunu’nun 12. maddesine aykırı olarak,  1(a) Grubu Madenler kapsamına giren malzemeyi, işletme ruhsatı almadan ticari amaçla piyasada satacağından bahisle, 23.8.2005 tarih ve 898 sayılı Valilik olurlu işlemle davacı şirket adına idari para cezası kesilmiş ve 22.2.2006 tarih ve 234 sayılı yazı ile işlem tebliğ edilmiştir.

Davacı şirket vekili tarafından, işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açılmıştır.

            ANTALYA 2. İDARE MAHKEMESİ ; 17.3.2006 gün ve E:2006/779, K:2006/469 sayı ile, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun muhtelif maddelerinden söz ederek, Kabahatler Kanunu hükümleri incelendiğinde, ceza hukukunun genel prensipleriyle yakın ilişki içinde bulunan ve bu ilişki nedeniyle Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirilen bütün kanunlardaki idari para cezaları için artık Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği sonucuna ulaşıldığı, keza, Kanunun geçici 2 ve geçici 3. maddelerinde getirilen düzenleme ile de Kanunun yürürlük tarihi olan 1.6.2005 tarihinden sonra açılacak tüm idari para cezalarına ilişkin davalarda Kabahatler Kanunu’nun uygulanacağının açıkça hüküm altına alındığı, Kabahatler Kanunu’nun sistematiği ve gerekçesi dikkate alındığında, 1.6.2005 tarihinden itibaren açılacak bütün idari para cezası davalarında artık 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun uygulanması gerekeceği, bu durumda, dava tarihi itibariyle Kabahatler Kanunu kapsamında olan dava konusu idari para cezasının görüm ve çözümünün adli yargı mercilerinin görev alanında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacı şirket vekili, aynı istekle 8.3.2006 gününde adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

            ANTALYA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ; 8.8.2006 gün ve D.İş:2006/59, D.İş K:2006/111 sayı ile, Anayasa Mahkemesi’nin 2005/108 Esas, 2006/35 Karar sayılı 1.3.2006 tarihli kararı ile Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinin iptal edildiği, bu iptal kararı ile idari para cezalarına karşı başvuru yolu konusunda 1 Haziran 2005 tarihi öncesindeki uygulamaya büyük oranda geri dönüldüğü, buna göre, idari para cezasının kaynağı olan Yasada, kişiler hakkında idare tarafından verilen idari para cezalarına karşı itiraz yolu açık biçimde sulh ceza mahkemeleri olarak belirlenmemiş ise, idarenin her türlü eylem ve işlemlerinin hukuksal denetimini yapmakla görevli mahkemelerin, (Anayasamızın ilgili hükümleri ve İdare Mahkemelerinin Kuruluşu Hakkındaki Kanun hükümlerinden yola çıkılarak) idare mahkemeleri olduğu hukuksal sonucuna ulaşılabileceği, itiraz eden hakkında düzenlenen idari para cezasının dayanağı olan yasada sulh ceza mahkemesinin görevli olduğu yönünde özel bir hüküm bulunmadığından, Mahkemelerinin görevsiz olduğunun anlaşıldığı, Kabahatler Kanunu’nun 3.maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan kararı ile iptal edilmesi de dikkate alınarak ve mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olduğundan ve yargılamanın her aşamasında verilebileceğinden, resen görev yönü ile itiraz dosyasının ele alınıp incelendiği, yapılan inceleme sonucu da itiraz eden hakkında uygulanan idari para cezasının dayanağı olan özel Yasada Mahkemeleri özel olarak görevlendirilmediğinden, yapılan itirazı değerlendirme ve sonuçlandırma görevinin idare mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar  itiraz  edilmeyerek kesinleşmiştir.

Davacı tarafından, İdari ve adli yargı yerleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan bahisle yapılan başvuru üzerine; 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde adli yargı dosyası 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünde E:2006/270 sayı ile kayda alınan uyuşmazlıkla ilgili olarak; idari yargı kararının kesinleşme  durumunu gösteren onaylı bir örneğinin Başkanlığın talebi üzerine Mahkememize gönderilmesinden sonra; UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ; 25.12.2006 gün ve E:2006/270, K:2006/279 sayı ile, incelenen uyuşmazlıkta, öngörülen idari para cezasının  5326 sayılı  Kanun’un 16. maddesinde  belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu,    3213  sayılı Maden Kanunu’nda da idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediğinin anlaşıldığı;  bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanunla değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Yasa hükümleri dikkate alınacağından, idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanun’un 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu  ve sonuçta ,        davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Antalya 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nce verilen 8.8.2006 gün ve E:2006/59, K:2006/111 D.İş sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar vermiştir.

Öte yandan, davacı şirket vekili tarafından, Antalya 3. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 8.8.2006 gün ve D.İş:2006/59, D.İş K:2006/111 sayılı karardan sonra; 29.8.2006 tarihinde, aynı işlemin iptali istemiyle bir kez daha idari yargı yerinde dava açılmıştır.

ANTALYA 2. İDARE  MAHKEMESİ;  22.2.2007 gün ve E: 2006/2481 sayı ile, bakılan davada, davacı şirkete dava konusu idari para cezasının 3213 sayılı Maden Kanunu uyarınca verildiği, 5236 sayılı Kabahatler Kanununun da bu cezaya karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin belirlenmediği ve yine 5236 sayılı Kanunun 27/8'inci  maddesi dikkate alındığında, idari para cezasının verildiği işlem kapsamakta idari yargının görev alanına giren bir kararın da verilmediği görülmekle, dava konusu idari para cezasının iptali istemiyle açılan bu davanın adli yargı yerince görüm ve çözümünün gerektiği; ancak, daha önce Antalya 3. Sulh Ceza Mahkemesince görevsizlik kararı verilip, bu karar kesinleştiğinden, görevli vargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvuru  zorunluluğunun doğmuş olduğu; açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19'uncu maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, bu konuda verilecek karara değin, davanın incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir.

            İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Ramazan TUNÇ, Habibe ÜNAL, O.Cem ERBÜK, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK’ın katılımlarıyla yapılan 03.03.2008 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcı tarafından görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ve Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği...” açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. (Değişik:21.1.1982-2592/6 md.)Mahkemenin gerekçeli kararı, dava dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

Olayda, dava konusu işlem ile ilgili olarak Antalya 2. İdare Mahkemesinin ; 17.3.2006 gün ve E:2006/779, K:2006/469 sayılı kararı ile Antalya 3. Sulh Ceza Mahkemesinin; 8.8.2006 gün ve D.İş:2006/59, D.İş K:2006/111 sayılı kararları arasında doğan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için yapılan başvuru üzerine,  Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünce; 25.12.2006 gün ve E:2006/270, K:2006/279 sayı ile davanın görüm ve çözümünde, adli yargı yerinin görevli olduğuna  ve            bu nedenle Antalya 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği; Mahkememiz Başkanlığınca sorulması üzerine, Antalya 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin  15.5.2007 gün ve 2007/143 Değ.İş. sayılı cevap yazısından; Uyuşmazlık Mahkemesince verilen karara istinaden,  dosyanın 1.5.2007 tarihinde 2007/143 Değ.İş. Esasına kaydının yapıldığı ve dosyanın halen derdest olduğu  anlaşılmıştır.

Bu durumda, görev uyuşmazlığına konu edilen uyuşmazlıkla ilgili olarak Mahkememizce, daha önce görevli mahkemenin belirlendiği ve görevli kılınan mahkeme tarafından da,  yeni esas numarası verilen dava derdest olduğundan; davacı vekilinin  ikinci kez  açtığı dava üzerine;  Antalya 2. İdare  Mahkemesince,  22.2.2007 gün ve E: 2006/2481 sayı ile yapılan başvuruya ilişkin, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

SONUÇ    : 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 03.03.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.