Hukuk Bölümü         2006/31 E.  ,  2006/78 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

           Davacı            : M. K.

           Vekili             : Av. C. Ö.

            Davalı             : Yenimahalle Belediye Başkanlığı            

            Vekili              : Av. T. Y.

           O  L  A  Y       : 2981 sayılı Yasa’dan yararlanmak üzere başvuran davacıya Ergazi Köyü 2821 no’lu kadastro parselinde bulunan gecekondusu nedeniyle11.2.1985 tarihinde tapu tahsis belgesi verilmiştir.

            Davacı vekilince, söz konusu yerde ıslah imar planı yapıldığı, taşınmazın bulunduğu yerin konut alanı olarak belirlendiği, davacının tapusunu alabilmek için davalı belediyeye müracaat ettiği, tapusunun verileceği bildirilmiş olmasına rağmen bugüne kadar verilmediği, bu nedenle, tapunun verilmesi için sözü edilen yerin 2981 sayılı Yasa gereği tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemiyle19.8.2005günlü dilekçe ile adli yargı yerinde dava açılmıştır.

            Davalı belediye vekilince, birinci savunma dilekçesinde, davada idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuştur.     

            ANKARA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ;26.10.2005gün ve E:2005/342 sayı ile, davalı belediye vekilinin yargı yolu itirazını, davalı belediye adına tapulu bulunduğu iddia edilen taşınmaz ile ilgili davanın tapu iptali ve tescil olması nedeniyle reddederek görevlilik kararı vermiştir.

            Davalı belediye vekilinin, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolundaki31.10.2005günlü dilekçesi üzerine, dava dosyası Danıştay Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; davacının, üzerinde gecekondusunun bulunduğu Yenimahalle Ergazi köyü, 2821 parsel sayılı taşınmazın 115m2' lik kısmı için 2981 sayılı Yasa gereği tapu tahsis belgesi verilmesine karşın, tahsise konu yer için tapu verilmesi talebinin davalı Belediye’ce yerine getirilmediği gerekçesiyle, davalı Belediye’ye karşı açtığı Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:2005/342 esasına kayıtlı tapu iptali ve tescile ilişkin davada; davalı tarafça davanın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiğinden bahisle görev itirazında bulunulduğu ve itirazın reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasının istenildiği, imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile Valilik veya Belediyelerce, yetki ve sorumluluk alanlarında ıslah imar düzenlemeleri yapılmak suretiyle, yeniden gecekondu yapılmasının önlenmesi için temin edilecek arsaların ve muhafazası mümkün görülen gecekonduların Yasada öngörülen usul ve esaslara göre hak sahipliği belirlenen kişilere verilmesine olanak sağlandığı, bu amaçtan hareketle anılan Yasanın 9 ve 10. maddeleri ile idarelerin, devir, tescil ve tapuların re'sen iptali hususunda yetkili kılındığı, bu yetkinin idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan sonucu ve tahsis kararının gereği olarak uygulandığı, dolayısıyla, bu kararlar ortadan kaldırılmadan tapu kaydının adli yargı tarafından iptalinin de mümkün bulunmadığı, dava konusu olayda; davacının sahibi bulunduğu gecekondu için 2981 sayılı Yasa gereği başvurusu üzerine 2821 parsel sayılı taşınmazın115 m2lik kısmı için tapu tahsis belgesi verildiği, aynı mahalde ıslah imar planı uygulaması yapılmasını takiben davacının tapu verilmesi talebiyle davalı idareye başvuruda bulunduğu, davalı idarece başvuru gereğinin yerine getirilmediğinin anlaşılması nedeniyle tapu iptali ve tescili istemiyle dava açıldığının anlaşıldığı, bu durumda, 2981 sayılı Yasa gereğince tesis edilen idari nitelikteki uygulama işlemlerinden doğduğu anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümü idari yargının görev alanına girdiğinden, Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin davalının görev itirazının reddine ilişkin kararının kaldırılmasının icap ettiği gerekçesiyle, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmış olup, 2247 sayılı Yasa’nın 10. ve 13. maddelerine göre görev konusunun incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesi’nden istemiştir.

            Başkanlıkça 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesinin 3. fıkrasına göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; davacıya, Yenimahalle İlçesi Ergazi Köyü 2820 parsel sayılı taşınmazın 115 metrekarelik kısmında yer alan gecekondu için, 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Hakkında Kanun’un 10. maddesi uyarınca 11.02.1985 tarihinde tapu tahsis belgesi verildiği, yapılan ıslah imar planı sonucunda anılan yerin konut alanı olarak belirlendiği, tapusunu alabilmek için Yenimahalle Belediye Başkanlığı’na müracaatı üzerine, kendisine cevap verilmemesi nedeniyle 2981 sayılı Yasa gereğince Belediye adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tescili için Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açması üzerine davalı belediye tarafından görev itirazında bulunulduğunun anlaşıldığı, 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarına ve sorumluluk alanlarında ıslah imar düzenlemeleri yapılmak suretiyle, yeniden gecekondu yapılmasını önlemek için temin edilecek arsaların ve muhafazası mümkün görülen gecekonduların Yasada öngörülen usul ve esaslara göre hak sahipliği belirlenen kişilere verilmesine olanak sağlandığı, anılan Yasanın 9/b-son maddesine göre, idare tarafından tahsisi yapılan gecekondunun sahibine devir ve tescilinin yapılacağı, 10/b-son maddesinde de, hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının resen iptal edileceğinin belirtilmesi karşısında, idarenin tescil etmek ve tapuları resen iptal etmek biçimindeki yetkilerinin idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan sonucu olarak kullanılması ve ayrıca tescil ile kurulan mülkiyet, gayrimenkul mülkiyetine ilişkin Medeni Kanun hükümleri dışında idari tasarrufa dayandığı gibi, tapuda yapılan tescilin bu idari işlemin icrası niteliğinde olması karşısında, plana dayalı idari uygulama işlemleri ile ilgili olduğunun anlaşıldığı, davacının, Yenimahalle ilçesi Ergazi Köyü 2820 parsel sayılı taşınmazın 115 metrekarelik kısmında yer alan gecekondu için, 2981 sayılı Kanun’un 10. maddesi uyarınca kendisine verilen tapu tahsis belgesine dayanarak, tapusunu alabilmek için Yenimahalle Belediye Başkanlığı’na müracaatı üzerine, cevap verilmemesi nedeniyle 2981 sayılı Yasa gereğince Belediye adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini istemesi karşısında; taşınmaz üzerindeki iddiasının gayrimenkulün iktisap yollarına ilişkin Medeni Kanun hükümlerine göre değil, 2981 sayılı Yasa’da öngörülen tapu tahsis belgesine dayanıldığı nazara alındığında, idarenin kamu gücünü kullanarak tek taraflı olarak tesis ettiği işlemle ilgili olduğundan denetimin de idare hukuku kurallarına göre idari yargı yerine ait bulunduğu, bu nedenle 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesine göre yapılan başvurunun kabulü gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

            Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z.Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK’in katılımlarıyla yapılan 5.6.2006günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, davalı belediye vekilinin anılan Yasanın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine, Danıştay Başsavcısı’nca 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşıldığından ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ’un davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun, davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

            Dava, 2981 sayılı Yasa’dan yararlanmak için başvuruda bulunması üzerine kendisine tapu tahsis belgesi verilen davacı tarafından, davalı belediyeye müracaatına rağmen tapunun verilmediği ileri sürülerek sözü edilen yerin 2981 sayılı Yasa gereği tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle açılmıştır.

            2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun  Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun, imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemek amacını taşımakta olup, valilik veya belediyelerce yetki ve sorumluluk alanlarında ıslah imar düzenlemeleri yapılmak suretiyle, yeniden gecekondu yapılmasının önlenmesi için temin edilecek arsaların ve muhafazası mümkün görülen gecekonduların Yasa’da öngörülen usul ve esaslara göre hak sahipliği belirlenen kişilere verilmesine olanak sağlamıştır.

            Nitekim, anılan Yasa’nın “Tapu verme” başlıklı 3290 sayılı Yasa ile değişik 10. maddesinin (a) bendi, “Bu Kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapılar, 12 nci madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yer hak sahibine tahsis edilir ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine “Tapu Tahsis Belgesi” verilir.

            Tapu tahsis belgesi, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil eder.

            (Ek: 18/5/1987-3366/4 md.) Ancak ıslah imar planı veya kadastro planları ile belirlenen alanlarda tapu tahsis belgesi yerine hak sahiplerine doğrudan tapuları verilebilir” denilmektedir.

            Buna göre, Yasa’da öngörülen usul ve koşullara uygunluğu saptananlara hak sahipliği ölçütüne dayalı olarak arsa veya hisse tahsis edilmekte ve gerekli düzenlemeler tamamlandıktan  sonra da, yapılmış olan tahsis esas alınarak idarece hak sahiplerine tapu verilmektedir.

 2981  sayılı  Yasa  hükümlerine    göre,  idarenin  hak   sahiplerine   "tapu vermek"   ya da 10. maddesinin  b  bendinde   belirtildiği   gibi   hak  sahibi  olmadıkları   anlaşı­lanlara verilmiş olan "tapuları resen iptal etmek" şeklindeki bu yetkilerini idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanması ve ayrıca bu şekilde kurulan mülkiyet, Medeni Kanun hükümleri dışında ve özel bir kanun hükmü gereğince idari tescile dayandığı gibi tapuya yapılan tescilin de, bu idari işlemin icrası niteliğinde olması karşısında, uyuşmazlığın sözü edilen uygu­lama işlemlerinin dayanağı olan yasal düzenleme çerçevesinde çözümlenmesi gere­keceği açıktır.

Davacı vekili dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde, davacının davalı belediyeye müracaat ettiği halde tapu tahsis belgesine rağmen tapusunun verilmediğini, bu nedenle, davacıya tahsis edilen yerin tapusunun verilmesi için söz konusu yerin 2981 sayılı Yasa gereği tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili amacıyla bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu belirtmiştir.

Bu duruma göre, davacının taşınmaz üzerindeki iddiası, gayrimenkul mülkiyetinin iktisap yollarına ilişkin Medeni Kanun hükümlerine değil, 2981 sayılı Yasa’da öngörülen hak sahipliği esasına dayandığı; hak sahipliğinin tespiti ve geri alınmasının idari usul ve esaslar çerçevesinde belirlendiği göz önüne alındığında, 2981 sayılı Yasa’ya dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davasının görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nca yapılan başvurunun kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcılığı’nca yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26.10.2005 gün ve E:2005/342 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 5.6.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi