T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS    NO  : 2017 / 179

           KARAR NO : 2017 / 234

           KARAR TR  : 10.4.2017

ÖZET: Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmediği anlaşıldığın-dan; 2247 sayılı Yasa’nın 19.maddesinde öngörülen koşulu taşımayan BAŞVURUNUN,  aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği  hk.

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacılar     : 1-G. Ç.

 2-L. Ç.

 3-G.Ç.

 4-F.Ç.

 5-S. Ç.

 6-D.Ç.

 7-E.Ç.

Vekili           : Av. O. A.

Davalılar      : 1- Karayolları Genel Müdürlüğü

Vekili           : M. Ş.A.

  2- Muş İl Özel İdare Müdürlüğü

Vekili           : Av.A.Ö.

 

O L A Y      : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi H. Ç.’in 29/08/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiğini, adı geçenin ölümüne yol açan kazanın sebebi olarak, kazanın gerçekleştiği yolun bakım ve onarımının yapılmamış olmasının, asfalt yolun mıcır ve toprakla yama yapılmış olmasının ve yolda uyarıcı herhangi bir işaret veya levha bulunmamasının tespit edildiğini, Muş Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/179 Esas sayılı dosyasında, ilgili idarenin ihmal ve hizmet kusuru sebebiyle kazanın oluşumunda kusurlu olduğunun belirlendiğini ifade ederek, 15.8.2012 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

MALAZGİRT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ;3.9.2012 gün ve E:2012/244, K:2012/181 sayı ile, “(…) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinde dava şartları sayılmış ve madde 114/I-b’de yargı yolunun caiz olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. 115. maddede ise, mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 3. maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinden ve davalı idareler aleyhine mahkememize açılan bu dava ihmal ve hizmet kusuruna dayalı maddi ve manevi tazminat istemini içeren tam yargı davası niteliğinde olduğundan yargı yolu olarak idari yargı görevli olmakla birlikte, idari eylem neticesinde ortaya çıkan zararın giderilmesi için açılacak davalara idare mahkemeleri bakmakla görevlendirilmiştir.

(…) Uyuşmazlığın idari yargının görev alanı kapsamında kaldığı anlaşıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE…” karar vermiştir.

Davacılar vekili bu kez aynı istemle, idari yargı yerinde dava açmıştır.

Van 2.İdare Mahkemesi 31.12.2014 tarihli kararıyla Karayolları Genel Müdürlüğünü hasım mevkiinden çıkarmıştır.

VAN 2.İDARE MAHKEMESİ; 20.1.2017 gün ve E:2013/1563 sayı ile, “(…) 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un yargı mercilerinin “Uyuşmazlık Mahkemesine Başvurmaları” başlıklı 19. maddesinde, "Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir; davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir" hükmüne yer verilmiştir.

2576 sayılı Kanunun İdare Mahkemelerinin Görevleri başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, İdare Mahkemelerinin, Vergi Mahkemelerinin görevine giren davalar ile ilk derece Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki iptal davaları ile tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinin birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3/a bendinde; dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden ilk incelemeye tabi tutulacağı; aynı Kanununun 15 nci maddesinin l/a bendinde ise; adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların görev yönünden reddine karar verileceği belirtilmiştir.

Öte yandan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. Maddesinde; "İşleteni veya  sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları  dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır. Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." kuralına yer verilmiştir.

Dava dilekçesinin incelenmesinden, davacılar Enver Çelik ve Sefra Çelik'in müşterek çocukları, diğer davacıların ise kardeşi olan Hülya Çelik'in 29.08.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat etmesi olayında davalı idarenin kazanın gerçekleştiği yolun bakım ve onarımını yapmadığı iddiasıyla hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen zarar karşılığı maddi ve manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle Malazgirt Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2012/244 K:2012/181 sayılı dosyası ile dava açıldığı, anılan davada 03.09.2012 tarihinde görevsizlik kararı verilmesi üzerine bu defa yasal süresi içinde Mahkememizde bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Konu ile ilgili benzer bir uyuşmazlıkta 15.2.2016 tarih ve E:2016/57; K:2016/92 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi kararında ; "2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. Maddesi ile Anayasa Mahkemesinin işaret edilen kararı gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır" gerekçesine yer verilerek adli yargı tarafından verilen görevsizlik kararı kaldırılmıştır.

Olayda, yukarıda yer verilen 2918 sayılı Kanunun 110. Maddesi hükmü ile Uyuşmazlık Mahkemesinin kararı birlikte değerlendirildiğinde, Karayolları Trafik Mevzuatından kaynaklandığı açık olan bu uyuşmazlığın çözümünde adli yargı merciilerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; adli yargının görev alanına giren davada Mahkememizin görevli olmaması ve Malazgirt Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2012/244, K:2012/181 sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca Malazgirt Asliye Hukuk Mahkemenin E:2012/244, K:2012/181 sayılı dava dosyası, dosyanın Mahkemesince yeterli masraf olmadığından gönderilemediği yapılan yazışma neticesinde anlaşıldığından, uyap üzerinden temin edilmekle görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine…” karar vermiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Birgül KURT, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 10.4.2017 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19.maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” denilmiş; Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Anılan düzenlemelere göre, 19.madde kapsamında kendisine gelen bir davayı inceleyen yargı yerinin Uyuşmazlık Mahkemesine başvurabilmesi için, önceki görevsizlik kararının kesin veya kesinleşmiş olduğunu gözetmesi ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesi’nin karar vermesine değin ertelemesi gerekmektedir.

Olayda, Malazgirt Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilmiş olan görevsizlik kararı kesinleşmeden Van 2. İdare Mahkemesi’ne başvurulduğu anlaşılmakla, ortada adli yargı yerine ait kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 19.maddesinde öngörülen kararın kesin veya kesinleşmiş olması koşulu gerçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasanın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan Van 2. İdare Mahkemesince 20.1.2017 gün ve E:2013/1563 sayı ile yapılan başvurunun, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan, Van 2. İdare Mahkemesince 20.1.2017 gün ve E:2013/1563 sayı ile yapılan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 10.4.2017 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Birgül

 KURT

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN