T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS    NO  : 2014 / 46

          KARAR NO   : 2014 / 79

          KARAR TR       : 3.2.2014

 

        

ÖZET : Erzurum Cezaevi Jandarma Bölük Komutanlığı’nda 1.Koruma Takım Komutanı  olarak görev yapan davacının, 26.02.2012 günü H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu nöbetçi astsubaylığı görevini yürüttüğü sırada, nöbet kulübelerini ve cezaevi çevresini kontrol ederken, buzlu olan zeminde düşerek yaralanması nedeni ile uğradığı maddi zararın tazmini için davalı kuruma yaptığı müracaatın  reddine ilişkin kararın iptali istemi ile açtığı davanın; eylemin askeri hizmete ilişkin olmaması nedeni ile, GENEL İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı           : E.H.

            Vekili              : Av.C.Ö.

            Davalı                        : Jandarma Genel Komutanlığı

 

O  L  A  Y       : Davacı   vekili dava dilekçesinde özetle;  müvekkili Jandarma Başçavuş Ero.H.’nün, Erzurum Cezaevi Jandarma Bölük Komutanlığı 1.Koruma Takım Komutanı olarak görevli iken, 26.02.2012 günü H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu nöbetçi astsubaylığı görevini yürüttüğü sırada, nöbet kulübelerini ve cezaevi çevresini kontrol ederken, zeminin buzlu olması nedeni ile dengesini kaybederek düştüğünü ve ayak bileğinin yaralandığını, ameliyat geçirdiğini ve 25 gün iş ve güçten kalır şekilde rapor verildiğini, olayla ilgili uğradığı maddi tazminatın karşılanması istemi ile yaptığı  başvurunun, davalı idarenin 18.03.2013 gün ve 2013/62 Esas sayılı  kararı ile reddedildiğini belirterek; söz konusu işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle  idari yargı yerinde dava açmıştır.

Tokat İdare Mahkemesi’nin; 22.07.2013 gün ve 2013/440 Esas, 2013/365 Karar sayılı kararı ile;  2577 Sayılı Yasa’nın 32/1 maddesi,14/3-a ve 15/1-a maddeleri gereğince, davada Ankara İdare Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu belirterek; davanın yetki yönünden reddine karar vermiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Ankara 4. İdare Mahkemesi; Tokat İdare Mahkemesi’nin yetkisizlik kararı üzerine yargılamaya devam ederek, 18.09.2013 gün ve 2013/1276 Esas,2013/997 Karar sayılı kararında özetle;  askeri kişinin görevini ifa ettiği esnada geçirdiği kaza nedeni ile uğradığı zararın tazminine ilişkin davanın, 1602 sayılı Kanun’un 20. Maddesi gereğince Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini belirterek; davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

 Davacı bu kez aynı istemle Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde dava açmıştır.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Dairesi’nin; 2013/3445 Gensek numaralı, 2013/1291 Esas, 2013/1233 Karar numaralı kararında özetle;  Erzurum Cezaevi Jandarma Bölük Komutanlığı 1 Nolu Koruma Takım Komutanı olan davacı Jandarma Başçavuş Ero.H.’nün Kapalı Cezaevi Kurumu nöbetçi astsubaylığı görevini yürüttüğü sırada 26.02.2012 günü yerine getirdiği cezaevi nöbetçilerinin rogar kapaklarını ve cezaevi girişlerini kontrol etmek şeklindeki koruma alanı görevinin, Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanununun 7. Maddesinde sayılan askeri görev kapsamında olmadığını, bu nedenle davaya genel idari yargıda bakılması gerektiğini belirterek; davanın görev yönünden reddine karar vermiş, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun 21/1. Maddesi gereğince kesinleşmiştir.

Davacı vekili, askeri idari yargı ve idari yargı yerlerince verilen görevsizlik kararları nedeniyle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Zehra Ayla PERKTAŞ’ın Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Mehmet Aydan AL, Metin ULUKANLIGİL’in katılımlarıyla yapılan 3.2.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; askeri idari yargı ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve askeri idari yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde genel idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün genel idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı Jandarma Başçavuş Ero.H.’nün, Erzurum Cezaevi Jandarma Bölük Komutanlığı 1.Koruma Takım Komutanı olarak görevli iken, 26.02.2012 günü H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu nöbetçi astsubaylığı görevini yürüttüğü sırada, nöbet kulübelerini ve cezaevi çevresini kontrol ederken, zeminin buzlu olmasından kaynaklı olarak dengesini kaybederek düşmesi sonucu yaralanması nedeni ile uğradığı maddi zararın tazmini için davalı kuruma yaptığı müracaatın reddine ilişkin kararın iptali istemiyle açılmıştır.

Anayasa’nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu, ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiş;             20.7.1972 tarih ve 1602 sayılı Yasa’nın 20. maddesinde de, “Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Türk Milleti adına; askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen, görevleri yapar. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda; ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz” hükmü yer almıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlem ya da eylemin “asker kişiyi ilgilendirmesi” ve “askeri hizmete ilişkin bulunması” koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

1602 sayılı Yasa’nın değişik 20. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır.

Davanın, 1602 sayılı Yasa’nın 20. maddesinde sayılan asker kişilerden olan davacıyı ilgilendirdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Sorun, davacının ifa ettiği görevin askeri hizmete ilişkin olup olmadığı  noktasından kaynaklanmaktadır.

2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun, 3. maddesinde, “Türkiye Cumhuriyeti Jandarması emniyet ve asayiş ile kamu düzeninin korunmasını sağlayan ve diğer kanun ve nizamların verdiği görevleri yerine getiren silahlı, askeri bir güvenlik ve kolluk kuvvetidir”,

Aynı Kanunun 7. maddesinde, “Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri şunlardır.

a)Mülki görevleri;

Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak.

b) Adli görevleri;

İşlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek.

c) Askeri görevleri;

Askeri kanun ve nizamların gereği görevlerle Genelkurmay Başkanlığınca verilen görevleri yapmak.

d) Diğer görevleri;

Yukarıda belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam hükümlerinin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak” hükmü yer almıştır.

Uyuşmazlığa konu olayda, asker kişi olan davacının, askerlik görevini ifa ettiği esnada ayak bileğinin kırılması sonucu maddi tazminat talebiyle davalı kuruma yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 18.03.2013 gün ve 2013/62 sayılı kararın iptali istemi ile dava açıldığı anlaşılmakla, davacının meydana gelen olay esnasında ifa ettiği “Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri’nin dış korunmalarını yapmak” görevinin 2803 Sayılı Yasa’nın 7.maddesinin “a” bendinde düzenlenen mülki görevlerden olduğu, bu itibarla aynı maddenin “c” bendinde sayılan Jandarmanın askeri görevleri kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu durumda olayda idari eylemin askeri hizmete ilişkin bulunması koşulunun gerçekleşmediği sonucuna ulaşılmıştır.   

Belirtilen duruma göre, olayda idari eylemin “asker kişiyi ilgilendirmesi“ ve “askeri hizmete ilişkin bulunması” koşullarının birlikte gerçekleşmediği anlaşılmakla, davanın görüm ve çözümünde genel idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Ankara 4. İdare Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç     : Davanın çözümünde GENEL İDARİ YARGININ görevli olduğuna, Ankara 4.İdare Mahkemesi’nin 18.09.2013 gün ve 2013/1276 Esas, 2013/997 Karar sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 3.2.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

 Başkan Vekili

        Zehra Ayla

       PERKTAŞ

Üye

Eyüp Sabri 

BAYDAR

 

 

 

Üye

Nurdane

TOPUZ

  Üye

             Ali

         ÇOLAK

 

 

 

Üye

Mehmet Aydan

AL                    

Üye

Sıddık

YILDIZ

 

 

 

Üye

Metin

ULUKANLIGİL