T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS     NO   : 2023/196

KARAR NO  : 2023/339      

KARAR TR  : 15/05/2023

ÖZET: Öğretmen olan davacıya ilave eğitim-öğretim tazminatı verilip verilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlığınİDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı       : S. G

Davalı       : Bolu Valiliği(İl Milli Eğitim Müdürlüğü)

Vekili         : Av. M. Y

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı, Bolu İzzet Baysal Mesleki Eğitim Merkezi'nde metal teknolojisi öğretmeni olarak görev yapmaktayken "kendisine yersiz ilave eğitim-öğretim tazminatı ödendiğinden bahisle kamu zararı oluştuğunun tespit edildiği, dolayısıyla kamu zararının takip ve tahsil edilmesi gerektiği, bu kapsamda gönderilen borç bildirim belgesindeki borcu yasal faiziyle birlikte ödediğine dair tahsilata ilişkin belgeyi sunması gerektiğine" ilişkin olarak tesis edilen Bolu Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 19/10/2020 tarih ve E.15052714 sayılı işleminin; Mardin'de görev yapmaktayken Şubat 2015 Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değiştirme Döneminde Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine metal teknolojisi öğretmeni olarak atandığını, beş yıldır geçici görevlendirmelerle şu an görev yaptığı İzzet Baysal Mesleki Eğitim Merkezinde branşına ait derslere girerek fiilen görevini yaptığını, hal böyle iken kendisine kamu zararı borcu çıkarıldığı gibi ilave eğitim-öğretim tazminatının da kesildiğini, Kamu Denetçiliği Kurumu'na başvuruda bulunması üzerine lehine tavsiye kararı verildiğini, fiilen görev yaptığı için ilave eğitim-öğretim tazminatı alması gerektiğini, eşitlik ilkesi ve hakkaniyete uygun hareket edilmediğini, bu durumun hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek, anılan işlemin iptalivekamu zararıolarak ödediği, yasal faizi dahil (6.833,60 TL anapara)8.412,76 TL'nin, 09/03/2015 tarihinden bugüne kadar ödenmeyen tüm ilave eğitim-öğretim tazminatlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve ilave eğitim-öğretim tazminatlarının ödenmesine devam edilmesine karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

2. Bolu İdare Mahkemesi 04/06/2021 tarih ve E.2021/492, K.2021/526 sayı ile, kamu zararına ilişkin Bolu Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 19/10/2020 tarih ve E. 15052714 sayılı işlemine karşı ayrı, 09/03/2015 tarihinden ilave eğitim-öğretim tazminatının kesildiği tarihe kadar çeşitli sebeplerle hiç ödenmemiş veya eksik ödenmiş ilave eğitim ve öğretim tazminatları için deayrı bir dava açılması gerektiğini belirterek, 2577 sayılı Kanunun 3. ve 5. maddesi hükümlerine uygun bulunmayan dava dilekçesinin aynı Kanun'un 15. maddesinin 1. fıkrasının d bendi uyarınca reddine karar vermiştir.

 

3. Dava dilekçesini yenileyen davacı, Bolu İzzet Baysal Mesleki Eğitim Merkezinde geçici görevlendirmeyle Metal Teknolojisi öğretmeni olarak görev yapmakta iken, Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğünün “Kamu Zararı” konulu 19/10/2020 tarih ve 39307281-855.01-E.15052714 sayılı üst yazıları ve eki 15/10/2020 tarihli Borç Bildirim Belgesi işleminin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına, bilahare iptaline; Kurumuna ödediği hem 8.412,76 TL kamu zararının, hem de yukarıdaki söz konusu kesme işlemi sebebiyle 15/10/2020 tarihinden itibaren bugüne kadarki maaşlarının içinde ödenmeyen ilave eğitim öğretim tazminatlarının ayrı ayrı yasal faizleriyle birlikte tarafınaödenmesine karar verilmesi istemiyleidari yargı yerinde yenidendava açmıştır.

 

4. Davalı idare vekili, süresi içinde verdiği savunma dilekçesinde, "davacının rızaen ödediği 8.412,76 TL kamu zararının iadesi istemi yönünden" davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunmuştur.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

5. Bolu İdare Mahkemesi 04/08/2022 tarih ve E.2021/749 sayıile, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle, davalı idarenin görev itirazının reddine ve Mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermiştir. Kararın ilgili kısımları şöyledir:

 

“...İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının; idari dava türlerinden biri olduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

İdare, idare hukuku alanında kamu gücüne dayalı olarak re-sen ve tek yanlı irade açıklaması sonucu tesis etmiş olduğu işlemlere, hukuk alanında yeni durumlar oluşturmasıyla idari işlem kimliği kazandırmakta ve kural olarak bu işlemler özel yasal düzenlemeler dışında, idari yargı denetimine tabi bulunmaktadır.

(...)

Bakılan davada, davalı idare tarafından, davacının rızaen ödediği 8.412,76-TL kamu zararının iadesi isteminin 6098 sayılı Borçlar Kanunu uyarınca genel hükümlere göre adli yargı mercilerince çözülmesi gerektiği iddia edilerek bu yönden görev itirazında bulunulmuş ise de, uyuşmazlığın; sadece rızaen ödenen 8.412,76-TL kamu zararının iadesi istemine ilişkin olmadığı, davalı idarece tesis edilen "kamu zararı" konulu Bolu Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 19.10.2020 tarih ve E.15052714 sayılı işlemi ve bu işleme ekli borç bildirim belgesinin hukuka aykırılığı iddiasıyla iptalleri isteminin yanında rızaen ödenen 8.412,76-TL kamu zararının iadesi isteminden kaynaklandığı görülmekte olup, bu haliyle davacının idari işlemin iptalini istemeksizin haksız yere rızaen ödediğini iddia ettiği miktarın iadesi için salt bir alacak davası açtığından bahsedilemeyeceğinden, davacı tarafından yapılan ödemenin iadesi isteminin de yersiz yapılan ödemenin geri istenilmesine karşı açılan dava kapsamında, Bolu Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 19.10.2020 tarih ve E.15052714 sayılı işlemi ve bu işleme ekli borç bildirim belgesinin hukuka aykırılık iddiası ile birlikte değerlendirilerek yargısal denetiminin idari yargı yerlerince yapılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.”

 

6. Davalı vekili tarafından, süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.

 

7. Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı talepte bulunmuştur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, açılan davanın8.412,76 TL'niniadesi istemiyle ilgili kısmınınadli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle, 2247 sayılı Kanun'un 10. ve 13. maddeleri uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vermiştir. Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ilişkin talebin ilgili kısımları şöyledir:

 

“belirtilen düzenlemelere göre; 5018 sayılı Kanun'un 71. maddesinde tanımlanan kamu zararının tahsil ve takibinde bu maddeyle, anılan maddeye dayanılarak yürürlüğe konulan Yönetmelik'te yer alan hükümlerin uygulanması gerektiği, bu hükümlere göre kamu zararının tahsili için öncelikle sorumlu personelin rızaen ve sulh yoluyla ödeme yapması gereğinin kendisine tebliğ edileceği, kamu zararı nedeniyle ortaya çıkan alacağı personelin rızaen ödememesi durumunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na göre takip yapılacağı, bu Kanun'a göre takip başlatılmadan idarenin söz konusu alacağın tahsilini personelin aylığından re'sen kesinti yapmak suretiyle sağlayamayacağı, ortaya çıkan kamu zararının tahsili/tazmini hususunda idarenin re'sen icra yetkisinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Bolu İzzet Baysal Mesleki Eğitim Merkezinde metal teknolojisi öğretmeni olarak görev yapmaktayken kendisine yersiz ilave eğitim-öğretim tazminatı ödendiğinden bahisle oluşan kamu zararı sebebiyle borç bildirimi yapıldığı, borcu rızaen ödeyen davacının, borç bildiriminin haksızlığını iddia ederek ödenen 8.412,76 L'nin faizi ile birlikte iadesi ve ve 15.10.2020 tarihinden sonra ödenmeyen tüm ilave eğitim-öğretim tazminatlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle görülmekte olan davayı açtığı, davalı idarece davanın davacı tarafından rızaen ödenen 8.412,76 TL'nin iadesi istemi yönünden görev itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır.

8.412,76 TL'nin iadesi istemi yönünden davaya konu edilen husus herhangi bir idari işlem veya eylemden kaynaklanmayıp, davacının kendi rızası ile yaptığı ödemenin hukuka aykırılığı iddiasıyla iadesi istemine ilişkin olduğundan, 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde belirtilen idari dava türlerine uymamakla birlikte, davacının haksız yere ödediğini iddia ettiği paranın iadesi için alacak davası şeklinde açmış bulunduğu davanın. Borçlar Kanunu kapsamında özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Uyuşmazlık Mahkemesinin 25/03/2019 tarihli ve E.-K.2019/26-227 sayılı kararında da bu tür davaların çözümünde adli yargının görevli olduğu vurgulanmıştır.

Yukardaki açıklamalara göre, somut olaya ilişkin davanın 8.412,76 TL'nin iadesi istemiyle ilgili kısmının da adli yargı yerinde görülmesi gerektiği düşünülmektedir."

 

8. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca 2247 sayılı Kanun’un 13. maddesine göre Danıştay Başsavcılığından da yazılı düşünce istenilmiştir.

 

9. Danıştay Başsavcısı, uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerlerinin görevli olduğugerekçesiyle, 2247 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca, yapılan başvurunun reddi gerektiği yolunda görüş vermiştir. Görüşün ilgili kısmı şöyledir:

 

“... uyuşmazlığın, sadece davacının ödediği tutarın iadesi istemine ilişkin olmadığı, davalı idarece tesis edilen 19/10/2020 tarihli işlemin ve bu işlem ile birlikte tebliğ edilen borç bildirim belgesinin hukuka aykırılığı iddiasıyla iptalleri isteminin yanında, bu işlemlere bağlı olarak davacının ödemede bulunduğu tutarın iadesi isteminden kaynaklandığı, bu itibarla davacının idari işlemin iptalini istemeksizin, haksız yere ödediğini iddia ettiği tutarın iadesi için salt alacak davası açtığından söz edilemeyeceği açıktır.

Bu durumda; davacı tarafından yapılan ödemenin iadesi isteminin; davalı idarece tesis edilen 19/10/2020 tarihli idari işlemin ve borç bildirim belgesinin hukuka aykırılık iddiasıyla birlikte değerlendirilerek, yargısal denetiminin idari yargı yerlerince yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır."

 

10. Uyuşmazlık Mahkemesi 30/05/2022 tarih ve E.2022/44, K.2022/260 sayı ile, davacının Bolu İzzet Baysal Mesleki Eğitim Merkezinde, -geçici görevlendirmeyle- metal teknolojisi öğretmeni olarak görev yapmaktayken kendisine yersiz ilave eğitim-öğretim tazminatı ödendiğinden bahisle oluşan kamu zararı sebebiyle gönderilen borç bildirim belgesindeki borcun ödenmesi gerektiğine ilişkin olarak tesis edilen işlem ilebu işleme ekli borç bildirim belgesinin iptali ve ödediği 8.412,76 TL kamu zararının ve 15/10/2020 tarihinden sonra ödenmeyen tüm ilave eğitim-öğretim tazminatlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle dava açıldığı,"davanın,davacı tarafından rızaen ödenen 8.412,76 TL'nin iadesi istemi yönünden"olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmış olduğu hususuna işaret ettikten sonra;davacının haksız yere ödediğini iddia ettiği paranın iadesi için alacak davası şeklinde açtığı davanın, Borçlar Kanunu kapsamında özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi gerektiği sonucuna varıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının, "davanın 8.412,76 TL'nin iadesi istemiyle ilgili kısmının adli yargı yerinde görülmesi gerektiği" yolundaki başvurusunun kabulü ile Bolu İdare Mahkemesinin 26/08/2021 tarihli ve E.2021/749 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerektiğine karar vermiştir.

 

11. Bolu İdare Mahkemesi 04/08/2022 tarih ve E.2021/749, K.2022/790 sayı  ile, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a. maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, vekalet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi 02/11/2022 tarih ve E.2022/2538, K.2022/2417 sayı ilevekalet ücretine yönelik kesin karar vermiş, sonuçta görevsizlik kararı kesinleşmiştir.Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"Bakılan davada, davalı idare vekili tarafından süresi içerisinde verildiği anlaşılan savunma dilekçesiyle görev itirazında bulunulması üzerine Mahkememizce 26.08.2020 tarihinde görevlilik kararı verildiği, görevlilik kararına karşı davalı idare vekili tarafından olumlu görev uyuşmazlığının giderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmak üzere 15.09.2021 havale tarihli dilekçenin verildiği ve görev itirazının reddine ilişkin kararının kaldırılması gerekmediği sonucuna varılarak Mahkememizce alınan 24.09.2021 tarihli ara karar ile 2247 sayılı Kanunun 10. ve 12. maddesi uyarınca dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması kararı verilerek dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesi üzerine, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 30.05.2022 tarihli, E:2022/44, K:2022/260 sayılı kararıyla "Davanın çözümünde adli yargının görevli olduğuna, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca yapılan başvurunun kabulü ile Bolu İdare Mahkemesi'nce verilen 26.08.2021 tarihli ve E:2021/749 sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına" karar verildiği görülmekle, iş bu karar üzerine uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmaktadır."

 

12. Davacı aynı istemle;yani, Bolu İzzet Baysal Mesleki Eğitim Merkezinde geçici görevlendirmeyle Metal Teknolojisi öğretmeni olarak görev yapmakta iken,Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğünün “Kamu Zararı” konulu 19/10/2020 tarih ve 39307281-855.01-E.15052714 sayılı üst yazıları ve eki 15/10/2020 tarihli Borç Bildirim Belgesi işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına, bilahare iptaline, kurumuna ödediği hem 8.412,76 TL kamu zararının hem desöz konusu kesme işlemi sebebiyle 15/10/2020 tarihinden itibaren bugüne kadarki maaşlarının içinde ödenmeyen ilave eğitim öğretim tazminatlarının ayrı ayrı yasal faizleriyle birlikte tarafına ödenmesiistemiylebu kez adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. Adli Yargıda

 

13. Bolu 1. Asliye Hukuk MahkemesiE.2022/367sayılı dosyanın 29/12/2022 tarihli celsesinde,davacının 15/10/2020 tarihinden itibaren kesilip maaşlarının içinde ödenmeyen ilave eğitim ve öğretim tazminatları yönünden açtığı tazminat talepli davanın tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedilmesine ve yargılamaya bu yeni esas üzerinden devam ettirilmesine karar vermiş, dosya Mahkemenin E.2022/645 sayılı esasına kaydedilmiştir.

 

  14. Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 29/12/2022 tarih veE.2022/645, K.2022/641 sayı ile,davacının 15/10/2020 tarihinden itibaren kesilip maaşlarının içinde ödenmeyen ilave eğitim ve öğretim tazminatları yönünden açtığı tazminat talepli davasının yargı yolu nedeniyle görev yönünden usulden reddine; Mahkemeleri ile Bolu İdare Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmış olduğundan uyuşmazlığının çözümü için 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesi gereğince ilamının kesinleşmesini müteakip, ilk görevsizlik kararını veren yargı merciine ait dava dosyası da temin edilerek dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve görevli yargı merciinin belirlenmesine karar vermiş ve bu karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"Dava, maaşları içinde ödenmeyen ilave eğitim ve öğretim tazminatı istemine ilişkindir.

Tüm dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; davacı 15/10/2020-15/06/2022 tarihleri arası ödenmeyen 5.115,73 TL ilave-eğitim öğretim tazminatı alacaklarının tahsilini istemiş ve Bolu İdare Mahkemesinin 2021/749 esas ve 022/790 karar sayılı ilamı ile Uyuşmazlık Mahkemesinin 2022/44 esas ve 2022/260 karar sayılı ilamı gerekçe gösterilerek adli yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de, ilgili uyuşmazlık mahkemesi kararında açıkça davacının kuruma ödediği 8.412,76 TL yönünden adli yargının görevli olduğunun belirtildiği, 6100 sayılı HMK'nın 138. maddesi uyarınca, mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceği, aynı kanunun 114.maddesinin c bendi uyarınca mahkemenin görevli olmasının dava şartı olarak belirtildiği, görev hususunun mahkememizce resen dikkate alınacak hususlardan olduğu ve 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi gereğince, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari yargıda görülmesi gerektiğinden görev hususu kamu düzeninden olup ve her aşamada resen mahkemece gözetilmesi zorunlu olması karşısında, davacının 15/10/2020 tarihinden itibaren kesilip maaşlarının içinde ödenmeyen ilave eğitim ve öğretim tazminatları yönünden açtığı tazminat talepli davasının yargı yolu nedeniyle görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

15. 2577 sayılıİdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"1. (Değişik: 10/6/1994-4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.

3. (Mülga: 2/7/2018 - KHK-703/185 md.)"

 

 

16. 05/05/2006 tarihli ve 26159 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2006/10344 sayılı Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar’ın “Bazı özel durumlara ilişkin esaslar” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının fbendi şöyledir:

 

" (1) Bu Karara ekli I, II ve III sayılı cetvellerde yer alan zam ve tazminatların ödenmesinde aşağıdaki esaslara uyulur:

...

f) Eğitim-Öğretim Tazminatı, eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfında öğretmen kadrosunda fiilen öğretmenlik yapanlar ve bu kadroda olup cezaevi okullarında çalışanlar ile bunlardan okul müdürü, okul müdür başyardımcısı, okul müdür yardımcısı, yönetici ve eğitim uzmanı olarak görevlendirilenlere ödenir."

 

17. Aynı Karar'ın"Diğer Tazminatlar"ı düzenleyen III Sayılı Cetvelin "A. Eğitim Öğretim Tazminatı" başlıklı kısmının II. fıkrası şöyledir:

 

"II - Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ek V Sayılı Cetvelde sayılan mesleki ve teknik öğretim okul ve kurumlarına, atölye, laboratuar veya meslek dersleri öğretmeni olarak Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil Öğretmen unvanlı kadrolara atananlara, atandıkları branşa göre aşağıdaki oranlarda ilave Eğitim Öğretim Tazminatı ayrıca ödenir. Mesleki Açık Öğretim Lisesi ile Mesleki ve Teknik Açık Öğretim Okulu kadrolarında bulunanlar hariç olmak üzere, branşlarında fiilen derse girmeyenlere bu tazminat ödenmez."

 

18. 11/05/2006 tarihli ve 26165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 160 Seri Numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin"D- III Sayılı Cetvele İlişkin Açıklamalar" başlıklı kısmının 1. fıkrası şöyledir:

 

"1- III sayılı Cetvelin “A. Eğitim Öğretim Tazminatı” bölümünün (II) nci sırasında öngörülen ilave eğitim öğretim tazminatından yararlanabilmek için;

- Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadroda bulunmak,

- V sayılı Cetvelde sayılan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki ve teknik öğretim okul ve kurumlarına atölye, laboratuar veya meslek dersleri öğretmeni olarak atanmış olmak,

- Söz konusu okul ve kurumlarda görev yapmak,

- Mesleki Açık Öğretim Lisesi ile Mesleki ve Teknik Açık Öğretim Okulu kadrolarında bulunanlar hariç olmak üzere branşlarında fiilen derse girmek,

şartlarının bir arada bulunması gerekmektedir.

Bu dört şartı bir arada taşıyan öğretmenlere, branşlarına ve öğrenim durumlarına göre, III sayılı Cetvelin (A-II/a, b, c, d, e) sıralarında belirtilen ilave eğitim öğretim tazminatları ödenecektir. "

 

V. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

19. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 15/05/2023 tarihli toplantısında; dosya üzerinde 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, olay kısmında belirtildiği üzere, tarafları, "davacının 15/10/2020 tarihinden itibaren kesilip maaşlarının içinde ödenmeyen ilave eğitim ve öğretim tazminatları yönünden" konusu ve nedeni aynı olan davada; idari yargı yerince adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmakta olup, bunun üzerine kendine gelen davayı inceleyen adli yargı yerinin sahip olduğu seçenekler ile verdiği karar bakımından bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.

 

20. 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde yer alan, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir.” hükmüne göre, idare mahkemesinin kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine adli yargı yerince de görevsizlik kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş olacak; hukuk alanında doğmuş bulunan bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilecektir.

 

21. 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesindeki “Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” hükmüne göre ise, adli yargı yeri, davaya bakma görevinin daha önce görevsizlik kararı veren idari yargı yerine ait olduğunu belirten gerekçeli bir karar ile doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesine başvurma olanağına sahiptir. Şu kadar ki, başvuru kararının, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilmesine değin işin incelenmesinin ertelenmesi hususunu da içermesi gerekir.

 

22. Kanun koyucu, 14. maddeye göre olumsuz görev uyuşmazlığı doğması durumunda her iki yargı merciince işten el çekilmiş olduğundan başvurma istencini davanın taraflarına bırakmış iken, bu yönteme oranla daha kısa zamanda çözüme ulaşılmasını amaçladığı 19. madde ile, daha önce görevsizlik kararı veren yargı merciinden sonra davayı inceleyen yargı merciine, işten el çekmeden doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesine başvurma olanağını tanımıştır.

 

23. Olayda, adli yargı yerince, görevsizlik kararı yanında, idari yargı ilemahkemeleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı söz konusu olduğundan bahisle, görevli yargı yolunun belirlenmesi amacıyla dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine de karar verildiği; ancak bunun ara kararı ile değil, dosyanın kapatılıp karar numarası alınmak suretiyle yapıldığı görülmüştür.

 

24. Bu haliyle, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen karar 2247 sayılı Kanunda öngörülen yönteme uymamaktadır.

 

25. Ancak, idari ve adli yargı yerleri arasında "davacının 15/10/2020 tarihinden itibaren kesilip maaşlarının içinde ödenmeyen ilave eğitim ve öğretim tazminatları" yönünden olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, Uyuşmazlık Mahkemesinin önüne gelmiş bulunan görev uyuşmazlığının çözüme kavuşturulması, gerek dava ekonomisine gerekse Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluş amacına uygun olacağından ve adli yargı dosyasının,son görevsizlik kararını veren mahkemece, ekinde idari yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin başka bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, idari ve adli yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

26. Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ileDanıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

27. Dava, davacının Bolu İzzet Baysal Mesleki Eğitim Merkezinde geçici görevlendirmeyle Metal Teknolojisi öğretmeni olarak görev yapmakta iken,Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğünün “Kamu Zararı” konulu 19/10/2020 tarih ve 39307281-855.01-E.15052714 sayılı üst yazıları ve eki 15/10/2020 tarihli Borç Bildirim Belgesi işlemi ile bu işleme ekli borç bildirim belgesinin iptali ve ödediği 8.412,76 TL kamu zararının ve 15/10/2020 tarihinden sonra ödenmeyen tüm ilave eğitim-öğretim tazminatlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmış; "işlem sebebiyle 15/10/2020 tarihinden sonra davacıya ödenmeyen tüm ilave eğitim-öğretim tazminatlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi" yönünden olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

 

28. İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları ile idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari dava türlerinden olduğu, idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

 

29. İdare, idare hukuku alanında kamu gücüne dayalı olarak re-sen ve tek yanlı irade açıklaması sonucu tesis etmiş olduğu işlemlere, hukuk alanında yeni durumlar oluşturmasıyla idari işlem kimliği kazandırmakta ve kural olarak bu işlemler özel yasal düzenlemeler dışında, idari yargı denetimine tabi bulunmaktadır.

 

30. Dosyanın incelenmesinden, davacının Bolu İzzet Baysal Mesleki Eğitim Merkezinde geçici görevlendirmeyle Metal Teknolojisi öğretmeni olarak görev yapmakta iken,  kendisine yersiz ilave eğitim-öğretim tazminatı ödendiğinden bahisle kamu zararı oluştuğunun tespit edildiği, söz konusu kamu zararının takip ve tahsil edilmesi için takip dosyası açıldığı, bilahare "kendisine yersiz ilave eğitim-öğretim tazminatı ödendiğinden bahisle kamu zararı oluştuğunun tespit edildiği, dolayısıyla kamu zararının takip ve tahsil edilmesi gerektiği, bu kapsamda gönderilen borç bildirim belgesindeki borcu yasal faiziyle birlikte ödediğine dair tahsilata ilişkin belgeyi sunması gerektiğine" ilişkin olarak tesis edilen "kamu zararı" konulu Bolu Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 19/10/2020 tarih ve E.15052714 sayılı işleminin ekinde borç bildirim belgesine de yer verilmek suretiyle davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından Bolu Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 19/10/2020 tarih ve E.15052714 sayılı işlemi ile bu işleme ekli borç bildirim belgesinin iptali ile ödediği 8.412,76-TL kamu zararının ve 15/10/2020 tarihinden bugüne kadar ödenmeyen tüm ilave eğitim-öğretim tazminatlarının ayrı ayrı yasal faizleriyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davaların açıldığı; "davacının rızaen ödediği 8.412,76 TL kamu zararının iadesi istemi yönünden" yapılan görev itirazı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı, Uyuşmazlık Mahkemesince 30/05/2022 tarih ve E.2022/44, K.2022/260 sayıile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının, "davanın 8.412,76 TL'nin iadesi istemiyle ilgili kısmının adli yargı yerinde görülmesi gerektiği" yolundakibaşvurusunun kabulü ile Bolu İdare Mahkemesinin 26/08/2021 tarihli ve E.2021/749 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerektiğine karar verildiği, dosyanın gönderildiği Bolu İdare Mahkemesince 04/08/2022 tarih ve E.2021/749, K.2022/790 sayıile,davacının taleplerinin tümü hakkında,uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği; buna karşılık Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin, Uyuşmazlık Mahkemesinin kararı doğrultusunda dosyayı tefrik ederek 29/12/2022 tarih ve E.2022/645, K.2022/641 sayı ile, davacının 15/10/2020 tarihinden itibaren kesilip maaşlarının içinde ödenmeyen ilave eğitim ve öğretim tazminatları yönünden açtığı tazminat talepli davasının yargı yolu nedeniyle görev yönünden usulden reddine karar verdiği ve sonuç itibariyle "davacının 15/10/2020 tarihinden itibaren kesilip maaşlarının içinde ödenmeyen ilave eğitim ve öğretim tazminatları yönünden açtığı" dava yönündenolumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşılmıştır.

 

31. Somut olay ve mevzuat hükümleri birlikte irdelendiğinde,bu davanınkonusunu oluşturan istemin, davacının kadrosunun Bolu Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünde olduğundan bahisle ek tazminat alamayacağına ilişkin tesis edilen idari işlemlerden kaynaklandığı, davacının fiilen görev yaptığı ve ek tazminatı hak ettiği iddiasıyla idari işlemin iptalini ve işlem nedeniyle kesilipödenmeyeneğitim ve öğretimtazminatlarını talep ettiği; davacının talebinindevlet memurlarına ödenecek zam ve tazminatlara ilişkin mevzuat çerçevesinde ve idare hukuku ilkelerine göre çözümleneceğinden "davacının 15/10/2020 tarihinden itibaren kesilip maaşlarının içinde ödenmeyen ilave eğitim ve öğretim tazminatlarının ödenmesine karar verilmesi istemi yönündeki" uyuşmazlığın 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesi kapsamında idari yargı yerinde görülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

32. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak; Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin başvurusunun,kabulü ile,Bolu İdare Mahkemesinin04/08/2022 tarih ve E.2021/749, K.2022/790 sayılı görevsizlik kararının "davacının 15/10/2020 tarihinden itibaren kesilip maaşlarının içinde ödenmeyen ilave eğitim ve öğretim tazminatlarının ödenmesine karar verilmesi istemi yönündeki" kısmının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Bolu 1. Asliye Asliye Hukuk Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Bolu İdare Mahkemesinin04/08/2022 tarih ve E.2021/749, K.2022/790 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ "davacının 15/10/2020 tarihinden itibaren kesilip maaşlarının içinde ödenmeyen ilave eğitim ve öğretim tazminatlarının ödenmesine karar verilmesi istemi yönündeki" KISMININ KALDIRILMASINA,

 

15/05/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Nigün                            Doğan                           Eyüp

            TOPAL                      TAŞ                            AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                                Üye

                                              Ahmet                             Mahmut                          Bilal

                                             ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN