Hukuk Bölümü 2007/178 E., 2007/144 K.

  • YARGI MERCİİLERİNİN UYUŞMAZLIK MAKAMINA BAŞVURMALARI
  • 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 79 ]
  • 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ]
  • 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 140 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 19 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 2 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Ankara Sigorta İl Müdürlüğü'nün 2.7.2004 gün ve 113629 sayılı işlemi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 9. ve 79. maddelerine muhalefet edildiğinden bahisle 140. maddesi uyarınca davacı şirket adına idari para cezası verilmiş; yapılan itiraz 1.9.2004 tarih ve 2004/335 sayılı komisyon kararı ile reddedilmiştir.

    Davacı şirket, idari para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle 13.10.2004 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ANKARA 12.İDARE MAHKEMESİ; 10.3.2006 gün ve E:2004/2870, K:2006/380 sayı ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 140. maddesinin 4. fıkrasında, "idari para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir, itiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde idare mahkemesine başvurabilirler" hükmü yer almakta iken anılan hükmün, 15.2.2006 gün ve 26081 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve bu tarih itibariyle yürürlüğe giren bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin 5454 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile değiştirilerek, "İdari para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari para cezası kararı kesinleşir" şeklini aldığı; görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı, bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesi olduğu; buna göre, davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarının da bu yönde olduğu; bu durumda; 506 sayılı Kanunun 5454 sayılı Kanunla değişik 140. maddesinde, idari para cezalarına karşı Sulh Ceza Mahkemelerinde dava açılacağı hükme bağlandığından, 506 sayılı Kanun uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan bu davanın görev yönünden Mahkemelerince incelenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar temyiz edildiğinden 8.3.2007 tarihinde Danıştay'a gönderilmiş; Danıştay Onuncu Dairesinde E:2007/1795 sayılı kaydı yapılmıştır.

    Davacı şirket vekili, bu kez aynı istemle, 9.8.2006 tarihinde adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

    ANKARA 11. SULH CEZA MAHKEMESİ ; 22.3.2007 gün ve 2006/1043 Müt. Sayı ile, 3910 sayılı yasa ile değişik 506 sayılı Yasanın 140. maddesinin Anayasa Mahkemesince 26/02/2003 tarih 25032 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 08/12/2002 tarih 2001/1225 Esas 2002/88 Karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği; 4958 sayılı yasa ile değişik 506 sayılı yasanın 140. maddesinde itiraz mercii olarak İdare Mahkemesinin belirtildiği, 5326 sayılı Kabahatler Yasasının yürürlüğe girmesinden sonra 5454 sayılı yasa ile değişik 506 sayılı yasanın 140. maddesinde itiraz mercii olarak sulh ceza mahkemelerinin gösterildiği, Anayasa Mahkemesinin 04/10/2006 tarih 2006/75-99 esas-karar sayılı kararı ile Anayasa'ya aykırı olduğundan iptaline karar verildiği; Anayasada adli ve idari yargı ayırımına gidildiği ve idari uyuşmazlıkların çözümünde İdare, Vergi Mahkemeleri ile Danıştay'ın yetkili kılındığı, SSK Ankara İl Müdürlüğünün kamu gücünü kullanarak uyuşmazlık konusunda idari para cezası tahakkuk ettirdiği, bu nedenle uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesinin gerekeceği; 5326 sayılı Kabahatler Yasasından sonra 15/02/2006 tarihinde 506 sayılı Yasanın 140. maddesinde yapılmış olan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesiyle 506 sayılı yasanın 140.maddesine dayanılarak tahakkuk ettirilen idari para cezalarına karşı uyuşmazlıkların çözüm yerinin idari yargı olduğunun Danıştay 10. Dairesinin 22/11/2006 tarih, 2006/3940-6717 Esas-Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı ve ayrıca Mahkemeleri ile Ankara 12.İdare Mahkemesi arasında ortaya çıkan görev uyuşmazlığının çözümü için karar kesinleştiğinde dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine de karar vermiş; bu karar kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Coşkun ÖZTÜRK, Z. Nurhan YÜCEL, Esen EROL, Levent ÖZÇELİK ve Celal IŞIKLAR'ın katılımlarıyla yapılan 2.7.2007 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in 2247 sayılı Yasa'da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun, başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, "2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, 'ceza uyuşmazlıkları' ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının 'hukuk uyuşmazlığı' sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar 'ceza davası' olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği..." açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesinde, "Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. (Değişik:21/1/1982-2592/6 md.) Mahkemenin gerekçeli kararı, dava dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir" denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

    Sulh Ceza Mahkemesi dosyasından, İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamadığından; Mahkememizce sorulması üzerine, İdare Mahkemesince; söz konusu kararın temyiz edildiği bildirilmiştir.

    Bu durumda, görev uyuşmazlığına konu edilen Ankara 12. İdare Mahkemesi'nin görevsizlik kararı kesinleşmediğinden, 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.

    Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

    SONUÇ: 2247 sayılı Yasanın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 2.7.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.