Ceza Bölümü         2011/19 E.  ,  2011/19 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Sanık             : F.Ş.

             O L A Y          : Aydın/Kuşadası Dayıoğlutepe SGR İstasyon Komutanlığı emrinde görevli sanık Dz. Er F.Ş.’in, 16.4.2009 tarihinde birlik kantininde yapılan sayım sonucu kasa hesabında 375 liranın eksik olduğunun tespit edilmesi üzerine yapılan soruşturma sonucunda 13.4.2009 günü, birlik kantinine ait 375 lirayı aldığının anlaşıldığı, böylece sanığın askeri eşyayı çalmak suçunu işlediği ileri sürülerek eylemine uyan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 131/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 6.4.2010 gün ve E:2010/163, K:2010/235 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            GÜNEY  DENİZ  SAHA  KOMUTANLIĞI  ASKERİ  MAHKEMESİ:  31.8.2010 gün ve E:2010/642, K:2010/707 sayıyla, sanığın olay tarihinde asker kişi olduğu ve yüklenen eylemin askeri mahalde işlendiği ileri sürülerek yargılamasının askeri yargı yerinde yapılması için kamu davası açılmış ise de, eylemin Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen “hırsızlık” suçunu oluşturacağı ve yargılama aşamasında sanığın terhis edilmiş olması nedeniyle askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesildiği açıklanarak, 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu  gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Kuşadası 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

            KUŞADASI 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 14.4.2011 gün ve E:2011/167, K:2011/238 sayıyla, olay tarihinde asker kişi olan sanığı, askeri birliğe ait kantin kasasından askeri eşya  niteliğinde bulunan parayı çaldığı ileri sürüldüğünden, yüklenen suçun askeri suç olması nedeniyle 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığından, yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ahmet DURU,  Ahmet KARADAVUT, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL’in, katılımlarıyla yapılan 03.10.2011 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Birol DİNLER’in, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının itiraz yolu açık olmak üzere verildiği ve sanık F.Ş.’e tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. 

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi 2. fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin 10. fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almıştır. 

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir. 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, sanığa  tebliğ  edilmeyen,  başvurabileceği  kanun  yolu,  süresi,  mercii  yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir. 

Açıklanan nedenlerle, Kuşadası 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşma-dığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 03.10.2011 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.