T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2024/37

KARAR NO  : 2024/92      

KARAR TR  : 04/03/2024

 

ÖZET: Halk Eğitim Merkezinde hizmet akdiyle kadrosuz mevsimlik işçi statüsünde usta öğretici olarak çalışan davacı tarafından kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretlerinin ödenmesi istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

K A R A R

 

 

Davacı : H.K

Vekili   : Av. U.Y.D

Davalı  : Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili   : Av. R.E.G

 

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1.Davacı vekili, müvekkilinin Keçiören Halk Eğitim Merkezinde 09/10/2017- 11/06/2019 tarihleri arasında hizmet akdiyle istihdam edilen personel statüsünde olup, usta öğretici olarak çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretlerinin faizleri ile birlikte tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Ankara 22. İş Mahkemesi 11/05/2023 tarih ve E.2022/254, K.2023/314 sayılı kararı ile, davacının ücretli usta öğretici olarak kaymakamlık onayı ile görevlendirildiği,ücretlerinin 657 sayılı Kanun'un 89. maddesine uygun olarak Maliye Bakanlığınca belirlenen ders ücretleriyle ödendiği, arada işçi-işveren ilişkisinin olmadığı ve açılan davada idari yargı mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Somut olayda, davacının ücretli usta öğretici olarak İI Milli Eğitim Müdürlüğü’nün istemi ve Kaymakamlığın onayı ile görevlendirildiği, davacıya ücretlerinin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 89. maddesine uygun olarak Bakanlar Kurulunca çıkarılan kararlar uyarınca Maliye Bakanlığınca belirlenen ders ücretleriyle ödendiği anlaşılmaktadır.

Davacının sosyal güvenlik hukuku yönünden Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında olması iş sözleşmesi ile çalıştığını göstermez.

Davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ilişkinin statü hukukuna tabi olduğunun kabulü gerekir. Aradaki hukuki ilişki iş sözleşmesi, bir başka anlatımla işçi-işveren ilişkisi olarak nitelenemez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2019/9-786 Esas, 2021/1518 Karar sayılı 30.11.2021 tarihli kararı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/48 Esas 2023/315 Karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi 2022/4987 Esas 2023/160 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.

Mahkememiz dosyasından davacının, tüm usta öğreticiler gibi, 657 sayılı yasanın 89. Maddesinde belirtilen statü içinde ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün istemi ve İlçe Kaymakamlığının onayı sonrasında görevlendirme ile çalıştığı; usta öğreticilerin ücretlerinin 657 sayılı Kanunun 89. Maddesine uygun olarak Bakanlar Kurulunca çıkarılan kararlar uyarınca Maliye Bakanlığınca belirlenen ders ücretlerine göre ödendiği görülmektedir.

Ayrıca davacının sosyal güvenlik hukuku yönünden Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında gösterilmesi davacının iş sözleşmesi ile çalıştığını göstermez. Bu nedenle, davacı ile idare arasında iş sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacının statü hukukuna tabi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Aradaki hukuki ilişki iş sözleşmesi bir başka anlatımla işçi-işveren ilişkisi olarak nitelendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır.

Tüm dosya kapsamı, emsal Yargıtay kararı da dikkate alınarak davaya bakmaya İdari yargı görevli olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın idari yargı görevli olması sebebiyle usulden REDDİNE..."

 

3. Davacı vekili, bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. Ankara 6. İdare Mahkemesi 21/12/2023 tarih ve E.2023/1627 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Bu itibarla, davacının, 09.10.2017-11.06.2019 tarihleri arasında Keçiören Halk Eğitim Merkezi'nde usta öğretici olarak görev yaptığı döneme ilişkin işsonu tazminatı tutarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istediği, davacıyla davalı idare arasındaki ilişkinin bir iş ilişkisi olduğu ve talep edilen tazminatların İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklar olduğu anlaşılmakta olup, yukarıda anılan düzenlemeler uyarınca uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin (iş mahkemelerinin) görevli olduğu sonucuna varılmaktadır.

Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 13.07.2020 tarih ve E:2020/367, K:2020/458 sayılı kararı da bu yöndedir.

Mahkememizin işbu dava bakımından görevsiz olduğuna ilişkin kanaat ile birlikte, bakılan davaya ait uyuşmazlığın ilk olarak Ankara 22. İş Mahkemesi'nin E:2022/254 sayılı dosyasında kayden bakıldığı, açılan bu davanın 11.05.2023 tarihli karar ile görev yönünden reddedilerek, davada idari yargının görevli olduğuna hükmedildiği görüldüğünden, gelinen aşamada ortaya çıkan durumun çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

Bu durumda, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yolunun belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, idari yargı yolunun görevsiz olduğu kanaatine ulaşılan işbu davada, görevli olan yargı yerinin belirlenmesi amacıyla, dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine, 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi gereğince Uyuşmazlık Mahkemesi'nce bu konuda bir karar verilinceye kadar işbu davanın incelenmesinin ertelenmesine..."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

5. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılan2. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

"Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu Kanun'a göre sigortalı sayılırlar."

 

6. 506 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri" başlıklı mülga 134. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür."

 

7. 5510 sayılı Kanun'un "Tanımlar" başlıklı3. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 

"Bu Kanunun uygulanmasında;

...

6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi,

...

ifade eder.

..."

 

8. 5510 sayılı Kanun'un 79. madde ile başlayan 4. Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

 

9. 5510 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlıkların çözüm yeri" başlıklı 101. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür."

 

10. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun "Amaç ve kapsam" başlıklı1. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.

Bu Kanun, 4 üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

İşyerleri, işverenler, işveren vekilleri ve işçiler, 3 üncü maddedeki bildirim gününe bakılmaksızın bu Kanun hükümleri ile bağlı olurlar."

 

11. 4857 sayılı Kanun'un8. maddeyle başlayan "İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi" başlıklı İkinci Bölümünde kıdem tazminatı, ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlarayer verilmiştir.

 

12. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun "İş mahkemelerinin kuruluşu" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir.

(2) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. İhtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.

(3) İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince, bu Kanundaki usul ve esaslara göre bakılır."

 

13. 7036 sayılı Kanun'un "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 3. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

 

"(1)Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."

 

14. 7036 sayılı Kanun'un "Görev" başlıklı 5. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri;

a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,

b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,

c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar."

 

15. 7036 sayılı Kanun'un "Geçiş Hükümleri" başlıklı geçici 1. maddesi şöyledir:

 

"(1) Mülga 5521 sayılı Kanun gereğince kurulan iş mahkemeleri, bu Kanun uyarınca kurulmuş iş mahkemeleri olarak kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur.

(2) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.

(3) Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur.

(4) İlk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

16. Uyuşmazlık Mahkemesinin Rıdvan GÜLEÇ'in Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Eyüp SARICALAR, Muharrem ÜRGÜP, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 04/03/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, idare mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

17. Raportör-Hâkim Şerife ÖZDOĞAN'ın davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

 

18. Dava, davacının davalı Bakanlığa bağlı Keçiören Halk Eğitim Merkezinde 09/10/2017-11/06/2019 tarihleri arasında, hizmet akdiyle istihdam edilen personel statüsünde, usta öğretici olarak çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretlerinin tahsili istemiyle açılmıştır.

 

19. Davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının 4857 sayılı İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

20. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Ankara 6. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Ankara 22. İş Mahkemesinin 11/05/2023 tarih ve E.2022/254, K.2023/314 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Ankara 6. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 22. İş Mahkemesinin 11/05/2023 tarih ve E.2022/254, K.2023/314 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

04/03/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

     

 

             Başkan                       Üye                                Üye                                   Üye

            Rıdvan                      Nilgün                             Eyüp                              Muharrem

            GÜLEÇ                      TAŞ                            SARICALAR                    ÜRGÜP

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                              Ahmet                             Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                        ÇALIŞKAN