Hukuk Bölümü 2006/314 E., 2007/44 K.

  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 657 S. DEVLET MEMURLARI KANUNU [ Madde 57 ]
  • 657 S. DEVLET MEMURLARI KANUNU [ Madde 64 ]
  • 1602 S. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ KANUNU [ Madde 20 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 15 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Van 100 Yataklı Asker Hastanesi Baştabipliği emrinde, Ordu Hemşiresi (sivil memur) olarak görev yapan davacının; Ocak 1998- Eylül 2000 tarihleri arasında Van ilinde görev yapmasından dolayı, 657 sayılı Yasa'nın 64. maddesi uyarınca intibakının yeniden yapılarak, tarafına kademe ilerlemesi verilmesi ve özlük haklarının buna göre düzenlenmesi talebiyle yaptığı başvuru; "davacının atamasının, mecburi olarak değil, eş durumundan dolayı, kendi isteği ile yöreye atandığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

    Davacı isteminin reddine ilişkin, Jandarma Genel Komutanlığı'nın 3.5.2005 gün ve 146644 sayılı işleminin iptali istemiyle, askeri idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRESİ; 9.2.2006 gün ve E:2005/843, K:2005/193 sayı ile, 1602 sayılı AYİM Kanununun 20 nci maddesinde; "Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Türk Milleti adına; askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen, görevleri yapar. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda; ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz. Bu Kanunun uygulanmasında asker kişiden maksat; Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman Jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlardır." hükmünün yer aldığı; Davacının sivil memur olarak yasaya göre asker kişi kapsamında bulunduğu, Davalı idarenin bu konuda da itirazının bulunmadığı; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 64 ncü maddesinin, "72 nci madde gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere mecburi olarak sürekli görevle atanan Devlet memurlarından kalkınmada 1 inci derecede öncelikli yörelerde bulunanlara (Erzurum ve Artvin İl'leri dahil) bu yörelerde fiilen çalışmak suretiyle başarılı geçirilen her iki yılın karşılığında aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere ayrıca bir kademe ilerlemesi daha verilir. Yıllık izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılır. İki yıldan az süreler dikkate alınmaz." hükmünü haiz olduğu; 1602 Sayılı AYİM Kanunu'nun 20 nci maddesine göre, bir davanın AYİM'de görülebilmesi için davacının "asker kişi olması" ve "uyuşmazlık konusu idari işlem veya eylemin askeri hizmete ilişkin olması"nın gerektiği; Davacının, kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerde görev yapması nedeniyle kendisine kademe verilmemesi işleminde, askeri hizmete ilişkin şartının bulunmadığı; burada hakkında işlem tesis edilenin kişiliği önemli olmayıp, işlemin niteliğinin önemli olduğu; İdarenin işlemi tesis ederken kişinin asker kişi olup olmadığını göz önünde tutup tutmadığının bir kıstas olarak ele alınabileceği, İdari işlem tesis edilirken kanunda sayılan askeri kişilerden herhangi biri göz önünde tutulmuş, kişinin askeri yeterlilik ve yetenekleri, tutum ve davranışları, askeri geçmişi, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevleri; askerlik hizmetinin amacı, nedeni, görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve gelenekler göz önünde tutarak değerlendirilmiş ise, bu idari işlemin askeri nitelikli bir işlem olduğu; idari işlemin yargısal denetiminde "askerlik mesleğinin ve askeri hizmetin gereklerini bilmenin önem taşımadığı hallerde "işlem askeri makamlarca tesis edilmiş olsa bile davanın genel idari yargı yerinde çözümleneceği; belirtilen yörede görev yapan bütün memurlara uygulanan dava konusu işlemde, tartışılacak hususun askeri hizmete ilişkinlik vasfı bulunmadığından, davanın çözümünde genel idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş; bu karar kesinleşmiştir.

    Davacı, bu kez aynı istemle, 8.3.2006 tarihinde genel idari yargı yerinde dava açmıştır.

    VAN İDARE MAHKEMESİ; 27.3.2006 gün ve E:2006/1384, K:2006/726 sayı ile, 1602 sayılı AYİM Kanununun 20 nci maddesinde; Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapacağı, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda; ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı, bu Kanunun uygulanmasında asker kişiden maksadın; Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman Jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar olduğunun belirtilmiş bulunduğu; dosyanın incelenmesinden davacının Van 100 yataklı Asker Hastanesi Baştabipliği emrinde ordu hemşiresi (sivil memur) olarak görev yaptığı, Ocak 1998- Eylül 2000 tarihleri arasında Van ilinde görev yapmasından dolayı, 657 sayılı Yasa'nın 64. maddesi uyarınca intibakının yeniden yapılarak, tarafına kademe ilerlemesi verilmesi ve özlük haklarının buna göre düzenlenmesi talebiyle idareye yaptığı başvurunun, dava konusu işlemle reddi üzerine Mahkemelerinde dava açıldığı anlaşılmakta ise de, yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre davacı asker kişi sayılacağından, bakılan davanın görüm ve çözümünde, yukarıda anılan Yasanın 20. maddesi uyarınca Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Coşkun ÖZTÜRK , Serap AKSOYLU, Esen EROL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 2.4.2007 günlü toplantısında;

    I-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, askeri ve genel idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idare mahkemesine ait dosyanın 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği; usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in, davanın çözümünde genel idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU ile AYİM Savcısı Sıddık SOYSAL'ın, davada genel idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava, Van 100 Yataklı Asker Hastanesi Baştabipliği emrinde, Ordu Hemşiresi (sivil memur) olarak görev yapan davacının, Van ilinde görev yapmasından dolayı, 657 sayılı Yasa'nın 64. maddesi uyarınca intibakının yeniden yapılarak, tarafına kademe ilerlemesi verilmesi ve özlük haklarının buna göre düzenlenmesi talebiyle idareye yaptığı başvurunun reddine ilişkin, Jandarma Genel Komutanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

    Anayasa'nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin askeri olmayan makamlarca kurulmuş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin yönetsel işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu, ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması koşulunun aranmayacağı belirtilmiş; 20.7.1972 tarih ve 1602 sayılı Yasanın 25.12.1981 tarih ve 2568 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesinde de aynı hüküm yer almıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin bir davaya bakabilmesi için dava konusu yönetsel işlemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" ve "askeri hizmete ilişkin bulunması" koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

    1602 sayılı Yasanın değişik 20. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan ya da hizmetten ayrılmış olan, subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır.

    Anılan Yasa'nın değişik 21. maddesinin birinci fıkrasında "20 nci maddede belirtilen kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden dolayı; yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından bahisle menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılacak iptal davaları, aynı idari işlem ve eylemlerin haklarını ihlal etmesi halinde açılacak tam yargı davaları, doğrudan doğruya ve kesin olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde çözümlenir ve karara bağlanır." denilmiş; aynı Yasa'nın "Birinci Dairenin görevleri" başlıklı değişik 22. maddesinde, atanma, yer değiştirme, nasıp, sicil, kademe ilerletilmesi, terfi, emeklilik, maluliyet, aylık ve yolluklara ilişkin iptal ve tam yargı davalarının Birinci Dairece çözümleneceğine işaret edilmiştir.

    Yönetsel işlemin, görevli yargı yerinin belirlenmesi yönünden "askeri hizmete ilişkin" olup olmadığının saptanabilmesi için işlemin konusuna bakılması gerekmektedir. Eğer yönetsel işlem askeri gereklere, askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre kurulmuş ise, bu işlemin askeri hizmete ilişkin olduğu kabul edilmelidir. Daha açık bir anlatımla, askeri hizmete ilişkin yönetsel işlemler: yönetimin bir asker kişinin askeri yeterlik ve yeteneklerinin, tutum ve davranışlarının, askeri geçmişinin, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevlerinin; askerlik hizmetinin amacı, askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve gerekler gözönünde tutularak değerlendirilmesi sonucunda kurulan işlemlerdir. İşlem, askeri olmayan bir makam tarafından kurulmuş olsa bile durum değişmemekte, menfaati ihlal edilen asker kişinin açtığı davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.

    Davacının 1602 sayılı Yasanın 20. maddesinde sayılan asker kişilerden olduğu ve bu nedenle dava konusu işlemin asker kişiyi ilgilendirdiği tartışmasızdır. Dava konusu işlemin askeri hizmete ilişkin olup olmadığına gelince:

    657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Kademelerde İlerleme Şartları" başlıklı 64. maddesinde; Devlet memurunun kademede ilerlemesi için gereken şartların; bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olması, o yıl içinde olumlu sicil almış bulunması, bulunduğu derecede ilerliyebileceği bir kademenin bulunması olarak sayılmış, maddenin son fıkrasında " Ancak,72 nci madde gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere mecburi olarak sürekli görevle atanan Devlet Memurlarından kalkınmada 1 inci derecede öncelikli yörelerde bulunanlara (Erzurum ve Artvin İl'leri dahil) bu yörelerde fiilen çalışmak suretiyle başarılı geçirilen her iki yılın karşılığında aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere ayrıca bir kademe ilerlemesi daha verilir. Yıllık izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılır. İki yıldan az süreler dikkate alınmaz." denilmiştir.

    Aynı Yasa'nın."Yer Değiştirme Suretiyle Atanma" başlığını taşıyan 72. maddesinde de;

    "Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmalar; hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiye'nin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılır.

    (Değişik fıkra: 09/04/1990 - KHK - 418/5 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi'nin 05/02/1992 tarih ve E.1990/22, K.1992/6 Sayılı Kararı ile; Yeniden düzenlenen fıkra: 18/05/1994 - KHK/ 527/5 md.) Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir.

    (Ek fıkra: 09/04/1990 - KHK - 418/5 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi'nin 05/02/1992 tarih ve E.1990/22, K.1992/6 Sayılı Kararı ile; Yeniden düzenlenen fıkra: 18/05/1994 - KHK/ 527/5 md.) Bu suretle izin verilenlere, aylık ve diğer ödemelerine karşılık olarak, aylık (taban ve kıdem aylığı dahil), ek gösterge, zam ve tazminatlarının kanuni kesintiler düşüldükten sonraki net miktarının, eşleri;

    a) Olağanüstü Hal Bölgesine dahil illerle bu illere mücavir olarak belirlenen illerde görevli olanlara %60'ı,

    b) Kalkınmada 1 inci derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara %50'si,

    c) Kalkınmada 2 nci derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara %25'i, kurumlarınca kadro tasarrufundan ödenir.

    Eşleri diğer yörelerde görevli olanlar ise ücretsiz izinli sayılır.

    (Ek fıkra: 09/04/1990 - KHK - 418/5 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi'nin 05/02/1992 tarih ve E.1990/22, K.1992/6 Sayılı Kararı ile; yeniden düzenleme: 18/05/1994-KHK/ 527/5 md.) Yukarıda sayılanların kadroları eşlerinin görevlendirme süresiyle sınırlı olarak saklı tutulur. Ancak, bu süre memuriyet boyunca 4 yılı hiç bir surette geçemez. Bunların kademe ilerlemesi; emeklilik ve diğer bütün hakları ve yükümlülükleri devam eder. Ancak ücretsiz izin verilenlerin bu sürelerinin emeklilikten sayılabilmesi için kesenek ve kurum karşılıklarının her ay kendileri tarafından T.C. Emekli Sandığına yatırılması gerekir.

    (Değişik fıkra: 29/11/1984 - KHK - 243/13 md.) Memurların atanamayacakları yerler ve bu yerlerdeki görevler ile kurumların özellik arz eden görevlerine atanabilmeleri için hangi kademelerde ne kadar hizmet etmeleri gerektiği ve yer değiştirme ile ilgili atama esasları Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir. Kurumlar atamaya tabi olacak personeli için bu yönetmelik esaslarına göre Devlet Personel Başkanlığının görüşünü almak suretiyle bir personel ve atama planı hazırlar." hükmüne yer verilmiştir.

    Uyuşmazlık konusu olayda Davacının, kalkınmada birinci derecede öncelikli yörede görev yaptığı iddiasıyla, kendisine kademe verilmesini istediği ancak, kademe ilerlemesi yapılıp yapılmayacağı hususunun "askeri hizmete ilişkin" bir yanının bulunmadığı kuşkusuzdur. Çözümlenecek olan anlaşmazlık, intibakının yapılmadığını ileri süren sivil memurun aynı yöndeki isteğinden ve onun çözümü ile varılacak sonuçtan farklı değildir.

    Belirtilen duruma göre ve olayda Anayasa'nın 157. ve 1602 sayılı Yasanın 20. maddelerinde öngörülen "asker kişiyi ilgilendirme" ve "askeri hizmete ilişkin bulunma" koşulları birlikte gerçekleşmediğinden, davanın görüm ve çözümünde genel idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.

    Açıklanan nedenlerle, Van İdare Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

    SONUÇ: Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Van İdare Mahkemesi'nce verilen 27.3.2006 gün ve E:2006/1384, K:2006/726 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 2.4.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.