T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

HUKUK BÖLÜMÜ

ESAS     NO : 2016/307

KARAR NO : 2016/608

KARAR TR  : 26.12.2016

 

ÖZET : Toptancı hallerinde sebze-meyve nakliyeciliği yapan davacı şirketin, hal kayıt sistemine bildirimde bulunmadan toptan mal alıp satmaları nedeniyle kendilerinden cezalı hal rüsumu alınmasına ilişkin Bursa Büyükşehir Belediyesi Encümen Kararının iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

           

 

 

K  A  R  A  R

 

 

Davacı            : 5 Gıda Tarım Ürünleri İnşaat ve Emlak Müşavirliği Bahçe Kültürleri Ticaret

                          Limited Şirketi.

Vekili              : Av. G. Y.

Davalı             : Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. A.E.

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 5957 sayılı Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile, Sebze Ve Meyve Ticareti Ve Toptancı Halleri Hakkında Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin 2 nci fıkrası ve 47. maddesi 1. fıkrası a bendi hükmü uyarınca Hal Kayıt Sistemine bildirimde bulunmadan toptan mal alıp sattığından dolayı 774,13 TL cezalı hal rüsumu alınmasına ilişkin olarak tesis edilen 9.6.2015 gün ve 2015/2721 sayılı Bursa Büyükşehir Belediyesi Encümen Kararının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açılmıştır.

Bursa 2. İdare Mahkemesi : 15.9.2015 gün ve E:2015/1028, K:2015/951 sayı ile, 5957 sayılı Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 8. maddesinde toptancı halinde satılan mallardan %1, toptancı hali dışında satılan mallardan %2 oranında hal rüsumu tahsil edeceği, hal rüsumunun tahakkuk, tahsil ve paylaşımına ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirleneceği, dördüncü fıkra uyarınca belediye toptancı halinin bağlı olduğu belediye hesabında biriken tutarların, ilgili belediyeye gelir olarak kaydedileceği ve bu şekilde gelir olarak kaydedilen tutarların en az yüzde onunun toptancı halinin temizlik, güvenlik, aydınlatma, bakım ve onarım ihtiyaçlarının karşılanması ve kapasitesinin arttırılması, ihtiyaç duyulan bilgi işlem sisteminin kurulması ve lüzumlu diğer teknik donanımın sağlanması, soğuk hava deposu, laboratuvar, tasnif ve ambalajlama ile diğer ortak tesislerin kurulması ve işletilmesi için harcanmak üzere, izleyen yıl belediye bütçesine ödenek olarak konulacağı hükme bağlanmış olup anılan hüküm uyarınca belediyeye ait bir gelir olduğunda kuşku bulunmayan rüsum bedeline yönelik encümen kararından kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün, Vergi Mahkemelerinin görev alanında bulunduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle; 2577 Sayılı Kanun'un 15/1-a bendi uyarınca davanın görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli ve yetkili Bursa Vergi Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

Davalı vekili, cevap dilekçesinde davaya bakma görev ve yetkisinin adli yargı yerine ait olduğunu ileri sürerek görev itirazda bulunmuştur.

BURSA 1. VERGİ MAHKEMESİ :  12.11.2015 gün ve E: 2015/1013 sayı ile, davada, iptali istenen işlemin cezalı hal rüsumu alınmasına ilişkin olarak tesis edilen encümen kararı olduğundan bu işleme karşı açılan davada görevli yargı yerinin Sulh Ceza Mahkemesi olduğu davalı idare tarafından iddia olunmuşsa da, cezalı hal rüsumu alınmasına ilişkin işlemin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97.maddesi uyarınca tahsil edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler kapsamında bir işlem olduğu sonucuna varılmış, bu şekilde belirlenen uyuşmazlık konusunun yasal hükümler uyarınca Vergi Mahkemesince çözümlenmesi gerekeceğinden, davalı idarenin görev itirazı yerinde görülmediğinden, davanın görüm ve çözümünde Vergi Mahkemesi görevli olduğundan davalı idarenin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı idare vekilinin adli yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine dava dosyasının onaylı bir örneği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI: Kabahatler Kanununun 5560 sayılı Kanunla değişik 3. maddesi gereğince, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağından, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, Encümen Kararı ile 774,13 TL cezalı hal rüsumu alınması kararına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde de, anılan Kanunun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2247 sayılı Kanunun 10. ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasanın 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI: 5957 sayılı Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve 7.7.2012 tarih ve 28346 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sebze Ve Meyve Ticareti Ve Toptancı Halleri Hakkında Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin 2 nci fıkrası hükmü uyarınca yapılan denetimde davacı şirketin toptancı hali dışında ve hal kayıt sistemine bildirimde bulunmadan toptan mal alıp sattığının 23.5.2015 tarih ve 00217 sıra nolu Cezalı Hal Rüsum Tutanağı ile tespit edildiği, bunun üzerine 9.6.2015 tarih ve 2015/2721 sayılı Bursa Büyükşehir Belediyesi Encümen Kararı ile Yönetmeliğin 47 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendi uyarınca davacı şirketten 774,13 TL cezalı hal rüsumu alınmasına karar verildiği; anılan Yasa ve Yönetmelik hükümleri uyarınca malların toptan satış bedeli üzerinden hesaplanan hal rüsumunun cezalı olarak istenilmesi ve söz konusu tutarın belediyeye ait bir gelir niteliğinde olması nedeniyle davaya konu edilen 9.6.2015 gün ve 2015/2721 sayılı Bursa Büyükşehir Belediyesi Encümen Kararının iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümü; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendi hükmü uyarınca idari yargı yerinin görev alanına girdiği; 2247 sayılı Yasanın 13 üncü maddesi uyarınca yapılan başvurunun kabulüne hukuki olanak bulunmadığı düşünüldüğü yolunda düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 26.12.2016 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idare vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Başsavcısı'nca 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşıldığından, usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, toptancı hallerinde sebze-meyve nakliyeciliği yapan davacı şirketin, hal kayıt sistemine bildirimde bulunmadan toptan mal alıp satmaları nedeniyle kendilerinden 774,13 TL cezalı hal rüsumu alınmasına ilişkin olarak tesis edilen 9.6.2015 gün ve 2015/2721 sayılı Bursa Büyükşehir Belediyesi Encümen Kararının iptali istemiyle açılmıştır.

5957 sayılı Sebze ve Meyve ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. Maddesinde; “(1) Bu Kanunun amacı, sebze ve meyveler ile arz ve talep derinliğine göre belirlenecek diğer malların ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenilirliğine uygun olarak serbest rekabet şartları içinde yapılmasını, malların etkin şekilde tedarikini, dağıtımını ve satışını, üretici ve tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunmasını, meslek mensuplarının faaliyetlerinin düzenlenmesini, toptancı halleri ile pazar yerlerinin çağdaş bir sisteme kavuşturulmasını ve işletilmesini sağlamaktır.

(2) Bu Kanun, sebze ve meyveler ile arz ve talep derinliğine göre belirlenecek diğer malların her ne şekilde olursa olsun alımı, satımı ve devri ile toptancı halleri ve pazar yerlerinin kuruluş, işleyiş, yönetim ve denetimine ilişkin usul ve esasları, uygulanacak yaptırımları ve bakanlıklar, belediyeler ile diğer idarelerin görev, yetki ve sorumluluklarını kapsar.” denilmiş,

“Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde, Hal rüsumunun Malları satın alanlarca toplam satış bedeli üzerinden ödenen meblağı ifade ettiği belirtilmiş,

“Hal rüsumu” başlıklı 8. maddesinde; “(1) Toptancı halinde satılan mallardan yüzde bir, toptancı hali dışında satılan mallardan yüzde iki oranında hal rüsumu tahsil edilir. Ancak, Bakanlar Kurulunca aksi kararlaştırılmadıkça, üretici örgütlerince toptancı halinde satılan mallar ile toptancı haline bildirimde bulunmak şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (ç), (d), (e) ve (f) bentlerinde belirtilen mallardan hal rüsumu alınmaz. Bakanlar Kurulu, Bakanlığın teklifi üzerine hal rüsumu oranlarını, değişen piyasa şartlarına göre, genel olarak veya mal bazında uygulanmak üzere yüzde doksanına kadar azaltmaya veya artırmaya yetkilidir.

(2) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen malların sınai üretimde kullanılmayan, (b) bendinde belirtilen malların ise ihraç edilmeyen kısmından birinci fıkraya göre hal rüsumu alınır.

(3) Gıda güvenilirliği ve kalitesi analizleri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yetkilen-dirilmiş kamu laboratuvarlarında veya özel laboratuvarlarda yapıldığı belgelenen mallar üzerinden alınacak hal rüsumu, yarısı oranında alınır.

(4) (Değişik: 28/3/2013-6455/71 md.) Hal rüsumunun tahakkuk, tahsil ve paylaşımına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir.

(5) (Mülga: 28/3/2013-6455/71 md.)

(6) Dördüncü fıkra uyarınca belediye toptancı halinin bağlı olduğu belediye hesabında biriken tutarlar, ilgili belediyeye gelir olarak kaydedilir ve bu şekilde gelir olarak kaydedilen tutarların en az yüzde onu toptancı halinin temizlik, güvenlik, aydınlatma, bakım ve onarım ihtiyaçlarının karşılanması ve kapasitesinin arttırılması, ihtiyaç duyulan bilgi işlem sisteminin kurulması ve lüzumlu diğer teknik donanımın sağlanması, soğuk hava deposu, laboratuvar, tasnif ve ambalajlama ile diğer ortak tesislerin kurulması ve işletilmesi için harcanmak üzere, izleyen yıl belediye bütçesine ödenek olarak konulur. Bu şekilde ayrılan ödenekler amacı dışında kullanılamaz.

(7) Dördüncü fıkra uyarınca özel toptancı hali işletmecisi hesabında biriken tutarların yarısı aylık olarak izleyen ayın beşinci gününe kadar ilgili belediyeye ödenir.

(8) Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak;

a) Toptancı haline bildirilmeden toptancı hali dışında toptan alınıp satılan ya da toptancı halinde satılmak üzere bildirimde bulunulup toptancı hali dışında toptan satılan,

b) Sınaî üretimde kullanılmak veya ihraç edilmek üzere satın alınıp bu maddenin ikinci fıkrasına aykırı olarak iç piyasada satışa sunulan,

c) Toptancı halinden satın alınmadan veya toptancı haline bildirilmeden perakende satılan,

ç) Miktarına, değerine, üretim şekline veya künyesinde belirtilen diğer hususlara ilişkin gerçeğe aykırı beyanda bulunulan, mallar için hal rüsumu, tespitin yapıldığı yerdeki toptancı halinde bir önceki gün o mallar için oluşan birim fiyatların en yükseği esas alınarak belirlenen toptan satış bedelinin yüzde yirmi beşi oranında cezalı olarak alınır. Hal rüsumunun cezalı olarak alınmasına belediye encümenince karar verilir. Cezalı hal rüsumu tahsil edilen mallar için önceden ödenen hal rüsumu varsa cezalı tahsil edilecek hal rüsumundan mahsup edilir.

(9) Cezalı hal rüsumundan, malları taşıyan nakliyeciler ya da depolayanlar mal sahibiyle birlikte müteselsilen sorumludur.

(10) Cezalı tahsil edilen hal rüsumları belediyece ayrı bir hesapta tutulur. Bu hesapta toplanan tutarın yarısı her ayın sonunda tespit ve/veya yakalama eylemine bizzat ve fiilen katılan kamu görevlilerine ikramiye olarak ödenir. Ancak, kamu görevlisine ödenen ikramiyenin tutarı olay başına (2.000) ve yılda (90.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunacak tutarı geçemez. Hesapta kalan kısım ise belediyeye gelir olarak kaydedilir.” denilmiştir.

Aynı Kanunun “Cezalar” başlıklı 14. maddesinde Diğer Kanunlara göre daha ağır bir ceza gerektirmediği takdirde, bu Kanunun 13,5,6,15 ve 17. madde hükümlerine aykırı hareket edenlere idari para cezası uygulanacağı ve idari para cezalarının uygulanmasının bu Kanunda öngörülen diğer müeyyidelerin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

7.7.2012 gün ve 28346 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sebze ve Meyve Ticareti ile Toptancı Halleri Hakkında Yönetmeliğin 23/2. maddesinde; “Belediyeler, ilgili yönetmelik hükümleri saklı kalmak ve yetki alanları içinde olmak kaydıyla, toptancı hali dışında bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde hal zabıtaları aracılığıyla denetim yapma yetkisini haizdir. Sınırı ve mücavir alanları içinde toptancı hali bulunmayan belediyeler, bu denetimi belediye zabıtaları aracılığıyla yerine getirir.” denilmiş, aynı yönetmeliğin 47/1/a maddesinde ise; “1) Kanun, bu Yönetmelik ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olarak; a) Sisteme bildirilmeden toptan alınıp satılan ya da toptancı halinde satılmak üzere bildirimde bulunup toptancı hali dışında toptan satılan mallar için mal rüsumu tespitin yapıldığı yerdeki toptancı halinde o mallar için oluşan bir önceki gün birim fiyatının en yükseği, bir önceki gün fiyat oluşmamışsa o mallar için oluşan en son birim fiyatının en yükseği esas alınarak belirlenen toptan satış bedelinin yüzde yirmibeşi oranında cezalı olarak alınır” denilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 nci maddesinin (a) bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, (b) bendinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, (c) bendinde ise, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; 5957 sayılı Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve 7.7.2012 tarih ve 28346 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sebze Ve Meyve Ticareti Ve Toptancı Halleri Hakkında Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin 2 nci fıkrası hükmü uyarınca yapılan denetimde davacı şirketin toptancı hali dışında ve hal kayıt sistemine bildirimde bulunmadan toptan mal alıp sattığının 23.5.2015 tarih ve 00217 sıra nolu Cezalı Hal Rüsum Tutanağı ile tespit edildiği, bunun üzerine 9.6.2015 tarih ve 2015/2721 sayılı Bursa Büyükşehir Belediyesi Encümen Kararı ile Yönetmeliğin 47 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendi uyarınca davacı şirketten 774,13 TL cezalı hal rüsumu alınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır

            Dava konusu işlem ile ilgili mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirkete verilen cezanın bir idari para cezası olmadığı, idari para cezalarının gerek yukarıda sözü edilen Kanunda ve gerekse ilgili Yönetmelikte farklı maddelerde düzenlendiği görülmektedir.

            Bu durumda, yukarıda anılan Yasa ve Yönetmelik hükümleri uyarınca malların toptan satış bedeli üzerinden hesaplanan hal rüsumunun cezalı olarak istenilmesi ve söz konusu tutarın belediyeye ait bir gelir niteliğinde olması nedeniyle davaya konu edilen 9.6.2015 gün ve 2015/2721 sayılı Bursa Büyükşehir Belediyesi Encümen Kararının iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünün 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendi hükmü uyarınca idari yargı yerinin görev alanına girdiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle davada idari yargı yerinin görevli olduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusunun reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 26.12.2016 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri 

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

 Yüksel

 DOĞAN