Hukuk Bölümü         2013/725 E.  ,  2013/933 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : H.B.

Vekili      : Av. N.P.

Davalı      : Altındağ Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. N.I.K.

O L A Y  : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Altındağ ilçesi, Yunusemre Mahallesi 117. Sokak No:2’de bulunan taşınmazın davacıya ait iken 775 sayılı Yasa’nın 31. Maddesine göre Ankara ili Altındağ ilçesi-Solfasol Gecekondu Önleme Bölgesinde inşa ettirilerek anılan Yasa ve Uygulama Yönetmeliği hükümleri uyarınca tahsis edilen nüve konut ile bu konutun üzerinde bina edildiği 11045 ada 1 parselin sadece Hacı Bölükbaşı adına tahsis edildiğini, sonrasında Milli Emlak’a ait olan komşu19 m2arsanın mülkiyetinin bedeli mukabilinde alınarak parselin toplamının 311m2 olduğu, zamanla genişleyen aile yapısı nedeniyle ilave konutlar yapıldığı ama bu eklentiler için de 1983 yılında imar affından yararlanılarak gereken yasal işlemlerin yapılmış olmasına rağmen, davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadan ve bedel ödenmeksizin söz konusu yapıların yıktırılmış olduğu açıklanarak; zararın ve taşınmaz bedelinin tesbitine, zarara neden olan kamulaştırmasız el atma ve yıkımın Altındağ Belediyesi tarafından yapıldığının tesbiti ile fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin el atma tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsili istemiyle, adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait gecekondunun hisseli arazi üzerine yapıldığını, ruhsatsız ve kaçak olarak inşa edilen taşınmazların imar yolu içerisinde kalmasından dolayı yıkıldığı ve imar yolunda kalması nedeniyle yıkılan taşınmaza ilişkin tazminat talepli davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesi ile görev itirazında bulunmuştur.

Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi: 16.01.2013 gün ve E:2012/437 sayı ile, davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolundaki süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

Danıştay Başsavcısı: Davanın, davacının taşınmazında idarenin bir eyleminden kaynaklanan zararın tazmini talebiyle açıldığını, Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlandığını, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayıldığını; bu duruma göre, idarenin görevinde olan kamu hizmetini yürütmesi nedeniyle kişilere verdiği zararın tazminine yönelik bulunan uyuşmazlık konusu davanın, olayda kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya idarenin sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının saptanmasında esas alınan idare hukuku ilkelerine göre ve 2577 sayılı İYUK.'nun 2/1-b. maddesinde sayılan tam yargı davası kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunduğu, idari işlem ve eylemlerden doğan zararların tazmini taleplerinin ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12 ve 13'üncü maddeleri uyarınca, idari Yargı yerlerinde açılacak tam yargı davalarına konu edilmeleri, anılan yasa hükümlerinin gereği olduğu, bu bakımdan; hukuka uygunluklarının denetimi ve zarar doğurucu sonuçlarının giderilmesi İdari Yargı'nın görev alanında bulunan idari işlem ve eylemlerin hukuk düzeninde yaratmış oldukları etki ve sonuçların ve bu olumsuz sonuçlarla ilgili tazminat taleplerinin adli yargı yerlerinde açılacak tazminat davalarına konu edilmelerine, hukuken olanak bulunmadığından, davanın 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2’nci maddesinin 1 'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle; 2547 sayılı Yasa’nın 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Bahri AYDOĞAN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Metin ULUKANLIGİL’in katılımlarıyla yapılan 04.06.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalı Altındağ Belediye Başkanlığı bakımından 10.maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının Ankara İli, Altındağ İlçesi, Yunusemre Mahallesi, 117 Sokak No:2 nolu adreste bulunan taşınmazlarının üzerindeki gecekondu tarzındaki yapılara ilişkin olarak, taşınmazların imar planında yolda kalması gerekçesiyle yıkılması nedeniyle, zararın kim tarafından meydana getirildiği ve miktarının tesbiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL nin faiziyle birlikte davalı idareden tahsili istemiyle açılmıştır.

Dosya kapsamındaki Altındağ Belediye Başkanlığı’nın cevabi yazısında; dava konusu edilen Ankara İli, Altındağ İlçesi, Yunusemre Mahallesi,117 Sokak No:2 nolu adresinde bulunan ve davacının hissedar olduğu, 11045 ada 1 parselin imar uygulamaları sonucu 23543 ada 1 ve 23545 ada 1 parsellere gittiği, taşınmazlar üzerinde bulunan bir kısım yapıların ruhsatsız olduğu, söz konusu yapıların imar planında yolda kaldığı ve bu nedenle davalı idare tarafından yıktırıldığı anlaşılmaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Olayda, davacıya ait ruhsatsız yapının yolda kalması ve imar planının uygulanmasına başlanılması nedeniyle yıktırılmasından dolayı zararın tespit ve tahsili istemiyle dava açıldığı;  buna göre, kamu mevzuatı hükümleri çerçevesinde ve kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan uygulama işlemleri sonucunda davacıya ait yapı için bir bedel ödenip ödenmeyeceğine, uğranıldığı veya uğranılacağı ileri sürülen zararların giderilip giderilmeyeceğine, dolayısıyla bir idari işlem olan imar planına dayanılarak ruhsatsız yapının yıktırılmasından doğan zararın tazminine ilişkin bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın, BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.01.2013 gün ve E:2012/437 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 04.06.2013 gününde Üyelerden Mustafa AYSAL ve Bahri AYDOĞAN’ın KARŞI OYLARI ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi. 

KARŞI OY YAZISI

Davalı Belediye Başkanlığınca yapılan imar uygulaması sonucunda yolda kalan veruhsatsız olduğu iddia edilen davacıya ait binanın, davalı idarece kamulaştırma işlemlerine tevessül edilmeksizin yıktırılması nedeniyle davacı tarafından kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davası Adli Yargı ilk derece mahkemesinde açılmış,

Davalı idare vekilinin süresi içinde olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda verdiği dilekçe üzerine Danıştay Başsavcılığınca uyuşmazlığın imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde idari yargıda çözümlenmesi gerektiği düşüncesiyle 2247 sayılı yasanın 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına karar verilerek, dosya yüksek mahkemeye gönderilmiş,

Yüksek Mahkemece çoğunluk görüşü ile Danıştay Başsavcılığının başvurusu kabul edilerek davanın çözümünde idari yargının görevli olduğuna karar verilmiştir. Yüksek çoğunluk görüşüne katılamamaktayız. Zira; 3194 sayılı yasanın 18/10 md "Bu maddede belirtilen kamu hizmetlerine ayrılan yerlere rastlayan yapıların belediye veya valilikçe kamulaştırılmadıkça yıktırılamayacağı" öngörülmüştür. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün 1956/1-6 sayılı kararında da "Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın ilgili amme hükmi şahsiyeti aleyhine men'i müdahale davası açmaya hakkı bulunduğu gibi fiili duruma rıza göstererek mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulün bedelinin tahsilini de dava edebileceği" vurgulanmıştır.

Bu halde kamulaştırmasız elatma davasında görevli yargı kolu Adli Yargıdır.

Maruz nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı yasanın 10. maddesi uyarınca yaptığı başvurunun reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun aksi yönde oluşan görüşüne katılamıyoruz. 

                                   Üye                                                               Üye

                           Mustafa AYSAL                                             Bahri AYDOĞAN