T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/62

KARAR NO  : 2022/102      

KARAR TR  : 28/02/2022

 

ÖZET: Sahte raporlara istinaden düzenlenen reçete bedellerinin tazmininiiçeren, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Borç Bildirim Belgesinin iptali istemiyle açılan davanın, 5510 sayılı Kanun'un 96. ve 101. maddeleri ile ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı     : M... M... Y

Vekili       : Av. A.B,Y

Davalı      : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Vekili       : Av. E.D.P

I. DAVA KONUSU OLAY

1. Davacı vekili, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kavaklıdere Sosyal Güvenlik Merkezinin 06/08/2020 tarihli ve E.9157851 sayılı yazısına karşı müvekkilinin yaptığı "kurum zararına neden olanlar listesinden isminin çıkartılması ve haksız borcun terkini" talepli başvurusu üzerine tesis edilen 14/12/2020 tarihli ve E-98206689-100- 15702853 sayılı işlemin istemi ile idari yargı yerinde dava açmıştır.

2. Davalı SGK vekili süresi içinde verdiği savunma dilekçesinde; davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği görüşüyle davanın görev yönünden reddini talep etmiştir.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. İdari Yargıda

3. Ankara 10. İdare Mahkemesi, E.2021/324 sayılı dosyada, 14/09/2021 tarihinde verdiği görevlilik kararı ile talebi reddetmiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şu şekildedir;

“…Dosyanın incelenmesinden, Ankara Sosyal Güvenlik il Müdürlüğü Kavaklıdere Sosyal Güvenlik Merkezinin 06/08/2020 tarih ve E.9157851 sayılı yazısına karşı yapılan 18/09/2020 tarih ve 11150498 kayıt sayılı" kurum zararına neden olanlar listesinden isminin çıkartılması ve haksız borcun terkini " talepli başvuru üzerine tesis edilen 14/12/2020 tarih ve E-98206689-100- 15702853 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın, kamu gücü kullanılmak suretiyle resen ve tek yanlı olarak gerçekleştirildiği anlaşıldığından, davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerlerinin görevli bulunduğu sonucuna varılmıştır.”

4. Davalı Kurum vekili tarafından olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine, dilekçe dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.                       

         

B. Olumlu Görev Uyuşmazlığı Çıkarılmasına İlişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Talebi

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, "5510 sayılı Kanun'dan doğan uyuşmazlığın, aynı Kanun'un 101. maddesi uyarınca adli yargı yerince çözümlenmesi gerektiği " görüşüyle, 2247 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına karar vererek dosyayı 17/01/2022 tarih ve 2021/144683 sayılı görüş yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesine göndermiştir. Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ilişkin talebin ilgili kısmı şu şekildedir:

“(…) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 96. maddesinde “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;

a)                        Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,

b)                        Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.

Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.

Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.

Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir” hükmüne, Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in "Amaç" başlıklı 1. maddesinde; "Bu Yönetmeliğin amacı; Sosyal Güvenlik Kurumunca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun kapsamında fazla veya yersiz olarak yapılan her türlü ödemenin tespiti, tebliği, takibi ve tahsiline ilişkin usul ve esasları düzenlemektir ", hükmüne, "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde; “Bu Yönetmelik, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında yapılan her türlü fazla ve yersiz ödemeyi kapsar” hükmüne yer verilmiştir.

Yine 5510 sayılı Kanun'un “Uyuşmazlıkların çözüm yeri başlıklı 101. maddesinde “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.” hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık konusu düzenlemelerin 5510 sayılı Kanun'da yer aldığı; bu işlemin sahte raporlara dayanılarak yazılan reçeteler sebebiyle, Devletin yapmış olduğu ileri sürülen yersiz ödemenin davacıdan geri istenilmesine ilişkin olduğu, dolayısıyla, bu Kanun'dan doğan uyuşmazlığın, aynı Kanun'un 101. maddesi uyarınca adli yargı yerince çözümlenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

Uyuşmazlık Mahkemesinin 15.02.2016 tarihli ve 2016/32-68 sayılı kararında da aynı hususların vurgulandığı görülmektedir.”

 

III. İLGİLİ HUKUK

6.5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 96. maddesi şöyledir:

"Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;

   a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,

   b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.

   Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.

   Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.

   Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."

7. Yine 5510 sayılı Kanun'un “Uyuşmazlıkların çözüm yeri” başlıklı 101. maddesinde "Bu Kanun'da aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür." denilmiştir.

8.Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in amaç başlıklı 1. maddesinde, "Bu Yönetmeliğin amacı; Sosyal Güvenlik Kurumunca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun'un kapsamında fazla veya yersiz olarak yapılan her türlü ödemenin tespiti, tebliği, takibi ve tahsiline ilişkin usul ve esasları düzenlemektir." Kapsam Başlıklı 2. maddesinde; "Bu Yönetmelik, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık SigortasıKanunu kapsamında yapılan her türlü fazla ve yersiz ödemeyi kapsar." hükümlerine yer verilmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

A. İlk İnceleme

9. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL’ın başkanlığında, Üyeler Birol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 28/02/2022 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27.maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı vekilinin, anılan Kanun'un 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca, 10. maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.

B. Esasın İncelenmesi

10. Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

11. Dava, 35 adet reçetenin düzenlenmesine esas teşkil eden ve sahte olduğu tespit edilen raporları davacının düzenlediğinden bahisle, söz konusu reçete bedelleri toplamı olan 79.585,62 TL'nin reçetelerin fatura edildiği eczaneler ve diğer sorumlularla birlikte davacıdan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesine ilişkin Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kavaklıdere Sosyal Güvenlik Merkezinin 06/08/2020 tarihli ve E.9157851 sayılı işlemine karşı yapılan; kurum zararına neden olanlar listesinden adının çıkarılması ve haksız borcun terkinine yönelik başvurusunun reddine ilişkin 14/12/2020 tarihli ve 15702853 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

12. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık konusu düzenlemelerin 5510 sayılı Kanun'da yer aldığı; bu işlemin davacının düzenlediği sahte olduğu belirlenen raporlar uyarınca düzenlenen reçetelere dayanılarak, devletin yapmış olduğu ileri sürülen yersiz ödemenin davacıdan tahsil edilmesine istenilmesine ilişkin olduğu, dolayısıyla,bu Kanun'dan (5510 sayılı Kanun) doğan uyuşmazlığın, aynı Kanun'un 101. maddesi uyarınca adli yargı yerince çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

13. Yukarıda belirtilen hususlar nazara alındığında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın başvurusunun kabulü ile Ankara 10. İdare Mahkemesince verilen 14/09/2021 tarihli ve E.2021/324 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 10. İdare Mahkemesince verilen 14/09/2021 tarihli ve E.2021/324 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

28/02/2022 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Muammer

TOPAL

Üye

Birol

SONER

Üye

Nilgün

TAŞ

Üye

Doğan

AĞIRMAN

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN