Ceza Bölümü         1990/30 E.  ,  1990/30 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı          :  K.H

Sanık             :  R. Ö. 

OLAY :  Edirne  ,Mekanize  Komutanlığı  Askeri  Savcılığının  25.01.1989 gün ve  23-8  sayılı  iddianamesi  ile;  3.  Mekanize  Tümen  Komutanlığınca, yakalanmakla son bulan  mehil  içi  firar  suçundan  hakkında  soruşturma  emri verilen  Tnk. Er. R. Ö.'nin  "askeri  eşyayı  terketmek"  suçunu  da  işlediği ve  12.10.1988  günü  üzerindeki  askeri  elbiseleri  ile  birliğinden  kaçtığı,  daha  sonra  gittiği  Diyarbakır’da ihbar  üzerine  15.10.1988  günü  yakalandığı  ve  16.01.1989  gününe  kadar  gözetimde kaldığı,  bilahare  21.01.1989  günü  muhafızlı  olarak  birliğine  teslim  edildiği, üzerinde  terkettiği  askeri  elbiselerin  toplam  48.620.88  TL ödetmeye  esas  bedelinin bulunduğu,  ileri  sürülerek  "mehil  içi  yakalanmakla  son bulan  firar"  ve  "askeri eşyayı  terk  etmek"  suçlarından  ötürü  sanığın  eylemine  uyan  Askeri  Ceza  Kanununun 68.  ve  130.  maddeleri  uyarınca  cezalandırılması  için hakkında  kamu  davası  açılmıştır.

Edirne  3. Mekanize  Tümen  Komutanlığı  Askeri  Mahkemesi; 08.03.199O  gününde, 1/26  sayı  ile;  Haydarpaşa  GATA  Eğitim  Hastahanesi  Komutanlığı’nca  düzenlenen  raporda  sanığın  12.10.1988  tarihinden  itibaren  askerliğe  elverişsiz  olduğu  belirlendiğinden  yakalanmakla  son  bulan  mehil  içi  firar  suçunun  Askeri  Ceza  Kanununun  68. ve  353  sayılı  Kanunun  162.  maddeleri  uyarınca  unsurları  oluşmadığından  beraatine; ifadelerinde  teslim  edeceğini  belirttiği  halde  teslim  etmediği  ve  bu  arada  askerlikle  ilişkisi  kesilen  sanığın  "malzemeleri  terk  etmek"  suçunun  nitelik  değiştirerek  "emniyeti  suistimal"  suçunu  oluşturduğu  ve  anılan  malzemelerin  değerinin 48.620.88 TL olduğunun  anlaşıldığı  ve  Uyuşmazlık Mahkemesinin 08.02.1989  günlü, 46/46  sayılı  kararı  da  gözönüne  alındığından  emniyeti  suistimal  suçundan  dolayı yargılanmanın  adliye  mahkemesinin  görevine  girdiği belirtilerek  görevsizlik  kararı vermiştir.

Dosyanın  gönderildiği Edirne  1. Asliye  Ceza  Mahkemesi;  16.05.199O  günlü, 184/186  sayılı,   "Askeri  Mahkemelerin  Kuruluşu  ve  Yargılama  Usulü  Hakkındaki  Kanunun  9.  maddesine  göre  askerlerin  askeri  suçlarına  ait  davalara  askeri  mahkemelerinde  bakılır. Aynı  Kanunun  17. maddesinde  de  asker  kişilerin  askerlikle  ilginin  kesilmeden  sonra  askeri  suçlarla  bağlantılı  olarak  işledikleri  askeri  olmayan  suçlarından  dolayı  askeri  mahkemelerin  görevinin  devam  edeceği  belirtilmiştir.

Bu  olayda  da;  firar  eylemi  ile  askeri  eşyayı  götürme  eylemi arasında bağlantı  olduğu  tartışmasızdır. Hatta  eylemin  bir  olduğu  ileri  sürülebilir.

Firar  suçu  ise  esas  olarak  Askeri  Ceza  Kanununun  66.maddesinde  düzenlenmiştir. Bu  suçun  ana  kuralları  ile  bu  madde  de  düzenlenmiş  olması  ve  477  sayılı Kanunun  63.  maddesi  sanığın  bu  firar  eyleminin  askeri  suç  olduğunu  göstermektedir.

Yukarda  da  açıklandığı  gibi  bu  suçu  ile  askeri  eşyayı  beraberinde  götürme  suçu arasında  bağlantı  olduğundan  ve  bu  eylemden  sonra  “sanığın  önceki  bir tarihten  geçerli  olmak  üzere  askerliğe  elverişsiz  olduğunun  belirlenmesi  bu  suçun  askeri  suç sayılmasına  ortadan  kaldırılamayacağından  eşyayı  terk  etme  suçunun  yargılanmasında da  askeri  mahkemenin  görevli  olduğu"  biçimindeki  gerekçemle  görevsizliğine  karar vermiştir.

Böylece  her  iki  mahkemece  verilen  ve  kesinleşen  görevsizlik kararları arasında  2247  sayılı  Kanunun  14.  maddesinde  belirtilen  olumsuz  görev  uyuşmazlığı doğmuş,  Edirne  Cumhuriyet  Savcılığı'nın  24.08.199O  tarihli  yazılan  ile  dosya  Uyuşmazlık  Mahkemesine  intikal  etmiştir.

İnceleme ve Gerekçe : Türk  Ulusu  adına  yargı  yetkisini  kullanan  Uyuşmazlık  Mahkemesi  Ceza  Bölümü  Yılmaz  Aliefendioğlu’nun  Başkanlığı’nda,  İhsan  Özkaya, Uzel  Kızılkılıç, Ahmet  Sevgili, Ersin  Eserol, Nursafa  Pandar  ve  Dr. Önder  Ayhan'ın katılmaları  ile  yaptığı 01.10.1990  günlü  toplantıda  geçici  raportör hakim  Ayten Anıl’ın  raporu  ile  dosyadaki  belgeler  okunduktan; toplantıya, Yargıtay  Cumhuriyet Başsavcısı  yerine  katılan  savcı  İsmet  Gökalp  ile  Askeri  Yargıtay  Başsavcısı  yerine katılan hakim  binbaşı  Faik  Yıldız’ın  adli  yargı  yerinin  görevli  olduğu  yolundaki sözlü  ve  yazılı  düşünceleri  alındıktan  sonra  gereği  görüşülüp  düşünüldü:

Dosyada  bulunan  Haydarpaşa  GATA  Eğitim  Hastahanesi  Komutanlığı’nın 03.05.1989  günlü, 9020/89  sayılı  raporuna  göre,sanığın  suç  tarihi  olan  12,10.1988 gününden  itibaren  askerliğe  elverişli  olmadığı  belirtildiğinden  suçun  "asker  kişi"  tarafından  işlenmiş  sayılması  mümkün  değildir.

1632  sayılı  Askeri  Ceza  Kanununun  1.  maddesinde  belirtildiği  üzere, Askeri  Ceza  Kanunu’nda  yazılı  olan  veya  Türk  Ceza  Kanunu’nda  yazılı  olup  Askeri  Ceza Kanunu’nca  bu  Kanuna  atıf  yapılan  suçlar  askeri  suç  sayılmakta  ve  353  sayılı  Askeri Mahkemeler  Kuruluşu  ve  Yargılama  Usulü  Kanunu’nun  askeri  mahkemelerin  görevlerini belirten  9.  maddesinde  ise  asker  kişilerin  askeri  olan  suçlarıyla  bunların  asker kişiler  aleyhine  veya  askeri  mahallerde,  yahut  askerlik  hizmet  ve  görevleri  ile ilgili  olarak  işledikleri  suçlara  ait  davaların  askeri  mahkemede  görülebileceği öngörülmüştür.

Sanık  asker  kişi  sayılamayacağından  yukarda  zikredilen  9. madde  kapsamına  girmemektedir.

Öte  yandan  aynı  kanunun  asker  olmayan  kişilerin,  askeri  mahallerde    yargılanmaları  koşullarına  belirten  11.  madde  kapsamına  da  girmeyen  suça  ait  davanın adli  yargı  yerinde  görülmesi  ve  bu  nedenle  Edirne  1. Asliye  Ceza  Mahkemesi’nin görevsizlik  kararının  kaldırılması  gerekmekledir.

SONUÇ :  Anlaşmazlığın,  niteliğine  göre  adli  yargı  yerinde  çözülmesi  gerektiğine,  bu  nedenle  Edirne  1.Asliye  Ceza  Mahkemesi’nin  16.05.1990  günlü, 184/186 sayılı  görevsizlik  kararının  kaldırılmasına  01.10.1990 gününde  kesin  olarak  oybirliğiyle  karar  verildi.