T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          CEZA BÖLÜMÜ

          ESAS      NO   : 2015/5

          KARAR  NO   : 2015/5

          KARAR  TR    : 02.03.2015

ÖZET: 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadı-ğından, (Asliye Ceza Mahkemesinin gö-revsizlik kararı kesinleşmediğinden) aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN RED-DİNE karar verilmesinin gerektiği hk.                                                                                  

 

 

K A R A R

 

 

            Davacı             : K.H.

            Sanık               : H.M.

                         

OLAY                        :  Yozgat/Akdağmadeni İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görevli sanık J.Er H.M.’nin, 3.9.2012 günü saat  02.30 sıralarında koğuşlar bölgesinde, aynı Komutanlık emrinde görevli  J.Er A.G.’in dolabında bulunan elbise cebindeki cüzdan içerisinden, A.G.’e  ait olan 6761230089728942 seri numaralı Ziraat Bankası bankamatik kartını ve üzerinde kartın şifresi yazılı bulunan kağıdı çaldığı, aynı gün 03.00-06.00 nöbetine giderken Ziraat Bankası  ATM’ sinden söz konusu kart ile saat 02.49 da 100 TL. ve nöbet dönüşünde saat 06.09 da 500 TL. ve saat 06.11 de ise 70 TL. olmak üzere üç seferde toplam 670 TL. tutarında para çektiği, A.G.’in bankamatik kartının çalındığını fark etmesi üzerine konuyu araştırdığında, sanık ile birlikte nöbete giden J.Er Mehmet Kırca’nın mağdura sanığın nöbete gider ve gelirken ATM’ den toplam 670 TL. tutarında para çektiğini söylemesi üzerine, J.Er A.G.’ in banka hesabında 670 TL. para bulunması nedeni ile, bankamatik kartını alarak söz konusu parayı çektiğinden şüphe ettiği sanığa bankamatik kartının kendisinde olup olmadığını sorduğu, olumsuz yanıt alması üzerine,  sanığın valizinden 670 TL. parayı bularak sanığı valizliğe çağırdığı,  paranın bulunduğunu da gören sanığın daha fazla inkar etmeyerek hırsızlık olayını kabul ettiği ve bankamatik kartını A.G.’e verdiği, böylece sanığın “arkadaşının bir şeyini çalmak ve banka kartını kötüye kullanmak” suçlarını işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 132. ve Türk Ceza Kanunu’nun 245/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 15.10.2012 gün ve E:2012/905, K:2012/409 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

 

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 29.4.2014 gün ve E:2013/478, K:2014/288 sayıyla;  sanığa yüklenen “arkadaşının bir şeyini çalmak” suçu nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasında,  suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesiyle sanığın ceza-landırılmasına, sanık hakkında  “banka kartının kötüye kullanılması” suçu nedeniyle açılan kamu davasında ise,  sanığın yargılama aşamasında terhis edilmiş olduğu anlaşıldığından,  askeri mahkemelerde yargılanmasını gerektiren ilginin kesildiği,  sanığa yüklenen eylemin de askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı, bu nedenle  “banka kartını kötüye kullanmak” suçu nedeniyle sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Akdağmadeni Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

 

AKDAĞMADENİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 16.12.2014 gün ve E:2014/432, K:2014/406 sayıyla; sanık hakkında açılan her iki suçun birbirine bağlantılı olduğu, aynı anda işlendiği, başka bir ifade ile,  “banka kartını kötüye kullanmak” suçunun askeri bir suç olan  “arkadaşının bir şeyini çalmak” suçuna bağlı olduğu ve 353 sayılı Kanun’un “askeri mahkemelerde yargılamayı gerektiren ilginin kesilmesi” başlıklı 17. maddesinde; “Askeri mahkemelerde yargılamayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez.” amir hükmü karşısında sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle, Yozgat Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik  kararı vermiş,  dava dosyası,  Akdağmadeni Cumhuriyet Başsavcılığı’nca aynı, Mahkememize gönderilmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Şuayip ŞEN, Dilaver KAHVECİ, Haluk ZEYBEL, Yusuf Tamer ÇETİN, Mehmet AVCIOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 02.03.2015 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Tuna ÖZKAN’ın, başvurunun reddine ilişkin sözlü ve yazılı açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının itiraz yolu açık olmak üzere verildiği anlaşılmıştır.

 

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi ikinci fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin onuncu fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almış, 232. maddesinin altıncı fıkrasında ise, “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir.

 

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir.

 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, Akdağmadeni Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 02.03.2015 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

           Başkan

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Ahmet KARADAVUT

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Haluk ZEYBEL

 

Üye

Şuayip ŞEN

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Yusuf Tamer ÇETİN

 

Üye

Dilaver KAHVECİ

 

 

 

 

 

 

 

              Üye

Mehmet AVCIOĞLU