T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2015 / 57

            KARAR NO             : 2015 / 35

            KARAR TR  : 26.1.2015

ÖZET  : İdarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı            : O.G.

Vekili              : Av. S. A.

Davalılar        : 1- Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. R.O.

                         2- Muratpaşa Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. T. K. A.

 

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya İli, Muratpaşa İlçesi, Kızılsaray Mahallesi, 473 ada, 23 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin murisi S. G. adına kayıtlı iken müvekkilinin taşınmazın 1/9 hissesini müvekkilinin murisinden satın almış olduğunu, murisin vefat etmesi üzerine kendisine miras hissesi düştüğünü, yani taşınmazda iki payı bulunduğunu, taşınmazın tamamının 1718 m² 19 dm² olduğunu, 1995 yılında Muratpaşa Belediyesinin taşınmazın bulunduğu bölgede imar çalışması yaptığını, taşınmazın 3250 ada 3 parsel numarasını aldığını, taşınmazın içindeki müvekkiline ait 150 m²  büyüklüğünde ev ve 50 adet ağacın davalı belediye tarafından yıkılıp kesildiğini, Muratpaşa Belediyesinin, müvekkilinin de hissesi bulunan taşınmazın içine çocuk parkı ve yol yaparak müvekkilinin hissesi bulunduğu taşınmaza kamulaştırmasız el attığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL alacağın el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi: 12.12.2013 gün ve E:2012/493, K:2013/580 sayılı kararı ile özetle; davanın imar uygulaması sırasında fazla kesilen düzenleme ortaklık payı karşılığının istenmesinden ibaret olduğu belirtilerek, imar uygulamaları sırasında olması gerekenden fazla düzenleme ortaklık payı düşüldüğü gerekçesiyle bedel istemine ilişkin davalarda uyuşmazlığın idarenin kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis ettiği bir idari işlemden kaynaklandığının kabulü ile bu idari işlem ve eylemlerden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle 6100 sayılı HMK’nun 11471-b ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

Antalya 1.İdare Mahkemesi: 26.11.2014 gün ve E:2014/210 sayılı kararı ile özetle; davaya konu taşınmaza davalı idare tarafından fiilen el atılmış olduğunu belirterek, davada adli yargı yerinin görevli olduğundan bahisle, 2247 sayılı Kanun’un 19.maddesi gereğince görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane Topuz, Mehmet Ali DURAN, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 26.1.2015 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı yasa’nın 19.maddesinde öngörülen biçimde görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının,adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle, son görevsizlik kararını veren mahkemece, Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Antalya İli, Muratpaşa İlçesi, Kızılsaray Mahallesi, 473 ada, 23 parsel sayılı olup, sonradan yapılan imar planı çalışmaları neticesinde 3250 ada 3 parsel numarası alan taşınmazda hissesi bulunan davacı tarafından, taşınmaza davalı belediyenin çocuk parkı ve yol yaparak kamulaştırmasız el attığından bahisle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL alacağın el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle açılmıştır.

Dosya kapsamında yer alan 08.04.2013 tarihli Fen Bilirkişisi tarafından tanzim edilen raporda; 473 ada 23 nolu parselin toplam 1718,19 m² yüzölçümlü olup, 373 m² sinin 3250 ada 3 nolu parsele gittiği, 1221 m² lik kısmının kamulaştırıldığı, 124,19 m² sinin D.O.P (Düzenleme Ortaklık Payı) olarak kesildiği, dava konusu 473 ada 23 parselin kısmen ara arterde, kısmen 3250 ada 3 nolu parselde, kısmen ana arterde, kısmen park ve trafo alanında, kısmen 3251 ada 1 parselde kaldığı, 473 ada 23 nolu parselin kamulaştırmaya ayrılan 1221 m² lik kısmının ana arter olan Güllük ve Şarampol Caddeleri arasında kalan 45 metre genişliğindeki Yener Ulusoy Bulvarında kullanıldığı belirtilmiştir.

Davacı vekilinin bilirkişi raporlarına karşı dosyaya sunmuş olduğu 30.04.2013 tarihli beyan dilekçesinde; imar uygulamasında davacının hissesi olan 316,54 m2 lik kısmın 473 ada 23 parselden alınarak 3250 ada 3 parsele verildiğini ve buranın ana arter olduğunu 08.04.2013 tarihli bilirkişi raporundan öğrendiklerini, dolayısıyla davacının hissesinin verildiği 3250 ada 3 parselin yol ve ana arter olduğunu belirtmiştir.

Dosya kapsamı ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu edilen ve davacının da hisseli maliki olduğu Antalya İli, Muratpaşa İlçesi, Kızılsaray Mahallesi, 473 ada, 23 parsel sayılı taşınmazın, toplam 1718,19 m² yüzölçümlü olduğu, yapılan imar planı çalışmaları neticesinde taşınmazın 373 m² sinin 3250 ada 3 nolu parsele gittiği, 1221 m² lik kısmının kamulaştırıldığı, 124,19 m² sinin D.O.P (Düzenleme Ortaklık Payı) olarak kesildiği, dava konusu 473 ada 23 parselin kısmen ara arterde, kısmen 3250 ada 3 nolu parselde, kısmen ana arterde, kısmen park ve trafo alanında, kısmen 3251 ada 1 parselde kaldığı, 473 ada 23 nolu parselin kamulaştırmaya ayrılan 1221 m² lik kısmının ana arter olan Güllük ve Şarampol Caddeleri arasında kalan 45 metre genişliğindeki Yener Ulusoy Bulvarında kullanıldığı, bu hali ile taşınmazın bir kısmına çocuk parkı ve yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılmıştır.

Belediyelerin 3194 sayılı imar Kanunu 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğu bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Buna karşılık, Belediyece, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun idari nitelikte uygulama işlemleri yapılmaksızın, dava konusu taşınmazın bir kısmına fiilen el atması karşısında, idarenin bu eyleminin kamulaştırmasız el atma niteliğini taşıdığı açıktır.

Öte yandan, İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde,  “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” görüşüne yer verilmiştir.

Bu durumda, idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Antalya 1.İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile, Antalya 1.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararın kaldırılmasına karar vermek .

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Antalya 1.İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Antalya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.12.2013 gün ve E:2012/493, K:2013/580 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.1.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Mehmet Ali

DURAN

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT