T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2023/540

KARAR NO  : 2023/680      

KARAR TR  : 27/11/2023

ÖZET:Özel Hastaneler Yönetmeliğinin20. maddesi uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemine ilişkin açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı  : ... A.Ş

Vekili   : Av. H.K

Davalı  : Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü

Vekili   : Av. E. A

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili, şirkete ait hastanede "7 hastaya ait gonad dokusu/üreme hücrelerinin saklanmasını gerektiren tıbbi zorunluluk belgesinin olmadığının" tespit edilmesi üzerine Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle Yönetmeliğin Ek-17., müeyyide formunun 21. sırasındaki "20 nci madde hükümlerine aykırılık halinde, ilk tespitte bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin binde beşi oranında idari para cezası verilir" hükmü uyarınca 582.081,49 TL idari para cezası; "188 hastanın belgelerinin eksik olduğunun" tespit edilmesi üzerine de aynı Yönetmeliğin 19/3. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle Yönetmeliğin Ek-17., müeyyide formunun 19. sırasındaki "17 nci maddenin ikinci fıkrasının (d), (e), (f) bentlerine, 19 uncu maddeye, 23 üncü maddeye ve 26 ncı maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkrasına, 30 uncu maddenin üçüncü fıkrasında yer alan bildirimle ilgili hususlara aykırılık halinde, Merkez uyarılır ve 15 gün süre verilir." hükmü uyarınca uyarma cezası verildiğinin Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün 30/11/2021 tarih ve E-71574653-663.02 sayılı yazısı ile taraflarına bildirildiğini, oysa yaptırımın hukuka uygun olmadığını belirterek, 582.081,49 TL idari para cezasının ve uyarı cezasının iptali ile ödenen 436.561,07 TL para cezasının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Ankara 8. Sulh Ceza Hâkimliği 14/02/2022 tarih ve D.İş No. 2021/13467 sayılı kararı ile, idari para cezası ile birlikte uyarı cezasının iptaline yönelik itiraz başvurusunun 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 27/1-8. fıkraları gözetildiğinden sulh ceza hakimliğinde incelenebilecek kararlardan olmadığı, başvuruyu değerlendirme görev ve yetkisinin idare mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle, başvurunun görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Başvuru dilekçesi, başvuruya konu bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; Kabahatler Kanununun 28. maddesine göre yapılan incelemede, idari yaptırım kararına (idari para cezasının ve verilen uyarı cezasının iptali cezasına) yönelik başvuru konusunda, Hakimliğimizin yetkili ve görevli olmadığı, başka bir deyişle başvuru konusu idarî yaptırım kararının sulh ceza hakimliğinde incelenebilecek kararlardan olmadığı, başvuru sahibi Özel Ankara ...Hastanesi hakkında, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 30.09.2014 tarihli Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları Ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelik'in 20. maddesi uyarınca, Ek-17 müeyyide formu 21. sıradaki yaptırım ve aynı Yönetmeliğin 19/3. maddesi ihlal edildiğinden Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü'nün 30.11.2021 tarih ve E-71574653-663.02 sayılı Valilik olurlu kararı ile 582.081,49 TL idari para cezası ve birinci kez uyarı cezası verildiği, başvuru sahibi vekili tarafından verilen idari para cezası ve uyarı cezasının iptaline karar verilmesinin talep edildiği, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun "Başvuru Yolu" başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "(1) İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir." şeklindeki düzenlemesinin aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan "(Ek: 6/12/2006-5560/34 md.) İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak İdarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; İdarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte İdarî yargı merciinde görülür" düzenlemesi ile birlikte değerlendirildiğinde, başvuru sahibinin idari para cezasının iptali ile birlikte hastane hakkında, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 30.09.2014 tarihli Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları Ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelik'in 19/3. maddesine göre verilen birinci kez uyarı cezasının iptali de talep edildiğinden, idari para cezası ile birlikte uyarı cezasının iptaline yönelik itiraz başvurusunun 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 27/1-8. fıkraları gözetildiğinde sulh ceza hakimliğinde incelenebilecek kararlardan olmadığı, başvuruyu değerlendirme görev ve yetkisinin, idare mahkemelerine ait olduğu dikkate alınarak başvurunun görev yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Başvuru sahibi vekili tarafından yapılan başvurunun, başvuru konusu idari yaptırım kararının sulh ceza hâkimliğinde incelenebilecek kararlardan olmadığı ve idari yargı görevli olduğundan görev yönünden REDDİNE,"

 

3. Davacı vekili, bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. Ankara 14. İdare Mahkemesi 08/04/2022 tarih ve E.2022/708, K.2022/799 sayılı kararı ile, açılan davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddesine uygun olmadığı gerekçesiyle, ayrı dilekçeler ile dava açılmak üzeredava dilekçesinin reddine karar vermiştir.

 

5. Davacı vekili dilekçesini yenileyerek bu kez, sadece Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün 30/11/2021 tarih ve E-71574653-663.02 sayılı yazısı ile bildirilen, 582.081,49 TL idari para cezasının iptali ile ödenen 436.561,07 TL para cezasının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle dava açmıştır.

 

6. Ankara 14. İdare Mahkemesi 26/04/2022 tarih ve E.2022/906, K.2022/900 sayılı kararı ile, uyarma cezasının, 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Kanunu'nda uyarma cezasına ve idari tedbirlere itiraz konusunda görevli yargı yerinin belirtilmediği ve bu davada sadece uyarma cezasının dava konusu edildiği dikkate alındığında, Kabahatler Kanunu uyarınca, davanın görüm ve çözümünde, adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı istinaf isteminde bulunulmuştur.

 

7. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi 15/12/2022 tarih ve E.2022/1979, K.2022/2826 sayılı kararı ile, mahkeme tarafından 188 hastanın belgelerinin eksik olduğu gerekçesiyle davacı şirket hakkında tesis edilen ve bakılmakta olan davanın konusunu oluşturmayan uyarma cezasına ilişkin tespit ve değerlendirmelerde bulunularak karar verildiği, dava konusu olan idari para cezasının iptali talebi hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile idare mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar vermiştir.

 

8. Ankara 14. İdare Mahkemesi 02/03/2023 tarih ve E.2023/96, K.2023/606 sayılı kararı ile, dava konusu para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, davanın2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a maddesi uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı istinaf isteminde bulunulmuştur.

 

9. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi 06/07/2023 tarih ve E.2023/1392, K.2023/1755 sayılı kararı ile, davacı tarafından davanın ilk olarak Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliğinde açıldığı, bu yargı mercinin görevsizlik kararı üzerine idari yargı yerinde yeniden dava açıldığı göz önüne alındığında, 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve işin incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar verilmesi gerekirken, davanın görev yönünden reddine karar verilmesinde usul hükümlerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulü ile idare mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar vermiştir.

 

10. Ankara 14. İdare Mahkemesi 19/09/2023 tarih ve E.2023/1342 sayılı kararı ile, idari para cezasının Özel Hastaneler Yönetmeliğine göre verildiği, yönetmeliğin dayanağı olan 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nda da idari para cezasına karşı kanun yolunun gösterilmediği, bu durumda 5326 sayılı Kanun'un 27. maddesi hükümleri uyarınca davaya konu idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına ve davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

11. 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun Ek 11. maddesi şöyledir:

 

"Sağlık hizmeti sunumu ile ilgili tüm iş ve işlemler Sağlık Bakanlığınca denetlenir.

Olağanüstü durumlarda mesleğini icraya yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti ulaşana ve sağlık hizmeti devamlılık arz edene kadar verilecek olan sağlık hizmeti hariç, ruhsatsız olarak sağlık hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Özel izne tabi hizmet birimlerini Sağlık Bakanlığından izin almaksızın açan veya buralarda verilecek hizmetleri sunan sağlık kurum ve kuruluşları, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yarısına kadar idari para cezası ile cezalandırılır.

Bakanlıkça belirlenen kayıtları uygun şekilde tutmayan veya bildirim zorunluluğunu yerine getirmeyen sağlık kurum ve kuruluşları iki defa uyarılır. Uyarıya uymayanlara bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde biri kadar idari para cezası verilir.

Sağlık Bakanlığınca belirlenen acil hastaya müdahale esaslarına; personel, tıbbi cihaz ve donanım, bina ve hizmet birimleri, malzeme ile ilaç standartlarına uyulmaması hâllerinde bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde beşine kadar idari para cezası uygulanır.

Bu maddedeki idari para cezasını gerektiren fiillerin bir yıl içinde tekrarı hâlinde idari para cezaları bir kat artırılarak uygulanır; üçüncü defa işlenmesinde ise sağlık kurum ve kuruluşunun ilgili bölümünün veya tamamının faaliyeti on güne kadar durdurulur. Aynı isim ve sahiplikte birden fazla sağlık kurum ve kuruluşu bulunması hâlinde idari yaptırımlar sadece ihlalin yapıldığı sağlık kurum ve kuruluşu ile sınırlı olarak uygulanır.

 

Bu maddede belirtilen idari para cezalarını vermeye valiler, faaliyet durdurma cezasını vermeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, üniversite sağlık uygulama ve araştırma merkezleri yönünden Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınarak Sağlık Bakanlığınca düzenlenir."

 

12. Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında  Yönetmeliğin "Amaç" başlıklı 1. maddesi şöyledir:

 

"Bu Yönetmeliğin amacı; çocuk sahibi olamayan evli çiftlerden, tıbben uygun görülenlerin üremeye yardımcı tedavi metotları vasıtasıyla çocuk sahibi olmaları için yapılacak uygulamanın esaslarını, bu uygulamayı yapacak merkezlerin açılması, çalışması ve denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir."

 

13. Yönetmeliğin "Kapsam" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"Bu Yönetmelik, bünyesinde üremeye yardımcı tedavi merkezi bulunan üniversite ile kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezleri ve hastaneleri, tıp merkezleri ile özel hastaneleri ve gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişilerine ait müstakil üremeye yardımcı tedavi merkezlerini ve bunların üremeye yardımcı tedavi yöntemleriyle ilgili faaliyetlerini ve işletenlerini kapsar."

 

      14. Yönetmeliğin "Dayanak" başlıklı 3. maddesi şöyledir:

 

"Bu Yönetmelik; 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile ek 11 inci maddesi ve 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 40 ıncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır."

 

15. Yönetmeliğin "Kayıt sistemi" başlıklı 19. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

 

"(3) Merkeze müracaat eden her hasta için bir hasta dosyası hazırlanır. Hasta dosyasında;

a) Eşlerin nüfus cüzdanı ve evlilik cüzdanı fotokopileri ile fotoğrafları,

b) Hastanın merkeze müracaatı için sevk eden/rapor düzenleyen yetkili kurum ve kuruluş ile rapor düzenleyen ve/veya sevk eden hekim bilgileri, daha önce uygulanan tedaviler, merkezde yapılan tanı ve tedavi amaçlı tüm işlemlere ilişkin belgeler ve ayrıntılı anamnez kronolojik sıraya göre,

c) Merkezde yapılan tüm işlemlere ait bilgi ve belgeler ile formlar, saklanması ve imhası gereken numunelere ait bilgiler,

ç) Müracaat eden çiftlerden erkekle ilgili spermiyogram, yapılmış ise testis doku biyopsisi sonucu ve bazal hormon değerleri gibi erkeğin üreme durumunu gösteren bilgiler,

d) Yapılan işlemler ve daha önce ÜYTE tedavisi görmüş ise transfer edilen embriyo sayısının yer aldığı epikriz raporu,

yer alır.."

 

16. Yönetmeliğin "Üreme hücreleri ve gonad dokularının saklanma kriterleri" başlıklı 20. maddesinin birinci ve altıncı fıkraları şöyledir:

 

"(1) İkinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen tıbbi zorunluluk halleri dışında üreme hücreleri ve gonad dokularının saklanması yasaktır.

...

(6) Bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen numuneler, merkezlerde en fazla beş yıl süreyle saklanır. Beş yıldan fazla saklanması Bakanlığın iznine tabidir. Saklanan numunelerin değerlendirmeleri, sayımları ve tekrar kullanılmasını engelleyecek şekilde imhası ilgili müdürlük bünyesinde kurulacak komisyon marifetiyle yapılır."

 

 

17. Yönetmeliğin Ek-17 Müeyyide Formu 19. sırasının dava konusu işlemle ilgili kısmı şöyledir:

 

"17 nci maddenin ikinci fıkrasının (d), (e), (f) bentlerine, 19 uncu maddeye, 23 üncü maddeye ve 26 ncı maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkrasına, 30 uncu maddenin üçüncü fıkrasında yer alan bildirimle ilgili hususlara aykırılık halinde" birinci tespitte "Merkez uyarılır ve 15 gün süre verilir." müeyyidesinin uygulanacağı belirtilmiştir.

 

18. Yönetmeliğin Ek-17 Müeyyide Formu 21. sırasının dava konusu işlemle ilgili kısmı şöyledir:

 

"20 nci madde hükümlerine aykırılık halinde" birinci tespitte "Bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin binde beşi oranında idari para cezası verilir." müeyyidesinin uygulanacağı belirtilmiştir.

 

19. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesi şöyledir:

 

“ (1) Bu Kanun'un;

a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

uygulanır.”

 

20. 5326 sayılı Kanun’un "Yaptırım türleri" başlıklı 16. maddesi şöyledir:

 

“(1) Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir.

(2) İdarî tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir”

 

21. 5326 sayılı Kanun’un “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

“İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararınakarşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir.”

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

22. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 27/11/2023 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı şirkete verilen idari para cezası yönünden doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

 

B. Esasın İncelenmesi

 

23. Raportör-Hâkim Arzu ÇETİNDERE ŞAŞI’nın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra; gereği görüşülüp düşünüldü:

 

24. Dava, davacı şirkete ait hastanede, 7 kişiye ait gonad dokusu/üreme hücresinin saklanmasını gerektiren tıbbi zorunluluk belgesinin olmadığının tespit edildiğinden bahisle uygulanan ve Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü'nün 30/11/2021 tarih ve E-71574653-663.02 sayılı yazısı ile bildirilen, 582.081,49 TL idari para cezasının iptali ve ödenen 436.561,07 TL para cezasının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

 

25. Kabahatler Kanunu’nun 27. maddesinin sekizinci fıkrasında; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği kurala bağlanmış, bu maddenin gerekçesinde de, Kabahatler Kanunu'ndaki düzenlemelerin ortaya çıkardığı bağlantı sorununa çözüm getirilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.

 

26. 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, Kabahatler Kanunu’nun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı, ancak idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle, idari yargının görev alanına giren bir yaptırım kararının verilmiş ve bunun dava konusu edilmiş olması halinde idari yargının bu davaya ve aynı maddi olaya ilişkin idari para cezası kararına karşı açılan veya açılacak davaya da bakacağı kuşkusuzdur.

 

27. Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesince de, idari para cezası yönünden oluşan olumsuzgörev uyuşmazlıklarının çözümünde, idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren idari yaptırım kararının da verilmiş olması ve dosya içeriğinden bu kararın idari yargı yerinde dava konusu edildiğinin anlaşılması halinde; idari para cezasına ilişkin kararınhukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceği sonucuna varılarak, idari yargı yerince verilen görevsizlik kararlarının kaldırılmasına karar verilmiştir (Uyuşmazlık Mahkemesi, E.2022/228, K.2022/294, 31/03/2022).

 

28. Dosyanın incelenmesinden,davacı şirkete ait hastanede "7 hastaya ait gonad dokusu/üreme hücrelerinin saklanmasını gerektiren tıbbi zorunluluk belgesinin olmadığının" tespit edilmesi üzerine Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle Yönetmeliğin Ek-17 müeyyide formu 21. sırasındaki "20 nci madde hükümlerine aykırılık halinde" birinci tespitte "bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin binde beşi oranında idari para cezası verilir" hükmü uyarınca 582.081,49 TL idari para cezası; "188 hastanın belgelerinin eksik olduğunun" tespit edilmesi üzerine de aynı Yönetmeliğin 19/3 maddesinin ihlal edildiğinden bahisle Yönetmeliğin Ek-17 müeyyide formu 19. sırasındaki "17 nci maddenin ikinci fıkrasının (d), (e), (f) bentlerine, 19 uncu maddeye, 23 üncü maddeye ve 26 ncı maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkrasına, 30 uncu maddenin üçüncü fıkrasında yer alan bildirimle ilgili hususlara aykırılık halinde" birinci tespitte "Merkez uyarılır ve 15 gün süre verilir." hükmü uyarınca uyarma cezası verilmesine ilişkin Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün 26/11/2021 tarih ve E-71574653-020 sayılı işleminin davacı şirkete tebliğ edildiği; davacı şirket tarafından adli yargı yerinde idari para cezasının ve uyarma cezasının iptali için dava açıldığı; idari yargı yerinde de aynı istemle dava açılmış ise de mahkemece dilekçenin reddedilmesi üzerine, 582.081,49 TL idari para cezasının iptali ve ödenen 436.561,07 TL para cezasının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava dilekçesinin yenilendiği; dava konusu işlemin incelenmesinden, söz konusu idari para cezası ve uyarma cezasına dayanak oluşturan eylemlerin ve bu eylemler karşılığında verilen cezaların yasal dayanaklarının farklı olduğu anlaşılmaktadır.

 

29. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde, bu Kanun’un idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı belirtildiğinden, 3359 sayılı Kanun’a istinaden çıkarılan Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmeliğinin 20. maddesi uyarınca verilen salt idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanun'un 27. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

30. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak, Ankara 14. İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile Ankara 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/02/2022 tarih ve D.İş No.2021/13467sayılı görevsizlik kararının idari para cezasına ilişkin kısmının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Ankara 14. İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile Ankara 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/02/2022 tarih ve D.İş No.2021/13467 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ İDARİ PARA CEZASINA İLİŞKİN KISMININ KALDIRILMASINA,

 

27/11/2023 tarihinde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Nilgün                            Doğan                           Eyüp

          TOPAL                      TAŞ                            AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                               Üye

                                                Ahmet                           Mahmut                          Bilal

                                            ARSLAN                          BALLI                      ÇALIŞKAN