Hukuk Bölümü         2003/86 E.  ,  2003/87 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : O.Ü.

Davalı            : TEDAŞ Malatya Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğü

Vekili              : Av. F.U. 

            O  L  A  Y       : Burdur E.D. Müessese Müdürlüğü ekiplerince yapılan genel kontrol sırasında, davacının abonesi olduğu 1185826 no’lu elektrik sayacının kolon hattından ek alınarak kaçak elektrik kullanıldığının 26.4.2001 günlü tutanakla saptandığı nedeniyle sayaç mühürlenmiş ve davacı adına cezalı olarak 544.940.000.-TL. elektrik kullanım bedeli tahakkuk ettirilmiş olup, bu bedel davacı tarafından ödenmiştir.

            Davacı, Bucak Sulh Hukuk Mahkemesi’nin E:2001/110 D.İş sayılı tespit dosyasında, mahallinde yapılan bilirkişi incelemeli keşif sonrasında hazırlanan rapora göre, kolon hattından ek alındığını gösteren bir bağlantının görülmediğinin ve yapılan tespite göre bağlantıların yönetmeliklere uygun bulunduğunun saptandığını; bu durumda, davalı idarenin kendisinden aldığı paranın haksız olduğunu ileri sürerek, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, ödemiş olduğu paranın tespit masrafları ve olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 7.11.2001 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

            BUCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 12.4.2002 gün ve E:2001/505, K:2002/136 sayı ile, TEDAŞ Burdur Müessese Müdürlüğü tarafından kaçak elektrik tüketiminin tespiti yolunda tutanak tutulmasının idari bir işlem olduğu; bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının denetiminde idari yargının görevli bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının Antalya İdare Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş; bu karar,temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Davacının isteği nedeniyle dosyanın gönderilmesi üzerine Antalya 1. İdare Mahkemesi Tek Hakimi’nce, 2577 sayılı Yasa’nın 3 ve 9. maddelerine uygun dava açılmadığı nedeniyle esas kaydı kapatılarak dosya mahkemesine geri çevrilmiştir.

            Davacı tarafından, usulüne uygun düzenlenen 27.5.2003 günlü dilekçe ile, aynı istekle, idari yargı yerinde dava açılmıştır. 

            ANTALYA 2. İDARE MAHKEMESİ TEK HAKİMİ; 2.6.2003 gün ve E:2003/542 sayı ile, elektrik dağıtım idaresi ile abone arasında meydana gelen anlaşmazlığın, özel hukuk sözleşmesi olan abonman sözleşmesine dayanması ve hizmetin karşılığının tarifeye göre belirlenmesi nedeniyle özel hukuk alanını ilgilendiren bir alacak- borç ilişkisinden kaynaklandığı; bu nedenle, haksız tahakkuk edildiği ileri sürülen ve ödenmiş olan fatura bedelinin iade edilmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu kanaatine varıldığı, ancak bu yargı yerince daha önce görevsizlik kararı verildiği ve kesinleştiğinden bahisle, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına, bu konuda verilecek karara değin incelemenin ertelenmesine karar vermiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE  :  Uyuşmazlık   Mahkemesi   Hukuk    Bölümü’nün,   Yalçın

ACARGÜN’ün  Başkanlığında , Üyeler:  Dr.  Atalay  ÖZDEMİR,   M.  Lütfü   ÜÇKARDEŞLER,

Serap AKSOYLU, Z.Nurhan YÜCEL, Turgut ARIBAL ve Abdullah ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 17/11/2003 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU’ nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Tülin ÖZGENÇ’in davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü   açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:           

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre,  İdare Mahkemesi Tek Hakimliğince anılan Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmediğinden esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verildi.

ESASA İLİŞKİN İNCELEME         :

            Dava, idarece cezalı olarak tahakkuk ettirilen kaçak elektrik tüketim bedelini ödeyen abonenin, yapılan tahakkukun haksız olduğunu ileri sürerek, ödediği paranın tarafına iadesi isteminden ibarettir.

            233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile bir kamu iktisadi kuruluşu olarak kurulan TEK- Türkiye Elektrik Kurumu, 12.8.1993 tarih ve 93/4789 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla, “Türkiye Elektrik Üretim, İletim Anonim Şirketi (TEAŞ)” ve “Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (TEDAŞ)” ünvanlı iki ayrı iktisadi devlet teşekkülü şeklinde teşkilatlandırılmış olup, 233 sayılı KHK.’ ye ekli listede Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ilgilendirilen “Teşekküller” olarak gösterilmiştir.

            233 sayılı KHK.’ nin 1. maddesinde, bu KHK.’ nin: iktisadi devlet teşekkülleri ile kamu iktisadi kuruluşlarının ve bunların müesseselerinin, bağlı ortaklıklarının kurulmasını, iştiraklerinin teşkilini, özerk bir tarzda ve ekonominin kurallarına uygun olarak yönetilmelerini ve amaçlarına ulaşabilmelerini sağlamak için denetlenmelerini düzenlemek amacı taşıdığına işaret edilmiş; 2. maddesinde , iktisadi devlet teşekkülü “Teşekkül”, sermayesinin tamamı Devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan, kamu iktisadi teşebbüsüdür.” şeklinde tanımlanmış; değişik 15. maddesinde, sermayesinin tamamı Devlete ait teşebbüslerin , işletmelerini müessese halinde teşkilatlandırabilecekleri ve müesseselerin, teşebbüs genel müdürünün teklifi, yönetim kurulunun kararı ile kurulacağı belirtilmiş, 4. maddesinde teşebbüslerin, 16. maddesinde de müesseselerin, tüzel kişiliğe sahip oldukları ve bu KHK.’ de saklı tutulan hususlar dışında özel hukuk hükümlerine tabi bulundukları ifade edilmiştir.

            Buna göre, TEDAŞ’ nin, 233 sayılı KHK.’ de işaret edildiği üzere, özerk bir tarzda ve ekonominin kurallarına uygun olarak faaliyette bulunmak üzere kurulup işletmelerini müessese olarak teşkilatlandıran, sermayesinin tamamı Devlete ait, tüzelkişiliğe sahip bir kamu kurumu olduğu kuşkusuzdur. Ancak, 233 sayılı KHK.’ de saklı tutulan hususlar dışında özel hukuk hükümlerine tabi bulunduğu gözden kaçırılmamalıdır.

            233 sayılı KHK. ‘nin 35. maddesinde, “Teşebbüs, müessese ve bağlı ortaklıklar, işletmelerinde üretilen mal ve hizmet fiyatlarını tespitte serbesttirler.” denilmiş; 26.1.1994 tarih ve  21830  sayılı  Resmi Gazetede   yayımlanan  Ana Statü’nün 4. maddesinin 1. bendinde “... sözleşmeler çerçevesinde elektriğin alış, satış ve ticaretini yapmak ve yaptırmak” TEDAŞ’ ın görevleri arasında sayılmıştır.

            Elektrik bedeli, ekonominin kurallarına uygun olarak serbestçe tespit edilen bir tarifeye ve abonman sözleşmesine göre alınmaktadır. Başka bir deyişle, idare ile kişi arasında sözleşmeyle alacak- borç ilişkisi doğmakta, ödenecek miktar TEDAŞ ile kişi arasında abonman sözleşmesiyle özel hukuk ilişkisi kurulmasından sonra verilen hizmet karşılığında maliyet-kâr esasına göre belirlenmektedir. Ödemenin hukuksal dayanağı, kamu gücüne değil, tarifeye ve iki taraf arasında yapılan abonman sözleşmesine dayanmaktadır. Nitekim, ödemelerin yapılmaması durumunda TEDAŞ alacağını, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre değil, sözleşme ilişkisine dayalı olarak özel hukuk hükümlerine göre tahsil etmektedir. Abone ile TEDAŞ arasında yapılan abonman sözleşmesi, daha çok “tip” sözleşme görünümündedir. Hizmetten yararlanan kişinin, sözleşmeyi idare ile birlikte düzenlenmesi yerine katılımı (iltihakı) sözkonusudur. Ancak, bu durum, idare ile kişi arasında kurulan özel hukuk ilişkisini, idare hukuku ilişkisine dönüştürmez. Çünkü, birçok durumda hizmetin tekel niteliği ve çok kişiye götürülme zorunluluğu, işin çoğunlukla tip sözleşmelerle ve hizmetten yararlanacakların katılımı yoluyla gerçekleşebilmesini olanaklı kılmaktadır.

            Belirtilen durum karşısında, Müessesenin cezalı olarak tahakkuk ettirdiği ve abonenin ödediği kaçak elektrik tüketim bedelinin haksız alındığı nedeniyle idarece iadesi istemine ilişkin davanın, taraflar arasındaki abonman sözleşmesine dayanan özel hukuk hükümlerine tabi bir alacak- borç ilişkisinden doğması nedeniyle, görüm ve çözümünde adli yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

            Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi Tek Hakimliğince yapılan başvurunun kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         :Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Antalya 2. İdare Mahkemesi Tek Hakimi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Bucak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12.4.2002 gün ve E:2001/505, K:2002/136 sayılı  GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 17.11.2003 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.