T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2024/122 KARAR NO : 2024/542 KARAR TR : 02/12/2024
|
ÖZET: Davacının İsim denklik belgesinde "***" olarak geçen isminin "***" olarakdüzeltilmesine karar verilmesi istemiyleaçılan davanın, 5901 sayılı Kanun hükümleri gözetilerek İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı :***
Davalı :Nilüfer Kaymakamlığı ( İlçe Nüfus Müdürlüğü)
I. DAVA KONUSU OLAY
1. Davacı, Bakanlar Kurulunun 20/05/2002 tarihli ve 4227 sayılı kararı ile Türk Vatandaşlığını kazanarak *** ismini aldığını, Bulgaristan'ın Kırcaali şehrinde 05/04/1978 tarihinde doğduğunu, ancak, Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç esnasında yapılan kayıt işlemlerinde doğum tarihi ve yerinin Plovdin/Bulgaristan, doğum tarihinin 16/11/1976 olarak yazıldığını ifade ederek, doğum tarihi ve doğum yerinin 05/04/1978 Kırcaali/Bulgaristan olarak, isim denklik belgesinde *** olarak görünen kaydın ise, nüfus kayıtlarında ve isim denklik belgesinde *** olarak düzeltilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ
A. Adli Yargıda
2. Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi 11/07/2023 tarih ve E.2023/137, K.2023/315 sayılı kararı ile, davanın kabulüne, davacının nüfus kaydında 16/11/1976 olarak yazılı olan doğum tarihinin 05/04/1978, Plovdın/Bulgaristan olan doğum yerinin, Kırcaali/Bulgaristan olduğunun tespitine ve nüfusa tesciline, nüfusa bildirilmesine, İsim Denklik belgesine yönelik talebin, idari yargı görevli olduğundan usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
"...Dava; davacının nüfus kayıtlarında yanlış geçen doğum tarihinin ve yerinin düzeltilmesi talepli davadır.
Nilüfer İlçe Nüfus Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmış, davacının nüfusa tesciline esas evrak örnekleri dosya arasına getirtilmiştir. Davacının ayrıntılı nüfus kayıt örneği dosya arasına alınmıştır. Dava dilekçesi ekinde sunulan evrakların asılları apostil şerhleriyle davacı tarafça tercümesi yaptırılan ve "Doğum Belgesi " başlıklı evrakın incelenmesinde davacınındoğum tarihinin 05/04/1978 doğum yerinin ise Kırcaali/Bulgaristan şeklinde yazılı olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının davasını kanıtlamış olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜNE,
1.-*** doğumlu, ***'in nüfus kaydında yazılı bulunan "16/11/1976" olan doğum tarihinin "05/04/1978" olduğunun,"PLOVDIN/BULGARİSTAN" olandoğum yerinin "KIRCAALİ/ BULGARİSTAN"olduğunun tespitine ve nüfusa tesciline, Nüfusa BİLDİRİLMESİNE,
2-İsim Denklik belgesine yönelik talebin idari yargı görevli olduğundan usulden reddine..."
3. Davacı, bu kezisim denklik belgesinde "***" olarak geçen isminin "***" olarak düzeltilmesi istemiyleidari yargı yerinde dava açmıştır.
B. İdari Yargıda
4. Bursa 3. İdare Mahkemesi 18/08/2023 tarih ve E.2023/1212, K.2023/1148 sayılı kararında; nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olması nedeniyle, 2577 sayılı Kanun'un 14 ve 15. maddeleri uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, söz konusu karar istinaf edilmiştir .
5. Bursa Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi 06/12/2023 tarih ve E.2023/2777, K.2023/1868 sayılı kararında; mevcut uyuşmazlıkta, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi ve görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla Uyuşmazlık Mahkemesine başvurması için istinaf başvurusuna konu ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine iade edilmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Bursa 3. İdare Mahkemesinin 18/08/2023 tarih ve E.2023/1212, K.2023/1148 sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine iadesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45/5 maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmiştir.
6. Bursa 3. İdare Mahkemesi 08/02/2024 tarih ve E.2024/46 sayılı kararı ile, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılıKanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
"...Dava dosyasının incelenmesinden; davacının isim denklik belgesinde "***" olarak geçen isminin "***" olarak düzeltilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İsim denklik belgesi, sonradan Türk vatandaşlığını kazanan kişiler ile bunların alt soyları, üst soyları veya eşleri ile veli, vasi ya da bu konuda vekaletname ibraz edenlerin talepleri halinde nüfus kayıtlarına dayanılarak düzenlenen, ilgililerin önceki ad ve soyad bilgileri ile Türk vatandaşlığını kazanma kararına ilişkin bilgileri gösterir belgedir.
Türk vatandaşlığını sonradan kazanan kişilerin Türkçe ad ve soyad seçmeleri halinde önceki ad ve önceki soyad bilgileri nüfus kayıtlarına işlenmektedir.
Bu kapsamda; davacının isim denklik belgesinde "***" olarak geçen isminin "***" olarak düzeltilmesi istemiyle açılan, sonucu itibariyle doğrudan nüfus kaydında etki doğuracak ve nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasını gerektiren mevcut uyuşmazlığın görüm ve çözümünün 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu hükümleri uyarınca adli yargı mercilerine (asliye hukuk mahkemelerine) ait olduğu sonucuna varılmıştır..."
7. Bursa 3. İdare Mahkemesi 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dava dosyalarını Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.
8. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 16. ve 21. maddeleri uyarınca Danıştay Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının konuya ilişkin yazılı düşünceleri istenilmiştir.
III. BAŞSAVCILIK DÜŞÜNCELERİ
A. Danıştay Başsavcılığının Yazılı Düşüncesi
9. Danıştay Başsavcısı, davanın görüm ve çözümünün dâvâcının nüfus kayıtlarında "***" olarak geçen isminin "***" olarak düzeltilmesi istemi yönünden adlî yargının; denklik belgesinde isminin *** olarak düzeltilmesi talebi yönünden ise, idari yargının görevli olduğu yönünde yazılı düşünce vermiştir. Yazılı düşüncenin ilgili kısmı şöyledir :
"...Talep sonucunun çok açık olmaması hâlinde, onu dâvâ dilekçesinin diğer bölümlerinde yazılanların ışığı altında bir yoruma tâbi tutarak, dâvâcının bu dâvâile neyin hüküm altına alınmasını istediği tespit edilmelidir.." (KURU Baki, Hukuk Muhakemeleri Usûlü, 2001, Cilt II, s. 1608)
Dâvâ dilekçesinde, " ...nüfus kayıtlarındaki ismim *** olarak hatalı geçtiğinden ... nüfus kayıtlarında ismimin *** olarak geçmesini talep etmekteyim. İsmimin denklik belgesinde *** şeklinde düzeltilmesi için iş bu dâvâya zarûret hâsıl olmuştur." ibarelerine yer verildiğinden, dâvâcının nüfus kayıtlarındaki isminin *** olarak düzeltilmesini ve buna bağlı olarak denklik belgesinde isminin *** olarak düzeltilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35. maddesinde kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydının düzeltilemeyeceği ve 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme dâvâlarının asliye hukuk mahkemelerinde açılacağı kurala bağlandığından, dâvâcının nüfus kayıtlarındaki isminin *** olarak düzeltilmesi talebinin asliye hukuk mahkemesince karara bağlanması gerekmektedir.
Dâvâcı nüfus kayıtlarındaki isminin düzeltilmesinin yanı sıra denklik belgesindeki isminin de aynı şekilde düzeltilmesini talep ettiğinden, bu talep yönünden ayrıca bir değerlendirme yapılması icap etmektedir.
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 75. maddesinde Türk vatandaşlığını sonradan kazanan kişilere talepleri hâlinde; nüfus kayıtlarına dayanılarak önceki ad ve soyadlarını gösteren denklik belgesinin Genel Müdürlükçe veya nüfus müdürlüklerince düzenleneceği belirtildiğinden, denklik belgesinin nüfus kayıtlarına dayanılarak idârece düzenlenebileceği ve nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına ilişkin olarak asliye hukuk mahkemesince verilen hükmün kesinleşmesi hâlinde denklik belgesinin düzeltilmesine ilişkin olarak idârî işlem tesis edilebileceği açıktır.
Bu itibarla, asliye hukuk mahkemesinin denklik belgesinin düzeltilmesine ilişkin bir hüküm kuramayacağı, bu yönde bir düzeltme yapılması veya yapılmamasına ilişkin olarak idârece tesis edilecek idarî işlemekarşı 2577 sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanûnunun 2. maddesi uyarınca idârî yargı merciinde dâvâ açılabileceği kuşkusuzdur.
Her ne kadar dâvâcı denklik belgesindeki isminin düzeltilmesi istemiyle idâreye başvuruda bulunmadan dâvâaçtığından,idârîdâvâyakonu edilebilecekbiridârî işlem bulunmamakta ise de bu hususun görevli idârî yargı merciince 2577 sayılı Kanûnun 14. maddesinin (3-d) işâretli bendi uyarınca ilk incelemeye esas olmak üzere nazara alınacağı tabiîdir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, dâvâcının nüfus kayıtlarında "***" olarak geçen isminin "***" olarak düzeltilmesi istemi yönünden adlî yargının; denklik belgesinde isminin *** olarak düzeltilmesi talebi yönünden ise idârî yargının görevli olduğu düşünülmektedir..."
B. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Yazılı Düşüncesi
10. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, davanın görüm ve çözümünün idari yargı yerine ait olduğu yönünde yazılı düşünce vermiştir. Yazılı düşüncenin ilgili kısmı şöyledir:
"...Dava konusu uyuşmazlıkta; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlığın esasının adli yargı yerinde çözüldüğü, esası çözülmeyen uyuşmazlığın davacı hakkında düzenlenen isim denklik belgesine ilişkin olduğu, isim denklik belgesinin 5901 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen bir belge olduğu, nüfus kütüğünde değişiklik yapan bir belge/işlem niteliğinde olmayıp vatandaşlık olaylarını bildiren belge mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının talebinin nüfus kütüğündeki kayıtların düzeltilmesine yönelik olmayıp, 5901 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik uyarınca düzenlenen isim denklik belgesinin düzeltilmesine yönelik olduğu, bu bakımdan taleplerin 5490 sayılı Kanun'un 35. ve 36. maddesi kapsamında kayıt düzeltilmesi ve nüfus davaları olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Bu hâliyle, isim denklik belgesi düzenlenmesi ve düzeltilmesine ilişkin işlemlerin, idarece yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde resen ve tek taraflı olarak tesis edilen işlemlerden olması sebebiyle, davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen "İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları" kapsamında idari yargı yerinde çözülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle, Bursa 3. İdare Mahkemesinin başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmektedir..."
III. İLGİLİ HUKUK
A. Mevzuat
11. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesi şöyledir:
"1. (Değişik: 10/6/1994-4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:
a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.
2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.
3. (Mülga: 2/7/2018 - KHK-703/185 md.)"
12. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun "Kayıt düzeltilmesi" başlıklı 35. maddesi şöyledir:
"(1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.
(2) Aile kütüklerindeki din bilgisine ilişkin talepler, kişinin yazılı beyanına uygun olarak tescil edilir, değiştirilir, boş bırakılır veya silinir."
13. 5490 sayılı Kanun'un "Nüfus davaları" başlıklı 36. maddesi şöyledir.
"(1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur:
a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları (..) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.
b) (Değişik: 19/10/2017-7039/9 md.) Haklı sebeplerin bulunması hâlinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hâkimden istenebilir. Ad değişikliği hâlinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eşin ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir.
c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder.
(2) Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular Bakanlıkça incelenip sonuçlandırılır."
14. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun "Maddi hataların düzeltilmesi ve tamamlama" başlıklı 39. maddesi şöyledir:
"(Başlığı ile Birlikte Değişik: 19/10/2017-7039/31 md.)
(1) Bu Kanuna göre alınan kararlarda maddi bir hata veya eksikliğin bulunduğunun sonradan anlaşılması halinde, dayanağına uygun şekilde Genel Müdürlükçe düzeltme veya tamamlama kararı alınır."
15. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 46. maddesine dayanılarak çıkarılan Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin "Denklik belgesi" başlıklı75. maddesi şöyledir :
"(1) Türk vatandaşlığını sonradan kazanmış kişilerin Türkçe ad ve soyadı seçmeleri hâlinde önceki ad ve soyadları nüfus kayıtlarına işlenir.
(2) Türk vatandaşlığını sonradan kazanan kişilere talepleri halinde; nüfus kayıtlarına dayanılarak önceki ad ve soyadlarını gösteren denklik belgesi Genel Müdürlükçe veya nüfus müdürlüklerince düzenlenir.
(3) Türk vatandaşlığını kazananların önceki ad ve soyadlarının nüfus kayıtlarında bulunmaması hâlinde; varsa kişinin Genel Müdürlükte bulunan dosyasındaki belgeler esas alınarak Türk vatandaşlığını kazanmadan önceki ad ve soyadının nüfus kaydına işlenmesi sağlanır ve buna dayanılarak denklik belgesi Genel Müdürlükçe veya nüfus müdürlüklerince düzenlenir.
(4) Dosyasındaki belgelerin yeterli olmaması halinde mevcut pasaport, doğum belgesi gibi kişinin Türk vatandaşlığını kazanmadan önceki ad ve soyadını gösterir belge ile dosyasındaki bilgilerin karşılaştırılması sonucu, aynı kişi olduğuna kanaat getirilmesi halinde Türk vatandaşlığını kazanmadan önceki ad ve soyadının nüfus kaydına işlenmesi sağlanır ve buna dayanılarak denklik belgesi Genel Müdürlükçe veya nüfus müdürlüklerince düzenlenir.
(5) Denklik belgesi için başvuran kişinin Genel Müdürlükteki dosyasına ulaşılamaması ya da kişinin ibraz ettiği belgelerle dosyasındaki bilgilerin karşılaştırılması sonucu aynı kişi olduğuna kanaat getirilememesi hâlinde talep reddedilir."
16. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan İsim Denklik Belgesi İşlemlerine İlişkin Açıklamanın 11. maddesinin sekizinci fıkrasının üçüncü bendi şöyledir:
"Nüfus kayıtlarında önceki ad ve soyad bilgilerinin eksik/hatalı olması durumlarında, nüfus müdürlüklerince, dayanak belgesine göre vatandaşlık olaylarındaki önceki ad ve soyadının “idarece Kayıt Düzeltme” modülünden tamamlanması veya düzeltilmesi yapılır."
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
A. İlk İnceleme
17. Uyuşmazlık Mahkemesinin Kenan YAŞAR'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan02/12/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre isim denklik belgesinde "***" olarak geçen isminin "***" olarak düzeltilmesi istemine ilişkin çıkan görev uyuşmazlığı yönünden başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
B. Esasın İncelenmesi
18. Raportör-Hâkim Şerife ÖZDOĞAN'ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın isim denklik belgesindeki ismin düzeltilmesine ilişkin davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
19. Dava, davacının isim denklik belgesinde "***" olarak geçen isminin "***" olarak düzeltilmesi istemiyleaçılmıştır.
20. Dava dosyasında bulunan nüfus kayıt örneklerinin incelenmesinden, davacı *** tarafından, Bakanlar Kurulunun 20/05/2002 tarihli ve 4227 sayılı kararı ile Türk Vatandaşlığını kazanarak *** ismini aldığı, Bulgaristan'ın Kırcaali şehrinde 05/04/1978 tarihinde doğduğu, ancak, Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç esnasında yapılan kayıt işlemlerinde doğum tarihi ve yerinin Plovdin/Bulgaristan, doğum tarihinin 16/11/1976 olarak yazıldığı belirtilerek doğum tarihi ve doğum yerinin 05/04/1978 Kırcaali/Bulgaristan olarak, isim denklik belgesinde *** olarak görünen kaydın ise, *** olarak düzeltilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açıldığı, Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 11/07/2023 tarih ve E.2023/137, K.2023/315 sayılı kararıyla, davacının nüfus kaydında yazılı 16/11/1976 yazılı olan doğum tarihinin 05/04/1978 olduğunun, Plovdin/Bulgaristan olan doğum yerinin Kırcaali/Bulgaristan olduğunun tespitine ve nüfusa tesciline, isim denklik belgesine yönelik talebinin ise, idari yargı görevli olduğu gerekçesiyle usulden reddine karar verildiği; bunun üzerine isim denklik belgesinde *** olarak geçen isminin *** olarak düzeltilmesi istemiyle idari yargıda açılan davada, Bursa 3. İdare Mahkemesi tarafından verilen 08/02/2024 tarihli ve E.2024/46 sayılı kararla, uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
21. Olayda, adli yargı yerinde uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmayan kısmının, davacı hakkında düzenlenen isim denklik belgesine ilişkin olduğu, isim denklik belgesinin 5901 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen bir belge olduğu, nüfus kütüğünde değişiklik yapan bir belge/işlem niteliğinde değil, vatandaşlık olaylarını bildiren belge mahiyetinde olduğu, bu bakımdan taleplerin 5490 sayılı Kanun'un 35. ve 36. maddesi kapsamında kayıt düzeltilmesi ve nüfus davaları olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
22. Bu haliyle, isim denklik belgesi düzenlenmesi ve düzeltilmesine ilişkin işlemlerin, idarece yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde resen ve tek taraflı olarak tesis edilen işlemlerden olması sebebiyle, davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen "İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları" kapsamında idari yargı yerinde çözülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
23. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Bursa 3. İdare Mahkemesinin 08/02/2024 tarih ve E.2024/46 sayılı başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmektedir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Davanın çözümünde İDARİYARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,
B. Bursa 3. İdare Mahkemesinin 08/02/2024 tarih ve E.2024/46 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE ;
02/12/2024 tarihinde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Vekili Üye Üye Üye
Kenan Nilgün Doğan Eyüp
YAŞAR TAŞ AĞIRMAN SARICALAR
Üye Üye Üye
Ahmet Mahmut Bilal
ARSLAN BALLI ÇALIŞKAN