Hukuk Bölümü         2007/471 E.  ,  2008/156 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı            : E. Boya Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti.

            Vekili              : Av. C.H.      

            Davalı             : Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı (Pendik Sigorta Müdürlüğü)

           O  L  A  Y       : Sigortalı işe giriş bildirgesinin yasal süre içerisinde Kuruma verilmemesi nedeniyle davacı adına 506 sayılı Yasanın 9. ve 140. maddeleri uyarınca idari para cezası verilmiş, yapılan itiraz komisyon kararıyla reddedilmiştir.

Davacı vekili, söz konusu para cezasının iptali istemiyle 22.6.2005 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 1. İDARE MAHKEMESİ; 30.11.2005 gün ve E:2005/1590, K:2005/2473 sayı ile, verilen para cezasının Kabahatler Kanununun 17. maddesi kapsamında bir yaptırım olduğu, bu itibarla söz konusu cezaya yönelik itirazın görüm ve çözüm görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar kesinleşmiştir.

 Davacı vekili, bu kez aynı istemle söz konusu para cezasına karşı 1.12.2006 tarihinde adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

PENDİK 2. SULH CEZA MAHKEMESİ; 12.4.2007 gün ve D. İş No: 2006/887 sayı ile, 506 sayılı Yasa’da yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiği gerekçesiyle yapılan itirazın görev yönünden reddine karar vermiş, karar kesinleştikten sonra, davacı vekilinin istemi üzerine görevli yargı yerinin belirlenmesi için dava dosyasını Uyuşmazlık Mahkemesine göndermiştir.

            İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU,  Erdoğan BUYURGAN, Habibe ÜNAL, Ayper GÖKTUNA, Muhittin KARATOPRAK ve Gürbüz GÜMÜŞAY’ın katılımlarıyla yapılan 02.06.2008 günlü toplantısında; Hâkim-Raportör G. Fatma BÜYÜKEREN’in 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun, başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu’nun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkûmiyetine ya da beraatine hükmedilebilE.k davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği...”açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

Dosyanın incelenmesinden, Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nce, Pendik 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 24.7.2006 gün ve Değ. İş 2006/59 sayılı ve İstanbul  1. İdare Mahkemesi’nin 30.11.2005 gün ve E: 2005/1590, K:2005/2473 sayılı görevsizlik kararları nedeniyle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığı hakkında daha önce önüne gelmiş bulunan görev uyuşmazlığını 26.12.2007 gün ve E:2007/415, K:2007/421 sayılı karar ile çözüme bağlandığı ve bu karar ile İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin 30.11.2005 gün ve E:2005/1590, K:2005/2473 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

2247   sayılı  Uyuşmazlık  Mahkemesinin  Kuruluş  ve  İşleyişi  Hakkında  Kanun’un 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

            Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir.”, 27. maddesinde ise, “Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder.” denilmektedir.

Açıklanan nedenlerle, daha önce Mahkememizce İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin görevsizlik kararı kaldırılmış olduğundan, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen koşulları taşımayan başvurunun aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 SONUÇ    : 2247 sayılı Yasanın 14 ve 19. maddelerinde öngörülen koşulları taşımayan  BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 02.06.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.