Hukuk Bölümü         2013/1026 E.  ,  2013/1183 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacılar : 1- A.Ç., 2- A.Ç., 3- T.C.

Vekili      : Av. R.Ü.

Davalı      : Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Vekili      : Av. H.Ö.B.

O L A Y  : Davacılar vekili özetle;davacıların murisinin Antalya İli, Aksu İlçesi, Barbaros Mahallesi, Ören Mevkii, 13424 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın davalı kurum tarafından herhangi bir kamulaştırma işlemi olmaksızın sit alanı, eski eser ve korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı ilan edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle, görev itirazında bulunmuştur.

Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi: 26.02.2013 gün ve E:2012/716 sayı ile, davalı Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

Danıştay Başsavcısı; İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 1.7.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre,davalı Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü vekilinin anılan Yasanın 10/2.maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi 12/1.maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalı Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü açısından, 10.maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı M.Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacıların murisinin maliki olduğu taşınmaza davalı kurum tarafından herhangi bir kamulaştırma işlemi olmaksızın sit alanı,eski eser ve korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak ilan edilmek suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle açılmıştır.

Dosya kapsamında yer alan Kültür ve Turizm Bakanlığı Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün cevabi yazısında,davaya konu taşınmazın Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 09.02.1994 gün ve 2117 sayılı kararı ile tescil edilen Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 18.05.2011 gün ve 5158 sayılı kararıyla sınırları son şeklini alan Perge Antik Kenti I. Derece Arkeolojik Sit Alanında kaldığının tespit edildiği belirtilmiştir.

Aksu Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 11.12.2012 günlü yazısında, davaya konu taşınmazın Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 01.02.1996 tarih 2856 sayı ile 1/5000 ölçekli Perge Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Perge Koruma Amaçlı İmar Planında ve Antalya Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.02.2008 gün ve 84 sayılı kararı ile onaylanan 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planında I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak görüldüğü belirtilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde;  “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

                a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

                b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

                Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

                İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

                c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.                  

Bununla birlikte, idarelerin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümleri uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri,sit alanı ilanına ilişkin kararlar ile bu kararlar uyarınca belirlenen alan için hazırlanan koruma amaçlı imar planları ve bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kesin inşaat yasağı getirilen taşınmaza yönelik kamulaştırma veya trampa gibi bireysel işlemler, "idari işlem" ; anılan yasa uyarınca tesis edilen işlemler uyarınca yapmak zorunda oldukları uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri; yani, bu konudaki hareketsizlikleri de, idari eylem niteliği taşımaktadır.

Olayda davacılar tarafından, hissedar oldukları taşınmazın, sit alanı olarak kayıt ve tescil edildiği, aradan uzun süre geçmesine rağmen taşınmazın kamulaştırılmadığı, belirtilerek, taşınmaza kamulaştırmasız el konulması nedeniyle bedelinin tazmin edilmesi gerektiğinin iddia edildiği, davanın, bir idari işlem olan sit alanı ilanına ilişkin karar ve bu karar uyarınca tesis edilen genel ve düzenleyici nitelikte koruma amaçlı imar planında taşınmaza getirilen sınırlama sonucu 2863 sayılı yasada öngörülen kamulaştırma programlarının veya trampa işlemlerinin zamanında yapılmamasından, başka anlatımla da, idari işlemlerden ve davalı idarelerin yapması gereken kamulaştırmalar konusundaki hareketsizliği şeklinde ortaya çıkan idari eylemlerden kaynaklandığı anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre; davacıların taşınmazının 2863 sayılı yasa uyarınca doğal sit alanı olarak belirlenmesi sebebiyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlama sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile, davalı Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü vekilinin görev itirazının Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ     : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26.02.2013 gün ve E:2012/716 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 1.7.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.