Ceza Bölümü         2005/15 E.  ,  2005/23 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

          Davacı           : K.H.

            Yakınan        : S.D.

            Sanıklar         : 1-R.I.

                                     2-C.D.

                                     3-H.D.

             O L A Y          :Uzun zaman önce köyünden ayrılarak Adana İline yerleşen sivil kişi sanık C.D.’in, Adıyaman/Gerger İlçesi Yağmurlu Köyü’ne ziyaret için gittiğinde karşılaştığı köy muhtarı olan, sivil kişi sanık R.I.’ın, “senin çocukları askerlik için şubeden arıyorlar” demesi üzerine, askerlik için aranan H.D.’in öldüğünü söylediği, birlikte Nüfus Müdürlüğüne giderek burada sanıklardan R.I.’ın 16.9.2002 tarihli mernis ölüm formları düzenlediği, onaylayıp imzaladığı, sanık C.D.’e ait vukuatlı aile kayıt tablosunun incelenmesinde, sanığın dokuz oğlu bir kızı olmak üzere on çocuğunun nüfusa kayıtlı olup, çocuklarından 1970 doğumlu H.’in  7.9.2002, 1974 doğumlu Ş.’in 10.9.2002, 1976 doğumlu R.’ın 12.9.2002 tarihlerinde ölmüş olduklarının yazılı olduğu, aslında, H., Ş. ve R. isimli çocuklarını 29.1.1977 ve 16.9.1981 tarihleri olmak üzere iki kez nüfusa tescil ettirdiği, bu şekilde üç çocuğun nüfusa sehven mükerrer yazıldığı, dava açmak suretiyle mükerrer kayıtları düzeltmek yerine, sanık C. ve hırsızlık suçundan hükümlü olup aranan oğlu sanık H.’in, muhtar olan sanık R. ile işbirliği yaparak sahte mernis ölüm formları düzenlettirdikleri, böylece, sahte resmi evrak tanzim etmek suçunu işledikleri ileri sürülerek, sanıklardan R.I.’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 339/1, 80., C.D. ile H.D.’in eylemlerine uyan aynı Kanun’un 339/1, 80, 64. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 5.4.2004 gün ve E:2004/446, K:2004/46 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.                                                                                              

            ADIYAMAN AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 23.11.2004 gün ve E:2004/72, K:2004/229 sayıyla; Gerger Askerlik Şubesi başkanlığından gelen yazıya göre H., R. ve Ş. D.’in iddianamede tarif edilen eylem sebebi ile kayıtları düşürülerek askerlik kayıtlarının kapatıldığı, buna göre işlendiği ileri sürülen suçun askerlikten kurtulmak amacıyla gerçekleştirildiği, suçun sübutu halinde Askeri Ceza Kanunu’nun 81. maddesinde düzenlenen askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçunu oluşturabileceği, bu nedenle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 2. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

            2. ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 17.3.2005 gün ve E:2005/622, K:2005/121 sayıyla; sanıklardan H.D.’in yoklama kaçağı dahi kalmadan zamanında askerlik hizmetini yapmış 23.3.1991 tarihinde terhis edilmiş olduğu, yüklenen eylemlerin sanık H.’i askerlikten kurtarmak amacıyla işlenmediği, sanıklardan C.D.’in, 29.1.1977 tarihinde nüfusa tescil ettirdiği H., Ş. ve R. isimli çocuklarını 16.9.1981 tarihinde tekrar nüfusa tescil ettirmesi nedeniyle oluşan mükerrer kaydı dava açmak suretiyle düzeltmek yerine, sahte mernis ölüm formları tanzim ettirerek düzeltmek istediği, böylece, sanıklara yüklenen eylemin sahte resmi evrak tanzim etmek suçunu oluşturduğu, sivil kişi sanıkları, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen sahte evrak tanzim etmek suçundan yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 2. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Cafer ŞAT’ın Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ, Erdoğan GENEL’in  katılımlarıyla yapılan 13.6.2005 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik bulunmadığı, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın  incelenmesine  oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay  Başsavcı  Yardımcısı Turgut SÖNMEZ’in davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

           c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir. 

Dosya içinde bulunan sanık C.D.’e ait vukuatlı aile nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden, sırasıyla 1970, 1972, 1974 doğumlu H., R. ve Ş.’in 29.1.1977 tarihinde nüfusa tescil edildikleri, yine sırasıyla 1969, 1976 ve 1977 doğumlu H., R. ve Ş.’in 16.9.1981 tarihinde nüfusa tescil edildikleri, 1970 doğumlu H.’in 7.9.2002, 1976 doğumlu R.’ın 12.9.2002, 1974 doğumlu Ş.’in 10.9.2002 tarihinde öldüklerine dair kayıt düşüldüğü anlaşılmaktadır. Gerger Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın 1.7.2004 tarihli yazısından, askerlik hizmetini yapmış olan 1969 doğumlu H.D.’in 23 Mart 1991, 1972 doğumlu R.D.’in 30.8.1993, 1977 doğumlu Ş.D’in 17.3.1999 tarihinde terhis edildiklerinin, 7.10.2004  tarihli yazısından, aynı bilginin yanı sıra 1970 doğumlu H.D., 1976 doğumlu R.D. ve 1974 doğumlu Ş. D.’in ölü olduklarından  kayıtlarının kapatıldığının bildirildiği görülmektedir. 

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince sanıklara yüklenen eylemin nüfus kayıtlarında bulunan bilgiler açıklanarak “askerlikten kurtulmak için hile yapmak” suçunu oluşturacağı gerekçesine yer verilmiş ise de, iddianame içeriğine ve dosyada bulunan tüm bilgi ve belgelere göre, sanıklara yüklenen eylemin sübutu halinde unsurları ve cezalarıyla Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş bulunan “sahte resmi evrak tanzim etmek” suçunu oluşturabileceği anlaşılmaktadır. 

Sanıkların sivil kişi olmaları nedeniyle 353 sayılı Yasa'nın, asker olmayan (sivil) kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi ile benzer düzenlemenin yer aldığı 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun EK.6. maddesi yönünden değerlendirilme yapılması gerekmektedir. Sanıklara  yüklenen suçun, 353 sayılı Yasa'nın 11 ve Askeri Ceza Kanunu'nun Ek. 6. maddelerinde yer almaması karşısında davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi’nin 23.11.2004 günlü ve E:2004/72, K:2004/229 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 13.6.2005 günü OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.