Hukuk Bölümü         2013/295 E.  ,  2013/658 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : E.Ç.

Vekili      : Av.B.Ç.

Davalı      : Büyükçekmece Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. S.A. 

O L A Y  : Davacı vekili özetle; davacının İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Mimarsinan Köyü, Mektep Civarı mevki 10 pafta, 1823 parsel sayılı1242,5 m2taşınmazın 24/54 hissesi ile, İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Mimarsinan Köyü, Mektep Civarı mevki 10 pafta, 1822 parsel sayılı292,5 m2taşınmazın 24/54 hissesinin maliki olduğunu, taşınmazlardan 1823 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli, 05.10.2000 tasdik tarihli Mimarsinan Revizyon İmar Planında yol alanında kalmakta, fiilen hala yol olarak kullanılmakta ve ''Gülistan'' sokak olarak adlandırılmakta olduğunu, sokakta tüm alt yapı çalışmalarının yapılmış, sokağın asfaltlanmış olduğunu, 1822 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli, 05.10.2000 tasdik tarihli Mimarsinan Revizyon İmar Planında kısmen yol, kısmen park alanında kaldığını, bu parselde herhangi bir kamulaştırma işlemi, park çalışması veya yol çalışmasının olmadığını, taşınmazlar üzerindeki mülkiyeti tasarruf haklarının kullanılamayacak şekilde kısıtlandığını belirterek, davaya konu 1822 ve 1823 parsellerde bulunan gayrimenkullerdeki hisselerinin bedelinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi, davalı idarenin fiilen el attığı ve uzun yıllardır yol olarak kullanılmakta olan 1823 parsel sayılı taşınmaz için fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 25.000 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi, taşınmazlardaki davacı hisselerinin tapu kaydından terkinine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Büyükçekmece Belediye Başkanlığı vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesi: 02.11.2012 gün, E:2012/818 sayı ile, davalı Büyükçekmece Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı Büyükçekmece Belediye Başkanlığı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

Danıştay Başsavcısı: İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, davanın taşınmazın bedelinin tahsiline hükmedilmesi istemine ilişkin kısmı yönünden, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 13.5.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Büyükçekmece Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalı Büyükçekmece Belediye Başkanlığı açısından, davanın taşınmazın bedelinin tahsiline hükmedilmesi istemine ilişkin kısmı yönünden, 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının hisseli taşınmazlarından 1823 parsel sayılı taşınmazın imar planında yol alanında kaldığı, fiilen de yol olarak kullanıldığı, 1822 parsel sayılı taşınmazın ise imar planında kısmen yol, kısmen park alanında kaldığı, bu parsele ilişkin park çalışması veya yol çalışmasının yapılmadığı belirtilmek suretiyle, taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkının kullanılamayacak şekilde kısıtlandığı gerekçesiyle, davaya konu 1822 ve 1823 parsellerde bulunan gayrimenkullerdeki hisselerinin bedelinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi, davalı idarenin fiilen el attığı ve uzun yıllardır yol olarak kullanılmakta olan 1823 parsel sayılı taşınmaz için fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 25.000 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi, taşınmazlardaki davacı hisselerinin tapu kaydından terkinine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Davalı idare vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 02.11.2012 gün, E:2012/818 sayılı kararından sonra, davalı idare vekilince olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yönünde sunulan talep dilekçesine karşılık, davacı vekili tarafından verilen cevapta, davaya konu taşınmazlardan 1823 parsel sayılı taşınmaza idarece fiilen yol yapılmak suretiyle fiili el atıldığı, fiili el atma nedeniyle açılan tazminat istemlerinde görevli yargı yerinin adli yargı mahkemelerinin olduğu ifade edilmiş olup, davalı idare tarafından dosyaya bu hususun aksine bir delil ibraz edilmediği gibi, dosya kapsamında da bu hususun aksini ispat edecek bir bilgi veya belge yer almamaktadır.

Hal böyle iken, davaya konu taşınmazlardan 1823 parsel sayılı taşınmazın fiilen yolda kaldığı ve böylece iş bu taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığı anlaşılmıştır.

Belediyelerin 3194 sayılı imar Kanunu 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğu bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Buna karşılık, Belediyece, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun idari nitelikte uygulama işlemleri yapılmaksızın, dava konusu taşınmazlardan bir tanesine fiilen el atılması karşısında, idarenin bu eyleminin kamulaştırmasız el atma niteliğini taşıdığı açıktır.

Öte yandan, İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde,  “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” görüşüne yer verilmiştir.

İdarenin dava konusu taşınmazlardan bir tanesine kamulaştırmasız el atması karşısında, bu taşınmaz bakımından el atmadan doğan zararın tazminine yönelik olan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girmektedir.

Diğer taraftan, davaya konu 1822 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak, taşınmazın imar planında kısmen yol, kısmen park alanında kaldığı belirtilmiş olup, bu parselde de herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadığı gibi, park çalışması veya yol çalışmasının da yapılmadığı, dolayısıyla bu taşınmaza fiili olarak el atılmadığı ifade edilmiştir. 

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde;  “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

                a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

                b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

                Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

                İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.

 Dolayısıyla, davaya konu 1822 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak; imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu parselin imar planında kısmen yol, kısmen park alanında kaldığı, bu taşınmaza idarece fiilen el atılmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği, davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacının hissedar olduğu taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan 1822 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olan davanın ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle;

1-Davaya konu İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Mimarsinan Köyü, Mektep Civarı mevki 10 pafta, 1823 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın görüm ve çözümünde Adli Yargı yeri görevli olduğundan Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun reddi gerektiği,

2-Davaya konu İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Mimarsinan Köyü, Mektep Civarı mevki 10 pafta, 1822 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın görüm ve çözümünde İdari Yargı yeri görevli olduğundan Danıştay Başsavcısı’nın, davanın, taşınmazın bedelinin tahsiline hükmedilmesi istemine ilişkin kısmı bakımından, başvurusunun kabulü ile, davalı Büyükçekmece Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ  : Davanın çözümünde, davaya konu İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Mimarsinan Köyü, Mektep Civarı mevki 10 pafta, 1823 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın görüm ve çözümünde ADLİ YARGI yeri görevli olduğundan Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN REDDİNE, davaya konu İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Mimarsinan Köyü, Mektep Civarı mevki 10 pafta, 1822 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın görüm ve çözümünde İDARİ YARGI yeri görevli olduğundan Danıştay Başsavcısı’nın davanın, taşınmazın bedelinin tahsiline hükmedilmesi istemine ilişkin kısmı bakımından, BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı Büyükçekmece Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02.11.2012 gün, E:2012/818  sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 13.5.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.