Hukuk Bölümü 2010/137 E., 2011/18 K.

"İçtihat Metni"

Davacı : S. Ö.

Davalılar : 1- Türk Telekomünikasyon A.Ş. Vekili : Av. T. B.

2- Artvin Belediye Başkanlığı Vekili : Av. S. S.

3- Karayolları Genel Müdürlüğü Vekili : Av. H. S. A. (Hazine Avukatı)

O L A Y : Davacı dava dilekçesinde, Artvin Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/23 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinden anlaşılacağı üzere sahibi olduğu taşınmazın, arkasında bulunan istinat duvarından çıkan yağmur sularından çok olumsuz etkilendiğini, bu suların binanın statik sisteminde çatlaklar oluşmasına neden olduğunu, istinat duvarı temelinden çıkan yağmur sularının sebep olduğu olumsuz etkilerin giderilebilmesi için çeşitli inşaat imalatları yapıldığını, bu imalatlara 5.668,82 TL harcandığını, ayrıca harç, mahkeme yolluğu ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 257,90 TL masraf yapıldığını, bu miktarlar toplamının davalılarca ödenmesi durumunda, ayrıca yağmur sularının zarar verdiği noktadan bilirkişi raporu esas alınarak tahliyesinin yapılmasıyla mağduriyetinin giderilmesinin mümkün olacağını, davalıların görevlerini yerine getirmemelerinin taşınmazına zarar verdiğini, binaya yapılan bu müdahalenin meni için dava açmak zaruretinin hasıl olduğunu, davalı Türk Telekom A.Ş. Artvin İl Müdürlüğü'ne verdiği 2.2.2005 tarih ve 255 sayılı ve 17.12.2007 tarihli dilekçelerinin, Karayolları Bölge Müdürlüğü Artvin Bölge Şefliğine verdiği 6587 sayılı ve 18.4.2008 tarihli dilekçesinin, Başbakanlık Bilgi Merkezi 1.4.2008 - 57256 başvuru sayılı dilekçesinin cevapsız kaldığını, Artvin Belediye Başkanlığı'na verdiği 11.2.2008 tarihli dilekçeye cevap aldığını, bugüne kadar hiçbir olumlu adım atılmadığından müdahalenin önlenmesine, şu ana dek harcamış olduğu 5.926,72 TL tutarın tarafına ödenmesine, suyun tahliyesinin sağlıklı bir şekilde sağlanarak müdahalenin bu şekilde giderilmesini talep zorunluluğunun doğduğunu ileri sürerek davalıların taşınmazına yaptıkları müdahalenin önlenmesine, suyun tahliyesinin sağlanmasına ve 5.926,72 TL tazminatın da dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiyle Türk Telekom A.Ş., Artvin Belediye Başkanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü'ne karşı 14.7.2008 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

ARTVİN SULH HUKUK MAHKEMESİ; 18.11.2008 gün ve E:2008/176, K:2008/286 sayı ile, davacı dava dilekçesi ile, kendisine ait taşınmazın arkasında bulunan yol kenarındaki istinat duvarının çatlaklarından sızan yağmur sularının yolun alt kısmında bulunan kendisine ait taşınmaza zarar verdiğini, davalılar tarafından gerekli alt yapı ve su tahliye çıkışlarının sağlam yapılmamasından dolayı yağmur sularının istinat duvarından sızarak zarara neden olduğunu, davalı Kurumlara verdiği dilekçelere rağmen bu güne kadar herhangi bir olumlu cevap verilmediğini belirterek yağmur sularının sağlıklı bir şekilde tahliyesinin sağlanmasına karar verilmesini ve yağmur suları nedeniyle taşınmazında oluşan 5.926,72 YTL zarara ilişkin tazminatın davalılardan alınarak kendisine verilmesini talep ettiği, Mahkemelerince taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlandığı, davacının, dosya kapsamındaki beyanlarında özetle, dava dilekçesini tekrarladığı ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği, davalı vekillerinin, dosya kapsamındaki beyanlarında, davacının iddialarının doğru olmadığını, açılan davanın haksız olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, davacıya ait binada meydana gelen zararın tespiti için Artvin Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davacının talebi ile yaptırılan tespit dosyası olan 2008/23 D.İş sayılı dosyanın dosya içerisine celp edildiği, yapılan incelemede davacının talebi üzerine yapılan 30.6.2008 tarihli keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ile, davacıya ait olduğu belirtilen binada Artvin şehiriçi karayolu kenarlarında bulunan istinat duvarlarındaki çatlak ve temelden sızan yağmur sularının zarara neden olduğunun belirlendiği, dava dilekçesi, taraf beyanları, Artvin Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/23 D. İş sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının, yağmur sularının tahliyesi için gerekli ve yeterli alt yapı hizmetlerinin davalılar tarafından yerine getirilmediğini, karayolu kenarında bulunan istinat duvarı ve su tahliye kuyularının yetersiz olduğunu, bu nedenle yağmur sularının sağlam yapılmayan istinat duvarından sızarak kendisine ait binaya zarar verdiğini iddia ettiği, davacının taşınmazına davalılar tarafından yapılmış haksız bir fiil, tecavüz iddiasının mevcut olmadığı, dava dilekçesindeki davacı iddiaları, 2008/23 D.İş sayılı tespit dosyasındaki keşif ve bilirkişi raporları dikkate alındığında, davanın konusunun davalı idarelerin yol yapımı, alt yapı hizmetleri gibi hizmet kusurlarından kaynaklanan zararın giderilmesi mahiyetinde olup, hizmet kusuru esasına dayalı olarak davalı idare aleyhine açılacak davalarda görevli yargı yolunun idari yargı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ'nin 7.4.2009 gün ve E:2009/3567, K:2009/4376 sayılı kararı ile onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

Davacı, bu kez, dilekçe ret kararları üzerine yenilediği dilekçesi ile, biriken suların tahliyesi istemine ilişkin 4.3.2010 günlü başvurusunun, olayın Belediyenin sorumluluğunda olduğu ileri sürülerek reddine ilişkin Türk Telekomünikasyon A.Ş. Artvin İl Telekom Müdürlüğü'nün 16.3.2010 gün ve 766 sayılı işleminin iptali ile 5.926,72 TL zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle Türk Telekomünikasyon A.Ş. Artvin İl Telekom Müdürlüğü'ne karşı 22.3.2010 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

RİZE İDARE MAHKEMESİ; 16.4.2010 gün ve E:2010/148 sayı ile, Artvin İli, Merkez Orta Moroğlu Çıkmazı mevkiinde bulunan ve tapunun 206 ada, 81 numaralı parselinde kayıtlı bulunan taşınmazın maliki olan davacı S. Ö. tarafından, taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı binanın yanındaki yol üzerinde Türk Telekom tarafından yaptırılan kablo menholünün usulüne uygun yapılmadığından bahisle istinat duvarına su sızıntıları olduğu, bu sızıntıların binaya zarar verdiği ileri sürülerek, şebeke boyunca akıp menholda biriken suların tahliye edilmesi istemiyle yapılan başvurunun, yağmur yağması nedeniyle suların taşkınlık oluşturarak eve sızması konusunun Belediye alt yapısı ile ilgili olduğu gerekçesiyle reddine ilişkin Türk Telekom A.Ş. Artvin İl Telekom Müdürlüğü'nün 16.3.2010 tarih ve 0766 sayılı kararının iptali ve oluştuğu ileri sürülen 5.926,72 TL zararın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle Türk Telekom A.Ş. Artvin İl Telekom Müdürlüğü'ne karşı açılan davada, dava dilekçesi ve eklerinin incelenerek gereğinin görüşüldüğü, dava dosyası ve dava dilekçesinin incelenmesinden, davacı tarafından, iki katlı binanın yanındaki yol üzerinde Türk Telekom tarafından yaptırılan kablo menholünün usulüne uygun yapılmadığından bahisle istinat duvarına su sızıntıları olduğu, bu sızıntıların binaya zarar verdiği ileri sürülerek şebeke boyunca akıp menholda biriken suların tahliye edilmesi ve 5.926,72 TL zararın tazmin edilmesi istemiyle Türk Telekom A.Ş. Artvin İl Telekom Müdürlüğü, Artvin Belediye Başkanlığı ve Karayolları Trabzon Bölge Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle Artvin Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/176 numaralı Esasına kayden açılan davada, adı geçen Mahkeme tarafından 18.11.2008 tarih ve 2008/286 sayılı karar ile, davalı idarelerin yol yapımı, alt yapı hizmetleri gibi hizmet kusurlarından kaynaklanan zararın giderilmesi mahiyetinde olduğu, hizmet kusuru esasına dayalı olarak idari yargıda dava açılması gerektiğinden bahisle görev ret kararı verildiği, bunun üzerine davacı tarafından Türk Telekom A.Ş. Artvin İl Telekom Müdürlüğü'ne karşı işbu davanın açıldığının anlaşıldığı, Türk Telekom hisselerinin tamamı Hazine'ye ait bulunmakta iken, Bakanlar Kurulu'nun 25.7.2005 tarih ve 2005/9146 sayılı Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin % 55 oranındaki hissesinin blok olarak satışına ilişkin nihai devir işlemlerine dair kararın yürürlüğe konulması hakkında karar uyarınca % 55 oranındaki hissesinin blok olarak satışı suretiyle Türk Telekom A.Ş.nin özelleştirilmiş bulunduğu, böylece Türk Telekom özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olup, 14.11.2005 tarihli hisse satış sözleşmesi ile satılmış olduğundan, kamu kurum ve kuruluşlarına uygulanan mevzuat hükümlerinin artık Türk Telekom A.Ş.'ne uygulanma imkanı bulunmadığından, adı geçen şirketin verdiği iddia edilen zarar nedeniyle açılacak davanın adli yargının görevinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı, öte yandan, 24.7.2009 tarih ve 27298 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 2.2.2009 tarih ve E:2008/142, K:2009/19 sayılı kararının da varılan sonucu teyit eder nitelikte olduğu, bu nedenlerle, Artvin Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 18.11.2008 tarih ve E:2008/176, K:2008/286 sayılı kararı ile adı geçen Mahkeme kendisini görevsiz gördüğünden, görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Erdoğan BUYURGAN, Sıddık Yıldız, Ayper GÖKTUNA, Muhittin KARATOPRAK ve Sedat ÇELENLİOĞLU'nun katılımlarıyla yapılan 7.2.2011 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde belirtilen hükmün aksine, idari yargı dosyasının, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği, Başkanlıkça, adli yargı dosyasının da ilgili Mahkemesinden getirtildiği, başkaca usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında her iki yargı yerinde de davalı konumunda bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş. yönünden ve suların tahliyesi ile uğranılan zararın tazmini isteminden doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA'nın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :

Dava, davacının sahibi olduğu taşınmazın, arkasında bulunan istinat duvarından çıkan yağmur sularından zarar gördüğü ileri sürülerek biriken suların tahliyesi ile uğranılan zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

1953 tarih ve 6145 sayılı Yasa ile, Türkiye Cumhuriyeti Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesi kurulmuş; 1924 tarih ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun 10.6.1994 tarih ve 4000 sayılı Yasa'yla değiştirilen 1. maddesi ile, posta ve telgraf tesis ve işletmesine ilişkin hizmetler, Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü'nce (P.İ), telekomünikasyon hizmetleri ise, "Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi (Şirket)" tarafından yürütülecek şekilde yeniden yapılandırılmıştır.

27.1.2000 tarih ve 4502 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile, 406 sayılı Yasa'nın 1. maddesine eklenen dokuzuncu fıkrada, "Türk Telekom, bu Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirkettir. Kamu İktisadi Teşebbüslerinin kuruluş, teşkilât ve faaliyetleri ile ilgili mevzuat Türk Telekom'a uygulanmaz. Sadece, Türkiye Büyük Millet Meclisi denetimine ilişkin 2.4.1987 tarihli ve 3346 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır" denilmiş; anılan fıkra hükmü 12.5.2001 tarih ve 4673 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile değiştirilmiş ve "Türk Telekom, bu Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirkettir. Bu Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, kamu iktisadi teşebbüsleri de dahil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat Türk Telekom'a uygulanmaz. Sermayesinin yarısından fazlası kamuda kaldığı sürece, Türkiye Büyük Millet Meclisi denetimine ilişkin 2.4.1987 tarihli ve 3346 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır. 16.7.1965 tarihli ve 697 sayılı Kanun ile milli güvenlik ve kamu düzeniyle sıkıyönetim ve seferberlik hallerinde telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin özel kanunların hükümleri saklıdır" ; Ek 29. maddesinin 3.7.2005 gün ve 5398 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile değişik birinci fıkrasında, "Türk Telekom hisselerinin devri sonucu kamu payının yüzde ellinin altına düşmesi durumunda; Türk Telekomda ek 22 nci maddenin (a) bendinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen aslî ve sürekli görevlerde çalışmakta olanlar ile 22.1.1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi olarak kadrolu veya sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personel, kamu görevlerinden yüzseksen gün aylıksız izinli sayılır…

…" denilmiştir.

Öte yandan; 406 sayılı Yasa'nın 4502 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesinin (c) bendinin birinci alt bendinin birinci cümlesinde, "Türk Telekom; telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini, 31.12.2003 tarihine kadar bu Kanun ve görev sözleşmesi çerçevesinde tekel olarak yürütür" denildikten sonra, anılan (c) bendinin birinci alt bendinde 12.5.2001 tarih ve 4673 sayılı Yasa ile eklenen üçüncü cümlede, "Ancak, Türk Telekom'daki kamu payı %50'nin altına düştüğünde, Türk Telekom'un tüm tekel hakları 31.12.2003 tarihinden önce de olsa ortadan kalkmış olur" denilmiş; 4502 sayılı Yasa'nın Geçici 3. maddesi ile de Türk Telekomünikasyon A.Ş., 233 sayılı KHK'nin ekindeki "B-Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK)" bölümünde yer alan kuruluşlar listesinden çıkarılmıştır.

Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini 31.12.2003 tarihine kadar "tekel" olarak yürütmekle görevli kılınan ve olay tarihi itibariyle, çoğunluk hisseleri kamuya ait bulunan Türk Telekom'un, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, ancak kuruluş yasasındaki son düzenlemeler ile kendine özgü statüye sahip olan ve sermayesindeki kamu payı %50'nin altına düşünceye kadar kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bir kuruluş olduğu tartışmasızdır.

Özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.'deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden % 55'i, Bakanlar Kurulu'nun 25.7.2005 tarih ve 2005/9146 sayılı "Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi (Türk Telekom)'nin % 55 Oranındaki Hissesinin Blok Olarak Satışına İlişkin Nihai Devir İşlemlerine Dair Kararın Yürürlüğe Konulması Hakkında Karar"ı uyarınca, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile (6.550.000.000 USD bedelle) Ojer Telekomünikasyon A.Ş.'ne satılmıştır.

Olayda, davacının sahibi olduğu taşınmazın, arkasında bulunan istinat duvarından çıkan yağmur sularından zarar gördüğü ileri sürülerek biriken suların tahliyesi ile uğranılan zararın tazmini istemiyle adli ve idari yargı yerinde özelleştirme tarihinden sonra dava açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı" başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:

"a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik : 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar" idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.

Buna göre, dava açıldığı tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz edilemeyeceğinden; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerleri görevli olduğundan, İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının, Türk Telekomünikasyon A.Ş. yönünden kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Rize İdare Mahkemesi'nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Artvin Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 18.11.2008 gün ve E:2008/176, K:2008/286 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ, Türk Telekomünikasyon A.Ş. yönünden KALDIRILMASINA, 7.2.2011 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.