T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2023/168

KARAR NO  : 2023/603      

KARAR TR  : 25/09/2023

 

ÖZET: 2247 sayılı Kanun'un 19. Maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

                       

Davacı    : Türkiye Elektrik İletim A.Ş.

Vekili      : Av. H.U.A

Davalı     : K.D.Ç.E. ve T. A.Ş

Vekili      : Av.D.D

 

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili tarafından, taraflar arasında imzalanan sistem kullanım anlaşmasının ilgili hükmünün ihlal edildiği gerekçesiyle Haziran 2012, Temmuz 2012 ve Ekim 2013 dönemlerine ilişkin üç adet fatura karşılığı toplam 79.962,48 TL tutarlı sistem kullanım cezası bedelinin son ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesinde belirtilen gecikme zammının KDV'si ile birlikte uygulanması suretiyle tahsili için adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 25/04/2022 tarih ve E.2022/293, K.2022/358 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın idari yargı yerinde görüleceğinden bahisle HMK'nın 114/l-b ve 115. maddeleri uyarınca, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiş, karara karşı taraflar vekillerince istinaf isteminde bulunulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi23. Hukuk Dairesi 05/10/2022 tarih ve E.2022/1617, K.2022/1148 sayılı kararı ile, istinaf istemenin kesin olarak reddine karar vermiş ve görevsizlik kararı kesinleşmiştir. Mahkeme kararının ilgili kısmı şöyledir:

 

"Dava, taraflar arasında akdedilen sistem kullanım anlaşması nedeniyle davacı tarafından tanzim edilip davalı tarafça ödenmeyen ceza faturasından kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

02/12/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak”TEİAŞ’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun'a Ek madde 3 ile “8inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun'un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.

  Hukuk yargılamasında usul hükümlerinde yapılan değişiklikler (aksine geçiş ve yürürlük hükmü getirilmediği sürece) derdest davalarda derhal uygulanır. Bilindiği üzere; bir davaya hangi yargı kolunda bakılacağı konusu HMK'nın 114/1-b maddesi gereğince dava şartıdır. HMK'nın 115/1. fıkrası gereğince anılan dava şartı yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Bu açıklamalar çerçevesinde değinilen yasal düzenlemenin yürürlüğünden sonra derdest olan dosyamızda Mahkememizin yargı yolu itibariyle davaya bakmaya görevli olmadığı kanaatine varılmakla;açıklanan gerekçelerle HMK'nın 114/1-b gereğince yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK'nın 115/2. fıkrası gereğince davanın "yargı yolunun caiz olmaması" nedeniyle usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir."

 

3. Davacı vekili, bunun üzerine idari yargı yerinde aynı istemle tam yargı davası açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. Ankara 17. İdare Mahkemesi 27/10/2022 tarih ve E.2022/2125 sayılı kararı ile, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılıKanun'un 19. maddesi uyarınca, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/253 sayılı esasında açılan dava dosyası bakımından görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Mahkeme kararının ilgili kısmı şöyledir:

 

"Dava dosyasının incelenmesinden, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile elektrik iletimi için davacının tek yetkili ve ve görevli olarak kabul edildiği, bir iletim sistem kullanıcısının sistem kullanım ve bağlantı anlaşmasını davacı ile imzalamasının mevzuat gereği olduğu, K.D.Ç.E Ve Tic. A. Ş. ile 28.01.2014 tarihinde sistem kullanım anlaşması imzalanarak yürürlüğe sokulduğu, son olarak 07.06.2012 tarihli sistem kullanım anlaşması imzalandığı, davalı şirket hakkında sistem kullanım ceza faturası düzenlenerek gönderildiği, söz konusu faturaların davalı şirket tarafından ihtarname ekinde iade edilmesi üzerine faturaların son ödeme tarihlerinden itibaren başlatılmak üzere gecikme zammı ve gecikme zammı oranında işleyecek faizin KDV'si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır. 

Uyuşmazlıkta; davacı TEİAŞ'ın, K.D.Ç.E Ve Tic. A.Ş. adına düzenlemiş olduğu faturaların elektrik iletim sistemi yükümlülüklerinin ihlalinden kaynaklandığı, bu yönüyle bakılan davanın, özel hukuk tüzel kişisi olan davacı şirket tarafından özel hukuk tüzel kişisi olan davalı şirketten fatura alacağının tahsili amacı ile açıldığı, ihtilafın ticari ilişkiye ilişkin olduğu görülmektedir.

Bu durumda; K.D.Ç.E Ve Tic. A. Ş. ile davalı TEİAŞ arasında imzalanan borç nakil sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan iş bu uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı merciilerinin görevine girdiği sonuç ve kanaatine varılmaktadır.

Öte yandan; konusu ve sebebi aynı olan davanın ilk olarak Ankara Asliye 8. Ticaret Mahkemesinde açıldığı ve adı geçen Mahkemenin 19/04/2021 tarih ve E:2021/253, K:2021/623 sayılı kararı ile uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verildiği, temyiz yoluna başvurulması üzerine söz konusu görevsizlik kararının Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 15/04/2022 tarih ve E:2022/2003, K:2022/2164 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği görüldüğünden, görevli yargı yerinin belirlenmesi amacıyla dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekmektedir."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

5. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi HakkındaKanun'un “Yargı merciilerinin uyuşmazlık mahkemesine başvurmaları” başlığını taşıyan 19. maddesi şöyledir:

 

            "Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.”

 

6. Aynı Kanun'un “İncelemede izlenecek sıra” başlıklı 27. maddesi şöyledir:

 

            "Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder.”

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

7. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 25/09/2023 tarihli toplantısında; Raportör-Hâkim Süleyman ARIDURU'nun 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesindeki koşulu taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın yasal koşulu taşımayan başvurunun reddi yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

8.2247 sayılı Kanun'un 19. maddesindekihükme göre, idari yargı yeri, davaya bakma görevinin daha önce görevsizlik kararı veren adli yargı yerine ait olduğunu belirten gerekçeli bir karar ile doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesine başvurma imkânına sahiptir.

 

9. Dosyanın incelenmesinden; olumsuz görev uyuşmazlığı başvurusu yapan idare mahkemesince, farklı bir adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının başvuru konusu yapıldığı, idari yargı yerinde açılan davanın Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda anılan görevsizlik kararı sonrasında açılmış olduğu, 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca yapılan başvuruda ise Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının belirtildiği, bu dosyada davalı tarafın ve dava konusunun da farklı olduğu, bu durumda Kanun'un aradığı biçimde görev uyuşmazlığı oluştuğundan söz etmenin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.

 

10. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak,2247 sayılı Kanun'un 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

2247 sayılı Kanun’un 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE,

25/09/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİYLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Nigün                            Doğan                           Eyüp

          TOPAL                      TAŞ                            AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN