Ceza Bölümü         2002/29 E.  ,  2002/23 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Hükümlü       : A.A. 

            OLAY             : Pınarhisar/Kırklareli 33. Mknz. P.Tug. 3.Mknz. P.Tb. 7.Mknz. P.Bl. Komutanlığı emrinde görevli P.Er A.A.'nın, izin tecavüzü suçu nedeniyle yapılan yargılaması sonucunda, 5.Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, 14.4.2000 tarihinde kesinleşen bu hükmün, Pınarhisar Kapalı Cezaevinde infazı sırasında Pınarhisar Asliye Ceza Mahkemesi'nin 16.8.2000 gün ve 2000/60 Müt. sayılı kararıyla, 647 sayılı Yasa'nın 19 ve ek-2. maddeleri uyarınca, bihakkın tahliye tarihi 14.2.2001 olan sanığın,18.8.2000 tarihinden geçerli olmak üzere şartla salıverilmesine karar verilmiştir.

             Sanığın bihakkın tahliye tarihi olan 14.2.2001 gününden önce deneme süresi içinde 1.11.2000 - 21.11.2000 ve 1.12.2000 - 12.1.2001 tarihleri arasında müteaddit firar suçunu işlemesi nedeniyle, 5. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce 14.5.2001 gün ve 2001/842-419 sayı ile, neticeten onbeş ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi ve bu hükmün de 17.11.2001 günü kesinleşmesi üzerine, 5. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, sanık hakkındaki 16.8.2000 gün ve 2000/60 Müt. sayılı şartla salıverilme kararının geri alınması Pınarhisar Asliye Ceza Mahkemesi'nden istenilmiştir.

             PINARHİSAR ASLİYE CEZA MAHKEMESİ : 26.12.2001 gün ve 2001/51 Müt. sayıyla; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına göre,  hükümlü hakkında mahkumiyet kararını vermiş bulunan askeri mahkemece şartla salıverilme kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği açıklanarak evrakın ilk hükmü veren mahkemeye iadesine   karar  vermiş,  temyiz edilmeyen  karar kesinleşerek,  dava dosyası, 5. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

 5. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ : 14.3.2002  gün ve E:2001/842, K:2002/199 sayıyla; Uyuşmazlık Mahkemesi'nin çeşitli tarihlerdeki kararlarında belirtildiği gibi,  şartla salıverilme kararının geri alınmasına karar verme görevinin şartla salıverilme kararını veren mahkemeye ait olduğu, bu durumun şartla salıverme müessesesinin amacına ve özelliklerine uygun bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 5. Kolordu Komutanlığı  Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

 İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Samia AKBULUT'un Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ' ın  katılımlarıyla yapılan 27.5.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Haluk ZEYBEL 'in, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

           USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, adli yargı yerince verilen kararın hüküm  fıkrasında "Mahkemenin görevsizliğine" dair bir ibare yazılmamış ise de, gerekçesinde, şartla salıverilme kararının geri alınmasının, ilk hükmü veren mahkemeye ait olduğunun açıklandığı ve evrakın bu Mahkemeye iadesine karar verilmiş olduğu anlaşılmış, bu nedenle, verilen  kararın, görevsizlik kararı olarak kabul edilmesi uygun görülmüştür. Açıklanan nedenle, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oy birliği ile karar verildi.

 ESASA İLİŞKİN İNCELEME:       

Şartla salıverilme, 1.3.1926 tarih ve 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 16 ile 17. maddelerinde ve daha sonra da 13.7.1965 tarih ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Yasa'nın 19. maddesinde yeniden düzenlenmiştir. 

            647 sayılı Yasa'nın 19. maddesinin 1712 sayılı Yasa ile değişik 4. fıkrasında; "şartla salıverilmeyi gerektiren mahiyette cezaevi idaresi tarafından verilen gerekçeli mütalaanın, hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkeme derecesinde bulunan mahkemeye tevdi edileceği, mahkeme bu mütalaayı uygun görürse şartla salıverilme kararının derhal yerine getirileceği" hükme bağlanmıştır. 

            Şartla salıverilme kararının geri alınması ise, Türk Ceza Yasası'nın 17. maddesinin 3506 sayılı Yasa ile değişik 1. fıkrasının 1. cümlesinde "şartla salıverilmiş olan hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları yerine getirmez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır." hükmü ile düzenlenmektedir. 

            Şartla salıverilme öğretide, mahkum edildiği  hürriyeti bağlayıcı cezalardan Yasa'nın gösterdiği bir kısmını iyi hal ile kurallara tam uyarak geçirmiş bulunan mahkumun, konulmuş olan şartlara her bakımdan uymaması durumunda geri alınması koşuluyla  mahkumiyet süresini tamamıyla bitirmeden mercii'nce alınacak bir kararla salıverilmesi olarak tanımlanmaktadır. 

            Şu halde, şartla salıverilme; ceza hükmünü ve ilgilinin hükümlü sıfatını ortadan kaldırmayıp, ceza süresinin sonuna kadar şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olacak şekilde yeniden kasten suç işlememek ve mecbur olduğu şartları yerine getirmek koşullarıyla tanınan bu haktan yararlanan hükümlü hakkındaki cezanın infaz şekillerinden biridir.           

          Olayımızda, izin tecavüzü  suçu nedeniyle 5. Kolordu  Komutanlığı  Askeri Mahkemesi'nin kararıyla on ay hapis cezasına mahkum olan P.Er A.A.'nın, cezasının infaz edildiği cezaevinin bulunduğu yer olan Pınarhisar İlçesinin bağlısı olduğu ve hükmü veren mahkemenin derecesinde olan Pınarhisar Asliye Ceza Mahkemesi'nce şartla salıverilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 

825 sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile, şartla salıverilme kararının verilmesi ve gerektiğinde bu kararın geri alınması, mahkumiyet kararını vermiş olan mahkemenin reisine aittir, denilmek suretiyle, ceza hükmünün infazı şekillerinden olan şartla salıverilmeye ilişkin kararın da cezaya hükmeden mahkemece verilmesi esası kabul edilmiştir. 

Buna karşılık, 647 sayılı Yasa'nın 19. maddesinin 1712 sayılı yasa ile değişik 4. fıkrasında "...hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa, hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkeme derecesinde bulunan mahkemeye..." denilmek suretiyle şartla salıverilme kararının infazın gerçekleştiği yer mahkemesince de verilebileceği esası getirilmiştir. 

Bu açıklamalar ışığında, her ne kadar ceza kanununun tatbikatına ilişkin bulunan 825 sayılı Yasa'da, şartla salıverilme kararının hükmü veren mahkemece verilmesi esası kabul edilmiş ise de; bu yasadan daha sonra yürürlüğe giren ve infaz hukukuna ilişkin özel yasa niteliğini taşıyan 647 sayılı Yasa'da bu kararın, hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkemenin derecesinde bulunan mahkemece verileceğinin öngörülmüş olması karşısında, bu esasa bağlı olarak, şartla salıverilme kararının aynı mahkemece geri alınması, 647 sayılı Yasa'nın gerekçesinde açıklanan 19. maddenin anılan hükmü ile ilgili olarak "uygulamada, infaz yeri ile hükmü veren mahkeme çoğu defa ayrı yerlerde bulunduğundan, hükümlü hakkında meşruten tahliyesine mütedair kararın zaruri gecikmesini bertaraf etmek..." şeklindeki amaca da uygun düşmektedir. 

Ayrıca, 647 sayılı Yasa'nın geçici 4. maddesinde yer alan "diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz" kuralı gözönüne alındığında, uyuşmazlığa konu şartla salıverilme kararının geri alınmasında doğrudan doğruya 647 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde yer alan kuralın uygulanması gerekmektedir.           

Açıklanan nedenlerle, hükümlünün şartla salıverilmesine Pınarhisar Asliye Ceza Mahkemesi'nce karar verildiğine göre bu kararın geri alınmasına ilişkin davanın da aynı mahkemenin görev alanına girdiğinin kabulü ile Pınarhisar  Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Pınarhisar  Asliye  Ceza  Mahkemesi'nin  26.12.2001  günlü,  2001/51 Müt. sayılı görevsizlik KARARININ kaldırılmasına,27.5.2002 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ  ile karar verildi.