T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2015 / 200

            KARAR NO             : 2015 / 216

            KARAR TR  : 6.4.2015

ÖZET : Davalı Belediye tarafından, davacılara ait taşınmazların yakın mevkiine çöp dökülüp yakılmak suretiyle davacıların taşınmazları üzerinde yer alan zeytin ağaçlarına zarar verildiği iddiasıyla söz konusu zararın tazmini istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacılar       : 1-Z.Ç.

                                     2- S.Ç.

                                     3- T.Ç.

            Vekilleri         : Av. U.Y. & Av. M. Y. B. & Av. A.A.K.

            Davalı             : Tire Belediye Başkanlığı

            Vekili              : Av. B.T.                   (Adli Yargıda)

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde, “Müvekkillerim TİRE ilçesi, Karateke köyü Kavaklıdere mevkii 612 parsel ile Taştepe mevkii 881 parsel sayılı ZEYTİN BAHÇESİ vasıflı taşınmazların sahibidirler. (EK-1) Boş-çorak ve dağlık bir arazi iken büyük masraf ve emeklerle tüm alan (yaklaşık 1.100.000 m2) ağaçlandırılmıştır. Şu an içerisinde 7-8 yaşlarında ürün alınabilen zeytin ve muhtelif ağaçlar vardır.

Bu alanın hemen hemen içersinde kalan bölüme davalı idare tarafından ilçe ve beldelerin çöpü dökülmekte ve bu çöpler vahşi ve acık yakma suretiyle yok edilmeye çalışılmaktadır. Yapılan yakma işlemi tamamen açık ve denetimsiz, tehlikeli şekilde sürdürülmektedir. Hiçbir önlem alınmamaktadır. Ağaçlandırılan alan ve çevre ağaçlar çok büyük bir yangın tehlikesi içerisindedir. Tüm uyarılar sonuçsuz kalmaktadır. Son bir yıl içerisinde asgari 8-10 büyük yangın çıkmış, itfaiye araçları küçük hasarlarla (büyük masraflarla) yangını söndürebilmişlerdir. Davalı idarenin eyleminden doğan tehlike büyüktür. Çöp yakma işlemleri her geçen gün daha büyük bir alanı tehdit etmektedir. Yetkililerin “çöp kendi yanıyor” iddiası boş ve mesnetsizdir. Herkes bilmektedir ki, gayrı yasal olarak bu alana dökülen çöp, yok edilmek amacıyla bilinçli olarak yakılmaktadır. Yapılan iş tamamen yasalara aykırı bir şekilde çevreye zarar veren ve büyük yangın tehlikesi yaratan bir uygulamadır ve bu uygulamaya derhal son verilmesi yönünden tüm talep ve ısrarlarımız sonuç vermemiştir.

Bu kaygı ve istemlerimiz sayısız sözlü ve yazılı bildirimler ile T.C. İzmir Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’ne; Tire Kaymakamlığına; İzmir Valiliğine ve Tire Belediye Başkanlığına bildirilmiştir.

a)İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 10.11.2011 tarih ve 8893 sayılı yazıları ile “söz konusu alanda vahşi depolama yapıldığı, çöp yığınlarının üzerinin açık olduğu, denetim sırasında bazı çöplerin yanmış bulunduğunun gözlemlendiği,

Tire Belediyesinin araçları ile alana çöp taşındığı, söz konusu alana atıkların depolanması veya bertarafı yönünde verilmiş bir izin bulunmadığı” bildirilmiştir. Konunun takipçili olunduğu ifade edilmiştir.

b)İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 05.03.2012 tarih ve 3444 sayılı yazıları ile Tire Belediye Başkanlığı’na 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca idari para cezası uygulandığı bildirilmiştir.

Uyarı ve idari iş ve eylemler bu şekilde devam ederken 2012 yılı Ağustos ayı ortalarında çöp alanı yeniden (bu kez büyük ölçekte) tutuşmuş, yangın başlamıştır. Müvekkillerin kendi çabaları-orman araçlarının desteği-itfaiye ve çevre halkın tüm çabalarına karşın kontrolün sağlanması zaman almış ve davacı müvekkillerime ait zeytin ağaçları yanmıştır.

Tire Sulh Hukuk Mahkemesi 2012/11 D.İş. sayılı dosyası üzerinden mahallinde 28.08.2012 tarihinde tespit yapılmış. Yapılan tespitte: 14.847 m² alanın yandığı, 721 adet 5 yaşlarında verimli zeytin ağaçlan ile damlama sulama borularının yandığı belirlenmiştir. Uzman bilirkişi raporuna göre yanan ağaçların bedeli: 25.235,00 TL; damlama su borularının bedeli: 1.039,29 TL ve alanı eski hale getirme ve yeniden ağaçlandırma bedeli 5.047,98 TL'si olmak üzere toplam 31.322,27 TL zarar oluşmuştur.

Davalı idare, haksız ve hukuksuz eyleminden doğan zararı tazmin yükümlülüğündedir.

Arza çalışılan nedenler ve yargılama safahatında sübut bulacak hususlar içeriğinde; 31.322,27 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline, tespit giderleri ile avukatlık ücretinin davalı idareye yüklenilmesine, karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederim.” demek suretiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İzmir 2.İdare Mahkemesi: 27.12.2012 gün ve E:2012/2094, K:2012/2343 sayılı kararı ile özetle; “ …davacılara ait zeytin ağaçlarının, davalı belediyenin dökmüş olduğu çöplerin yanmasından dolayı hasar gördüğü, çevre ilçe ve belde çöplerinin bu alanda toplanması ve bertaraf edilmesi yönünde belediyece alınmış bir karar bulunmadığı, bir başka anlatımla zeytin ağaçlarının yanmasına sebep olan çöplerin davalı belediyenin herhangi bir işlemine dayandırılmadan alana döküldüğü ve yakılmak suretiyle bertaraf edildiği, dolayısıyla tazmine konu fiilin temelinde idari bir işlemin bulunmadığı gibi bu fiilin idari bir eylem niteliği de taşımadığı, ayrıca çöplerin depolanması ve bertaraf edilmesi hizmetinin suretiyle gerçekleşen haksız fiil sonucu davacılara ait zeytin ağaçlarında oluşan zararın tazminine yönelik işbu davanın görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği sonucuna ulaşılmıştır.” demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez adli yargı yerinde dava açmıştır.

Tire 2.Asliye Hukuk Mahkemesi: 13.02.2014 gün ve E:2013/262, K:2014/48 sayılı kararı ile özetle; “...Kamu hizmeti yürüten Belediyenin bu hizmeti yürüttüğü sırada kişilere verdiği zararın tazmini istemiyle açılan dava, olayda kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, bu hizmetin yürütülmesinde hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanmasını gerektirmektedir. Bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı yasanın IYUK'un 2. (1-b) maddesi uyarınca idari eylemlerden doğan zararlara ilişkin idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir.

Davacı bir kamu tesisi olan belediye çöplüğünün muhafazasındaki kusurlu eylem sonucu çıkan yangın nedeniyle uğradığı zararın giderilmesini istediğine göre, IYUK'nun 2. (1-b) maddesi uyarınca idari eylemlerden doğan zararlara ilişkin idareye karşı İdari Yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği kanaatine varılmıştır.’’ demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine karar kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 6.4.2015 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME:Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; 2247 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öngörülen biçimde, idari yargı ile adli yargı arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, davacı vekilinin istemi üzerine, adli yargı dosyasının son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN’un davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, İzmir İli, Tire İlçesi, Karateke köyü, Kavaklıdere mevkiinde bulunan ve tapunun 612 sayılı parselinde kayıtlı olan taşınmaz ile Taştepe mevkiinde bulunan, 881 sayılı parselde kayıtlı olan davacılara ait taşınmazlar üzerindeki zeytin ağaçlarının, Tire Belediyesi tarafından bu taşınmazların yakın mevkiine dökülen çöplerin yanması sonucu, uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

Dosya kapsamında yer alan Tire Belediye Encümeni’nin 30.09.2009 gün, 900 sayılı kararı ile, Karatekke Köyünde kira karşılığı kullanılan çöp döküm alanının kontrat süresi dolduğundan, yeniden yıllık kira ücretinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiş ve çöp döküm alanının yıllık kira bedelinin 3.000,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

Dosya kapsamında yer alan Tire Belediye Meclisi’nin 04.10.2010 gün, 172 sayılı kararı ile, Karateke Köyü ortak malı olarak tapu kütüğünde kayıtlı Belediye tarafından 1993 yılından beri çöp döküm alanı olara kullanılan 669 no.lu parselin güneyinde Çevre ve Orman Bakanlığınca nüfusu 50.000 i geçen Belediyelerde çöp döküm alanı ve katı atık geri dönüşüm bertaraf tesislerinin yapılması zorunlu hale getirildiğinden bahisle imar planı dışında kalan yaklaşık 400.000 m2 lik alanda çöp dökme ve katı atık bertaraf tesislerinin yapılabilmesi için 3194 sayılı Kanun’un 8/b maddesi gereğince mevzi imar planı yapılmasına karar verilmiştir.

Dosya kapsamında yapılan incelemede, davacı tarafından 12.09.2011 tarihinde İzmir Valiliği’ne yazılı müracaatta bulunulduğu,  çöp dökümü yapılan alanın çöp dökümü için ayrılan alan olup olmadığı ve çöp yakma işleminin denetimli, usulüne uygun ve çevreye zarar vermeden gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin sorulduğu, İzmir Valiliği tarafından 10.11.2011 tarihinde verilen cevabi yazıda, söz konusu alanda atıkların depolanması ve/veya yakılması suretiyle bertarafına ilişkin Valilikçe/Bakanlıkça verilmiş bir izin/lisans bulunmadığı hususunun belirtildiği anlaşılmıştır.

Dosya kapsamında yapılan incelemede; davacı tarafından, yangın sonucu zeytin bahçesinde meydana gelen zararın tespiti istemiyle Tire Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müracaat edildiği, bu müracaata istinaden yapılan keşif neticesinde 17.09.2012 günlü bilirkişi raporunda, zeytin bahçesindeki ağaçlar ile damlama sulama borularının yanması sonucunda oluşan zarar ve yeniden ağaçlandırma giderleri olarak toplam 31.322,27 TL zarar tespiti yapıldığı, tespit edilen bu zarar miktarının davalı belediyeden tazmini istemiyle uyuşmazlığa konu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

5393 sayılı Belediye Yasasının “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14. maddesinde,

“Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla;

İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları (Bu Kanunun 75 inci maddesinin son fıkrası, belediyeler, il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler tarafından, orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları ile Devlete ait her derecedeki okul binalarının yapım, bakım ve onarımı ile tefrişinde uygulanmaz.); sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. (Mülga son cümle: 12/11/2012- 6360/17 md.) (…)(Ek cümleler: 12/11/2012-6360/17 md.) Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konukevleri açmak zorundadır. Diğer belediyeler de mali durumları ve hizmet önceliklerini değerlendirerek kadınlar ve çocuklar için konukevleri açabilirler.

“Belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı 15. maddesinde “Belediyenin yetki ve imtiyazları şunlardır:

. . .

Katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri yapmak ve yaptırmak.

. . .”;

“Gelecek yıllara yaygın hizmet yüklenmeleri” başlıklı 67. maddesinde de;

“Belediyede belediye meclisinin, belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile park, bahçe, sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri; sağlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin hizmetler; kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işler, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir” denilmiştir.

Ayrıca, Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Tazminat istemine konu olayda çöplerin toplanması, taşınması, depolanması gibi faaliyetlerin belediyelerin yetkileri ve görevleri arasında yer aldığında kuşku bulunmamakla beraber, tazminata konu eylemin idari nitelikte bir eylem olup olmadığına bakmak gerekmektedir.

Dosya kapsamı incelendiğinde davalı belediyenin İzmir İli, Tire İlçesi, Karateke köyü, Kavaklıdere mevkiinde bulunan yere 1993 yılından beri çöp döküm alanı olarak kullandığı, buna karşılık yıllık belli bir kira bedeli ödediğinin anlaşılmış olmasına karşın, İzmir Valiliği’nin dosya kapsamında yer alan 10.11.2011 tarihli cevabi yazıda, söz konusu alanda atıkların depolanması ve/veya yakılması suretiyle bertarafına ilişkin Valilikçe/Bakanlıkça verilmiş bir izin/lisans bulunmadığı hususunun da belirtildiği sabittir.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

 Davalı belediyece gerçekleştirilen çöp döküm ve depolama eylemi ile ilgili idarece alınmış herhangi bir karar bulunmadığı, tazmine konu eylemin temelinde idari bir işlemin yer almadığı keza yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine uygun bir idari tasarrufun da söz konusu olmadığı anlaşılmakla, söz konusu rastgele çöp dökme ve imhası şeklindeki davalının davranış biçimiyle çöplerin yanması ve bu alanın bitişiğindeki davacıların zeytinliğinde maddi zarara yol açılması şeklindeki sonucun idari bir eylem niteliği taşımadığı, dolayısıyla söz konusu uyuşmazlığın haksız fiil hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13.02.2014 gün ve E:2013/262, K:2014/48 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 6.4.2015 gününde Üyeler Nurdane TOPUZ ve Alaittin Ali ÖĞÜŞ’ün KARŞI OYLARI ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT