Ceza Bölümü 1997/6 E., 1997/5 K.

  • GİZLİ KALMASI GEREKEN MALUMATI İFŞA
  • SUÇLAR ARASINDA BAĞLANTI
  • TERÖR ÖRGÜTÜNE GİRMEK
  • YASA DIŞI ÖRGÜTÜN SAİR EFRADI OLMA
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 1 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 136 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 168 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 56 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2845 S. DEVLET GÜVENLİK MAHKEMELERİNİN KURULUŞ VE YARGI... [ Madde 9 ]
  • 3713 S. TERÖRLE MÜCADELE KANUNU [ Madde 5 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Osmaniye 39. Mekanize Piyade Tugay 1. Mekanize Piyade Taburu 3. Mekanize Piyade Bölüğü emrinde görevli piyade Er O.Y.`

    `nın askere alınmadan önce, Dayı kod adlı O.Ç.`

    `nin etki ve yönlendirmesi sonucu PKK isimli örgütün ideolojisini benimsediği, bu kişinin yardımı ile yurtdışındaki Milli kampında bir ay eğitim gördüğü, sanığın örgüte yardım bakımından gerekli olan askeri bilgileri toplaması ve askerlik hizmetinden sonra da örgütte faaliyet göstermesi için askere gitmesinin kararlaştırıldığı ve yurda gelerek kıt`

    `asına sevk edildiği, temel eğitimi müteakip OHAL, bölgesine gittiği, örgütle temasa geçerek askeri birliği hakkında gizli kalması gereken bilgileri aktardığı bu suretle "terör örgütüne girmek" ve "gizli kalması gereken malumatı ifşa etmek" suçlarını işlediği ileri sürülerek Adana 6. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı`

    `nın 12.7.1996 gün ve 1996/1795-18 sayılı görevsizlik kararı ile atılı suçlarla ilgili yargılama yetkisinin Devlet Güvenlik Mahkemesinin görev alanında bulunduğu gerekçe gösterilerek, dosya Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığına sevkedilmiştir.

    Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı ise; 2.8.1996 gün ve 1996/448-20 sayılı yetkisizlik kararı ile, temadi eden suçun işlendiği ve bittiği yerin Adana İl sınırları için de olduğunu ve Adana İlinin Konya Devlet Güvenlik Mahkemesi`

    `nin yer itibariyle yetki çevresinde bulunduğunu açıklayarak, dosyanın Konya Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vermiştir.

    KONYA DEVLET GÜVENLİK MAHKEMESİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI: 12.8.1996 gün ve 1996/206-166 sayılı iddianame ile sanık O.Y.`

    `nın "PKK isimli silahlı çeteye üye olmak" ve "Devletin emniyeti ve dahili menfaatleri için gizli kalması gereken malumatları siyasi-askeri maksatla ifşa etmek" suretiyle faaliyette bulunarak atılı suçları işlediğini ileri sürerek TCK.`

    `nun 168/2., 136/1-3 ve 3713 sayılı Yasa`

    `nın 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açmıştır.

    KONYA DEVLET GÜVENLİK MAHKEMESİ: 16.9.1996 gün ve 1996/186-117 değişik iş sayı ile sanık O.Y.`

    `nın PKK isimli silahlı çeteye üye olduğu, sanığın askerlik görevini yerine getirirken, birliği ile ilgili öğrendiği ve gizli kalması gereken bilgileri, örgüt mensupları dayı (K) O.Ç.`

    `nın gönderdiği yine aynı örgüt üyesi A.S. adlı kişiye aktararak ifşa ettiği, bu haliyle sanığa atılı: Devletin emniyeti ve dahili menfaatleri için gizli kalması gereken malumatı, siyasi-askeri maksatla ifşa eyleminin kül halinde TCK.`

    `nun 136/1-3 maddesinde belirtilen suç şeklinde oluştuğu, açıklanan suçun 2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Yasa`

    `nın 9. maddesinde tahdidi olarak sıralanan suçlardan olmadığı, 1632 sayılı Askeri Ceza Yasası`

    `nın 56 ve 353 sayılı Yasa`

    `nın 1. maddeleri uyarınca yargılama görevinin, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi`

    `ne ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 10.12.1996 gün ve 1996/475-346 sayıyla; sanığın, "Devletin emniyeti ve dahili menfaatleri için gizli kalması gereken malumatı ifşa etme" eyleminin, "yasa dışı örgüte üye olmak" suçu içerisinde TCK.`

    `nun 168/2. madde kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini açıklayarak görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Böylece adli ve askeri yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa`

    `nın 14. maddesinde öngörüldüğü şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş, dosya Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı`

    `nın 29.1.1997 gün ve 1996/1111 sayılı yazısı ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü, Selçuk Tüzün`

    `ün Başkanlığında; İrfan Kılınç, Teoman Üneri, Seydi Yetkin, Fahrettin Demirağ, Dr.Ferhat Ferhanoğlu ve A.Necmi Özler`

    `in katılmaları ile yaptığı 14.3.1997 günlü toplantıda, raportör Hakim Ayten Anıl`

    `ın raporu ile dosyadaki belgeler okundaktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı Erdoğan Güneş ile Askeri Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Hakim Gürcan Gürdal`

    `ın davanın çözümünün askeri yargı yerinin görevine girdiği yolundaki yazılı düşünceleri doğrultusunda, sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasası`

    `nın "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığını taşıyan 9. maddesinde; "Askeri Mahkemelerin görevleri, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara bakmak" olarak sayılmıştır.

    Askeri suç ise, öğretide ve uygulamada:

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Yasası`

    `nda yazılı olan; bir diğer anlatımla, Askeri Ceza Yasası dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasası`

    `nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Yasası`

    `na atıf suretiyle askeri suç haline getirilen suçlar

    Olmak üzere, üç grupta mütalaa edilmektedir.

    353 sayılı Yasa`

    `nın "Kuruluş" başlığını taşıyan 1. maddesinin son fıkrasında: "Askeri Ceza Yasası`

    `nın 55., 56., 57., 58 ve 59. maddeleri ile 148. maddesinin (B) fıkrasında yazılı suçları işleyenlerin yargılamalarının askeri mahkemeler tarafından yapılacağı belirtilmiştir.

    Aynı Yasa`

    `nın 18. maddesinde: "Bir kimse birkaç suçtan dolayı sanık olur veya bir suçta ne sıfatla olursa olsun birkaç sanık bulunursa bağlılık var sayılır" denilmektedir.

    2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Yasa`

    `nın göreve ilişkin 9. maddesinin birinci fıkrasında TCK.`

    `nun 136 ve 168. maddeleri sayılmak suretiyle, bu suçlar nedeniyle yargılamanın Devlet Güvenlik Mahkemelerinde yapılacağı belirtilmiş ise de, aynı maddenin son fıkrasında: - ... askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklıdır" hükmü yer almıştır.

    TCK.`

    `nun 136. maddesi, Askeri Ceza Yasası`

    `nın "Milli Müdafaaya Hiyanet" başlığını taşıyan 56. madde kapsamında gösterilmekle, atıf suretiyle askeri suç niteliği kazanmıştır.

    Sanığın TCK.`

    `nun 168/2 ye uyan, yasa dışı örgütün sair efradı olma suçu ile atıf suretiyle askeri suç niteliği kazanan ve TCK.`

    `nun 136/1-3 maddesiyle düzenlenen: Devletin emniyet ve dahili menfaatleri için gizli kalması gereken malumatları siyasi ve askeri maksatla ifşa etme suçu, suçun işleniş biçimine göre birbirleri ile iç içe işlenmiş bağlantılı suçlar görünümündedir.

    Genelkurmay Askeri Mahkemesince emsal olarak gösterilen Uyuşmazlık Mahkemesinin 30.9.1994 gün ve 35-33 sayılı kararı: Sanığın PKK örgütüne girme ve propaganda yapma suçu nedeniyle TCK.`

    `nun 168/2. maddesine göre cezalandırılması istemiyle açılmış olup, TCK.`

    `nun 168/2. maddeye uyan fiil askeri birsuç niteliğinde bulunmadığından Uyuşmazlık Mahkemesince davanın adli yargı yerinde çözümlenmesine karar verilmiştir. Bu nedenle bu dava ile benzerliği görülmemiştir.

    Açıklanan nedenlerle; sanık asker kişidir. TCK.`

    `nun 168/2. maddesine ilişkin suç ile atıf suretiyle askeri suç olan ve TCK.`

    `nun 136/1-3 maddesi ile düzenlenen suç arasında bağlantı vardır. 2845 sayılı Yasa`

    `nın 9. maddesinin son fıkrasında - askeri mahkemelerin görevine giren hususlar Devlet Mahkemesinin görevlerinden istisna edilmiştir. 353 sayılı Yasanın 1. maddesinin son fıkrasında da Askeri Ceza Yasası`

    `nın 56. maddesinde yazılı suçun askeri mahkemenin görevine girdiği belirtilmiş bulunduğundan askeri suç niteliği ağırlıklı olan eyleme ilişkin davanın, askeri yargı yerinde çözümlenmesi, Genelkurmay Askeri Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın Askeri yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Genelkurmay Askeri Mahkemesi`

    `nin 10.12.1996 günlü, 1996/475-346 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, üyelerden Fahrettin Demirağ, Dr.Ferhat Ferhanoğlu ve A.Necmi Özler`

    `in karşı oyları ve oyçokluğuyla 14.3.1997 gününde kesin olarak karar verildi.

    KARŞI OY :

    Sanık hakkında "silahlı çeteye üye olmak" ve "Devletin emniyeti ve dahili menfaatler için kalması gereken malumatı siyasi - askeri maksatla ifşa etmek" suretiyle faaliyette bulunmak suçlarından TCK.`

    `nun 168/2, 136/1-3 ve 3713 sayılı Yasa`

    `nın 5 inci maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

    Sanık asker kişi olmakla beraber, mensubu olduğu iddia edilen örgütün, TCK.`

    `nun 125 inci maddesinde yazılı eylemi gerçekleştirmeye yönelik terör örgütü olduğu hususunda kuşku yoktur.

    Bu örgüt mensuplarının, amaç suç doğrultusunda ika ettikleri eylemlerin, etkinlik derecesine göre TCK.`

    `nun 125 inci maddesini ihlal niteliğinde olduğu kabul edilebileceği gibi, örgüt üyeliği diğer delillerle kanıtlanmıyorsa ve eylem TCK.`

    `nun 125 inci maddesinin ihlali niteliğinde değilse bu eylemin, örgüt üyeliğinin delili olarak da kabulü mümkün bulunmaktadır.

    3713 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinde "Bu kanun kapsamına giren suçlarla ilgili davalara Devlet Güvenlik Mahkemeleri`

    `nde bakılır ve bu suçları işleyenler ile bunların suçlarına iştirak edenler hakkında bu kanun ve 2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun hükümleri uygulanır." hükmünün yer alması ve bu maddede Devlet Güvenlik Mahkemeleri Kanunu`

    `nun 9 uncu maddesinde olduğu gibi bir istisna hükmüne yer verilmemesi nedeniyle 3713 sayılı Kanunun 2 nci maddesi uyarınca "terör suçlusu" olduğu iddia edilen sanığın Devlet Güvenlik Mahkemesi`

    `nde yargılanması, eylemlerinin anılan mahkemece değerlendirilerek hükme varılması gerektiği görüş ve kanaatında olduğumuzdan aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmadık.

    Fahrettin DEMİRAĞ Dr.Ferhat FERHANOĞLU A.Necmi ÖZLER