Ceza Bölümü         2000/28 E.  ,  2000/28 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

           Davacı           : K.H.

            Yakınan        : G.E.

            Sanık             : E.A. 

            O L A Y          : Kemaliye 229. Motorlu Piyade Alayı Muh. Gr. Komutanlığı emrinde ve 18.7.1997 günü, Başpınar köprüsünde görevli sanık P. Tğm. E.A.'ın, keşfe gitmekte olan ve yanında kimliği bulunmayan yakınan Hakim G.E.'e "sen ne biçim adamsın, yanında kimlik taşımıyorsun, buralar benden sorulur, kafa şişirme, çek git" demek suretiyle hakaret ettiği böylece, görevli memura hakaret suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 266/3-267. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Kemaliye Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 9.6.1998 gün ve E:1998/15, K:1998/5 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            KEMALİYE ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 25.2.1999 gün ve E:1998/5, K:1999/1 sayıyla; asker kişi sanığın, askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlediği ileri sürülen suç nedeniyle askeri yargı yerinde yargılanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 3. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

            3. ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 21.12.1999 gün ve E:1999/238, K:1999/277 sayıyla; sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması ve sanığın terhis edilmiş olması nedeniyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 3. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Hasan GERÇEKER, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ'ın katılımlarıyla yapılan 3.7.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı İrfan YILMAZLAR' ın, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.           

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.     

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. 

            Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı  kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

            Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

            Somut olayda, asker kişi sanık hakkında askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği ileri sürülen "görevli memura hakaret" suçu nedeniyle kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanığın terhis edilmekle askerlikle ilişiğinin kesildiği, dosya içindeki bilgilerden anlaşılmaktadır. Sanığa yüklenen eylem askeri bir suç olmadığı gibi atıf suretiyle de askeri suç kapsamına alınan suçlardan değildir. 

Bu durumda, yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanığın askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmiş olması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Kemaliye Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

            SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Kemaliye Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25.2.1999 günlü, E:1998/5, K:1999/1 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 3.7.2000 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.