Ceza Bölümü         2012/4 E.  ,  2012/4 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Hakkında Disiplin Cezası Verilmesi İstenen Başka

Suçtan Tutuklu        : K. Y.                         

OLAY             : Şirinyer/İzmir 1. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevi Müdürlüğü’nce, tutuklu Dz. P. Bçvş. K. Y.’in “askeri cezaevi müdürlüğünde cep telefonu, şarj aleti bulundurmak ve kullanmak” suçu nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44. maddesi (g) bendi uyarınca disiplin cezası ile cezalandırılmasının istenmesi üzerine, Ege Ordusu Komutanlığı Askeri Savcılığı 6.9.2010 gün ve 2010/9002 sayılı yazı ile tutuklu K. Y.’in 5275 sayılı Yasa’nın 44/2. maddesi uyarınca cezalandırılması için dosyayı askeri mahkeme kıdemli hakimliğine göndermiştir.

EGE ORDUSU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 16.5.2011 gün ve E:2011/307, K:2011/171 sayı ile, Anayasa’nın 145. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle olay ile ilgili yargılama yapmanın askeri mahkemenin görev alanına girmediği, suçun askeri suç olmaması asker kişiye karşı işlenmemiş olması ve askeri bir suça da bağlı bulunmaması nedeniyle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

İZMİR 8. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 12.9.2011gün ve E:2011/554, K: 2011/577 sayı ile, K. Y. hakkında bu eylem nedeniyle askeri savcılığın görevsizlik kararı vererek evrakı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermesinden sonra, Asliye Ceza Mahkemesi’ne dava açıldığı ve halen 11. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılamanın devam ettiği açıklanarak, davaya konu olayın 5275 sayılı Yasa’ya göre disiplin soruşturması olduğu, aynı Yasa’nın 47/2. maddesi uyarınca, disiplin soruşturmasının kurumun en üst amirince atanan görevli tarafından yapılacağı ve soruşturma tamamlandıktan sonra 47/5. maddesi uyarınca cezaevi disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek üç gün içinde disiplin cezasının uygulanmasına veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceği anlaşıldığından mahkemenin görevsizliğine, tutuklu K. Y. hakkında 5275 sayılı Yasa’nın 44. maddesinin 3 ve 4. fıkraları gereğince soruşturma yapılması ve aynı Yasa’nın 47/2. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için dosyanın Şirinyer/İzmir 1. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevi Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermiş, karar kesinleşerek dava dosyası ilgili müdürlüğe gönderilmiş ancak yanlış gönderildiği belirtilerek Ege Ordusu Komutanlığı Askeri Mahkemesine gelmekle, bu Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ahmet DURU,  Ahmet KARADAVUT, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL’in, katılımlarıyla yapılan 06.02.2012 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Hüseyin KORKUSUZ’un, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Dosyanın incelenmesinden, aynı eylem nedeniyle Ege Ordusu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın, 31.12.2010 gün ve E:2010/884, K:2010/132 sayılı görevsizlik kararı ile sanık hakkında “infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak” suçu nedeniyle cezalandırılması istemiyle evrakın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği anlaşılmıştır.

Anayasa’nın 158. maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili olduğu belirtilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, “Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…”, 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari ve askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir” denilmiştir.

Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Görevsizlik kararı verilmesi gereken hal ve Sonucu başlığı altında düzenlenen 5. maddesinin 1. fıkrasında da, “İddianamenin kabulünden sonra; işin, davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa, mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir” denilmektedir.

Somut olayda, askeri savcılığın tutuklu hakkında disiplin cezası verilmesi yönündeki istem yazısı üzerine, askeri yargı yerince, yargılamanın adli yargı yerine ait olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, buna karşın adli yargı yerince, görevin tutuklunun bulunduğu cezaevi müdürlüğüne ait olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, askeri ve adli yargı yerleri arasında görev uyuşmazlığı oluştuğunun kabulü mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmiştir.

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşma-dığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 06.02.2012 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.