Hukuk Bölümü         2001/33 E.  ,  2001/59 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : H.G.

Davalı            : İLKSAN ( İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı) Genel Müdürlüğü 

             O  L  A  Y      : İlkokul öğretmeni olarak 1.11.1972 tarihinde göreve başlayan davacı, 8.4.1984 tarihinden itibaren ilköğretim okulu branş öğretmenliği ve okul müdürlüğü görevinde bulunmaktadır.

            İlköğretim okuluna atandıktan sonra İLKSAN Genel Müdürlüğüne 10.12.1985 günlü dilekçe ile başvurarak üyelik durumunu soran davacı, üyeliğinin sürdüğü yolunda cevap verilmesi üzerine yasa gereği üyesi bulunduğu İLKSAN’a birikmiş olan aidatlarını yatırmış ve olağan aidatlarını ödemeye devam etmiştir. Ancak, 10.4.2000 günlü dilekçe ile durumu hakkında bilgi istemesi üzerine davacıya, 5.5.2000 günlü yazı ile, branş öğretmeni olması nedeniyle üyeliğinin devamının mümkün olmadığı ve sehven kesilen aidatlarının iade edileceği bildirilmiştir.

            Davacı, birikmiş aidatlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesini istemiş ise de, İLKSAN tarafından kendisine toplam 130.488.000.- TL. ödemede bulunulması üzerine, birikmiş aidatlarının yasal faizine karşılık olmak üzere emsali üyeye emeklilik yardımı olarak ödenen 1.550.000.000.- liradan kendisine ödenen miktar düşüldüğünde bulunan 1.420.000.000.- liranın, hak ettiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 27.6.2000 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

            GAZİANTEP 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 23.11.2000 gün ve E:2000/462, K:2000/815 sayı ile, davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Bunun üzerine davacı, aynı istekle, 11.1.2001 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

            ANKARA 8. İDARE MAHKEMESİ; 12.2.2001 gün ve E:2001/67 sayı ile, 4357 sayılı Yasa’nın değişik 11. maddesi gereğince kurulan İLKSAN’ ın, işleyiş tarzı ve esasları aynı Yasa’nın 14. maddesine dayanılarak Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan Anastatü ile belirlenen ve yapacağı sosyal yardımlar da Anastatü’nün 17. maddesi uyarınca çıkarılan Yönetmelik’te düzenlenen bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu; bu itibarla, özel hukuk tüzel kişisi olan davalı Sandık ile davacı arasında üyelere yapılacak emeklilik yardımı konusunda doğan ve özel hukuk ilişkisinden kaynaklanan davanın adli yargıda çözümlenmesi gerektiği; ancak, daha önce adli yargı yerince görevsizlik kararı verildiğinden bahisle, görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına, bu konuda karar verilinceye değin incelemenin ertelenmesine karar vermiştir.

 İNCELEME VE GEREKÇE  : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Ayla ALKIVILCIM, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Hıfzı ÇUBUKLU’nun katılımlarıyla yapılan 9.7.2001 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU’ nun  davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN’ ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:           

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi’nce anılan Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. 

            ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

 Dava, öğretmenliğe başladığı 1.11.1972 tarihinden 15.5.2000 tarihine kadar Sandık üyesi olarak aidat ödeyen davacının, ilköğretim okulu branş öğretmeni olması nedeniyle kendisine iade edilen aidatlar ile emsali üyeye yapılan emeklilik yardımı arasındaki fark tutarının, hak ettiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalı Sandık’tan tahsiline hükmedilmesi isteminden ibarettir.

            13.1.1943 tarih ve 4357 sayılı Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına, Terfi, Taltif Ve Cezalandırılmalarına Ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık Ve İçtimai Yardım Sandığı İle Yapı Sandığına Ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanun’un 14.5.1958 tarih ve 7117 sayılı Kanunla değişik 11. maddesinde,” Hükmi şahsiyeti haiz ve Maarif Vekaletine bağlı olmak üzere ( İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve İçtimai Yardım Sandığı) adı ile bir sandık kurulur.

            Maarif Vekaleti bütçesinden maaş alan ilkokul öğretmenleri, ilkokul yardımcı ve stajyer öğretmenleri, arızalı çocuklara ilk tahsilini veren müesseselerin öğretmenleri, Maarif Müdürleri, İlköğretim Umum Müdürlüğü ve Maarif müdürlüklerinde vazifeli memurlar ile Sandık işlerinde çalışan memurlar Sandığa azadırlar.

            Sandık azası iken emekliye ayrılanlar, isterlerse azalıklarını devam ettirebilirler.

            Sandığın gelirleri şunlardır:

1-     Azalardan umumi heyetçe tesbit edilecek miktarda her ay kesilecek aidat (azanın her

terfi ettiği ayı takibeden ayda bu aidat yalnız o aya mahsus olmak üzere iki misli olarak alınır.)

2-     Teberrular ve Devlet bütçesinden yapılacak yardımlar.

3-     Sandık gelirlerinin nemalandırılmasından hasıl olan kârlar.

4-     Sandığın   maksatlarını  tahakkuk  ettirmeye  elverişli  prevantoryum  ve  kaplıca  gibi

tesisler satın alarak veya yaptırılarak bunların kiralanmasından veya işletilmesinden elde edilecek kazançlar.

            Sandığın, azalarına hangi hallerde ve ne miktarda karşılıksız veya karşılıklı yardım yapacağı 14 üncü maddede yazılı  ‘Anastatü’de belirtilir” hükümlerine yer verilmiş; aynı Yasa’nın 14. maddesinde ise, 11. maddede yazılı mevcutları ve alacaklarının Devlet mallarına ait hak ve rüçhanları haiz olduğuna, Sandığın gelirlerinin bilumum vergi, resim ve harçlara tabi olmadığı gibi haciz ve temlik dahi edilemeyeceğine işaret edilmiş ve idaresi, işleyiş tarzı ve esaslarının Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan bir  “anastatü”  ile saptanacağı öngörülmüştür.           

Anılan Yasa’nın verdiği yetkiye dayanılarak Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan ve 22.3.1995 tarihli, 22235 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan İLKSAN Anastatüsü’nün 12. maddesinde, Genel Müdürlüğün, Sandık Genel Müdürü ile ihtiyaca göre tespit olunacak Genel Müdür Yardımcıları, memur ve müstahdemden oluşacağı ve Genel Müdür ile Yardımcılarının, 657 sayılı Yasa’nın öngördüğü memur olma şartlarını taşıyanlar arasından atanacağı belirtilmiş; 15. maddesinde, Sandık üyelerine : 1- İkraz (T.C. Emekli Sandığının ikraz usullerine göre Yönetim Kurulu kararı ile), 2- Evlenme Yardımı, 3- Tabii Afet Yardımı, 4- Şehit Yardımı, 5- Ölüm Yardımı, 6- Maluliyet Yardımı, 7- Emeklilik Yardımı şekillerinde sosyal içerikli yardımlar yapılması öngörülmüş; 19. maddesinde, 4357 sayılı Yasa’nın değişik 11. maddesi gereğince kesilecek aidatların saymanlıklarca üyelerin aylık bordrolarından kesilerek Sandık hesabına intikal ettirileceği kurala bağlanmıştır.

            Öte yandan, Anastatünün 17. maddesine dayanılarak Milli Eğitim Bakanlığınca çıkarılan İLKSAN Sosyal Yardımlar Yönetmeliği ile de, Sandık üyelerinin yardımlara nasıl hak kazanacağı, yapılacak yardım miktarı, müracaat şekli, ibrazı gereken belgelerle ilgili iş ve işlemlerin esasları düzenlenmiştir.

            Yasakoyucunun , Anayasaya uygun olmak koşulu ile kamusal ihtiyaçların gerekli kıldığı hallerde herhangi bir alanı yasal statü içine alarak bir kamu hizmeti tesis etmesi her zaman olanaklıdır.

            Nitekim, yasakoyucu tarafından, 4357 sayılı Yasa’nın konuya ilişkin hükümleriyle, üyelerinin kendi maddi olanaklarıyla dayanışmalarını sağlamak amacıyla İLKSAN kurulmuş olup, bu amacın gerçekleştirilmesinde Sandığı kamusal hak ve yetkilerle donatan ve işlemlerinin kapsam ve sınırını tayin eden yasal düzenlemelerin idare hukuku alanını ilgilendiren düzenlemeler olduğu tartışmasızdır.

            Öte yandan, Sandık Genel Müdürlüğünde asli ve sürekli hizmetlerin kamu personeli eliyle yürütüldüğü ve Sandığa yasa ile kamusal yetkiler ve ayrıcalıklar tanındığı gözönüne alındığında, İLKSAN’ın yasa ile kurulmuş tüzel kişiliğe sahip bir “kamu kurumu” olduğunda; kamu görevlilerine sağladığı hizmetlerin de kamusal nitelik taşıdığında kuşkuya yer bulunmamaktadır.

            Üyelerin Sandıkla ilişkileri bakımından hukuki durum incelendiğinde:üyeliğin yasa ile zorunlu kılınması ve Sandığın da sadece üyeleri için Yasa’da ve Anastatü’de belli edilen sosyal yardımları sağlamak şeklindeki kamusal nitelikli hizmetleri yerine getirmek amacıyla kurulmuş olması karşısında, “Sandık” ile “ üye” arasındaki ilişkinin bir idare hukuku ilişkisi olması doğaldır.

            Hernekadar, Anastatü’nün 42. maddesinde, bu Anastatü’nün tatbikinde idare hukukunu ilgilendiren 4357, 7117, 3179 sayılı Kanunların yanısıra özel hukuk alanına ilişkin bulunan Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri, Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve ilgili diğer kanunların genel hükümlerinin de dikkate alınacağına işaret edilmiş ise de, mevcutların işletilmesi ve nemalandırılması için iktisadi ve ticari alanda yürütülecek faaliyetleri bakımından Sandığın özel hukuk hükümlerine tabi bulunması doğal olup, bu husus, İLKSAN’ın kamu kurumu niteliğine engel teşkil etmeyeceği gibi, bu hükümden hareketle bir idare hukuku ilişkisi niteliği taşıyan Sandık – üye ilişkisinin de özel hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucuna ulaşmak olanaksızdır.

            Buraya kadar yapılan açıklamalara göre, yasa ile kurulmuş tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu olan İLKSAN tarafından, kuruluş amacı doğrultusunda üyelerine sağlamakla yükümlü bulunduğu sosyal yardımlar hakkında kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis edilen işlemlerin idari nitelik taşıması karşısında, Sandık – üye ilişkisinden doğan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b. maddesinde yer alan idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davası kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.           

Açıklanan nedenlerle, Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin başvurusunun reddi gerekmektedir.  

SONUÇ         :Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 8.idare Mahkemesi’nce yapılan başvurunun REDDİNE, 9.7.2001 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.